13 Ocak 2008 Pazar

safra kesesi

Temel evlenecek ama ilk gece neler yapması gerektiğini ve sonuca göre nasıl davranacağını bilmemekte... Arkadaşı Dursun akıl hocası:
- Kızı alıcan sevicen edicen bakıcan yatağın kırmızılara dönmüş, anlaki o kız oğlan kız.. Devam et sevmeye! Baktın ki yok ortada bir şey al götür babasının evine.
Fıkra bu ya Fadime; kulak misafiri olur söylenilenlere ve bir tüp boya ile girer gerdek gecesine. Her şey olup bitince dökü verir yatağı boyayı... Tabi heyecanda bizim eskiden tecrübeli taze gelinimiz kırmızı yerine yeşil boyayı dökünce yatağa Temel şaşmış:
- Acep bu yeşil şey de ne kine?
Hemen Dursunun yanında almış soluğu.. Olanı anlatınca Dursun koymuş son noktayı:
- Ula oğlum sen kızın şeyini diil safra kesesini delmişsin...

kaykay

Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar:
- "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var:
- Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar;
- "Evet, asla bir başka kadına bakmadım."
Sorgu meleği;
- "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.."
Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır;
- "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık."
Bunun üzerine sorgu meleği;
- "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.."
der ve üçüncü adama da sorar;
- "Karını hiç aldattın mı?"
Adam yutkunur ve şöyle der;
- "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, bir çoğu ile beraber oldum. Üzgünüm."
Sorgu meleği;
"Ehh" der; "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın."
Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Bir kaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar.
- "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?"
- "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam.
Diğerleri;
- "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur;
- "Kaykay'la dolaşıyordu..."

essokoglu essek

Askerin biri bir gün ormanda yolunu kaybetmiş, gece olunca köye ancak ulaşabilmiş. Bir kapıyı tıklamış, karşısına yaşlı bir adam çıkmış.
Asker:
- Amcacım tanrı mirafiri kabul edermisiniz.
Yaşlı adam:
- Evladım ne demek, hele ki sen bir askersin, seve seve buyur içeriye.
Yaşlı adam ısrar etmiş bizim askere;
- Evladım sen hasta gibisin burası soğuk olur, sen git bebeğin odasında yat.
Asker:
- Hayır amca olmaz öyle şey hem bebeği rahatsız etmeyeyim.
Yaşlı adam gülümseyerek:
- O çoktan uyumuştur evladım.
Neyse ki bizim asker küçük evin soğuk girişinde ki odada yatar. Sabah olur bizim asker yüzünü yıkamak için lavobaya gider yüzünü yıkar, o sırada kendisine kar gibi beyaz bir havlu uzatılır, birde bakar ki havluyu uzatan dünya güzeli huri benzeri bir genç kız. Asker hemen sorar:
- Kimsiniz acaba?
Güzel kız kısa ve öz cevap verir;
- Benim adım bebek, ya siz.
Asker biraz üzgün cevap verir.
"Bende eşşolu eşşek"

arabin kilodu

Arabın biri türk kızına aşık olmuş, sonra türk arkadaşına onunla
evlenmek için ne yapması gerektiğini sormuş;
Türk arkadaşı araba :
- Öncelikle kendine entarinin altından giymek için bir kilot diktir,
sonrada kızı gidip ailesinden iste demiş,
Arap kendine beş metrelik kumaş almış, iki metresiyle kilot diktirmiş, üç
metresini de evde bırakmış ve kızı istemeye gitmiş.
Arabın heyecandan çişi gelmiş ve tuvalete gitmiş, kilodu tuvalette unutmuş, dışarı çıkıp koltuğa bacaklarını açarak yayılmış.
Kız kahveleri tutarken;
- Aman tanrım! deyip elindekileri düşürmüş.
Arap gülerek cevap vermiş:
- Çok mu beğendin üç metresi de evde.

izah meselesi

On yıldır evlilermiş.. Ama gerdek gecelerinden başlayarak, adam hep karanlıkta sevişmek konusunda ısrar etmiş.. Kadıncağız yıllar yılı kaç kez sabahlara kadar yalvarmış, bir kerecik olsun, ışıklari yakıp sevişmek için ama adam hep inatla "Hayır" demiş.. "Kesinlikle olmaz. İlle de karanlıkta sevişeceğiz.." O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için yalvaracak gibi olmuş, ama hemen vazgeçmiş. Kocası on yıl sonra insafa gelecek değil ya.. Vazgeçmiş ama sadece yalvarmaktan.. Kafasına koymuş, bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı, en doruk noktasında elini kaydırıp, yatağın bas ucundaki gece lambasının düğmesine dokunuvermiş.. Bir de ne görsün.. Kocasının belinde, o yapay aletlerden biri bağlı değil mi?..
- Bunu bana nasıl yaparsın_! Bunca yıldır, bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile.. Hemen açıkla bana her şeyi..Hemen...
Adam soğukkanlılıkla yanıt vermiş..
- Tamam, tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana.. Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu nasıl yaptın izah et, bakalım!...

pilot

Uçak havalandıktan sonra pilot mikrofonu açıp şöyle demiş.
-''Sayın yolcularımız uçağımız havalanmış durumdadır kemerlerinizi çözebilirsiniz.''
Arkasına yaslanmış. ve mikrofonun açık olduğunu unutan pilot kendi kendini önce bir gerinmiş ve söylenmeye başlamış "oooohhhh gidim önce bir *ıçıım ondan sonrada şu hostese bir yüklim" demiş.
İçerideki yolcular hepsini duymuş hostes durumu düzeltmek için içeriye koşmaya çalışırken ayağı takılıp düşmüş. Yolculardan biri "acele etme bacı adam önce *ıçacak" ya demiş.

donunu cikar

Kadın süslü püslü masayı hazırlıyor kocası iç çamaşırlarıyla dolaşıyormuş.
Kadın:
- Pantalonlarını bari giyseydin, misafirler her an gelebilirler.
- Olsun bacaklarımın ne kadar zayıf olduğunu görsünler ve bana iyi bakmadığını anlasınlar.
- O zaman donunu da çıkar sana iyi bakmam için bir neden var mı anlasınlar!!!

patron ve sekreter

Soğuk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe bulurlar.
Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürü battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir:
- "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar:
- "Efendim, ben çok üşüyorum."
Adam fermuarı açar,uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar:
- "Efendim, ben hala çok üşüyorum."
Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar:
- "Ben yine çoooook üşüyorum".
Adam yattığı yerden:
- "Bir fikrim var." der,
- "Burası ıssız bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz."
Genc kadın kıkırdar:
- "Tamam,bana göre hava hoş." Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır:
- "ÖYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANİYEYİ KENDİN AL!!!!!"

kral ve vezir

Günün birinde Vezir'i Kral'a ben daha büyüğüm demiş .Kral haklı olarak kaldıramamış bu lafı ve sormuş:
-Nasıl büyüksün?
Vezir de:
- Vergileri ben topluyorum halka ben bakıyorum vs...
diye cevap vermiş. Kralda halkına sormaya başlamış. Önce bir çobana sormuş:
- Fare mi büyüktür, deve mi?
Çoban cevap vermiş;
- Tabii ki deve büyüktür.
Kral bir kez daha sormuş :
- Köpek mi daha büyüktür, fil mi?
Çoban:
- Fil
Kral:
- Son bir soru daha
demiş.
- Kral mı daha büyüktür, Vezir mi?
Çoban cevap vermiş :
- Vallahi o hayvanları tanımıyorum!!!

ilk gece

Bir ermeni mahallesinde çok zengin ama yaşı seksenin üstünde bir adam varmış. Aynı mahalledeki çok fakir ama oldukçada güzel bir genç kızla evlenmek istemiş ve para zoruyla muradına ermiş. Ama zifaf gecesi adam ölmüş, bunun üzerine savcı kızı sorguya çekmiş;
- Anlat bakalım kızım ilk gece ne oldu?
- Valla savci bey üsseriiime çiktii titremeye bassladıı, ben sandiim geloooor meğersem gidooormisss...

anlamsiz evlilik

Çocuk babasına :
- Babacığım, annem ile nasıl evlendin?
Adam eşine dönüp :
- Görüyormusun, çocuk bile anlam veremiyor

veresiye yok

Un imalatı yapan değirmenci kesinlikle veresiye vermeyeceğim diye kendi kendine karar alıyor. Yanında çalışan işçileri de toplayıp benden habersiz kesinlikle veresiye vermeyin diye uyarmış.
Bizim uyanık bayan kuaför, beş torba un alarak çalışan işçilere arabaya yükletiyor. Unu arabaya yükledikten sonra, param yok deftere yazın gelecek ay vereceğim demiş.
İşçiler değirmenci dayıdan korktukları için kesinlikle olmaz deyip, arabanın önüne geçmişler. İlk etapta kaçış yolu bulamayan uyanık kuaför eğirmenci dayınızı çağırın demiş. değirmeci dayıya bir yanda yalvarıyor bir yanda da çarpma senaryosu düşünüyor.
Yalvarmayla olmayacağını anlayan kuaför kararınıza saygılıyım. Benim araba taksitimin günü yakındı. Taksiti ödedikten sonra aslında borcumu ödeyecektim. O zaman yanıma bir işçinizi verin, unu eve yıkalım birikmiş taksit paramla unun bedelini ödeyeyim. Taksiti ödemenin de çaresine bakarız demiş. Yanına değirmenci dayı işçisini de alarak evine gelmiş. İşçi un torbalarını sırtına alarak kuaförün istediği yere indiriyor. Unun yerini sağlama alan kuaför, veresiyemiz yokmuş! haydi koçum, defolup gidiyor musun; yoksa İmdat sapık var diye bağırayım mı? Der demez garibanım arkasına bakmadan değirmenin yolunu tutuyor.

Sutlu Kakao ve Viagra

Adam 80 yaşına gelmiş olan babasını huzurevine bırakır. Bir hafta sonra da gidip ziyaret eder. Halini, hatirini sorar:
- Nasılsın, baba? İyi bakıyorlar mı sana burada? Bir şeye ihtiyacin var mi?
- Oğlum, bu huzurevi çok güzel. Bana burada cok iyi bakıyorlar, her akşam yatmadan önce bir bardak sütlü kakao bir de viagra veriyorlar. Allah razı olsun çok memnunum hiç bir şeye ihtiyacım yok.
Ziyaret sonunda adam hemen hemşireyi bulur ve:
- Hemşire hanım babam bir şeyler anlatıyor. Yatarken bir bardak sütlı kakao bir de viagra veriyor muşsunuz, doğru mu?
- Doğru. Doktor beyin talimati. Sütlü kakao çabucak uyutuyor, viagra da yuvarlanıp yataktan düşmesine engel oluyor_!

