4 Aralık 2007 Salı

Tüm Ülke İşsiz

Uluslararasi Cerrahlar Konferansı bittikten sonra bir Amerikalı, bir İngiliz, bir de Türk cerrah birlikte bir şeyler içmeye giderler.
İngiliz başlar anlatmaya; "Geçen gün bir iş kazası geçirmiş birini getirdiler. Adam presin içine sıkışmıştı. Sadece sol küçük parmağı vardı. Bizim elemanlarımız öyle iyi çalıştılar ki, önce parmağa bir el, sonra kol, sonra da vücut yaptılar. Adam taburcu olunca o kadar verimli bir işçi oldu ki onun yüzünden 5 işçi, işsiz kaldı." Amerıkalı söz alır; "Bana ise geçen gün saç getirdiler. Adam nükleer reaktörün içinde kalmış. Sadece saçı vardı. Oldukça iyi bir çalışma ile önce saça bir baş, sonra vücut vs yaptık. Adam taburcu olduğunda o kadar verimli oldu ki, onun yüzünden 20 kişi işsiz kaldı. Türk söz alır; "Geçen yolda gidiyordum. Bir de baktım, yerde bir tik vardı ve kendi kendine atıyordu. Hemen yerden alıp çantama koydum. Laboratuvara gidip önce o tike uygun bir göz, sonra o göze uygun da bir baş, o başa uygunda bir vücut yaptık. Ortaya bir adam çıktı. O kadar verimli oldu, o kadar verimli oldu ki, bütün ülke onun yüzünden şimdi işşiz...

tom ve george

Tom ve George nasada iki astronot.Uzay mekiği ile ertesi gün uzaya çıkacaklar.Son olarak eve gönderilirler.Akşam olunca Tom'un canı sıkılır ve George'u telefonla arar.
-"George canım çok sıkıldı .Kasabaya gidip iki bira içelim"der.
George ise
-"Tom ,benimde canım çok sıkıldı .Fakat yarın uzaya çıkacağız.Yarın alkollü olduğumuzu anlarlarsa göndermezler "der.
Tom ise
-"sadece iki tek atarız kimse anlamaz"der.
George
-"tamam"der.
Bir barda buluşurlar.Fakat buluştukları barda Barmen bunları tanır.Bunlara içki vermez.Tom ısrar eder fakat nafile.Başka bir bara giderler.Oradaki barmende bunları tanır ve bunlara bira vermez.Birkaç bara daha gittikten sonra gece ilerler ,Tom'un canı iyice sıkılır.
-"George" der Tom.
-"hani uzay mekiğine yakıt koyarlarken kokusunu sende farkettinmi aynı viski gibi kokuyor".
George
-"bende farkettim .Ama zehirlenmeyelim"der.
Tom
-"bizde bir duble alırız"der.Ve nasaya giderler.NASA'daki görevli bunları içeri almaz .Bunlarda "sonkontrolleri yapacağız"derler ve içeri girerler.Uzay mekiği yakıtından birer duble içerler .Sabah olmadan eve dönerler.Sabah Georgenin telefonu uzun uzun çalar.Telefondaki Tom'dur.
-"George seninde karnın ağrıyormu"der George
-"evet,hemde çok fazla ağrıyor".Tom
-"öyleyse sakın osurma "der.George
-"neden "diye sorar.Tom
-"çünkü ben seni tokyodan arıyorum...

Havaya uçtu!

Bir Alman bir Fransız birde Temel bir guzergahı hava yolu ile katetmek zorundalar.. Almanya semalarındayken Alman -"bizim buraların patatesi cok meshurdur.. Bizde de adettir" diyip elindeki patatesi camdan aşşağı atar.. Fransadan gecerken de Fransız -"bizim buralarında şarabı meşhurdur.. bizde de adettir" diyip şarap şişesini aşşağı fırlatır.. -Karadenizden geçtikleri sırada Temel dinamiti çıkarır.. Ateşlemek üzereyken diğerleri zıplar.. -"Napıyorsun arkadaşım delirdin mi?" dediklerinde Temelde -bizim buralarında madeni meşhurdur kardeşim" diyerek elindeki dinamiti ateşleyip aşşağı sallar.. Aynı güzergahı karayolu ile gitmek zorunda olan adamlarımız Almanyadan geçerken yol kenarında ağlayan bir çocuk görürler.. kafası bantlıdır..Alman iner arabadan: -Noldu evladım neden ağlıyorsun -Amca geçen burda dikilirken kafama patates düştü kafam yarıldı ühühühü diyerek ağlar..Alman'ın kalbi sızlamaktadır.. -Ah canım kıyamam al bu parayı git kendine gazoz gofret filan al.. Fransadan geçerken yine yol kenarında ağlayan bir çocuk.. Fakat bunun kafa bantlı kol alçıda.. Fransız iner.. -Neden ağlıyorsun evladım.. -Gecen burda dikilirken üstüme şarap şişesi düştü amca canım çok acıdı..der..Suçluluk içersindeki Fransız parayı uzatır.. -Git kendine bişiler al.. ağlama lütfen.. Neyse en son durak Trabzon.. ve yol kenarında yerde tepinen bir çocuk.. Kahkaya boğulmuş gülmekten kıvranıyor..Temel iner aşağıya.. -Noldi la ne tepineysun ? -Ahahaha amcacum geçen şu karşiki köye doğru bi osurdum havaya uçti daaaa ahahhah !!!!!!!

Issız ada

İngiliz, Alman ve de Fransız ıssız bir adaya düşerler. Bir müddet sonra canları çok sıkılır ve ne yapacaklarını düşünmeye başlarlar. Birden İngiliz "Buldum, golf oynayalım." der. Fransız da bu fikre katılır ama Alman golf nedir bilmiyordur. İngiliz ve Fransız anlatmaya başlarlar. Anlatırlar, anlatırlar ve en sonunda olayı şöyle bağlarlar. - Azizim, golf oynamak için bir top, bir sopa ve de bir delik gereklidir hepsi bu.Daha sonra İngiliz der ki:- Ben de top var.Fransız da der:- Sopa sorun değil ben bulurum.En son Alman: - Benim işim var ben gidiyorum...

