14 Aralık 2007 Cuma

yirmi dort saat

Doktor hastasına aylar süren tahlillerin sonuçlarını açıklamaktadır;
-Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var... Önce kötü haberi vereyim. Test sonuçlarına göre 24 saatlik ömrünüz kalmış.
Adam yıkılır ve doktora dönüp :
"Hayır olamaz!Fakat, fakat bundan daha kötü ne olabilir?
Doktorun yanıtı kısa olur :
-Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum...

Atmamasi

Adam doktora gitmiş;
"Doktor Bey, kalbim çok hızlı atıyor."
Doktor;
"Atmaması lazım" demiş.
Bunun üzerine adam koşa koşa eczaneye gidip
"Sizde Atmaması var mi?" diye sormuş.
Eczacı:
"Atmaması bizde olmaz, karşıdaki veterinere soracaksınız."
Bunun üzerine adam veterinerden 5 kutu atmaması alıp beş ay kullanmış.
Sonuç süper. Beş ay sonra şikayeti yeniden başlamış. Veterinere gidip atmaması istemiş. Veteriner;
"Maalesef bizde de kalmadı" demiş.
Bunun üzerine adam panik halinde doktora giderek;
"Doktor Bey, at maması bitmiş" diye yakınmış.
Doktor cevap vermiş:
"Bitmemesi lazım"..

Teskilat

Amerika'da bir asker, arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile oynarken parmağını kesti.Az ötede bir dispanser vardı.
Asker ;
"- Ben şurada pansuman yaptırayım." dedi.
İçeri girince karşısına iki kapı çıktı.
Birinde "Hastalıklar", ötekinde "Yaralar" yazılı idi.
"Yaralar" kapısından girdi.Yine önünde iki kapı.
Birinde "Kemik", ötekinde "Yumuşak Doku" yazıyordu.
"Yumuşak Doku" kapısından girdi.Yine iki kapı.
Birinde "Önemli", ötekinde "Önemsiz" yazıları vardı.
"Önemsiz" kapısından girince kendini sokakta buldu.
Dışarı çıkınca arkadaşı sordu ;
"- Nasıl, iyi baktılar mı?"
"- Hayır, ama teşkilat mükemmel!.."

Aliskanlik

Doktor, hastasını uyarmış :
-Bakın, sonra söylemediydi demeyin, bu uyku haplarına devam edecek olursanız, sizde alışkanlık yaratır.
Hasta bilgiç bilgiç gülümsemiş :
-Sen ne diyorsun Doktor Bey! Ben bu hapları evelallah yirmi yıldır alırım, henüz alışkanlık yaptığını görmedim.

Oksuruk

Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktor adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demiş ki;
"- Bu ilaç sana kesinlikle iyi gelecek.Bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve bitince kontrole gel."
Bir hafta sonra tekrar geldiğinde doktor adama öksürüp öksürmediğini sormuş.Adamın öksürmediğini duyunca da ;
"-Ben sana dememiş miydim!" diye böbürlenmiş.
Adam cevap vermiş:;
"-İyide Doktor Bey, cesaret edip öksüremiyorum ki..!"

Doktorlar

Bir İngiliz doktor diyor ki:
-Tıp bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini alırız ve başkasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz.
Alman doktor diyor ki:
-Bu hiçbir şey değil; biz bir adamın beynini çıkarırız ve başkasına koyarız ve onu dört haftada savaşa hazır hale getiririz.
Amerikalı doktor da diyor ki:
-Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksas’tan bir beyinsizi aldık ve beyaz saraya koyduk. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor.

Ishal İlaci

Kadının biri küçük çocuğunu ishal şikayeti üzerine doktora götürmüş. Kadın ağzında sakız ile doktorun odasına girmiş, çayını karıştıran doktora çocuğun şikayetini anlatmaya başlamış.
- doktor bey demiş, benim çocuğum ishal oldu, vallahi bir bok sıçıyor, şu içtiğiniz çaya benziyor demiş. tabi doktorun midesi bulanmış, çayı bir kenara bırakmış kadına dönüp sen hiç merak etme kadın şimdi ben çocuğuna bir ilaç yazarım, sıçtığı bok ağzındaki sakız gibi olur demiş.