itiraf

Ferit ölüm döşeğindedir. Karısı Cavidan da bu son anlarında onun yanındadır ve çok üzgündür. Kocasının elini tutar ve gözlerinden yaşlar boşanır. Ferit son gücüyle fısıldar:
- Cavidan! Cavidan yaşlı gözlerle; sus sevgilim! der. Ferit; Cavidan sana itiraf etmem gereken bir şey var der. Cavidan;
Kendini yorma sevgilim. İtiraf edecek hiçbir şey yok!der. Ferit ısrarla;
-Hayır var! Huzur içinde ölmek istiyorum der. Cavidan susar ve dinler. Ferit devam eder;
Kız kardeşinle yattım. En iyi arkadaşın ve annenle de yattım der. Cavidan sükuneti bozmadan ve kocasının elini bırakmadan cevaplar; Biliyorum sevgilim. Seni o yüzden zehirledim zaten

dul kadin

Jack ve arkadaşı Bob, kayak yapmaya Kuzeye gitmişler. Bir kaç saat yol aldıktan sonra korkunç bir kar fırtınasına yakalanmışlar.Yakındaki bir çiftlik evine arabalarını çekmişler ve evin çekici hanımından geceyi orada geçirmek için izin istemişler.
- "Dul bir kadınım ben diye açıklamış hanım, Eğer evimde kalmanıza izin verirsem komşular dedikodu yaparlar."
-Endişelenmeyin demiş Jack, ahırda da rahat edebiliriz.
Bir sene sonra Jack, dulun avukatından bir mektup almış.Arkadaşı Bob'u çağırarak sormuş:
- Bob, şu çiftliğinde kaldığımız çekici dul kadını hatırlıyor musun ?"
- Evet, hatırlıyorum.
- O gece geç vakit eve gidip, o kadınla yattın mı ?
- Evet, itiraf etmeliyim ki bunu yaptım.
- Ona kendi adın yerine benimkini verdin mi peki ?
Bob yüzü kızararak cevap verir:
- Evet, korkarım öyle yaptım.
- Eh, sana çok teşekkür borçluyum dostum. Kadın ölmüş ve çiftliğini de
bana bırakmış."

kursun

Bir gün hamile bir kadın mağazada alışveriş yaparken, bir çatışma çıkar ve vurulur. Hemen hastaneye kaldırırlar. Doktor ameliyat sonrası kadına :
- Hanımefendi hayati tehlikeyi atlattınız. Ancak iki kurşunu çıkaramadık. Bunlardan biri doğacak olan kız çocuğunuza diğeri ise erkek çocuğunuza isabet etmiş. Şimdi çıkarırsak ölürler. Ancak üzülmeyin ileride bu kurşunları vücutlarından atarlar.
Kadın doğum yapmış. Çocuklar sağlıklı. Aradan yıllar geçmiş. Kız çocuğu bir gün bahçede oynarken :
- Anne! Anne! Çabuk gel!!!
diye bağırmış. Annesi telaş içinde ;
- Ne oldu kızım?
- Bak anne vücudumdan bir demir parçası çıktı.
Kadın sevinmiş:
- Telaşlanma! Doktor amcan demişti. Bak kurşunu vücudundan attın. Bundan birkaç gün sonra bu kez erkek çocuğu :
- Anne anne çabuk gel!
Kadın yine telaşla koşmuş :
- Ne oldu oğlum?
- Anne, mastürbasyon yaparken kediyi vurdum!

5.kadin

Adamın biri dere kenarında oltasını sallamış balık tutuyormuş. Ancak diğer elinde bir şapka varmış ve şapkayı dikkatle havada tutmaktaymış. Yoldan arabası ile geçmekte olan bir kadın merakla şapkayı niye tuttuğunu sormuş. Adam cevap vermek için kadının onunla bir kez yatması gerektiğini söylemiş. Kadın:
- Terbiyesiz deyip yoluna devam etmiş.
Ancak meraktan içi içini yiyormuş. Dayanamayıp geri dönmüş ve adamla yatmayı kabul etmiş. Tam işi bitirmişler, kadın tekrar sormuş şapkanın sırrını. Adam sırıtarak cevap vermiş:
- Sabahtan beri buradayım. Hiç balık yakalayamadım, ama şapkaya takılan siz 5. kadınsınız...

gercek ile hayal

Çocuk babasına koşarak gelir baba bana gerçek ile hayal arasındaki farkı anlatırmısın der. Baba tamam oğlum der ve şimdi annene git bize Tarık Akan geldi ne yapayım diye sor bakalım ne söyleyecek der.
Çocuk bir koşu annesine sorar.
Annesi
- Oğlum sen o beyi yatak odasına al ben hemen geliyorum. diye cevap verir.
Çocuk babasına durumu anlatır.
Babası şimdi aynı soruyu abla sor bakalım o ne cevap verecek.
Çocuk ablasından da aynı cevabı alır ve babasına sorar
- Baba ben bir şey anlamadım der
- Bak evladım Tarık Akanın bizim eve gelmesi bir hayal ama gerçek olan bizim evde iki *rospu var.

Kadinlari anlamak

Adamin biri California'da bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, adam lambayı kumların içinden çıkarmış. Dalgasına belki cin cıkar deyip ovalamış lambayı, harbi harbi cin çıkmış.
Adam çok şaşırmış, cin başlamış konuşmaya:
- Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardin vs...
- Bu, bu ay içinde dördüncü çıkarılışım ve bu işten sıkılmaya başladım bu yüzden 3 dileği unut. Sadece 1 dilek hakkın var!
Adam oturmuş ve bir süre düşünmüş ve:
- Her zaman Hawaii'ye gitmek istedim ama uçaktan korkarım ve deniz beni çok tutar. Benim için Hawaii'ye bir köprü yap böylece arabayla oraya gidebileyim
Cin gülmüş ve:
- Bu imkansiz. Bu işin lojistiğini düşün! Köprünün ayakları nasıl Pasifik'in dibine ulaşabilir? Ne kadar beton gerektiğini, ne kadar çelik gerektiğini düşün. Hayır, başka bir dilek düşün.
Adam tamam demiş ve gerçekten güzel bir dilek düşünmeye başlamış. En sonunda:
- Dört kere evlendim ve boşandım. Bütün karılarım her zaman duyarsız olduğumu ve onunla ilgilenmediğimi söylerdi. Bu yüzden, kadınları anlayabilmeyi diliyorum... Nasıl hissettiklerini ve neden ağladıklarını, bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini...onları nasıl gerçekten mutlu edebileceğimi bilmek istiyorum...
Cin cevap vermis:
- Köprü iki şeritli mi olsun dört şeritli mi_!

Evlilik

Her gün düzenli olarak edilen kavgaların birinde dayanamayan adam:
Sen öldüğünde mezar taşına ne yazdıracağım biliyormusun ; "İşte burda benim karım yatıyor,Her zaman ki gib soğuk".
"Yaaa??" der kadın
"bende seninkine şöyle yazacağım; İşte burada kocam yatıyor nihayet sertleşti."

12 Ocak 2008 Cumartesi

guzin abla

Canım Ablacığım ;
Haluk'la birbirimizi görür görmez aşık olduk... Haluk hem yakışıklı bir cocuk hem de kırmızı BMW'si var. Beni ailesiyle tanıştırmakiçin evine götürdü. Fakat evde kimsecikler yoktu. Bana :
- Şimdi gelirler, beklerken birer bardak kola içelim dedi. Haluk kendi kolasını içer içmez uyumaya başladı. O kadar itip kaktım ama uyanmadı. Ablacığım; Sevdigim erkek acaba hasta falan mı? Evlenmem de bir mani var mı?
Rumuz:Bedriye
Güzin ablanın cevabı:
- Benim Sevgili Yavrum, Anan seni Kadir gecesi doğurmuş....

damatlar

Bir kayın validenin üç damadı varmış. Birgün bunlar tatile denize gitmişler. Kayınvalide "bakayım damatlarım beni ne kadar seviyor" deyip atlamış denize ve boğulma taklidi yapmaya başlamış. "Büyük damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni" demiş. Büyük damatta hemen kurtarmış. Ertesi sabah büyük damadın kapısında bi reno laguna üzerinde de bir not "sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden". Ertesi gün ortanca damadı denemiş aynı şekilde oda hayatını kurtarmış onunda kapısında bi reno safrane ve üzerinde bi not: "sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden". Sıra küçük damadı denemeye gelmiş. Ertesi gün yine denize girmiş. "Damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni" demiş. Küçük damat "s.kt.r lan boğulursan boğul demiş. Kadında oracıkta boğulup ölmüş. Ertesi gün küçük damadın kapısının önünde bi ferrari üzerinde de bi not "Sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınpederin."

dugun gecesi

Düğün gecesi kayınpeder damatla dalga geçiyormuş:
- Bakalım
demiş,
- Aslanlar gibi gerdeğe bu gece mi gireceksin yoksa fareler gibi ertesi geceyi mi bekleyeceksin?
Damat sırıtarak cevap vermiş:
- Ben tilki gibiyimdir efendim, dün gece girdim

Doyumsuz

Lokantaya gelen adam, tek başına kocaman bir masa tutmuş ve yemeğine başlamış. Adam çok az yiyor fakat omuzundan kalkıp uçan kuş masada ki her şeyi silip süpürüyormuş.
Masa tekrar kuruluyor fakat kuş yine her şeyi yiyormuş.
Buna çok şaşıran garsonlar sebebini sormuş.
Adam anlatmaya başlamış:
- Çok uzun zaman önce bir cin benden 3 isteğimi sordu. Ben ilk olarak bol para istedim. Gerçekten çok param oldu. İkincisi ise çok kadındı. Bu da gerçekleşti.
Üçüncü isteğim ise doyumsuz bir kuştu. Yanlış anladı yavş**.

Tek elle alkis

Çok güzel bir genç kadın bir gece klubünde stiprizci olarak iş bulmuştu. İlk kez sahneye çıkacağı için çok heyecanlıydı. Ancak ışıklar üzerinde parlar parlamaz öyle bir alkış tufanı koptu ki, heyecanı hemen yatıştı. Üzerindeki elbiseyi çıkardıktan sonra, alkışlar biraz azaldı. Çoraplarını çıkardıktan sonra ise alkış seslerinde biraz daha azalma oldu. Sütyenini çıkardığında salondan tek tük alkış sesleri geliyordu. Nihayet, üzerinde kalan son giysi parçasını da çıkarıp attı. Artık salondan tek bir alkış sesi bile gelmiyordu. Vücudunun güzelliğinden son derece emin olan yıldız adayı şaşkınlık içerisinde ön masada oturan bir adama yanaşarak sordu:
- "Şey acaba vücudumu beğenmediniz mi?" Adam heyecandan soluyarak:
- "Nereden çıkardınız bunu?" dedi.
- "Ne bileyim. Ben soyundukça alkışlar kesildi de..."
- "Tabi kesilecek" dedi adam. "İnsan tek elle nasıl alkış tutabilir ki?"

kumar

Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve Las Vegas'in yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır.Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- Hayatim, evde misin?
- Evet kocacığım.
- İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım.Kadın sevinç dolu bir çığlık atar:
- Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?
Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Güney Amerika?...
Adam cevap verir:
- Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol.

maas

Kalabalik bir IETT otobüsünde kadının biri arkasındakı adama;
- Noolorus bre habire arakamdan yüklenooorsun
der...
Genç adam gayet sakin...
- Otobüs fren yapınca yani şey pardon...
der ...
Az sonra kadın yine uyarmak zorunda kalır
- Bre yüklenip duroorsun .....
Genç adam yine sakin,
- Madam fren fren ... fren yapınca ....
derken kadın sözünü keser;
- İyi de o pantolunundaki sertlik noolooor ???
Bizimki yine yüzsüz yüzsüz;
- Madam maaşımı yeni aldım onlar para tomarı
diye yanıt verir.
Madam da boş durmaz ...
- Bre bu nasıl maasstir taksimden beri her frende zam gelorrrrrr!!!