Uçak

Birgün Amerikalılar çok güzel bir uçak yapmışlar ve Arap'lara denesinler diye vermişler.Uçak 4 motorlu bir casa uçağıymış.Herneyse Arap pilotlar kalkışa geçmiş ve kalkıştan 10 dk sonra 1.motor infilaketmiş ekranda şöyle bir yazı belirmiş
-"Don't panic this is American Tecnoloji.
Uçak seyrine devam edecektir" yazmış.Daha sonra bir 10 dk sonra 2.motor ve bir 10 dk sonrada 3. motor infilaketmiş.Ekranda yine aynı yazı.Daha sonra 4. motor infilak etmiş ve ekranda
-"don't panic this is american tecnoloji uçak kendini en yakın havaalanına indirecektir yazmiş.Ve dediği gibi uçak kendini indirmiş.Sonra Araplar
-"Americalılar yaptıysa bizde yaparız"diye başlamışlar uçak yapmaya ve sonunda bitirmişler.
Sonra test için bu uçağı amerikaya yollamışlar.Herneyse Amerikalı pilotlar almışlar uçağı ve deneme sürüşü için havalanmışlar.Uçak yine 4 motorlu bir uçak.Uçak kalkışa geçmiş ve geçtikten 10 dk sonra ucagın 1.motoru infilak etmiş ve ekranda bir yazı
..."don't panic this is arabic tecnoloji ucak seyrine devam edecektir"diye.
Aradan 10 dk geçmiş ve 2. motor infilak etmiş.Bir 10 dk sonrada 3. motor infilat etmiş.Ekranda yine aynı yazı.Daha sonra bir 10 dk daha geçtikten sonra 4. motor infilak etmiş ve ekranda şöyle bir yazı-"Don't panic.This is Arabic tecnoloji.Repeat after me.Eşşeduenla ilahe illallah

MEDENİYET

Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. "Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da "Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. "7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız "Pazartesi, Salı, Çarşamba... Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. "Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. "Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar "Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş "Ocak, Şubat, Mart,......"

Türk,İngiliz,Alman

birgün bilim adamları bi türk bi ingiliz ve almanı teste tabi tutmaya karar verirler.test için bi odaya güzel bi kadın ,kırışık bi gömlek ve ütü bırakırlar .bizimkiler sırayla içeri alınmaya başlamışlar.önce ingliz girmiş odaya .ilk olarak güzel kadını s*ker sonra gömleği ütüler ve dışarı çıkıp
-"bizim orda önce s*kiş sonra iş gelir demiş.
alman girmiş, ütü yapmış sonra kadını güzelce s*kmiş dışarı çıkıp
-"bizim orda önce iş sonra s*kiş demiş"
en son türk girmiş odaya bizimki kadını s*kerken kadına ütü yaptırmış,işi bitip dışarı çıkıncada şöyle demiş
-"bizim orda çalışanı s*kerler!!!"demiş.

Nasıl atladılar

Bir grup ingiliz, amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş.Geminin batacağını anlayan kaptan
hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş.Fakat kimse buna
inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. "Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi" demiş.Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş. Kaptan merakla sormuş:
-Eee,noldu?
-Hepsi atladılar efendim.
Kaptan çok şaşırmış:
-Nasıl olur,daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı.
Ne dedin onlara?
-Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan
bir gemide olmamalılar" dedim.
Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı
olduğunu söyledim.
-Peki ya Türklere ne dedin?
-Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim

I'am sorry

Temel, Amerika'da bir bar'a girip bira istemiş. O anda bir Alman gelip barmeni kenara çekip kafasına bir elma koymuş ve uzaklaşarak,nişan alıp silahıyla barmenin kafasındaki elmayı tam ortasından vurmuş ve...-"I AM RED KID" demiş.Temel hayran kalmış.Biraz sonra aynı şeyi bir Fransız yaparak elmayı ok ile vurmuş ve...- "I AM WILLIAM TELL" ,bundan sonra cesaretlenen Temel dışarı çıkıp tekrar içeri girmiş ve aynı işlevi uygulayarak silahıyla ateş eden Temel barmeni alnının ortasından vurmuş adamın öldüğünü anlayan Temel,-"I AM SORRY" demiş.

Toyoto'nun krikosu

Bir Fransız, bir İtalyan ve de klasik olarak bir Türk avrupada trenle seyahat etme kararı vermişler. Neyse trenin birinin kompartımanına girmişler. Bir de ne görsünler. Bir Japon, yanında da taş gibi bir hatun oturuyor. Bizimkiler de tam karşılarına oturmuşlar. Başlamışlar Japon'u çekiştirmeye. İtalyan -"maymun gibi Japon taş gibi hatunu götürüyor" demiş ve -"ben şimdi hatunu ayarlarım" demiş. -"Önce Japon'u halletmek lazım" demiş Fransız. İtalyan dışarı çıkarken Japon'a seslenmiş. Bir iki dakika sonra dışarıdan pata küte sesler duyulmuş. Kompartımanın kapısını İtalyan açmış, yüzü gözü kan içerisinde, bir gözü şişmiş falan filan. Bizimkiler sormuş ne oldu diye. İtalyan -"tam herife girecektim, ne olduğunu anlamadım" demiş. Japon da gelmiş, selam vererek yerine oturmuş. İtalyan sormuş, -"ya kardeş sen ne yaptın öyle ya", diye. Japon da -"bizim oralarda çok kullanılan bir yöntem var demiş", onu uyguladım. -"Ne biçim yöntem bu" diye sormuşlar. Japon da -"Oshidonun Koshidosu" demiş. Fransız bu olaya çok kızmış. -"Benim arkadaşıma bu yapılır mı" ulen demiş. Fransız Japon'u dışarı çağırmış. Yine bir iki dakika sonra dışarıdan pata küte sesler duyulmuş. Fransız içeri bir girmiş, yüzü gözü dağılmış, iki üç dişi kırılmış. Bizimkiler sormuş -ne oldu diye. Fransız da -" abi herife tam girecektim, dünyam karardı" demiş. Japon girmiş, selam vermiş yerine oturmuş. Fransız -" birader ne biçim bir yöntem bu yahu?" diye sormuş. Japon da -bizim orada çok ünlü başka bir yöntem daha var demiş. -"Moshidonun Koshidosu" demiş. Hepsi şaşırmış. Bizim Türk içinden -"iki tane dev gibi herif dayak yedi, ama ne etcez Türklüğe bok sürdürmücez, dayak yersek biz de yeriz" demiş. Bizimki dışarı çıkarken Japon'a da seslenmiş. Dışarı çıkar çıkmaz ..."küüüt" diye bir ses duyulmuş. İtalyan'la Fransız içeride şaşırmış. Bir bakmışlar Japon içeri girmiş, kafası yarılmış, yüzü gözü kan içinde. Sormuşlar -Japon'a ne oldu diye. Japon da hiç bir şey anlamadığını söylemiş. Hemen arkasından Türk girmiş. Japon -"ne oldu ya, hiç bir şey anlamadım, ne yaptın" diye sormuş. Bizim Türk de -"sizin oralarda çok kullanılan bir yöntem" demiş. Japon şaşırmış.-"Ne bu ya" demiş. Bizimkide elindekini göstermiş: "Toyota'nın Krikosu" ...