Marangozmu

Kadının biri doktora gitmiş.
-"Doktor bey, bacağımda leke çıktı" demiş.
Doktor kadının bacağında, vajinasına yakın bir yerdeki lekeyi incelemiş daha sonra bir parça pamuğa bir ilaç döküp bu ilaçla lekeyi yok ettikten sonra
-"Tamamdır bayan" deyip parasını almış.
Kadın teşekkür ederek ayrılmış. 2 gün sonra aynı kadın yine gelmiş.
-"Doktor bey yine çıktı aynı leke" demiş.
Doktor yine aynı yöntemi kullanarak lekeyi yok etmiş ve kadın teşekkür ederek ayrılmış.
Bu belli süre hep böyle devam etmiş kadın 2-3 günde bir doktora geliyormuş. En son geldiğinde doktor çok sinirliymiş. Kadını koltuğa oturtmuş dizlerinin üzerine çökmüş lekeyi temizlemeye koyulmuşken bir yandan da kadına sormuş:
-"Hanım senin kocan marangoz mu ?"
-"Evet nerden bildiniz ?"
-"Söyle o salağa bir daha ki sefere vajinanı yalarken kulağının arkasındaki kalemi çıkartsın.."!.."..."

Got nakli

Temel fena halde hastaymış. Hastalığı hemoroid. Kasaba doktoruna
gidiyormuş, bir süre verdiği ilaçları kullanıyormuş, ancak şikayetleri
durmadan tekrarlıyormuş. Derdini en yakın arkadaşı Dursun'a açmış.
Dursun ona: "Ula! Bunu bu kadar çekecek ne var? Benim amcamın oğlu
İstanbul'da büyük doktor, profesör. Bu işi o halleder" demiş.Temel'le beraber
yola çıkmışlar. Dursun'un amcaoğlu profesör bunları iyi karşılamış "Sen hiç
merak etme, bu işin çaresi çok. Vereceğim ilaçları kullan, geçmezse
ameliyatla 'göt nakli' yaparız" demiş. Temel şaşırmış, utanmış sıkılmış.
Reçeteyi alıp, dönmüşler memleketine. 2-3 ay Temel halinden memnun,
hiç yakınması yok.. Derken 4. ay aynı hemoroid şikayetleri tekrar başlamış.
Açmış telefonu İstanbul'daki doktora:"Benim şikayetler yine başladı" demiş.
Doktor da ona: "Peki, sen benden haber bekle, uygun bir (donör) organ
bulunca seni arayacağım" demiş. Aradan 1 ay geçmiş, Temel'e telefon
gelmiş. Doktor demiş;"Oğlum atla gel, sana uygun bir göt bulduk!" Temel
utana sıkıla düşmüş yollara, ama ne yapsın hastalık fena.. Temele başarılı
bir ameliyatla 'göt nakli' yapılmış. Temel yine köyüne dönmüş. Aradan aylar
geçmiş, Temel mutlu. Hiç bir yakınması yok. Şikayetleri tamamen geçmiş.
Derken günlerden bir gün takılan organa bir şeyler olmaya başlamış. Temel'in
nakil götü başka şeyler istiyor!... Telaşla doktora telefon açıp bağırmaya başlamış."Ula doktoor.Sen ne yaptun. Habu taktuğun göte bi şeyler olayii.."
Doktor hemen nakil yapılan hastanın dosyasını açmış. Bir de bakmış ki ölen
adam ibne. Temel'e cevap vermiş:"Ulan, göt senin değil ya, siktir gitsin..."

Levitra

75-80 yaşlarında bir adam doktora gider, elindeki levitrayi göstererek doktora; olum bu ilaci yurtdisindan arkadaşım gönderdi bunu içsem ne olur? der.Doktor bi ilaca bakar bi hastaya bakar amca der, bu ilacı içsen ölmeye ölürsün ama namın yürür....