10 cocuk

Kadının biri 10 tane olan çocuklarını ana sınıfına yazdırmak için başvurmuş ve okulun müdürü kayıt yapması için kadından çocukların isimlerini istemiş. Kadında ahmet demiş. Müdür bey şaşırarak:
- Nasıl ahmet yani hepsinin ismide ahmet mi_?
Kadın gayet emin bir şekilde:
- Evet
Müdür:
-Peki hanımefendi zor olmuyor mu karıştırmıyor musunuz_?
Kadın:
- Yo bilhakis kolay oluyor ahmet yemeğe diyorum hepsi birden geliyor, ahmet çıkıyoruz diyorum hepsi birden hazırlanıyorlar.
Müdür şaşkınlıkla dinlemekte ve kadına:
- Peki bayan özel iş vermen gerekiyor ise napıyorsun?
Kadın:
- O ZAMAN SOY İSİMLERİ İLE çagırıyorum_!

Aldattinmi

Ünlü diş hekimi Sam ve eşi 50. evlilik yıldönümlerini kutluyorlardı.
Sam birden eşine bir soru sordu:
- "Sevgilim, bu elli yıl içinde beni hiç aldattın mı?"
- "O da nerden çıktı?" diye sinirlendi eşi, "cevabı öğrenmek
istemezsin herhalde" dedi.
"İsterim" dedi Sam. "Lütfen anlat."
- "Madem öğrenmek istiyorsun, evet, seni üç kez aldattım"
diye cevap verdi eşi.
Kimlerdi bunlar?" diye sordu Sam. "İlki" diye anlatmaya başladı eşi
"hani sen 30 yaşındaydın ve kendi kliniğni kurmak istiyordun da
hiçbir banka sana kredi açmıyordu. Sonra bir banka müdürü eve
geldi; hiçbir sey sormadan tüm kağıtları imzaladı ve sen en modern
aletlerle kliniğini açabildin..."
- "Canım benim. Benim için kendini feda ettin demek. Benim sevgili
karıciğim" dedi Sam. "Peki ikincisi?"
- "Hani 50 yaşında kalp krizi geçirmistin ya, kritik bir by-pass ameliyatı
olman gerekiyordu, hiçbir doktor o cesareti gösteremiyordu. Her an
ölebilirdin. Dr. Halery onca yoldan kalktı geldi, ameliyatinı yaptı. Sen
hayata döndün" dedi eşi.
- "Ah benim sevgili karım. Hayatımı kurtarmak için kendini bir kez daha
feda ettin, öyle mi? Peki üçüncü aldatışın?"
- "Hatırlıyor musun, yıllar önce diş hekimleri odası başkanı olmak
istemiştin de 369 oy eksikti...(!)

Evlenirken neredeydin

Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses:
- "Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:
- Uçak düştü kurtulan olmadı.
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında:
- "Binme bu trene, raydan çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:
- Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses:
- "Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, sormuş:
- "Sen kimsin yahu?"
- "Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış:
- Ulan evlenirken neredeydin?!

Ararsa

Adama sormuşlar;
- Sevişirken karınızla konuşurmusunuz?
adam
- Tabii, ararsa neden olmasın.

superman

Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine gelir. Karısı ise son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını sorgulamaya başlar.
- Söyle bakalım Süpermeeen. Neler yaptın bu akşam?
- Valla karıcığim, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
- Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?
- Oradan striptize gittiiik... Ben sadece seyrettim.
- Yani sen birşeyler yapmadın degil mi, süpermen ??!!!
- Ben hiç bişicikler yapmadım, ama sen niye bana ikide bir süpermen diyorsun?
- Valla, ben bir seni bir de süpermeni gördüm donunu pantolonunun üstüne giyen !!!

Cadilar Partisi

Evli bir çift cadılar partisine davetliydi.Dışarıya çıkmak için hazırlanırlarken kadının migreni tuttu, evde kalmak zorundaydı.Kocasına, partiye yalnız gitmesini, onun eğlencesini bozmak istemediğini söyledi.Biraz tartıştıktan sonra adam kostümünü giydi ve partiye gitti kadın da birkaç aspirin alıp yattı. Biraz uyuduktan sonra kendini daha iyi hissederek uyandı ve partiye giderek kocasına sürpriz yapmaya karar verdi.Tam hazırlanırken "acaba ben yanında değilken kocam neler yapıyor" diye düşündü ve kocasının kendisini tanımaması için değişik bir kostüm giyerek partiye gitti. Oraya vardığında bir kenarda onu izlemeye başladı. Kocası arka arkaya değişik kızlarla ve onlarla çok yakınlaşarak dansediyordu, nereye kadar gidebileceğini görmeye karar verdi.Kocasına yaklaştı,Onunla çok samimi bir şekilde dansetmeye başladı,kulağına dışarıya çıkabileceklerini fısıldadı. Arabalardan birine girerek seviştiler ve gece yarısından önce maskeler çıkarılmadan kadın eve gitti, kocasının dönüşünü beklemeye başladı. Adam sabaha karşı 01.00 sularında ve döndü ve doğru yatağa gitti. Kadin :
-"Parti nasıldı kocacığım" diye sordu, Adam da:
-"Sensiz hiç eğlenemedim tatlım" diye yanıtladı. Kadın,
-"İnanmıyorum" diye cevapladı, "Bahse girerim çok eğlenmişsindir" Adam
-"Gerçekten hayatım. Partiye gittiğimde bazı arkadaşlarla sıkıldık, alt kata inip bütün gece poker oynadık. Fakat kostümümü ödünç verdiğim o Allah'ın cezası herif bir eğlenmiş, bir eğlenmiş, anlata anlata bitiremedi...

Utandirmak boyle olur

Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu.Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve,
- "Biraz konuşabilirmiyiz acaba?"
dedi. Kız birden haykırdı:
- "Terbiyesiz!Ben senin bildiğin kızlardan değilim!"
Adam utancından yerin dibine girmişti.Herkes ona bakıyordu, gitti ve masasına oturdu.
Bir süre sonra kız ona yaklaşyı,gülümseyerek,
- "Az önceki olay için özür dilerim.Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyordum."
dedi. Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:
- "Ne? Gecesi 200 dolar mı?Deli misin sen?"

Yanlis ada

Delikanlı olgunca bir arkadaşına yalvarir. ''Abi nolursun zamparalık nasıl yapılır bana da öğretir misin ?'' Bak oğlum der. Akşam en son kalkan ada vapuruna bineceksin, heybeliada da ineceksin, orada eşini bekleyen birçok kadın göreceksin, kocası gelenler birlikte giderler, kocası vapurdan çıkmayan kadinlardan birini gözüne kestirir beraber yemeğe gitmeyi teklif edersin. Ehhh ondan sonrası sana kalmış.
Delikanlı o gün son ada vapuruna binmiş vapurdaki sallantıdan uyuya kalmış, birde gözlerini açmış ki heybeliadayı geçmis büyükadaya gelmiş. Olsun ada değil mi birşey farketmez deyip vapurdan inmiş. Gerçekten birkaç kadının kocası gelmemiş. Bizimki gozune kestirdigi birini yemeğe beraber çıkmalarını teklif etmiş. Kadın da
-''Burası küçük bir yerdir herkes birbirini tanır buyüzden evime gidelim!! demiş. Bunlar yemekten sonra gerekli işleme başlamışlar on dakika sonra kapı paldır küldür açılmış ve kadının kocası girmiş.
- !!Karıcım geç kalınca bir motor tuttum geldim ve ben gelmeyince bana yapacağın bumuydu.!!
Bu arada bizimkine dönmüş
-!! Ulan sana Heybeliada dedik, hergele, Büyükada değil. !!

Yogurt

Ailenin biri o kadar kalabalıkmış ki karı kocanın seks yapacak yerleri kalmamış. Bir gün bu karı koca dayanamamış plan yapmışlar. Planda sabah herkes yemek yerken ev hanımı üzerine yoğurt döküp mutfağa gidecek evin erkeği onu temizlemek bahanesiyle yanına gidip sevişecekler. Sabah oluyor. Kahvaltıda anne üzerine yogurt döküyor babada peşinden gidiyor bi güzel becermeye başlıyor karıyı. Bunlar mutfakta sevişirken evin en küçüğü susayıp mutfağa gidiyor. Anne babasını o vaziyette görünce korkup hemen içeri girer ve
- Abilerim ablalarım sakın!!! üzerinize yogurt dökmeyin babam yogurt dökeni s****yor

Beni Allah Gonderdi

Kadının biri kocasını üç erkekle aldatıyormuş.Bir gün erkeklerden birinden lahmacun diğerinden ayran istemiş diğerine de sadece kendisinin gelmesini söylemiş. Neyse adamlar işini görüp evden çıkmışlar. Daha sonra kadın ertesi günün pazar olduğunu ve kocasının evde olacğgını hatırlamış. Sabah olmuş kadın erkenden kalkıp dırdıra başlamış. Dırdırdan bıkan kocası evden çıkmış. Az sonra kadının 3 sevgilisi de gelmişler eve. Yanlız kadının kocası cüzdanı evde unuttuğunu hatırlamış ve geri dönmüş. Kocasının geldığını gören kadın aşıklarını mutfağa saklamış. Adama cüzdanını vermiş ama adam acıktığını yemek yiyeceğini söylemiş. Kadın bunun imkansız olduğunu evde yemek olmadığını söylemiş ve demiş ki:
- Benim kalbim temizdir ben dua ediyim belki olur. Allahım bir lahmacun olsa da yesek demiş. Bunun üstüne içerden adam gelip:
- Buyrun efendim beni allah gönderdi lahmacununuzu getirdim_!
Bu durum adamın hoşuna gitmiş ve:
- Bu böyle kuru kuru olmaz bir de ayran olsa şöyle içsek demiş.
Kadın:
- Allahım ayran olsa da içsek_!
İçerideki adam ayranı getirmiş ve
- Beni allah gönderdi. Buyrun ayranınız_!
Ama bir adam içeride kalmış. Kadının kocası karnını doyurmuş ve:
- Ben bir su içeyim_!
Girmiş mutfağa bir bakmış ki bir adam var.
- Lan sen kimsin_!
Adam da ona:
- Benı allah gÖnderdİ boşları almaya geldim_!

Bende bunlari unutacagim

Bir uçak Afrika'nın balta girmemiş ormanlarının üzerinden geçerken düşer. Uçak küçük bir nakliye uçağıdır ve sadece Amerikalı pilot kurtulur. Ormanda yaşayan bir zenci kabile bu pilotu bulur. İyileştirir ve pilot gel zaman git zaman bu kabilenin içinde yaşamaya alışır. Derken yıllar geçer ve kabilede çocuklar beyaz ve sarışın doğmaya başlar. Bir, iki... Kabile şefi bakmış ki bu iş böyle olmayacak pilotu karşısına alıp konuşmaya karar verir. Pilotu çağırır ve sorar:
- "Nedir bu, yani sen geldikten sonra çocuklarımız beyaz doğmaya başladı?" der şef.
Pilot da kendini savunmak için şöyle der:
- Sayın şefim siz burada ormanların içindesiniz bilmezsiniz, doğal seleksiyon denen birşey var yani canlılar zaman geçtikçe özelliklerini değiştirir. Mesela şu atı ele alalım; bakın at çok güzel beyaz bir at, ama yavrusu siyah olmuş?
Şef bir ata bakar, bir yavrusuna, bir de pilota ve şöyle der:
- Tamam sen onu unut, ben de bunları unutacağım.