Iraklı

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli barda oturmus içki içiyorlarmis. Amerikali içkisini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis: "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis. Ingiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis: "bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis. Bunun üzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde içkisini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs: "Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki, biz ayni adamlarla iki kere içki içmeyiz"

Fareler

İngiliz, Fransız ve Türk 3 fare barda oturup sidik yarıştırıyorlarmış.İngiliz bir bardak viski istemiş bir dikişte yutmuş ve demiş ki - Bir fare kapanı gördüğümde altına yatıp ayağımın ucu ile basıyorum. Kapanın bari gelince 20 tane bench press yapıp sonra peyniri alıp gidiyorum. Fransız 2 kadeh burbon istemiş, hepsini bir dikişte bitirdikten sonra demiş ki:- Fare zehri gördüğüm zaman mümkün olduğunca topluyorum evde ezip onu toz haline getirip sabah kahvemin içine atıyorum ki kafa yapsın diye. Bunlar Türk fareye dönmüşler birasını bitirdikten sonra Türk fare demiş ki:- Sizlerle uğraşamayacağım şimdi eve gidip kediyi sikmem lazım.

Çalışanı

İnsanların iş ve s.ks hayatına bakış açısı hakkında araştırma yapıyorlarmış. Bir Türk Bir İngiliz Bir Fransız seçmişler ve otel odasına bir ütü masası bir yatak birde kadın koymuşlar önce İngilizi göndermişler odaya İngiliz Önce kadına ütü yaptırmış sonra kadınla birlikte olmuş açıklamasında- Bizde önce iş sonra s.ks gelir, demiş.Fransızı göndermişler Fransız önce kadınla birlikte olmuş sonra ütü yaptırmış ve açıklamasında:- Bizde önce s.ks sonra iş gelir, demiş.Sıra Türk'e gelmiş Türkte kadın ütü yaparken kadını becermiş açıklamasında da:- Bizde çalışanı becerirler, demiş.

ÇıkıŞ 10 Sterlin

Iki iskocyalı kasabada bir tiyatro acmislar, fakat iskoclar malum cok cimri, kimse para vermek istemediginden her gun sifir cekiyorlarmis. Bakmislar olacak gibi degil, dusunmusler ne yapalim ne edelim diye. En sonunda birinin aklina bir fikir gelmis.Ertesi gun her tarafa ilanlar asiliyor. "Cumartesi gunu tiyatromuza giris bedavadir."Kasaba halki bedavayi bulmus kacirir mi. Cumartesi gununu. Tiyatro ful cekmis, bizimkiler mukemmel bir oyun sergiliyorlar. Herkes ayakta alkisliyor. Oyun bittikten sonra kasaba halki cikisa dogru yonelmis ama ne gorsunler ? Kapilar kilitli ve su yazi yaziyor :"Cikis 10 sterlin"

Ben görmedim

Bir gün Fransız,bir alman ve temel vampir olmuşlar.Gök yüzündenlermiş. bunlar yarış yapmaya karar vermişler. En kısa zamanda en çok kan emen birinci olacakmış. Fransız gitmiş. 3 dakika sonra geri dönmüş ağzının kenarında kan varmış. Temel ile Alman sormuşlar: -Yaaa ne yaptın? -Şu kilisedeki kızın kanını emdim. Sonra alman gitmiş bir dakika sonra dönmüş. Ağzının kenarında kan varmış. -Ya sen ne yaptın? -Şuradaki değirmencinin kızının kanını emdim. Sıra temele gelmiş. Gitmesiyle gelmesi bir olmuş. Yüzünün her tarafı kanlıymış. Ne yaptın böyle, kimin kanını emdin? Temel: -Şuradaki direği görüyor musunuz-Eveeett. -Ama ben görmedim.

Yumurta

Iskoçyalinin tavugu,Ingilizin bahçesine yumurtlamis. Bir tanesi :- Tavuk benim, yumurta da benimdir...Digeri :- Benim bahçem, yumurta da benimdir...En sonunda Iskoç :- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekmeatalim. Yerde en kisa süre kalan yumurtayi alsin.Ingiliz kabul eder. Iskoç un önce tekme atmasina karar verirler. Iskoç en agir postallarini giyip gelir.Iyice bir abanip Ingiliz in bacaklarinin arasina bir tekmeatar. Ingiliz yarim saat sonra ancak kalkar ve tam Iskoç a tekme atacakken Iskoç :- Al senin olsun, bir yumurta için degmez walla...

Vatan sevgisi

Bir alman bir fransız bide bizim temel gizli bi örgüt tarafından yakalanırlar.ve bunlara sorulur -ÜLKENİMİ DAHA ÇOK SEVİYOSUN YOKSA KARINIMI? İlk önce alman'a sormuşlar alman tabii ki-ülkemi demiş.-tamam demişler al şu silahı içerde karın var git öldür.alman girmiş içeri 5 dakka sonra çıkmış ne oldu demişler -vuramadım karımı daha çok seviyomuşum demiş.fransıza sormuşlar fransız -ülkemi demiş tamam al şu silahı gir odada karın var öldür demişler.fransız da öldüremeden çıkmış -karımı daha çok seviyomuşum demiş.sıra temele gelmiş temelde -ülkemi seviyorum demiş al şu silahı içerde karın var git öldür demişler temel içeri girmiş 15 dakka sonra içerden TAK-TUK-ÇAT-ÇUT sesler gelmiş temel dışarı çıktığında sormuşlar -ne oldu bu kadar kaldın demişler temelde -ne olacak verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı bende sandalyeyle kafasını kırdım demiş.