Dogum doktoru

Adam göz ameliyatı geçirdi. Ameliyat çok başarılı oldu. Bu nedenle de, o kadar mutlu oldu ki,göz kliniginin bahçesine kocaman bi heykel yaptırdı. Heykel göz biçimindeydi. Gözbebegi yerinde de göz doktorunun bir resmi bulunuyordu. Heykelin açılış töreninde mutlu hasta sevgili doktoruna sordu:
''Memnun musunuz? Neler hissediyorsunuz?''
O da derin nefes alarak yanıtladı:
'' Şu anda memnunum. İyiki kadın doğum doktoru değilmişim!''

Temel Hamile

Midesi ağrıyan Temel, doktora gider. Tanıdık olan doktor, Temel ile biraz dalga geçmek için, kısa bir muayeneden sonra hemen teşhisi koyar:
- Temel, sen hamilesin.
Temel, kendi kendine söylenir:
- Ne? Yaktın beni Fadime, sana kaç kere "Sevişirken üste çıkma" demiştim

Spagetti

Bir doktor, hemşiresiyle buluşmalara başlar. Bu buluşmalardan kısa bir süre sonra, hemşire gelir ve hamile olduğunu söyler. Ama Dr. bu olayı karısının duymasını istemediğinden, hemşireye bir miktar para verir ve
İtalya'ya gitmesini ve çocuk doğana dek orada kalmasını ister.
- "Ancak bebeğin doğduğunu size nasıl haber vereceğim?"
diye hemşire sorar:
- "Bana hemen bir kart gönder ve arkasına " spagetti " diye yaz. Ben durumu anlarım. Başka bir açıklama yapmana gerek yok."
der doktor. Hemşire parayı alır ve uçağa binip İtalya'ya gider. Altı ay sonra, bir gün doktorun karısı evden arar ve doktora;
- "Sevgilim, bugün postadan senin adına Avrupa'dan postalanmış ilginç bir kart geldi. Ama ne anlama geldiğini anlayamadım..."
- "Peki karıcığım, ben akşama eve gelince sana gerekli açıklamayı yapacağım"
der doktor ve telefonu kapatır. O akşam doktor eve geldiğinde; kartı alır okur ve kalp krizinden olduğu yere düşer. Acil yardım ve tıbbi müdahalelerin sonunda doktor kendine gelir ve biraz rahatladıktan sonra, karısı kartı alır ve okur:
- "Spagetti, spagetti, spagetti, spagetti - ikisi, sosisli, ikisi; sade".

usta doktor

3 Uzman cerrah tıp seminerine gitmişler. Akşam otelin barında oturmuş birbirlerine hava atıyorlarmış. Birincisi;
- 2 yıl önce bana bir piyanist getirdiler, adamın ellerinin üzerinden kamyon geçmiş. Zavallının bütün parmakları kırılıp kemikleri tuzla buz olmuştu. Son derece başarılı bir ameliyat ile adamın bütün parmaklarını tedavi ettim. Bu yıl çıkarttığı albüm satış rekorları kırdı.
İkinci cerrah;
- Oda bir şeymi azizim ben geçen yıl trafik kazası geçirip iki bacağıda kopmuş bir adamı ameliyat ettim. O kadar başarılı bir ameliyat oldu ki adam bu yıl atletizmde rekor üstüne rekor kırdı. Üçüncü doktor Amerikalı imiş ve dayanamamış;
- Sizinkilerde birşeymi be, bundan birkaç yıl önce Texas'lı bir kovboy uyuşturucuyu çekip atı ile dolaşmaya çıktığı sırada tren altında kalıp paramparça olmuştu. Gece yarısı beni evimden apar topar çağırdılar. Ameliyat masasında hasta önüme geldiğimde yalnızca bir kovboy şapkası ve atın poposu vardı. O kadar başarılı bir ameliyat ile parçaları birleştirdim ki o adam 3 yıldır ABD'yi yönetiyor.