Akilli makina

Adamın biri arkadaşıyla yemek yerken "Kolumun ağrısından ölüyorum" diye dert yandı.Arkadaşı da "Ilerde köşedeki marketin önüne yeni bir bilgisayarli cihaz koydular.Üç dolara bir jeton alıyorsun , yanında getirdiğin idrar örnegini açılan kapaktan içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri ögreniyorsun"demiş.
Adam hemen idrarını bilgisayara vermiş.10 saniye sonra yazılı olarak cevap gelmiş: "Kolunuzda bir cins eklem agrisi olan Teniselbo oluşmuş. Sıcak tutun, ağır işlerden kaçının, iki haftada düzelecek" Adam, muzurca bu akıllı cihazi nasıl aldatalabileceğini düşünmüş.Bir miktar çesme suyuna köpeginden alınmış bir kılı koymuş, üstüne karısının ve kızının idrar örneklerini eklemiş. cihaza
atmış. 10 saniye sonra yazılı yanıt gelmiş:
1. Çesme suyunuz çok kireçli. Bir filtre cihazi almayı düşünün.
2. Köpeğinizde kene var.Eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi yıkayın.
3. Kızınız kokain bağımlısı.Bir psikiyatri kliniğine yatırın.
4. Karınız hamile. İkizler sizden degil. İyi bir avukat bulun.
5. Kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz iyileşmez

700 dolar

adamla kadın evlenmeye karar verırler ama adamın önemli bir şartı vardır.evlenmeleri halinde basucundaki komodinin en üst çekmecesini asla açmaması için söz vermesini ister
kadın kabul eder evlenırler.aradan 25 yıl geçer ve kadın sonunda dayanamayıp çekmeceyi açar.içinde 3 yumurta ve 700 dolar vardır.kadın adama çekmeceyi açtığını itiraf eder ve bunların anlamını sorar.adam kadını affedip o da itiraf eder.kendisini aldattığını ve her sefer için oraya bir yumurta koyduğunu söyler.
kadın da adamın yapmış olduğu bu 3 kaçamağı affeder ama hala 700 doların ne işi olduğunu anlamamıştır.
adam der ki :
---yumurtalar çekmeceye sığmadığı için ara ara onları sattım ve o parayla dolar aldım

6 Ocak 2008 Pazar

usuyom yaa

Yavru kutup ayısı telaşla içeri girer ve annesine seslenir
anne cevap verir : efendim evladım
yavru ayı : benim babam kutup ayısı dimi ?
anne ayı: evet yavrum
- peki sen kutup ayısımısın ?
- evet yavrum
- peki büyük babam kutup ayısımı ?
- evet yavrum
- peki dedem kutup ayısımı ?
- evet yavrum
- peki babaannem ?
- evet yavrum
- peki anneannem ?
Anne sinirlenerek:
- evet yavruumm
Yavru ayı ısrarla sorularına devam eder:
- peki anne senin anneannen ve deden demi kutup ayısıydı?
Anne iyice sinirlenir
- eveeeett
Yavru ayı bıkmadan sorar:
- peki babamın dedesi ve babaannesi ve dedesi ?
Anne çok kızar ama yinede evet der.
Dayanamaz ve bu sefer anne sorar;
- Evladım niye bu kadar soruyorsun?
Yavru titreyerek cevap verir:
- Üşüyom yaa.

Elektrikci

Bir gün kapı çalınmış.İçerdeki papağan;"Kim o "demiş.Kapıdaki; "Elektrikçi " demiş.İçerden ses çıkmayınca elektrikçi tekrar zile basmış.Papağan yine sormuş; Kim o?" Adam yine;"Elektrikçi".İçerden yine ses çıkmamış ve bu böyle devam etmiş.Sonunda zavallı elektrikçinin kalbi bu duruma daha fazla dayanamayıp oracıkta yığılıp kalmış.Bir süre sonra ev sahibi gelmiş.Tam kapıyı açacağı sırada ışıklar sönmüş ve kadının ayağı bişeye takılmış.Kadın; "kim o?" demiş ve içerden ses gelmiş "Elektrikçi"!!!!

Mac

Günün birinde karıncalar ile kırk ayaklar maç yapacakmış.ve sonunda maç günü gelmiş.karıncalar sahaya çıkmışlar.beklemişler beklemişler bir türlü kırk ayaklar sahaya çıkmamış.sonunda birinci yarı bitmiş.ikinci yarıda kırk ayaklar sahaya çıkmış.karıncalar sormuş:
-neden bukadar geciktiniz?
kır ayaklar hemen cevap vermiş demişlerki:
-biz kramponlarımızı giyinene kadar ilk yarı bitti onun için geciktik

Serefsiz tavsan

Bi gün zürafa ormanda esrar içerken tawsan yanına gelir

tavşan::yapma zürafa kardeş saglığını düşünmüyon mu der
zürefa:: ne yapıcaz peki der
tavşan:: gel beraber koşalım der
Olur der koşmaya başlarlar.

İleride filin kokoin içtiğini görürler tavsan yine yanasır file
tavsan::yapma fil kardeş kendine yazık etme içme der
fil:: ne yapıcaz peki
tavsan:gel bize katıl beraber koşalım der
Olur der fil beraber koşmaya devam ederlerken ormanların kralı aslanı görürler eroin içerken.
Yine tavşan yanaşır yapma aslan kardeş diyecekken aslan buna bi tane yumruk çıkartır. Yanındaki fille zürafa:
- Ne yaptın sen o bizim sağlığımızı düşünüyodu.
Aslan:
- Ne sağlığı bee. bu *erefsiz ne zaman extasy içse bütün ormanı koşturuyor

Sapkan yok

Bir gün ormanlar kralı aslan ile yardımcısı tilki ormanda yürüyorlarmış...Kralın canı çok sıkılmış, ve tilkiye dönüp bu sorununu anlatmış...Bunun üzerine tilki;

-Şimdi önümüze ilk çıkana ''Niye şapkan yok''diyelim..sonra üzerine atlayıp iyi bir dövelim...demiş

Bu fikir aslanın hoşuna gitmiş ve kabul etmiş...Biraz daha yürümüşler ve önlerine bir tavşan çıkmış..Aslan tavşana;

-Senin niye şapkan yok ?
-Niye sordunuz ?

Bu cevabın üstüne deminde kararlaştırdıkları gibi tavşanın üzerine atlayıp iyice bir dövmüşler ve yollarına devam etmişler..Biraz ilerledikten sonra aslan tilkiye dönüp yine canının sıkıldığını söylemiş..Tilki de;

- Bu seferde önümüze ilk çıkandan sigara isteyelim.Eğer filtreli verirse niye filtresiz yok diye döveriz filtresiz verirse niye filtreli yok diye döveriz...demiş..

Aslan bu fikride çok beğenmiş yollarına devam etmişler...Önlerine yine bizim tavşan çıkmış..ve aslan;

-Tavşan sigaran varmı...demiş...Tavşanda;
-Evet...Yalnız filtrelimi istersin yoksa filresiz mi ?

Aslan bu cevap üzerine çok sinirlenmiş ve tilkiye

-Senin niye şapkan yok ulan..

5 Ocak 2008 Cumartesi

ipneler

4 kurbağa yemek bulmak için yola koyulurlar. Yemeği bulurlar ama tuz eksiktir.Hiçbiri tuz aramaya gitmeyi kabul etmez.Çünkü gidecek olan kişi diğerlerininyemeği yemesinden korkar.Neyse biri kabul eder,gitmeyi ve yola koyulur.aradan günler,haftalar,aylar geçer ama kurbağa gelmez. diğer kurbağalar der ki;
-ulan bunun geleceği yok biz bu yemeği yiyelim derler. tam yiyecekler ki çalıların arasında biri çıkar
;biliyodum yiyeceğinizi ipneler

Yavru tavsan

Yavru tavşan yuvasından ilk kez ayrılır ve ormanda dolaşmaya başlar. Karşılaştıgı ilk hayvana kendini tanıtır
"merhaba kardeş ben TAVŞAN, sen kimsin" karşısındaki hayvan
"bende KATIR der"
tavşanın kafası karışır nasıl yani der
"katır benim annem Eşşek babamda At onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum der"
Tavşan yoluna devam eder, Karşılaştıgı başka bir hayvana kendini tanıtır
"merhaba kardeş ben TAVŞAN, sen kimsin" hayan "ben kurtköpeği der" tavşan yine şaşırır nasıl yani der kurtköpeği benim annem köpek babamda kurt onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum der"
Tavşan yoluna devam eder, Karşılaştıgı başka bir hayvana kendini tanıtır
"merhaba kardeş ben TAVŞAN, sen kimsin"
hayvan ben DEVEKUŞU der
Tavşan bian afallar sonra ha siktir lan der

Ne horozmus ne tavukmus

Bir tavuk bir gün bir dinazor yumurtası görür ve söylenir kendi kendine:

- Şu dünyada ne horozlar var be helal olsun....

Bir horoz bir gün bir dinazor yumurtası görür ve söylenir kendi kendine:

- Şu dünyada ne tavuklar var be helal olsun.

Berberin papagani

Berberin bir papaganı var ama küfürbaz cinsinden. Berber müşterisine sinekkaydı traş çekiyor. Papagan da allah ne verdiyse sürekli okuyup duruyor. Müşterinin istegi dogrultusunda papaganın agzını koli bandı ile bantlıyorlar. Bir süre sonra müşteri aniden yerinden fırlayıp. Papaganı kafesiyle birlikte sokaga fırlatıyor. Biraz öteye gittigini düsünen berber.
- Arkadaşım tamam işte agzını bantladık daha ne oluyorsun ? Nedir daha derdin ! diye soruyor. Adamın cevabı şoyle ;
- Sen aynadan görmüyorsun kanatlarının ileri geri hareketlerliyle küfre devam ediyordu

Timsah

Şovmenin biri yaptığı şovuyla dünyada çok büyük bir üne kavuşmuş.Şovunu bir timsahla gerçekleştiriyormuş.Sopasıyla timsahın başına vuruyormuş. Timsah ağzını açıp adamın kafasını ağzına alıyormuş. Adam tekrar sopayla timsahın başına vurunca tekrar ağzını açıp hiçbir zarar vermeden adamın kafasını serbest bırakıyormuş.Şovmen bütün dünya ülkelerini gezmiş ve nihayetinde sıra Türkiye`ye gelmiş.Büyük bir kalabalık şovu heyecanla izlemektedir.Şov biter, şovmen alkışlardan aldığı zevkle seyircilere döner kasılarak sorar;
- Aranızda bunu yapabilecek biri varmı? Seyircilerin arasından birisi atılır;
- Ben yaparım ama söz ver, kafama hızlı vurmayacaksın

kutup ayisi

yavru bir kutup ayısı çok üşüyormuş babasına gidip baba sen kutup ayısımısın. evet oğlum .baban. evet .annen. evet oğlum. teyzen evet .halan .evet .deden .evet .baban. evet .annen. evet niye sordun oğlum. hiiç ben anneme gidiyorum der annesine anne sen kutup ayısımısın der. evet oğlum .annen .evet. baban .evet .deden. eben. evet .halan. evet ama niye soruyorsun madem hepiniz kutup ayısısınız ben niye üşüyorum mn.koyım.

Agustos bocegi

Karınca yaz boyunca çalışırken ağustos böceği saz çalmış. Bilirsiniz hikayeyi. Tabi kış gelmiş, karınca sıcacık evinde afiyet içinde yaşıyorken bir gün kapısı çalmış. Bakmış ağustos böceği.

Tamam demiş, yaz boyunca saz çaldın simdi aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin değil mi? Saz çalacağına biraz çalışmış olsaydın böyle aç kalmazdın demiş.
Ağustos böceği de "yo, yanlış anladın demiş. Biz yaz boyunca saz çalınca,ayıptır söylemesi biraz para yaptık da demiş. Hatta meşhur da oldum, simdi Avrupa turnesine çıkıyorum.Belki oralardan istediğin bir şeyler vardır, diye sormaya geldim" demiş.