İddaa

Hindistana uçmakta olan bir uçakta bir İngiliz, bir Fransız ve bir italyan yolculuk etmektedirler. Hostes güzel mi güzel alımlı bir kadındır. İlk önce Fransız hostesi yanına çağırır ve " inince birlikte yemek yiyebilirmiyiz" diye sorar. Hostes çapkınca gülümser; " Bahreynde aktarma için 6 saat bekleyeceğiz. ama şimdiden söyleyeyim ben prezervatifsiz ilişkiye girmem." Fransız umduğundan fazlasını elde etmiştir sevinçle gözleri parlar. aynı konuşma sırasıyla italyan ve ingilizle de tekrarlanırBirbirinden habersiz üç adam bahreyne kadar heyecanla bekler ve uçak alana iner inmez prezervatif almak için alandaki eczaneye dalarlar.Önce Fransız fransızca prezervatif ister. Arap eczacı anlamaz. italyan ve ingiliz de şanslarını denerler ama arap ne ingilizce ne italyanca biliyor, boş boş bakar.Üçü de telaşla el işaretleri ile ne istediklerini anlatmaya girişirler ama arap hala boş boş bakıyor.İtalyanın aklına bir hinlik gelir çıkartır aletini tezgahın üzerine koyar yanına da para koyar. Bunun çok iyi bir fikir olduğunu düşünen Fransız veİingilizde aletlerini tezgahın üzerine koyup yanına parayı koyup heyecanla beklemeye başlarlar.Arap bir süre baktıktan sonra anladım der gibi gülümser.Aletini çıkartıp tezgahın üzerin koyar, yanına da bir miktar para koyar sonra bütün paraları alır.

Ölmek İstiyorum

Türk, İngiliz, Alman, ve Yunan aynı uçakta Amerikadan Türkiyeye doğru yola çıkarlar.Uçak Londradan geçerken İngiliz kendini uçaktan atmaya kalkar fakat başaramaz.Görevliler bunu neden denediğini sorarlar . İngiliz -"benim annem Londra da fahişelik yapıyor. Ölmek istiyorum." diye cevap verir.Uçak Berlinden geçerken Alman kendini uçaktan atmaya kalkar fakat başaramaz.görevliler bunu neden denediğini sorarlar . Alman,-"benim kız kardeşim Berlin de fahişelik yapıyor. Ölmek istiyorum." diye cevap verir.Uçak Atinadan geçerken Yunan kendini uçaktan atmaya kalkar fakat başaramaz.Görevliler bunu neden denediğini sorarlar . Yunan,-"benim hem annem hem kız kardeşim Atina da fahişelik yapıyor. Ölmek istiyorum." diye cevap verir. Uçak tam hava alanına yaklaştığı sırada Türk uçaktan atlamaya kalkar.görevliler engeller ve -senin kimin orospu diye sorarlar. Türk,-"tanıdığım hiç kimse orospoluk yapmıyor." der.Bunun üzerine görevliler iyide o zaman sen niye ölmek istiyorsun ki diye sorar.Türk ün cevabı şu şekildedir.-"Bu kadar orospu çocuğuyla aynı uçaktan indiğimi gören olmasın!"

Çekirge

Amerikalı bir turist bulduğu rehberiyle beraber Avustralya'yı gezmektedir. Rehber ve Amerikalı büyük bir çiftliğe gelirler. Amerikalı ileride otlayan koyunları fark ederek rehbere:
-"Bunlar nedir"? diye sorar.
Rehber:
-"Koyun"
Amerikalı:
"Yapma yahu, bizde koyunlar bunların iki üç katıdır" diyerek alaylı bir biçimde güler.
Biraz daha ilerlerler ve otlayan inekleri görürler. Amerikalı yine sorar:
-"Bunlar nedir?"
Rehber:
-"İnek" diye yanıtlar. Amerikalı yine gülerek:
-"Vay be bizim oralarda inekler bunların en az iki-üç katıdır". der.
Bir süre daha gittikten sonra önlerinde Kangurular geçer. Amerikalı sorusunu hemen yineler:
-"Peki bunlar ne?"
Rehber hiç umursamadan yanıtlar:
-"Çekirge"

Hadım

Eski bir devirde İngiliz, Fransız ve Türk arkadaşlar haremin camından içeriyi gözetlerken yakalanmışlar. olayı öğrenen Padişah çok sinirlenerek hepsinin mesleğine göre hadım edilmesine karar vermiş. İngilize mesleğini sormuşlar; - Terziyim... - Kesin makasla, Fransıza sormuşlar; - Oduncuyum... - Kesin baltayla, Bu sırada Türk gülmekten katılıyormuş. merakla sormuşlar; - Ya neden gülüyorsun, biraz sonra hadım olacaksın... - Ben dondurmacıyım, yalaya yalaya nasıl bitireceksiniz onu merak ediyorum...

Yumurta

İskoçyalının tavuğu İngiliz'in bahçesine yumurtlamış. Biri:- Tavuk benim, yumurta da benimdir, diyor. Diğeri:- Benim bahçem, yumurta da benimdir.En sonunda İskoç:- Bu böyle sürer gider. En iyisi birbirimize birer tekme atalım. Yerde en kısa süre kalan yumurtayı alsın.İngiliz de kabul ediyor. İskoç'un önce tekme atmasına karar veriyorlar. İskoç en ağır postallarını giyip geliyor. İyice bir abanıp İngiliz'in bacaklarının arasına bir tekme atıyor.İngiliz yarım saat sonra ancak kalkabiliyor. İngiliz tam tekmeyi atmak için hazırlanıyorken, İskoç yumurtayı uzatıyor: - Al senin olsun, bir yumurta için değmez.

Feminist

Feministler toplanıp bir karar almışlar. Demişler ki: -Gidip kocamıza diyeceğiz ki, -"Bundan sonra kendi bulaşığını, çamaşırını kendin yıkacaksın. Ben artik karışmayacağım." Neyse orada bizi Türk bir kadın da varmış tabii. Kararı sırtlamış memlekete dönmüş. Aradan 6 ay geçince yeni bir toplantı yapmışlar. Başkanları alınan en son kararın uygulama sonuçların sormuş. Alman Kadın:- Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayakcaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün birşey göremedim. İkinci birşey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulaşığı yıkamaya başlamış. Fransız Kadın:-Gider gitmez kararı hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulaşığını kendin yıkayakcaksın. Ben hiç karışmayacağım dedim. Bir gün birşey göremedim. İkinci birşey göremedim. Üçüncü gün bir de baktim ki bulaşığı yıkamaya başlamış. Sonra sıra bizim Türk kadına gelmiş:- Aldığımız karar icabı gidip kocama bundan sonra bulaşığı benim yıkamayacağımı, o devrin bittiğini, bundan sonra kendisinin yıkaması gerektiğini söyledim. Bir gün birşey göremedim. İkinci bir şey göremedim. Üçüncü sol gözüm açılmaya başlayınca bir de baktım ki dağ gibi bulaşık beni bekliyor.