cinli ile doktor

Çinlinin biri iş amaçlı Türkiye`ye gelmiş, aksilik bu ya bir trafik kazası geçirir ve tercümanı ölür kendisi ağır yaralıdır. Aradan biraz zaman geçer adam biraz iyileşir, doktor kontrol için çinlinin odasına gider, çinliye yaklaşır ve raporlara bakarken çinli doktora;
- çhan çhin çhun.der
doktor şaşırmış bir durumda hastaya yaklaşır ve sorar
-ne demeye çalışıyorsun?
-çhan çhin çhun.
doktor meraklanmıştır ve tekrar sorar
- ne lazımdı der.
Artık çinlinin rengi solmaya başlamış bir halde tekrar;
- çhan çhin çhun. der ve ölür.
Doktor çinlinin söylediklerini bir kâğıda yazar ve düşünmeye başlar, bana kesinlikle parasının yerini söylemiştir diye hayaller kurarak tercüman arar ve kâğıdı uzatır ve Türkçeye çevirmesini söyler tercümana. Kâğıtta şöyle yazar
- hortuma basıyorsun nefes alamıyorum!...

ne bicim ilac

Adamın birinin çok çocuğu oluyormuş.
Doktora gitmiş. Doktorda ona prezervatif
yazmış oda eczaneden bir kutu prezervatif
almış ne olduğunu tam bilmediği için her
yemekten sonra bir tane yutuyormuş.
Derken bunun yine çocuğu olmuş.
Gitmiş doktorun gırtlağına sarılmış
"Ulan ne biçim ilaç verdin bana osurdukça
balon,sıçtıkça sucuk,soktukça çocuk çıkıyor

Tamirci ve doktor

Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size bir şey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"

Yasli hasta

Yaşlıca, bir hanıma bir türlü teşhis konulamıyor.Kadıncağız yirmi sekiz gündür Üniversite hastanesinde yatmakta ve hiç bir sonuç yok.Belki dikkatinizi çekmiştir, üniversite hastahanelerinde garip bir hiyerarşi vardır. Prof. başta, arkasında Doçlar, sonrasında baş asistanlar ve bir iki parlak öğrenci üçgen düzende Vizitlere nerdeyse uçarak giderler. Yine böyle bir gün ve tüm kadro hastanın başında. Prof sorar:
- Radyolojik tetkikler ? Hemen filmler ışıklı panoya yerleştirilir. Sert ve kararlı bir ses:
- EKG ? Derhal hocanın önüne serilir,
- Eforlusu ? O da hemen açılır hocanın önüne.
- Laboratuvar tetkikleri? Her şey önceden hazırlanmıştır.
- Elektroansefalografi ?
- Buyrun hocam.
- Emar ? Dışarıda çektirilmiş(!) emar da konulur büyük patronun önüne.
- Sintigrafi?
- Anjiyo?... derken Büyük şef sorar :
- Sken oldu mu ? Kadından gelen cılız bir ses bir o olmadı.

Deriden Cuzdan

Bir ürolog bilimsel takılıp (doğrusunu da yapmış) sünnet işini sünnetçilere bırakmamış. 20 yıllık meslek yaşamında kestiği sünnet derilerini özenle saklamış. Emekli olduğunda da bir deri ustasına götürüp "bu derilerden bana öyle bir şey yap ki 20 yıllık hatıralarım yaşasın" demiş. Bir hafta sonra yapılan eşyayı almaya gittiğinde ne görsün, ufacuk bir cüzdan. Canı sıkılmış ve "o kadar çok deriden yapa yapa bunu mu yaptın" demiş. Ama usta da ustaymış, maharetini göstermiş. haklısın ufacık görünüyor ama o cüzdan okşayınca bavul oluyor demiş.

Usta Disci

Orta yaşlı yakışıklı, barda yalnız başına oturan fevkalade
sarışının yanına oturmuş.. Laf lafı, laf kapıyı açmış tahmin
edersiniz. Soyunmuşlar.. Bembeyaz çarşafların üzerine
uzanırlarken seksi sarışın sormuş:
- Siz dişçisiniz galiba..
- Evet demiş adam, biraz şaşkın..
- Nerden anladınız?..
- Yatağa girmeden önce ellerinizi ne kadar dikkatle,
ne kadar titiz sabunladınız, ona dikkat ettim de..
Yarım saat sonra, seksi sarışın bir daha mırıldanmış:
- Siz sadece dişçi değil, çok büyük, çok usta bir dişçi
olmalısınız!.. Adam hafiften kasılmış.. Yatağın
başucundaki sigara paketine uzanırken mağrur mağrur sormuş:
- Peki bunu nerden anladınız?..
- Zor olmadı, hiçbir şey hissetmedim de...!