Karınca bir bakmış ağustos böceğinin hiç öyle aç bir hali yok. Üzerinde bir kürk var, arkada da kocaman bir limuzin, önünde şoförü ile onu bekliyor.
"Yok, bir şey istemiyorum" demiş. "ama Fransa'ya uğrayacaksın değil mi?" diye sormuş.
Ağustos böceği de "evet" demiş.
"iyi o zaman" demiş,karınca "Paris'e gidince orada La Fontaine diye biri var, onun yüzüne bir tükür benim için,oldu mu?" demiş

10.000 lira

2 tavuk markette geziyorlarmış. yumurta reyonuna gelmişler. biraz yürüdükten sonra 40.000 liralık yumurtaların yanına geldiklerinde tavuklardan biri atılmış: bak bunları ben yaptım demiş. biraz daha yürüdükten sonra daha küçük ve30.000 liralık yumurtaların yanına gelmişler. bu sefer diğeri atılmış bak bunlarıda ben yaptım. seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 lira için kıçını yırtmaya değmez dedi.

Kanguru

Bir kanguru bara girdi:

- Hey dedi...Bana bir bardak viski...

Garson şaşkınlıkla viskiyi verdi...Kanguru içti...

- Kaç para ? diye sordu...
- On dolar...

Kanguru on doları tezgaha fırlatarak kalkarken garson:

- Aman Allah'ım dedi...Hayatımda ilk kez böyle bir şey görüyorum...

Kanguru döndü:

- Bir bardak viskiyi on dolara satarsan bir daha naaahh görürsün !

Fare

Helga kitapci dükkanina girer :Üzerinde farecik resmi bulunan bir kartiniz varmi?der.kiz sorar:
-Üzerinde farecik olmasimi lazim?
Helga cevap olarak:
-Evet .Kedime gönderecegimde.

Ekmek varmi

ördek bara gitmiş ve barmene sormuş:
-ekmek var mı?
-yok
-ekmek var mı?
-yok
-ekmek var mı?
-kardeşim yok dedik ya!
- ekmek var mı?
-bi daha sorarsan seni duvara çivilerim
-çivi var mı?
-yok
-ekmek var mı?

Ha s*ktir

Bir Aslan Doğduğundan Beri Hiç Ormanda Gezinti yapmamış...Bir Gezinti yapayım demiş.. Ve gezintiye başlamış..
Önüne bir Hayvancık Çıkmış..
-Merhaba
-Merhaba da sen kimsin.Demiş aslan
-Ben Çakal
-Allah Allah O nasıl oluyor öyle?
-Benim Annem Tilki Babam Kurt
-Demek öyle ...
Gitmiş gitmiş önüne bir hayvan daha çıkmış
-Mehaba Aslan kardeş
-Mehaba da sen kimsin. demiş Aslan
-Ben Katır Annem eşşek Babam At..
Gitmiş Gitmiş Önüne bir hayvan daha çıkmış...
-Merhaba Aslan kardeş..
-Merhaba da sen kimsin.Demiş aslan
-Ben Devekuşu
Aslan:
-Ha s*ktir Lan!

Balik hafizasi

İki balık büyük bir akvaryumun ortasında karşılaşmışlar. Biri diğerine:
- Ya ben seni bi yerden tanıyor muyum? demiş.
Diğeride:
- İmkansız, akvaryum çok büyük, sahi ben ne diyordum.

pipo

Lazlar kahvede otururken bir arkadaşları içeri girmiş :
- Temel, ineklerinden pipo içen var mı ?
- Yok
- O zaman ahırın yanıyor

Yavru Kutup ayisi

yavru kutup ayısı annesine sorar anne ben kutup ayısımıyım. evet yavrum sen kutup ayısısın

baba ben kutup ayısıyım .ewet oğlum sen kutup ayısısın.

dede ben kutup ayısımıyım.ewet çocuğum sen kutup ayısısın.

O ZAMAN BEN NİYE ÜŞÜYOM ..AMINA KOYUM YA

Aslan ve canavar

bir gun aslan agacin golgesinde uzanirken karsidan canavar gelmektedir bunu goren aslan canavara (canavar da kurt):
aslan: gel lan buraya der
kurt da buyur abi der
aslan: bak bakayim gozlerim kizariyor mu?
kurt: yok abi der.
aslan hemen kurtdun yakasini tutar ve iki tokat cakar kizriyor abi diyeceksin.
kurtda kizariyor abi der.
aslan: simdi bak bakayim gotum girip girip cikiyormu?
kurt: yok abi der
aslan yine sinirlenir ve yakasina tutar ve iki tokat cakar girip girip cikiyo abi diyeceksin
kurt: girip girip cikiyo abi der
ha der aslan gel hele gel bi yanima simdi su karsidaki atti goruyormusun goruyom abi der kurt simdi ben onu tutup parcalayacagim beraber yiyecegiz taman der kurt ve aslan atti tutar ve kurtla yerler.
bunun uzerine kurt da tribe girip bir agacin golgesine uzanir ve karsidan tilki gelir kurt gel lan buraya der tilki kosa kosa kurtdun yanina gelir kurt bak bakayim gozlerim kizariyormu tilki yook abi der kurt tilkiyi tutar ve iki tokat atar kizariyor abi diyeceksin tilki kizariyor abi der haa der kurt simdi bak bakayim gotum girip girip cikiyomu tilki bakar ve yok abi der kurt yine kizar ve tilkiye iki tokat atar girip girip cikiyo lan diyecen tilki evet abi girip girip cikiyo der.
haaa der kurt gel hele yanima su karsidaki atti goruyonmu evet der tilki simdi ben onu tutacam parcalayacagim ve beraber yiyecegiz taman der tilki ve kurt kosar atiin uzerine dogru bunu goren at kurtdun yaklasmasiyla kurtda bir cifte koyar kurt oldugu gibi bes metre uzanmis hemen tilki yanina kosar ve ABI SIMDI GOZUNDE KIZARIYOR GOTUNDE GIRIP GIRIP CIKIYO.

Tavsan Havuc

Bir gun tavsanin biri tatliciya girmis ve
- Havuc tatlisi varmi havuc tatlisi, demis
Tatlici " yok " demis
Ertesi gun tavsan tekrar gelmis ve
-Havuc tatlisi varmi havuc tatlisi, demis
Tatlici " yok " demis
Ertesi gun tavsan tekrar gelmis ve
Havuc tatlisi varmi havuc tatlisi, demis
Ertesi gun tavsanin tekrar gelecegini dusunen tatlici havuc tatlisi yapmis ve hazirlamis.
Ertesi gun tavsan tekrar gelmis ve
Tatlici " var " demis
Tavsan " PIS " he demis

Zeki

Tavşan kafasına koymuş tilkiyi s*kecek.
Tilkinin yuvasına gidip yavrularına "ananızı s*kecem ananızı s*kecem diyormuş
yavrularıda "lan tavşan s*ktir git akıllı ol seni severiz" demişler ama tavşan aklına koymuş tilkiyi s*kecek bu böyle 3 5 gün devam etmiş en son yavrular analarına söylemiş tavşan önde tilki arkada kovalamaca başlamış tavşan tam kendisinin girebileceği bi ağaç kovuğu bulmuş tavşan girmiş ama tilki vucudunun yarısı girdikten sonra sıkışmış öbür taraftan tavşan elleri g*tünde eeeeeee demiş tilki kardeş koştuk koştuk yoruldulduk bebelerede söz verdik.

Tilki ile kurt

Tilki ormanda gezmektedir. Bir agacın dalında asili bir geyik budu görür. Açtır ama şüphelenir kontrol etmeğe baslar ve görür ki bu bir tuzak. Geyik budu, bir iple bombaya baglıdır. Epeyce uzaga gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi... Tilkiye sorar
-Ne yapıyorsun dostum ?
Tilki cevap verir
-Hiiiç... yatıyorum.
-Burada bir but var.
-Evet var
-Neden yemedin ?
Tilki sakince cevap verir ;
-Bugün orucum. der.
Kurt kendinden emin ;
-Ben yiyeyim o zaman.
Tilki
-Buyur afiyet olsun. der.
Kurt but'a uzanır uzanmaz bir patlama.Ortalık toz duman.Kurt yaralı.Hareketsiz 10 metre uzakta perisan halde yatarken tilki sakince budu yemeye baslar.Bunu gören kurt ;
-Ulan şerefsiz hani bugün oruçtun
Tilki piskin piskin ;
-Biraz önce top patladi duymadin mi ? der....

Deniz neden tuzluymus

iki cocuk oturmus konusuyorlardi.Biri sordu:
-Baliklar acaba terlermi?
-TABIIIIIIIIIIIII TERLER.
-Nerden biliyorsun?
-Terlemeseler denizin suyu tuzlu olur muydu?

4 Ocak 2008 Cuma

Dere kenari

Ormandaki hayvanlar bir gün orkestra kurmaya karar vermişler ve her hayvana bir alet düşmüş küçük ayı yavrusunada zurna çalacaksın demişler.
Ayıcık,
-Zurnayı nerde bulucam demiş, diğerleri
-Zurnanın sopa gibi olduğunu ve ormanda bulacağını söylemişler.Bunun üzerine ayıcık aramaya başlamış epey aradıktan sonra güneşlenen bir eşşeğe rastlamış
-Eşşek amca zurna nerde bulurum demiş, eşşekte aletini gösterip işte zurna bu demiş.
Bunun üzerine ayıcık,
-Hadi gidelim demiş.Başlamışlar yürümeye derken dere kenarına gelmişler eşşek ayıya
-Zurnanın ıslanmaması lazım yoksa çalmaz demiş onun için sen önüme geç ben zurnanın ucunu içine koyacagım demiş.
Ayı tamam demiş dereye girmişler.
3-5 metre sonra ayı dayanamamış kaçmış ve diğer hayvanların yanına gelmiş hani zurna nerde demişler ayıda
-Zurna derenin kenarında g..... ü yiyen varsa alsın demiş

Akbaba

Çiftçi tavuklari için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı "Istediğiniz herşeyi bu horoz yapar" diye azgın mı azgın bir horoz satar.

Adam çiftliğe döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gıdaklamalar başlar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, adam endişelenmeye başlar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalışır, başaramaz.

Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada dil dışarıda yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuşuyor.

Çiftçi kendi kendine "eh işte geberdi" diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarım ağızla ve kısık sesle homurdanır.

"Git lan git!.. Kaçıracan şimdi akbabayı!.."

Pardon co

Bir çiftlikte bizim horoz Co ve tavukları mutlu bir şekilde yaşarlarmış.Gelgit zaman Co yaşlanmış, tavuklara karşı görevini aksatmaya başlatmış. Çiftlik sahibi bakmış verim düşüyor pazardan genç ve kuvvetli yeni bir horoz almış.
Bir kümeste iki horoz olmaz. Birinin gitmesi lazım.Gelen yakışıklı, kuvvetli ama Co'nun da eski olması var.Bu işi kalp kırmadan bir yarışmayla halletmeye karar vermişler.
Tavukları tek sıra dizmişler, ilk olarak sıranın sonuna kim ulaşırsa o kalacak diğeri gidecek. Orada da adet tavukla iş bittikten sonra teşekkür edilirmiş.
Bizim Co başlamış bu taraftan,İki dakika sonra:
-Thanks baby..Üç dakika sonra:
-Thanks baby..Dört dakika sonra
-Thanks baby..
Diğer taraftan da yakışıklı ve güçlü horoz geliyormuş:
-Thanks baby.Thanks baby.Thanks baby.PARDON CO.Thanks baby..