Yağmurluk

Bir Amerikalı,bir Rus,ile Temel hotelde kalırken gece yarısında yangın çıkar. Panik içinde üçü de yukarı katlara koşar,ama kurtuluş yok.Çaresizlik içinde Amerikalı, odada duran bir şemsiye bulur,"Başka şansım yok" diyerek şemsiyeyi açıp atlar.Şemsiye sağlam çıkar.Onu paraşüt gibi kullanarak Amerikalı sağ salim yere varır. Bunu gören Rus, yandaki odada başka bir şemsiyeyi bulup paraşüt gibi kullanarak o da kurtulur. İkisi de yukarıya bakarak merak içinde Temel'i beklerken yakınlarına hızla düşen bir cisim birden bire yere çarpar. Gidip bakarlar: Temel'miş. Hayatta ama kan revan içinde ve her tarafı kırık. Amerikalı -"Ne oldu?" diye sorunca Temel, -"Şemsiyeyi bulamadım. Ama dolapta yağmurluk vardı" demiş.

Çok yaşa türkiye

Alman,Fransız,İngiliz ve Temel Küçük bir uçakta seyahat ederlerken yardımcı pilot heyecanla gelerek -"Bakın büyük bir sorunumuz var,uçağın motoru arızalandı ve düşüyoruz.Bu yüzden uçaktaki yükü hafifletmemiz lazım.içinizden birisi kendini feda etmek zorunda" deyince .Herkes birbirinin yüzüne bakmaya başladı.Kısa bir sessizlikten sonra Alman gururla ayağa kalkarak -"Çok yaşa Almanya" diyerek bağırdı ve kendini aşağı attı. Fakat on dakika sonra yardımcı pilot gelerek aynı şeyleri söyledi.Bu sefer Fransız gururla ayağa kalktı ve -"Çok yaşa Fransa" diyerek kendini aşağı attı.Fakat biraz sonra yardımcı pilot gene gelerek -"Maalesef inebilmek için son bir kişinin daha kendini feda etmesi gerekiyor" dedi.Temel ve İngiliz bir müddet birbirlerine baktılar ve Temel gururla ayağa kalkarak -"Çok yaşa Türkiye" diye bağırdı ve İngilizi tutup aşağı attı.

Köprü

Ücüncü Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmıs. Japon; -'gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım' diyerek harakiri yapmış. Amerikalı; -'gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek tabancasını çekip intihar etmiş. Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş: ' -'İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...'

Donlar

Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış. Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış. Önce İngiliz'in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. -"Niye 7 tane?" diye İngiliz'e sormuşlar. O da -"Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane: Pazartesi, Salı, Çarşamba..." demiş. "Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki." Sıra Fransız'ın valizine gelmiş; açmışlar bakmışlar 8 tane don. -"7'yi anladık da niye 8?" diye sormuşlar. Fransız -"Pazartesi, Salı, Çarşamba... Her gün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım" demiş. -"Vay be! Adamlardaki temizliğe, medeniyete bak!" demiş görevliler. Sıra Temel'e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. -"Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!" Sormuşlar: -"Neden 12 adet?" Bizimki cevap vermiş: -"Ocak, Şubat, Mart,.."

Bizde çok var

Bir Amerikalı bir İngiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki içiyorlarmış. Amerikalı içkisini bitirince bardağı havaya fırlatıp silahıyla bardağa ateş etmiş ve parçalamış : 'bizim ülkemizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz aynı bardakla iki kere içmeyiz' demiş...İngilizde bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatıp ateş edip parçalamış ve 'bizim İngiliz sahillerinde o kadar çok bardak yapacak kum vardır ki biz aynı bardakla iki kere içki içmeyiz' demiş... Irak lı da soğukkanlılıkla içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve Amerikalı ile İngilizi çekip öldürmüş ve 'Bağdat 'ta bu İngiliz ve Amerikalılardan o kadar çok varki biz aynı adamlarla iki kere içmeyiz '

Kendisi Hazırladı

Bir Amerikali, bir Italyan, bir de bizim Karadenizli Temel, hep birlikte bir insaatta calisiyormus.Hergun yemek torbalarini aciyorlar; Amerikalininkinden Hamburger, Italyalininkinden spagetti, bizim Temelinkinden de hamsi cikiyormus.Bir gun, iki gun derken bunlar dayanamamis,yarin da ayni yemekler cikarsa hep birlikte intihar edelim diyerek,karar almislar.Ertesi gun torbalarini acmislar ki ne görsunler;gene ayni yemekler.Hep birlikte intihar etmisler.Bunlarin hanimlari cenaze toreninde bir araya gelmis.Amerikalının esi; -"Söyleseydi yemegi degistirirdim. İntihar etmesine gerek yoktu" diyerek agliyormus. İtalyalinin esi de; -"Bu kadar basit bir konu icin intihar mi edilir. Söylese degistirirdim" diyerek agliyormus. Temelin karisi ise; -"Aaaah, aaahhh, hergun yemegini kendi hazirlardı..." diyerek agliyormus.

Sigara

3 astronot uzaya gidecek. bunlardan biri alman biri İngiliz biri de bizim temel. Bunlar yıllarca gelmeyecekleri için en önemli ihtiyaçlarını sorarlar. Alman -"bana sarışın, esmer, kumral hatun" der. İngiliz -"bana bol bol içki " der. bizim temel -"baaa bol bol cigara" der. Neyse istekler temin edilip uzaya fırlatılıyorlar. 3 astronot aradan yıllar geçiyor geri dönüyorlar.tabi aileler merakla bekliyor. önce alman iniyor dalyan gibi alman olmuş iğne iplik. Sonra İngiliz iniyor adam zil zurna sarhoş. Tabi ki sıra temele geliyor. Temel kapıda görünür görünmez bir fırlıyor ağzında sigarayla:-"Allah'ını seven baaa ateş versuuun"

Faks geliyor

Bir Türk, bir Amerikalı ve bir alman birlikte saunaya gitmişler. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Amerikalı, sağ eliyle sol koluna dokunup, - "Çağrı cihazım çaldı. Derimin altında elektronik devre var da..." demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, bu sefer bir cep telefonu çalmaya başlamış. Bunun üzerine alman, sol avuç içini kulağına götürmüs ve konuşmaya başlamış. Görüşmesi bitince, Türk'e ve Amerikalıya dönüp,- "Avucumun içinde cep telefonu devresi var da..."demiş teknolojik olarak geri kalmayı gururuna yediremeyen Türk,- "Bana bir dakika izin verin"demiş ve dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra döndüğünde poposunun arasına sıkışmış tuvalet kağıdı sarkıyormuş. Amerikalı ve Alman'ın kendisine garip garip baktığını görünce, - "Faks geliyor da.."