Ancak Buldum

Doktor telefonda yakaladigi hastasına:
- "Tahliller belli oldu"
demiş,
- "Sana bir kötü, bir daha kötü haberim var."
- "Nedir kötü haber?"
- "Maalesef 1 günlük ömrünüz kaldı."
- "Peki daha kötü haber nedir?"
- "Size 24 saattir ulaşmaya çalışıyorum, ancak buldum..."

Jinekolog

Artik mesleginden sıkılmaya baslayan jinekolog doktor, is degistirmeye
karar verir ve oto tamirciliginde karar kilar.
Bu konuda hizmet veren bir kursa yazilir egitime baslar. Kurs bittiginde
lisansini alabilmesi icin bir sinavdan basarili olmasi gerekmektedir.
Sinava girer, ertesi gun sinav sonuclari aciklanir.. Ama bizim doktor,
100'luk sinavdan 150 almistir.
Sinav komisyonu hemen sinavi yapan hocayi cagirir ve neden 150 verildigini
sorar, hoca aciklamaya baslar :
- Once motoru indirdi, bujileri temizledi, piston ve avans ayarlarini
yapti, karburatoru dagitti onun da bakimini yapti ve yerine takti,
ardindan sanzimana girdi, onun da yaglamasini ve tum bakimlarini en iyi
sekilde yapti, hava ve yag filtrelerini degistirdi, sonra hepsini topladi
ve motoru yerine takti..
Sinav komisyonu bunlari dinledikten sonra :
- E peki hoca madem herseyi en layikiyla yapti neden o zaman 100 vermedin
de 150 verdin ?
- Ama dediklerimin hepsini egsozdan yapti

Bana Degil

Adam yolda arkadaşına rastlar ve merakla;
_Ben seni hastanede biliyordum?
_Kaçtım ..
_Niye kaçtın ?
_Hemşire basit bir ameliyattır niye heyecanlanıyorsun ki dedi.
_Sakin olasın diye söylemiştir sana
_Bana değil operatöre söyledi.

Cek bi firt

Yolda bir kaza olmuş, iki araba birbirine geçirmiş. Neyse arabaların birinden bir avukat çıkmış, diğerinden ise bir doktor. Önce avukat:
- Geçmiş olsun, bir şeyin var mı ? diye sormuş. Doktor:
- Önemli birşey yok, ufak tefek sıyrıklar var, demiş. Avukat arabadan bir içki çıkarmış ve doktora:
- Çek bir fırt rahatlarsın, Doktor:
- Sağol, demiş ve biraz içtikten sonra:
- Sen de alsana, demiş. Avukat:
- Yok ben polisler geldikten sonra alacağım.

Dohtur bey

DOHTUR BEY!

Verdiğin perhize budur gayratım,
Bundan başka uyameyom dohtur bey!
Üç sepet yumurta sabah kahvaltım,
Teker teker sayameyom dohtur bey!

İki leğen pilav bir yayık ayran,
İster yağlı olsun isterse yavan,
Yanına kesiyom beş kilo sovan,
Yeyom yeyom doyameyom dohtur bey!

Üç tencere bamya yerim ben şinci,
Yirmi tas su içip biraz koşinci,
Her yanım sökülür karnım şişinci,
Sağlam göynek giyemeyom dohtur bey!

Şinciye acımdan çoktan ölürdüm,
Sağolsun komşular gönderir dürüm,
Bir guzudan çok yiyemem, var sözüm,
Ayıp olur cayameyom dohtur bey!

Bazı az geliyo beş kasa hurma,
Yedi lahanadan yapıyoz sarma,
Onuda mı yedin diye hiç sorma,
Utanıyom deyemeyom dohtur bey!

Günde iki çuval unum gidiyo,
Avradım her sabah ekmek ediyo,
Bir gazen fasilye gönül ye deyo,
Artırmaya gıyameyom dohtur bey!