70 yil

Köyün birinde bir aslan varmış bu acıktığın da köye iner insanları yermis. Köy muhtarı bu ise çare olarak üç gözüpek delikanlıyı öldürmeleri için aslanın magarasina göndermis. Bunlar pusuya yatmis aslan`i bekliyorlar. Aslanda içerde bunlari izliyor birinci delikanlı demis eğer ben aslanı yakalarsam ona bir yumruk sallarim dünyaya geldigine pişman olur. İkincisi gülerek hadi ordan demis ben ona bir bıçak sallarim agzini acamaz. Ücüncüsü hadi ordan deyip ben ona bir yar*ak sallarim actigim yara ömür boyu kapanmaz demiş. Aslan bu ya*rak sallamayi anlamamis korkuyla gece köye inip bir yaşlı kadini tutmus ve kadina demis bana yarrak sallamanin anlamini söyle yoksa seni yerim. Kadin da can havliyle tamam demis hemen dönmüs etegini indirmis ve demiski aha görüyonmu onu kocam 70 yil önce salladi hala kapanmadi.Aslanda o köye bi daha ugramamis

Calinan fis

Nuh'un gemisine bütün hayvanlardan bir erkek, bir dişi alınmış. Gemide bu hayvanların ürememesi içinde, erkek olanların cinsel organları alınıp karada geri almaları üzere ellerine birer fiş verilmişti.
Herşey yolunda gidiyordu. Fakat erkek maymunun keyfi hiç yoktu. Çünkü dişi maymun;
- Sen ne biçim erkeksin hadi gelsenei bana birşey yapamazsın ki, ohhh ohhh vs., gibi laflarla erkek maymunla sürekli dalga geçiyormuş.
Birgün erkek maymun sevinç içersinde, taklalar sevinç çığlıkları atarak ortalıkta dolaşırken, dişi maymun merakla sormuş;
- Bu sevinç niye erkek bozuntusu ?
Erkek maymun kahkahalar atarak :
- Sana karaya çıkınca göstereceğim, çünkü eşeğin fişini çaldım.

kilibik aslan

Bir gün aslan ile boğa bara gitmişler bir iki tek attıktan sonra aslan
müsade istemiş. Boğa bununla dalga geçmiş:
- "Koskoca aslansın, Ormanlar kralısın. Saat daha sekiz. Hiç yakışır mı sana kılıbıklık..."
Aslan kükremiş :
- "Eee beni evde bir aslan bekliyor, seninki gibi bir inek değil..."

Cok Yalan Soylemek

Amerikalının biri kızılderili çadırının yanından geçerken kızılderiliyi görür. yanına gider nasılsın iyimisin derken kızılderilinin atını görür ve kızılderiliye at senin mi onunla konuşabilir miyim der. Kızıl derili at benim olmak ama ta konuşamamak der amerikalıya. Amerikalı aldırış etmeden kızıl derilinin atının yanına gider ata sorar nasılsın iyimisin sahibinle aran nasıl der. at amerikalıya cevap verir sahibim çık iyi beni hergün yürüyüşe götürür suyumu verir yemeğimi verir der kızılderili şaşkın bir şekilde atına bakar.
Amerikalı kızılderilinin yanına gider köpeğini görür sorar köpek seninmi onunla konuşabilirmiyim. Kızılderili köpek benim olmak ama köpek konuşamamak der. amerikalı köpeğin yanına gider sorar nasılsın iyimisin sahibinle aran nasıl. köpek amerikalıya cevap veriri iyiyim sahibimle aram çok iyi bana hergün kemik verir ben onu yerim der. Kızıl derili şaşkın şekilde amerikalı ile köpeğine bakmaktadır.
Amerikalı kızılderiliye yaklaşır eşşeğini görür. sorar bu eşşek seninmi onunla konuşabilirmiyim der.
Kızıl derili eşşek benim olam ama eşşek çok yalan söylemek.der

Maymunun Dedesi

Köylü anasına, "şu bizim ineği satalım parasıyla bir iş kuralım" deyip ilçenin yolunu tutmuş. Dönüşte kazandığı paraya bir çok şapka almış. Birinide kendisi giymiş. Ayağı tökezleyip düşünce şapkalar yere saçılmış. Ağaçtan inen maymunlar bütün şapkaları alıp ağaca geri çıkmışlar. Maymunlar adamla dalga geçerken adamın yaptklarını tekrar ediyorlarmış. Bunu farkeden adam kafasındaki son şapkayı yere çarpınca maymunlar da aynısını yapınca adam şapkalarına kavuşmuş. Aradan uzun yıllar geçmiş. Adamın torunu anasına, "şu bizim ineği satalım parasıyla bir iş kuralım" deyip ilçenin yolunu tutmuş. Dönüşte kazandığı paraya bir çok şapka almış. Birinide kendisi giymiş. Ayağı tökezleyip düşünce şapkalar yere saçılmış. Ağaçtan inen maymunlar bütün şapkaları alıp ağaca geri çıkmışlar. Maymunlar adamla dalga geçerken adamın yaptklarını tekrar
ediyorlarmış. Adamın aklına yıllar önce dedesinin anlattığı ve maymunların yenilgisiyle sonuçlanan
malum olay gelmiş. Gözleri parlayarak başındaki son şapkayı da yere çarpınca maymunlar da aynısını yapar diye beklemeye başlamış ama ağaçtan inen bir tek maymun son şapkayıda alıp ağaca çıkarken şapşallaşan adama dönüp
"Bizim dedemizde anlattı" demiş.

Kol kola

Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarını birbirine sarmış dolaşıyorlardı. Erkek ahtapot eğildi hafif bir sesle dişi ahtapotun kulağına fısıldadı:
-Ne güzel bir gece değil mi sevgilim?...Mehtap,yıldızlar,sen,ben...Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola kolkola dolaşıyoruz...

La fonten

Yazın saz calan agustosbocegını kısın beklıyormus karınca bir yandan da "simdi gelecek ve ayaklarıma kapanacak ama b*kumu yese biseyimi vermicem" diyormus.Bir kac dakika sonra kapı calmıs ve karınca boburlenerek kapıyı acmıs:
-Yemek mi istemeye geldin agustosbocegi?
-Yoo.
-O zaman ne istemeye geldin?
-Hicbisey
-Söle o zaman nicin geldin!!!!
-Biraz otede bir gece klubunde parti veriyoruz seni de cağıracaktım...
-Dur bekle geliorum
-Çok sevindim
-Partiye değil La Fonten'i s*kmeye

Parasizlik

Hayvanlar alemi parasızlıktan kırılıyormuş. Hiç kimsede metelik yokken Tavşan her akşam barda 10 lukla gelip "Herkese bir viski" diyerek hava atıyormuş. Barmen olan Aslan bir gün merakla:
-Bu bereket nereden geliyor? Millet iş bile bulamazken sende bu para ne iş?, diye Tavşan'a sormuş. Tavşan:
-Olm. İşin kolayı varken ben işe gitmem. Eve gidince benimkini başlıyorum sevmeye. Tam kıvamına gelipte istemeye başlayınca "Bi onluk vermeden olmaz." diyorum. Hehehehe .... İstediğimi de alıyorum tabii, demiş.
Bu işe aklı yatan Aslan eve dönünce doğru karısına gitmiş. "Karıcığım seni çok özledim" deyip işe koyulmuş. İş iyice azgınlaşıp doruğa geldiğinde bıyık altından sırıtıp "Bir 10 luk vermezsen olmaz" demiş. Birden tepesi atan dişi Aslan da;
-Ah . Gene Tavşan numarası. demiş.

Kutup ayisi

Soguk bir kutup gecesi..
Yavru kutup ayısı annesine yaklaşır :
- anneeeee, ben kutup ayısı mıyım ?
- evet oglum.
- eee peki anneee sen de kutup ayısı mısın ?
- evet oglum ?!
- ee peki anne babam da kutup ayısı mı ?
- tabii ki oglum ?!
- ee peki anne dedem, dedemin dedeleri falan hepsi kutup ayısı mıydı ?
- evet oglum hepsi kutup ayısıydı ?!
- eee peki anne yani sülalemizde bi karisiklik falan yok di mi anne ?
- yok tabi oglum hepimiz kutup ayısıydık, niye soruyorsun ?
- üşüyom agzina tükürdügüm yaa!!!

Aylar oldu

Yolcu uçağı arızalanır ve bir ormana düşer. Yolcu uçağından sadece bayan bir yolcu kurtulur. Oda koma halindedir. Günler geçer kadın ayılır bir bakar iri bir ayının ininde yatmaktadır. Ayı kadına şefkatle yaklaşmakta sabah akşamda sevişmektedir. Bu böyle kadının bulunmasına kadar devam eder.
Hastaneye yatırılan kadın devamlı gelmedi gelmedi demekte kimse neolduğunu anlamamakta şuurunun yerinde olmadığını zannetmektedir. Sonunda doktorlardan biri dayanamayıp sorar bayan kim gelmedi diye kadın sorar. Ayım ayım aylar oldu beni görmeye gelmedi

Mudur olali

Ormanda kaplan sereserpe yatmış uyumaktadır. Yanından geçen tilki düşünür.
Acaba kaplana tecavüz etsem bunu anlar mı. E tabi korku da var biraz. Öyle ya koca aslanın karısıdır.
- Yapsam mı, yapmasam mı?
- Anlar mı, anlamaz mı?
Derken olan olur ve tilki saldırır. Kaplan uyandığında başına geleni anlamıştır. Ağlamaya başlar.
Aslan ne olduğunu sorar.
- Bana tecavüz ettiler.
Aslan sinirlenir.
- Kim bunu yaptı çıksın ortaya. Bütün hayvanlar toplansın.
Merakla tüm hayvanlar toplanır. Aslan bağırır.
- Kim bunu yaptıysa bir adım öne çıksın.
Ses yok.
- Kim bunu yaptıysa bir adım öne çıksın.
Garibim çakal da biraz gecikir. Tilkiye yanaşır. Ne oluyor, der.
Tilki, ya der, aslan ormana müdür arıyormuş da, kim istiyorsa bir adım öne çıksın diyor. Çakal ya bizimki, atlar.
Dağılın der aslan. Karıma haaa. Aynısı sana der ve...
Çakal yalpalayarak yürümeye başlar. Ormana doğru dönerken tilki görür çakalı.
Ulan çakal der,
- Müdür olalı yürüyüşün bile değişti.