Titanik

Hitlerin önüne üç esir getirmişler.Bir İngiliz,Bir Fransız ve bir Yahudi.Demişki size birer soru soracağım,bilen canını kurtarır.İngilize sormuş:-Titanik ne zaman battı?-1912, demiş İngiliz.Hitler:-Bırakın,demiş ve Fransıza sormuş:-Titanik kazasında kaç kişi öldü.-1124 kişi,demiş Fransız.Hitler :-Bunu da bırakın,demiş ve Yahudiye dönmüş:-Say lan ölenlerin ismini.

Suveyş kanalı

Mısır hükümeti suveyş kanalına bir tünel ihalesi açmış ve firmalardan teklifler alınmışRus firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleeştiririz arada 100 cm seviye farkı oluşabilir".Amerikan firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleeştiririz arada 50 cm seviye farkı oluşabilir".Türk firması,"iki taraftan kazıya başlarız tam ortada birleştik , birleştik birleşemedik ikitane tüneliniz olur."

Hangisi daha ünlü?

Bir Alman bir İngiliz ve bir Türk bir trenin aynı kompartımanında yolculuk ediyorlarmış bu sırada İngiliz sıcaktan bunaldığını söyleyip camı açmış ve içeriye bir sinek girmiş İngiliz cebinden kılıcını çıkarıp sineğe vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış İngiliz övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta İngiltere'nin en ünlü kılıç kullanan insanı yazıyormuş.Alman'da aynı bahane ile camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş Alman'da cebinden çıkardığı tabancası ile sineğe ateş etmiş sinek paramparça olmuş Alman'da övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Almanya'nın en ünlü silahşörü yazıyormuş.Bizim Türk de camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş bizimki cebinden bıçağını çıkardığı gibi sineğe vurmuş ama sineğe bir şey olmamış İngiliz ve Alman içlerinden gülerlerken bizimkide övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Türkiye'nin en ünlü sünnetçisi yazıyormuş.

Japon olmasaydı kurşuna dizileceklerdi

Bir alman,Bir Fransız,Bir Türk ve Japon, Afrika içlerine gezi düzenlemişler.Ruandadan geçerken Gerilla ların eline düşmüşler. Gerilla reisi Bunları bir araya toplamış ve hepinizi kurşuna dizdireceğim.Ancak bir şartla sizi serbest bırakabilirim oda sizin erkeklik organlarınızı ölçeceğim fakat * ikiniz kalkmamış olacak hepsinin toplamı 32 cm gelmezse yandınız.Almanın ki 8 cm Fransızın ki 8 cm Türk'ün ki 14 cm.toplam 30 cm.Sıra japona gelmiş aman demişler 2 cm gelse de kurtulsak ölçmişler.2 cm hepside kurtulmuş.Oradan uzaklaşırken herbiri ben olmasam işiniz zordu benimki 8 gelmeseydi ne olurdu.Türk diyormuş siz bana dua edin benimki 14 cm gelmese napacaktınız.Japon hep gülüyormuş.deöişlerki ulan ne gülüyorsun.Japon- ben adamlara çaktırmadan kaldırmasaydım hepimiz boku yemiştik.siz bana dua edin..

siz dışardan biz içerden

Napolyon birgün kendisinin verdiği ziyafete Türk,Alman,Rus ve İngiliz elçilerini çağırır ziyafette dünyanın en güçlü devleti hangisidir? diye sorar;Fransa denmesini umuyordur.Alman hemen Almanyadır der,İngiliz İngilteredir der, Rus Rusyadır der bizim Türk ise Osmanlı devletidir der herkes cok sasırır cunku o donem Avrupasın da Osmanlının adı hasta adamdır, neyse Napolyon neden der Turk e o da sıkıntılı bır tavırla neden olacak ne zamandır SİZ DISARDAN BİZ ICERDEN yıkmaya çalısıyoruz ,hala dımdık ayakta soyleyın buna hangı devlet dayanır demış.

Tünel ihalesi

Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temel'in firması olmak üzere birer firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz firması: - Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler. Amerikan firması: - Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50 cm fark olur, der. Japon firması ise: - Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum fark 20 cm olocak, diye belirtir. Sıra bizim Temel'e gelir. Temel: - Valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur der.

Yasak

Bir grup İngiliz,amerikan ve Türk gemiyle yolculuk ediyorlarmış. Birden şiddetli bir fırtına kopmuş. Geminin batacağını anlayan kaptan hemen yolculara koşup gemiyi boşaltmalarını istemiş. Fakat kimse buna inanmayarak kendini denize atmayı kabul etmemiş. Bir süre sonra bütün yolcuların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gören kaptan hemen bir tayfasını çağırmış. -Git bir de sen dene onları gemiden atlamaya ikna etmeyi" demiş.Tayfa gitmiş ve kısa bir süre sonra geri dönmüş.Kaptan merakla sormuş: -Eee,noldu? -Hepsi atladılar efendim. Kaptan çok şaşırmış: -Nasıl olur,daha demin kıllarını bile kıpırdatmamışlardı. Ne dedin onlara? -Çok kolay. İngilizlere "Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar" dedim. Amerikalılara deniz suyunun insan vücudu için çok faydalı olduğunu söyledim. -Peki ya Türklere ne dedin? -Onlara da "Denize girmek yasak! " dedim.

Denizin derinliği

Bir İngiliz, bir Alman bir de Temel sahildeGüneşleniyorlarmış. Alman birdenayağa kalkıp, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denizesokmuş.Biraz bekledikten sonra:- Mm, suyun sıcaklığı 32 derece geliyor, demiş.Diğer ikisi şaşırmışlar. Beş dakika sonra İngiliz ayağa kalkmış, denizkenarına gitmiş, o da şortunu indirip aletini denize sokmuş. Birazbekleyip:- Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse suyun sıcaklığı tam olarak 32,3 derece geliyor, demiş ve gelip yerine oturmuş.Temel altta kalır mı? Hemen o da ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş. Aradan beş dakika geçtik ten sonra geri gelip yerine oturmuş. Diğer ikisi sormuşlar:- Ee ,sen ne ölçtün?- Valla suyun sıcaklığını bilmem de, derinliği 70 cm!