Senede gırk dönüm bostan ekerim,
Benden başka kimse yemesin derim,
Gavunu, garpuzu gabuklu yerim,
Aceleden soyameyom dohtur bey!

Bilmem bu işin sonu nereye gider,
Buyumuş gısmetim, buyumuş gader,
Bir günde yediğim işte bu gader,
Daha fazla yiyemeyom dohtur bey

imam ve bekci

Kasabanın birisinde çapkınlıklarıyla ünlü imam ve bekçi varmış. O kadar zampara imişler ki, uçan dişi sineği bile götürüyorlarmış. Bir gün kasabaya, mesleğinin baharında genç, idealist bir doktor bey atanmış. Genç doktor, hem yakışıklı hem de çok parlak kız gibi bir şeymiş.

Doktoru gören bekçi ile imam, birbirleriyle iddiaya girmişler. Doktoru önce kim götürürse iddiayı o kazanacakmış. Günlerden bir gün, akşam üzeri kasabanın bekçisi doktorun muayenehanesine gitmiş. Doktora rahatsızlığını söylemiş. Doktor, bekçinin üzerini çıkartıp, sedyeye uzanmasını söylemiş. Bekçiyi muayene etmeye başlamış. Elini bekçinin sırtına ve göğsüne sürerken bekçi doktorun elini nazikçe tutmuş;

BEKÇİ:"Doktor bey sana birsey söylemek istiyorum"
DOKTOR:"Söyle bakalım"
BEKÇİ:"Ben senden hoşlanıyorum. Mümkünse seni bir kere yapmak istiyorum"
DOKTOR:"Hay hay neden olmasın. Biz hastalarımızın her türlü ihtiyacını karşılamak için görev yapıyoruz."
DOKTOR:"Yalnız, şimdi akşam üzeridir, insanlar işten çıkmıstır, muayenehaneme uğrayabilirler, sen şu pencereden bir bak bakayim sokak sakin mi, yakalanmayalım." der.

Pencereler yukarıya doğru açılıp alttan mandallanan pencerelerdenmış. Bekçi pencereyi yukarıya doğru kaldırıp başını dişarı çıkartıp sokağa bakmaya başlamış. Tam bu sırada doktor pencerenin mandalını çevirerek pencereyi kapatmiş ve bekçinin başı dışarıda kalacak şekilde bekçi sıkışmış. Doktor bekçinin arkasına geçip pantolonunu indirmiş ve başlamış gidip gelmeye. Doktor gidip geldikçe bekçinin ağzındaki düdük "düüürt düüürt" diye ötüyormuş. Tam bu sırada sokaktan geçmekte olan imam efendi;

İMAM:"Hayırdır bekçi efendi, o pencerede ne işin var"
BEKÇİ:"Bakıyorum asayiş berkemal mi?"
İMAM:"Sen onu benim külahıma anlat. Ben dün gece sabaha kadar o pencerede nara attım" demiş

Microcerrahi

Teksaslı üç cerrah golf oynarken yaptıkları başarılı operasyonlardan bahsediyorlarmış.
Birincisi başlamış:
- Teksas'taki en iyi cerrah benim. Hastam olan konser piyanisti bir kazada yedi parmağını kaybetmişti, ben ameliyatla yeniden diktim, sekiz ay sonra İngiltere kraliçesine özel konser verdi.
Diğeri atlamış:
- O da birşey mi? Genç bir adam kazada her iki bacağını ve kolunu kaybetmişti, ben yeniden monte ettim, iki yil sonra olimpiyatlarda
atletizmde altın madalya kazandı.
Üçüncüsü başlamış:
- Beyler, sizler daha amatörsünüz. Birkaç yıl önce kokain ve alkol ile kafayı çekmiş bir kovboy atını saatte 120 km hızla giden trenin üzerine sürmüştü. Kazadan çalışmam için arta kalanlar sadece atın götü ve kovboyun şapkası idi.
- Eeeee Hocam...Peki şimdi ne oldu ?
- Şimdi kendisi ABD başkanı.