Bit

Ormanda büyük bir yangın çıkmış.
Hayvanlar bir sağa bir sola deli gibi koşturuyorlarmış.
Ormanlar kralı ASLAN buna bir çare bulmak zorunda kalmış ve bütün hayvanlara seslenmiş:"Telaş etmeyin,herkes harf sırasına göre sıraya girerek dışarı çıksın!" demiş.bir anda bütün kargaşa bitmiş.ASLAN hem kral olması hemde a harfiyle başlaması nedeniyle ilk sıraya geçmiş.Tam giderken bi bakmış,önde bir BİT..Kükremiş çabuk yerine geç demiş hem B harfiyle başlıyorsun hem yaptığına bak!!!.demiş..burada ne işin var? ..bizimki arkasına dönüp demiş ki..:ben sizin dediklerinizi uyguluyorum çünkü ben ora bitiyim demişş

Dusen Salak

Bir adam misafirliğe geldiğinde bir papağan görmüş.
Papağanın sahibi:
-Bu papağanın sol ayağını tutarsan ingiizce, sağ ayağını tutarsan fransızca konuşur demiş.
Adam:
-Ya iki ayağını birden tutarsam ne yapar?
Papağan hemen atılıp:
-O zaman yere düşerin salak! demiş.

bizim cevizler

Adamın biri birgün uçakla seyahate çıkacaktır.Ve çok sevdiği maymununuda götürmek ister fakat uçakta hayvan barındırmak yasaktır.Maymun çok ufaktır.Adam yanında götürmeyi çok ister ve maymununu donuna sokmaya karar verir.
Uçağa binmiştir ve yolculuk başlamıştır.Ama adamdan ara ara ah!uhh! diye sesler gelir.Yanında oturan adam sorar noldu beyefendi sorun nedir? Birkaç dakika sonra yine aynı sesler.Yanındaki adam tekrar tam soracakken adam maymunu çıkarır ve şak şuk!! vurmaya başlar maymuna.Yanındaki adam;ya iyi hoş hadi maymunu sokmuşsun şimdi niye dövüyosun der.Adam da:Ya sorma bu eşşolueşşek bizim ya...ğı ağaç zannedip indi çıktı indi çıktı. Diğer adam ee.. der. Sonra g...mü mağara zannetti girdi çıktı girdi çıktı der. T...akları ceviz zannedip kaldırdı vurdu kaldırdı vurdu der. Yanındaki adam gülerek e.. der Adam dayanamaz patlar bütün bunlar yetmiyomuş gibi bizim cevizleri mağaraya sokmaya çalışmaz mı? der.

Karinca Hanim

karinca hanim gelinlikle sarki söyleyerek kosturuyormus ormanda.bunu gören karga bay sormus
- hayirdir karinca hanim
Karinca hanim
- evleniyorum, demis karga bey
- kiminle?
Karinca hanim
- fil beyle , diye yanitlamis.
Aksama dugun yapilmis takilar takilmis ve karinca hanimla fil bey gerdege girmek icin evlerinin yolunu tutmuslar.Aradan kisa bir zaman sonra karinca hanimin cigliklari duyulmaya baslamis,kapi acilmis ve karinca hanim aglayarak evden cikmis. Bunu görenler merakla sormuslar
- Ne oldu karinca hanim?
Karinca hanim aglayarak
- fil bey kalp kirizinden öldü, demis. Herkez uzulmus ve sormuslar:
- Ne oldu kizligini kaybettinmi?
Karinca hanim
- Hayır tam o sırada öldü.
Sasirmislar
- Peki niye agliyorsun ozaman?
Karinca hanim dusunceli ve aglayarak
- Bir ömür çalış çabala evlen, simdide bir ömur koca mezari kazarak yasamina devam et, ona agliyorum, demis.

Tavuk ile civciv

Civciv annesi olan tavuğa sorar:
-Anne babam niye yumurtlamıyo? der.
tavuk da:
-Anotomisi izin vermiyo, der.
Civciv düşünür ve der ki:
-Bıraksalar yumurtlıycak yani!!!

Tavuk S.kenler nereye

Bir tane papağan varmış ve bu hergün komşularının tavuklarını ...ikiyormuş en sonunda sahibi dayanamamış ve eğer bir daha komşuların tavuğunu ....ikersen senin tüylerini yolarım demiş papağan bir daha ....ikince sahibi bunun kafasındaki tüyleri yolmuş.Aradan uzun zaman geçmiş sahibi bir davet veriyormuş papağanda gelenlere baylar bu tarafa bayanlar bu tarafa demeliymiş herşey yolunda giderken içeri kel bir adam girmiş ve papağan
-Patron tavuk .....kenler nereye demiş.

3 Ocak 2008 Perşembe

Papagan Hirsiz, ve doberman

Gecenin bir yarisi hirsizin biri bir eve girmis. Etrafa bakinirken birden bir ses duymus:
- Polis herseyi goruyor, diye.
Hemen korkudan lambayla kim dedi diye etrafa bakiyormus ama kimse yok. Tekrar o sesi duymus:
- Polis herseyi goruyor, diye.
Hirsiz bu sefer korkudan kacmaya karar vermis ve tam camdan atlarken, bakmis ki perdenin arkasinda bir papagan var. Papagan'a yaklasmis ve sormus:
- Sen mi diyordun, polis her seyi goruyor, diye.
Papagan:
- Evet
Hirsiz:
- Senin ismin ne?
Papagan:
- Sekretergibicokkonusanpapagan.
Hirsiz:
- Hangi salak sana bu ismi koydu?
Papagan:
- Evin dobermanina polis ismini koyan salak...

Ucmak

Bir gün ayıyla karga aynı ucakta gidiyomus.karga tusa basmıs ve hostesi cağırmıs.hostes
'buyrun efendim demiş.'
karga
'yok bişi i.nelik olsun diye bastım demiş.
aradan zaman geçmiş bidaha basmıs yine 'hiç i.nelik olsun diye bastım demiş.hostes sinirli biş sekilde bi daha basarsanız sizi ucaktan atarım demiş.
zaman geçmiş bu sefer ayı basmıs.ama ayıdada cevap aynı 'hiç i.nelik olsun diye bastım' demiş. hostesin sabrı tasmıs ve atmıs bunları ucaktan.tam düserlerlen ayı kargaya dönmüş ve demiş ki'karga kurtar beni ben ucmayı bilmem demiş'karga 'ulan ucmayı bilmiyosan ne i.nelik yapıyon'

Karinca

İşlediği bir suçtan dolayı onbeş sene hapis cezası yiyen adam, cezaevine girdiği gün yatağının kenarında bulduğu bir karınca ile çok iyi bir arkadaşlık başlatmıştı. Adam, onbeş sene boyunca karıncayı eğitmiş, onunla yoldaş, candaş, arkadaş olmuştu. Artık karınca öyle bir hale gelmişti ki, adam "dur" deyince duruyor, "yürü" deyince yürüyor, "takla at" deyince takla atıyordu. Yani konuşmak dışında adam ne derse onu yapıyordu.
Cezaevinden çıkarken karıncayı boş bir kibrit kutusuna koydu. Çıkar çıkmaz güzel bir lokantaya gitti, siparişlerini verdi. Yemeğini beklerken "Şu garsona karıncamın özelliklerini göstereyimde bir şaşırtayım" diye düşünmüş ve karıncayı çıkarıp masanın üzerine koymuştu.
Garsonu çağırdı :
- Bakar mısınız ?
- Buyrun beyefendi, diye adamın yanına gelince, adam parmağı ile karıncayı işaret ederek,
- Şu karıncayı görüyor musun ? diyerek başladığı sözünün sonunu getirmeden, garson telaşla :
- Özür dilerim beyfendi görmemiştim, diyerek başparmağı ile karıncayı ezip, masayı siler.

Mehmet Agabey

kadının biri hayvan almak için petshopa gitmiş. bi kaç hayvanın fiyatını sormuş fakat fiyatlar ateş pahasıymış.. gezerken üstü bezle örtülü bi kafes görmüş . kafestede bir papağan varmış .fiyatını sormuş çok ucuzmuş dükkanın sahibine neden bu çok ucuc diye sorunca adam:
- efendim bu papağan daha önce kerhanede çalışıyordu. bu yüzden ağzı çok bozuk. bunu her alan geri getiriyor demiş.kadın tamam ben alıyorum demiş ve papağanı eve götürmüş. evde örtüsünü kaldırmış.papağan etrafına iyice baktıktan sonra:
- oooo yeni mekan yeni patron demiş. kadın gülmüş. daha sonra kadının kızları gelmiş papağan:
-oooo yeni mekan yeni patron ve yeni kızlar demiş herkes yine gülüp geçmiş daha sonra evin beyi gelmiş bu kez papağan
-yeni mekan yeni patron yeni kızlar ooooooo mehmet ağbey hoşgeldin .

Agustos Bocekleri

Çılgınca geçen bir parti sonrasında, gençler kumsala dağılırlar. Kuytu bir köşede bir genç kızla delikanlı mehtabı seyretmektedir. Biraz çakırkeyif olan genç kız, delikanlının omzuna başını yaslayarak mırıldanır:
- Her şey bir rüya gibi, değil mi, sevgilim? Deniz, kumsal, mehtap ve ağustos böceklerinin sesi.
Delikanlı düzeltir:
- Ağustos böceklerinin değil, fermuarın sesi...

Boganin Kirmiziya Tepkisi

Bir gün Kamlumbağanın biri Boğaya sorar:

- Boğalar niçin kırmızı renge kızarlar ?

Boğa cevap verir..

-Aslında kırmızı renge kızmayız.Kırmızı renge kızanlar ineklerdir!.

- O zaman neden kırmızı rengi gösterdiklerinde üzerine hışımla gidiyorsunuz.?

Boğa cevap verir:

- Ulan bu hergeleler varya bizi inek yerine koyuyorlar ya onun için kızıyorum.

uc kaplumbaga

3 kaplumbağa pikniğe gitmeye karar vermişler. hazırlıkları yapıp yola çıkmışlar. 25 gün yol alıp güzel bir pınarın kenarına karar vermişler.
tam sofrayı kuracaklarki bakmışlarki açacak yok.Meşrubatı nasıl açacaklarını düşünmüşler.
En iyisi kura çekelim. Kime çıkarsa o gitsin şehirden açacak getirsin demişler. kura da çıkan kaplumbağa oradan ayrılmış.
Bir çalının arkasına geçmiş ve beklemeye başlamış. Aradan 50 gün geçmiş 60 gün geçmiş.Giden kaplumbağadan haber yok.
sonunda şişenin ağzını taşa vurup açmaya karar vermişler tam şişeyi vurup açınca saklanan kaplumbağa çalıların arasından çıkıvermiş ve
-Demek ki ben gitseydim kendiniz açıp içecektiniz, iyi ki gitmemişim.demiş.

Fare Kedi Balik

Doktorun telefonu gece yarısı deli gibi çalıyor.. doktor gidip açıyor,karşısında telaş içinde bir adam:
- DOKTOR!! Hemen gelmelisiniz!!! Esim duştan çıktı, havlusunu yere düşürünce almak için eğildi, tam o anda poposundan içeri bir fare girdi..!!!
Doktor:
- Tamam sakin olun.. poposuna doğru bir parça peynir tutun bekleyin ben geliyorum" ve doktor arabasına atladığı gibi adamın evine gider. İçeri girince ne görsün, adam kadının arkasına eğilmiş, elinde peynir yerine bir balık!!..
- Ben size ne dedim?. Peynir dedim ama bu balık da nerden çıkıyor?
Adam kan ter içinde:
- Dediğinizi yaptım doktor. Ama fare tam kafasını uzatmıştı ki kedi onu avlamak için atıldı ...

Ramazan Topu

Bir gün tilki ormanda tek başına gezerken ağaca asılmış bir parça et görür. Etin yanına yaklaşarak incelemeye başlar ve etin arasına gizlenmiş bir bomba görür. Ete hiç dokunmadan 10-15 metre kenara çekilerek uzanır ve beklemeye başlar. Biraz sonra kurt çıkagelir ve eti görür, şöyle bir sağa sola bakınırken tilkiyi görür ve sorar: "Eti görmüyor musun?" Tilki: "Ben orucum." der. Kurt: "Ben yiyebilir miyim o zaman?" diye sorar. Tilki: "Buyur ye, afiyet olsun!" der. Kurt eti ısırmasıyla bombanın patlaması bir olur ve kurt ağır yaralı bir şekilde 8-10 metre ileriye sürüklenir. Tilki bulunduğu yerden kalkarak etin yanına gider ve başlar yemeye. Buna dayanamayan kurt sorar: "Hani sen oruç tutuyordun?" Tilki: "Top atıldı duymadın mı?" der.