UÇAK YOLCULUĞU

Bir gün bi uçakta çeşitli ülkelerden işadamları Fransız, İngiliz, Alman, Rus, İranlı, Hollandalı ve Türk, laylaylom gidiyorlarmış.Rus her konuşmasında Rus KGB sinin çok iyi çalıştığını herşeyden haberdar olduğunu çok iyi ajanlarının olduğunu anlatarak yolculuğu iyice sıkmış.Uçak rotasını takip ederek giderken İngiltere'nin üstünden geçiyor. İngiliz şöyle bi aşağıları süzüyor ve lafa giriyor: - Arkadaşlar,burası benim memleketim İngiltere. Bizim biramız acayip meşhurdur, şahane biralar üretiriz, içmelere doyamazsınız. İngiltere bitiyor, Fransa'nın üstünden geçerken Fransız lafa başlıyor: - Burası da Fransa. Bizim kızlarımız meşhurdur, öpmelere kıyamazsın. Derken Almanya'ya geliyor uçak, Alman bi iç çekiyor: - Hey gidi memleket diyor. Biz bi arabalar üretiriz, binmelere kıyamazsınız. Sonra Hollanda'nın üzerinden geçerken Hollandalı bakıyor şöyle bi aşağıya: - Burası da Hollanda diyor. Ah o güzel evler, bizim evlerimiz meşhurdur... Uçak geçiyor Rusya'ya sonra (nasıl bi rotaysa artık) Rus bakıyor aşağıya: - Bizim KGB miz meşhurdur. Dünyada sinek havalansa haberdardır. Sonra İran'a dönüyor uçak. İranlı bakıyor şöyle bi göz süzerek: - Abiler burası da İran bizim de halımız meşhurdur, yumuşacıktır.. Geldik Türkiye'ye... Türk sinirli muhabbetten....mına koyim bakıyor aşağıya, düşün düşün nerden başlasam ki (o kadar çok meşhur şeyimiz var ki en orijinalini söylemeliyim diye) Sonra başlıyor anlatmaya... - Arkadaşlar burası Türkiye. Bizim delikanlımız çok meşhurdur...Öyle ki; alır Fransız'ın kızını, içer İngiliz'in birasını, atar Almanın arabasına, götürür Hollandalının evine, yatırır İranlının halısında çatır çatır s.ker. KGB nin de bi s.kimden haberi olmaz.

kazıkmı çakacağım

Bir gün ramazan ayını ortasında bektaşi zil zurna sarhoş zabite yakalanır zabit bunu hemen yaka paça karakola götürürbaş zabit sorar -ulan kefere ramazan ayında bu ne edepsizlik bektaşi-efendin ben seferiyim der zabit yalan efendim bu adam kırk yıldır burada yaşar der bektaşi cevap verir-tabi seferiyim bu dünyaya kazıkmı kakacağım her an gidebilirim der.

Sağlıklı Yaşam Koşusu

Bir gün bir tavşan ormanda deli gibi koşuşturmaya başlamış.Bakmış tilki kardeş alkol içiyor.-Tavşan:"Tilki kardeş tilki kardeş,gel alkol içme birlikte sağlıklı yaşam koşusuna çıkalım"demiş.-Tilki:"Tamam tavşan kardeş hadi koşalım"demişbirlikte koşarlarken bi fil görmüşler...fil esrar içiyo..-Tavşan:"Fil kardeş nolur içme şunu gel birlikte sağlıklı yaşam koşusuna çıkalım"demiş-Fil:"Geliyom kardeş..Hadi !!"demişfil kardeş,tilki kardeş ve tavşan kardes bi bakmışlar bi zürafa..kokain çekiyo..-Tavşan:"zürafa kardeş zürafa kardeş yeter çektigin gel birlikte sağlıklı yaşam koşusuna çıkalım"demiş..-Zürafa:"He Yaa çek çek nereye kadar..Hadi koşalım"demiş..cumbür cemaat koşarlarken tavşan en önde fıldır fıldır tabi..Bi bakmışlar ARSLAN BABA!!-Tavşan:"Arslan kardeş napıyosun sen ??birak şunu gel birlikte sağlıklı yaşam koşusuna çıkalım."demiş..o sırada arslan şırıngayı hazırlıyo eroin alacak damardan..----Arslan hiç bişey demeden elinin tersiye bir vurmuş tavşan kardeşe.......yapıştırmış karşıdaki ağaca!!----Fil tiribe girmiş....Fil:"Arslan kardeş nabıyon sen yaa nie vurdun çocuğa"demiş...Arslan:"Ne diyonuz olm yaaaa....tavşan haplandı pıtlandı yine sizide peşine taktı koşturuyo!!!!!! hep unutuyon sen hep fil kardeş yaaa"demiş

üstü kalsın

adamın biri hergün aynı bara gelir yirmi tane yirmibeş kuruşu yere fırlatıp bağırırmış "barmen bana bir bira ". barmen artık buna tahammül edemez hale gelmiş adamın açığını kolluyor , adam bir gün gelmiş bakmış bozuk para yok on ytl vermiş, "barmen bir bira" demiş.barmen elli tane on kuruşu fırlatmış yere "buyrun beyefendi paranızın üstü" demiş.adam alaycı bir gülümsemeyle üstü kalsın demiş.

Günah Çıkarma

Sarhoşun biri, zil zurna kiliseden içeri girer. Sallana sallana günah çıkarma kabinine girer, biraz sonra papazın bölmesine vurur;- Burada tuvalet kağıdı kalmamış, orada varsa uzatsana...

üç ayyaş ve arkadaşları

Dört arkadaş varmış bunların üçü çok içermiş dördüncüde hiç içmezmiş ama hiç ayrılmazlarmış yine bi alem sabahı içmeyen arkadaş içenleri merak etmiş aramak istemiş birincisini aramış allah rahmet eylesin neden demiş içkiyi çok içmiş bi anda aklına dün gece gelen içmeyen arkadaş ikincisinin evine gitmiş oda eyvallah telefon çalmış haber gelmiş üçüncüde sizlere ömür içmeyen arkadaş başlamış ağlamaya yoldan geçen bi arkadaşı gelmiş yanına noldu die sormuş üç arkadaşımı kaybettim demiş oda başın sağolsun ölenle ölünmez demişben ona ağlamıyorum şimdi onları öteki tarafta kim taşıcak demiş.