Sapka

Tavşan nehrin kenarında gördüğü aslana
-"Aslan abi şu tilkiyi bi dövsek "der.Aslan da
-"Ne bahane uyduracağız oğlum" der.Tavşan
-"Aslan abi kafasında şapkası olmaz onun şapkan niye yok lan senin kafanda dersin" demiş.
Aslanda bunu kabul etmiş.Bir gün aslan tek başına gezerken tilkiyi görmüş ve yanına çağırmış tilkiye
-"Nasılsın tilki" demiş.Tilki de iyi deyince
-Şapkan niye yok lan senin diyip girişmiş.
Başka bir gün aslanla tavşan yine karşılaşmış tavşan
-"Aslan abi tilki akıllanmadı abi şunu bi daha dövsen abi" demiş. Aslan bu sefer ne bahane uyduracağız oğlum" demiş tavşan da
-"Aslan abi sigara istersin filtreli verirse niye filtresiz değil lan bu diye,filtresiz verirse niye filtreli değil lan bu diye döversin demiş ve aslan da bunu kabul etmiş.
Başka bir gün aslan yine aynı yerde tilkiyi görmüş ve yanına çağırmış tilkiye
-"Nasılsın lan" demiş tilkide "iyiyim abi"deyince aslan da bi sigara ver de barışalım demiş.Bunun üzerine tilki" abi filtreli mi olsun filtresiz mi" diye sorunca aslan "senin şapkan niye yok lan "demiş ve dövmüş.

Akilli Kopek

bir gün çok akıllı bir köpek yolda dolaşırken bir dükkanın camında eleman aranıyor yazısını görmüş.ondan sonra bu köpek içeri girmiş.insanların yarım saatte yaptığı işi onbeş dakikada yapmış.patron bunaçok şaşırmış ve demiş ki sen yabancı dil biliyor musun.köpek başını sallamış ve miyav miyav demiş

Aslan Ve tavsan

Ormanın birinde dişi bir aslan yavruları ile yaşarmnış.Her sabah gider yavrularına yemek ararmış.Bir gün yine yavrularına yemek aramak üzere yuvasından ayrılmış,yavru aslanlarda orada oynuyorlarmış.Oynayan yavruların yanına bir tavşan yanaşmış ve;"Sizin şu ananız varya ananız, işte onu *ikecem"demiş.Yavru aslanlar "Hastir lan"diyip tavşanı kovalamışlar ama bu olayı annelerinin canı sıkılmasın diye ona söylememişler.İkinci gün yine anne aslan avlanmaya gitmiş,tavşan yine gelmiş.Yavru aslanlara "şu sizin ananız varya ananız işte onu *ikecem"demiş.Yavru aslanlar tavşanı yine kovalamışlar ama bu sefer bu tavşanı annelerine söylemeye karar vermişler.Akşam olmuş anne aslan eve dönmüş olayı annelerine anlatmışlar.Anneleri"yarın ben yine avlanmaya gider gibi yaparım ve saklanır tavşanı beklerim bir de yüzüme söylesinde görelim" demiş.Ertesi gün anne aslan gider gibi yapıp çalıların arkasına gizlenmiş.Tavşan çok gecikmeden görünmüş gelmiş yavru aslanların yanına "sizin şu ananız varya ananız"demiş,arkadan anne aslan"eeeee..."demiş.Anne aslanın sesini duyan tavşan başlamış kaçmaya arkasındanda anne aslan kovalamaya...Tavşan atlamış hoplamış kaçarken bir ağaç kovuğunun içinden geçmiş anne aslanda peşinden gelirken kovuktan geçememiş ve sıkışmış kalmış.Aslanın sıkıştığını gören tavşan gelmiş ve"*ikmeyecektim ama yavrularına söz verdim *ikmessem şimdi ayıp olur"demiş.

Yangin

Ormanın birinde yangın çıkmış hayvanların hepsi ordan oraya kaçışıyor.Aslan hemen müdahale etmiş:
-Durun arkadaşlar böyle panik yaparsak hepimiz yanarız.En iyisi alfabetik sıraya göre kaçalım, der.
Herkes sıraya girer aslan bi bakar ki önünde bir bit zıplaya zıplaya gidiyo.Aslan geçsene lan yerine der bit de sırıtarak ben ... bitiyim der...

Zengin Agustos bocegi

Karınca yaz boyunca çalışırken ağustos böceği saz çalmiş,tabi kiş gelmiş, karınca sıcacık evinde afiyet içinde yaşıyorken bir gün kapısı çalmış bakmış ağustos böceği,tamam demiş, yaz boyunca saz çaldın şimdi aç kaldın ve benden yemek istemeye geldin değil mi? saz çalacağına biraz çalışmış olsaydın böyle aç kalmazdın demiş,ağustos böceği de "yo,yanlış anladın demiş,biz yaz boyunca saz çalınca, ayıptır söylemesi biraz para yaptık da demiş,hatta meşhur da oldum,simdi Avrupa turnesine çıkıyorum,belki oralardan istediğin bir şeyler vardır,diye sormaya geldim" demis.Karınca bir bakmiş ağustos böceğinin öyle aç bir hali yok,üzerinde bir kürk var,arkada da kocaman bir limuzin,önunde şoförü ile onu bekliyor. "yok, bir sey istemiyorum" demiş. "ama Fransay a uğrayacaksın değil mi?" diye sormuş,ağustos böceği de"evet"demiş,"iyi o zaman" demis, karinca "parise gidince orada la fontaine diye bir ibne var, onun yüzüne bir tükür benim için oldu mu?

Dassak Coo

Bir Çiftlikte Daşşak Co isimli bir damızlık boğa varmış.Bütün inekleri gece gündüz durmadan ..kermiş.Çiftlik sahibi bakmış ineklerden süt alamıyor Daşşak Co'yu Yüksek çitlerle çevrili bir alana hapsetmiş.Birkaç gün sonra çiftçi yeni bir inek almış.Taze ineği gören Daşşak Co ineği becermek için çitlerin üzerinden atlayarak ineğin yanına gitmiş.Yeni gelen inek işveyle "ben sarı kız ama bana kısaca sarı diyebilirsin"demiş.Daşşak Co da bende Daşşak Co ama sende bana kısaca Co diyebilirsin zira az önce çitlerden atlarken daşşaklarım çitte takılı kaldı.

5 dakka daha

Mart ayı gelmiştir, kediler her akşam süslenip, püslenip,
mis gibi kokularını sürünüp dışarı çıkmaktadırlar.
Aralarında bir de küçük erkek kedicik vardır. Bir gün
"ben de gelmek istiyom" der.
Kediler sinirlenir. "Hadi len, senin daha yaşın küçük, git misket oyna."
Bir gün, iki gün, üç gün... Bizimkini iyice merak sarar.
Son bir kez daha dener şansını bir akşam:
"Ya ne olur beni de götürün nereye gidiyorsanız?"
aralarından babacan bir kedi çıkar:
"Gel lan, sen de gel de öğren, ilerde lazım olacak.
Sevişmeye gidiyoruz. Mart ayı bizim ayımız."
Hepsi toplanır. Aylardan mart dedik ya, hava soğuk,
damda beklerler. "Bak," der babacan kedi:
- Aşağıdan dişi kedi geçtiğini gördün mü saldır!
Aradan saatler geçer, ne gelen, ne giden var.
Bizim gariban kedicik iyice üşümüştür.
Babacan kediye yanaşır, kolunu hafifçe vurarak: "Abi ya," der:
- Ben bi beş dakka daha sevişiyim, gitcem.

Fil

Yaşlılığı nedenliğiyle çok ucuza satılan bir fili satın alan uyanık adamlardan biri, bir çadır kurmuş ve önüne şöyle bir tabela asmış:
"Kim bu filin dört ayağını birden hoplatırsa 10 Milyon kazanacak. Denemesi 100 Bin Lira." Çok deneyen olmuş ama kimse başaramamış. Bir gün bir çocuk gelmiş, içeri girmiş ve avucuna sakladığı hapşırık tozunu filin hortumuna tutmuş. Fil hapşırırken hop hop hoplamaya başlamış. Çocuk paraları almış, gitmiş. Herkes bu yöntemi denemeye kalkınca iflas gözüktüğünden başka bir tabela asmış.
"Kim filin başını önce aşağı yukarı, sonra sağa sola sallatırsa 10 Milyon, denemesi 10 Bin." Yine deneyenler olmuş ama kimse becerememiş. O çocuk tekrar gelmiş, içeri girmiş, filin yanına yaklaşmış, beni tanıdın mı, der gibi kendini göstermiş, fil kafasını aşağı yukarı hareket ettirmiş. Çocuk elindeki hapşırık tozunu gösterince de fil başını sağa sola sallamaya başlamış.

Fil ile serce

Serçe, bir filin kulağına konmuş . Demiş ki file:
-- Fil kardeş, bana bir kez versene?
Fil bakmış serçeciğe, küçücük bir şey, acımış:
-- Tamam, olur,demiş. Sevinerek geçmiş serçe hemen filin arkasına. Fil ise istifini hiç bozmadan yoluna devam etmiş. Tam bu sırada filin ayağına bir kuru ağaç dalı batmış:
--Ahhh! diye bağırmış tabi fil. Serçe de bunun üzerine file demiş ki:
-- Acıttı mı cicim ?

isi oymus

Gaziantepli bir ağa İstanbul'a gelmiş , bir lokantadan içeri girmiş . Lokantanın kapısında bir papağan var :
-Hoşgeldin Antepli , Hoşgeldin Antepli diye naralar atıp duruyor.
Ağanın çok hoşuna gitmiş . Lokantanın sahibini çağırmış yanına .
-Bu kuş benim Antepli olduğumu nerden anladı ?
Lokantanın sahibi :
-O çok zeki bir hayvandır , içeri girenin nereli olduğunu hemen anlar , demiş .
Ağa papağanı ona satması için adama baskı yapmış ve büyük paralar teklif etmiş.
Lokanta sahibi :
-Bu papağan bizim işletmemizin simgesi , satamayız ama sen istersen sana bunun yumurtalarından satarım , bunun yavrularıda o kadar zeki olur , demiş ve bir hayli yüksek bir rakama anlaşmışlar .
Lokantacı söz vermiş ama ortada yumurta yok , girmiş kilere , eline bir sepet almış önüne ne yumurtası gelirse doldurmuş , tavuk yumurtası ,hindi yumurtası , bıldırcın yumurtası .., önüne ne gelirse yani ... Ağaya sepeti vermiş . Ağa heyecanla köyüne dönmüş . Aşiretini toplamış ve :
-Antebi meşhur edecez , bu yumurtaların anası adamın nereli olduğunu anlıyor , ondan doğanlarda onun kadar zeki olur , hemen bir kuluçka makinesi bulun der .
Kuluçka makinesi bulunur ve aşiret beklemeye başlar . 15 gün sonra civcivler çıkar , kimi tavuk , kimi hindi , kimi bıldırcın .., çıkan civcivlerin . Ağa beyninden vurulmuşa döner ve hemen İstanbul'un yolunu tutar yeniden ve aynı lokantaya gelir . Papağan ağayı görünce başlar :
-Keriz Antepli , keriz Antepli ..,
Ağa papağanın kulağına eğilir ...
-Ulan benim keriz olduğumu bir tek sen biliyorsun ama senin orospu olduğunu bütün Antep biliyor .., der .