Aksi Kadın

Adam karısıyla arabada giderken polis sirenini duymuş, hemen sağaçekmiş ve polis gelmiş:"Buyrun memur bey?""Beyefendi direksiyon başındayken cep telefonuyla konuşuyordunuz"Yok efendim sadece bip yaptı, ben de şarjı mi bitiyor diye baktım"Karisi lafa atlamış:"Aaa yapma hayatim. yarim saattir ortağınla iş görüşmesi yapıyordun telefonda"Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:"Beyefendi emniyet kemerinizi neden takmıyorsunuz???""Memur bey takmıştım ama sizin geldiğinizi görünce durduktan sonraçözdüm"Karisi yine atlamış: "Aman sekerim sen de o kemeri hayatında bir kere taktın mi acaba...."Adam kadına bir tane patlatmamak için kendini zor tutarken; polis busefer de arabayı incelemeye başlamış vee... -"Beyefendi bakar misiniz sağ sinyaliniz de kırık""Aaaa.. kırık mi?? Sabah yola çıkarken kontrol ettim kırık diildi... yolda oldu galiba, hiç de fark etmedik"Karisi çenesini tutamamış yine:"Amma da attın kocacım, sana 3 haftadır söylüyorum artık su kırıksinyalin icabına baktır diye....."Adam en sonunda dayanamamış bağırmış:"BANA BAK SEN SUSUCAK MISIN ÇAKICAM SIMDI SURATININ ORTASINA!!"Polis kadına sormuş: "Hanımefendi esiniz size hep böyle mi davranır?"Kadın cevap vermiş:"Yok canim....sadece alkollü olduğu zaman"

Kemal abi...

Adamın biri birgün e-5 de hız sınırlarını çoktan aşmış yoluna devam etmekteydi...Az ileride radara yakalandı ve polis memuruyla arasında bir dialoğ başladı....POLİS: "Beyefendi hız sınırını aştınız farkındamısınız?Ehliyet ruhsat lütfen... " ADAM: "Yok kardeşim, ehliyette yok ruhsatta "POLİS: ""Beyefendi siz alkollüsünüz galiba lütfen araçtan inermisiniz? "ADAM: "İnemem birader kusura bakma " der..Polis memuru bu arara adama cezayı yazmaktadır, hatta 100,200,500,1000 vatandaş baktıki ceza baya kabarık...Polise seslenerek...ADAM: "Memur kardeş, sen benim Kemal amcamı tanıyormusun? " der...POLİS: Adama dönerek sert bir şekilde... "Bırak lan bana etiket yapmayı 2 saattir sabır ediyorum asabımı bozma, başlatma Kemal amcana, in arabadan " diyerek çıkışır adama..ADAM: "Dur sana Kemal amcamın resmini göstereyim o zaman " der ve cebinden 20YTL lik bir bankonot çıkartır ve polise uzatarak "Nasıl Kemal amcam yakışıklı adam değilmi " der...POLİS: Gözleri açılmış bir şekilde.. " Ooo Kemal amcanız baya yakışıklıymış, acaba o resiminden 5 adet verebilirmisiniz? çok beğendim "ADAM:Sert bir şekilde yumuşayan polise doğru bakarak "Hadi oradan lan yanımızda resmi var dediysek albümünü taşıyoz demedik!! "

başka kimse yokmu ?

Adamın biri bir gün kafayı iyice çekip eve doğru yola koyulmuş ve önündeki çukuru görmeden güm diye içine düşmüş. Başlamış bağırmaya: –“Kimse yok muuuu kimse yok muuuu.” Bu arada oradan geçen hacının biri gelip bakmış adam zurna gibi sarhoş –“Bak hemşerim seni bu çukurdan çıkarırım ama söz ver bir daha içmeyeceksin..” Adam düşünmüş ve başlamış bağırmaya –“Başka kimse yok muuuu..”

acemi barmen

Barmen arkadaşına:"Benim yarın akşam çok önemli bir işim var,mümkünse bir günlüğüneyerime bakar mısın?" der.Arkadaşı: "Olurda ben bu işden anlamam ki" der."Yav kolay isteyene içkisini ver...o kadar.Ha...birde iki özelmüşterim var.Sağır ve dilsizler onlarada baş parmakları havayıgösterirse viski aşşağıyı gösterirse bira ver.Bir şey olursa telefonlagörüşürüz" der.Ertesi akşam geç bir vakit barmenin telefonu çalar.Arayanarkadaşıdır.Telaşla:"Yav arkadaş senin bu iki müşterine dediği şekilde içkilerini verdimama bir saattir ağızları bir karış açık öylece duruyorlar,korkmayabaşladım.""Haa unuttum" der barmen "onlar kafayı bulunca şarkı söyler."

cehennem

alkolik adamin biri birgün ölür ve öbür tarafa gittiğinde karşısına çıkan melek ona cennet ya da cehennemden birini seçme şansının olduğunu söyler. önce cenneti gösterir. heryer yemyeşil herkes herkes mutlu bi şekilde yararlı şeyler içiyolar. sonra cehennemi gösterir herkesin ağzında sigara bir elinde şarap. adam tereddütsüz cehennemi seçer ve hemen içeri girer. içeri girdikten çok geçmeden zebani ordan bağırır 5 dakkalık mola sona erdi herkes yerlerine.(etraf *ok çukurudur ve adam bin pişman)

Lazlar Alemi

temel dursunla deniz kenarında oturmuş sohbet ederken gökyüzünden bir helikpter geçmiş.. Temel dursuna sorar:Ula temel bu ne dur? Dursun cevap verur herhalde bu bin yaşuna kadar yaşamış bir sinek durda başka ne olabilur..

kör.sarhoş,kel

bir gün kör,topal,kel yolda yürüyorlarmış ve yanlarından hızlıca bir araba gecmişkel:ulan be saclarımı dağıttın demiştopal:sen dur ben onu bir koşuda yakalarım demiş,kör:gerek yok koşmana ben onun plakasını aldım demiş.

SARHOS

Adamın biri zil zurna sarhoş olur. evine gidemeden yolda sızar, oradan gecmekte olan komsusu dayanamaz, sırtına alır, götürmeye başlar,Derken yolda başka bir sarhoşla karsılasırlar, adam sağa sola bağırıyor, küfrediyor ve durmadan dengesini kaybedip düşüyormus,Komsusunun taşıdığı sarhoş:- ulan kafası kopasıca iki kadeh az içeydin de, ben gibi adam gibi gitseydin olmaz mıydı!!!

Sen içme

Adam bara girer, bi viski ısmarlar ve "ben içerken herkes içer" der, barmene de "sen de iç" der; yaşa, varol ve hurralarla herkes içer.Adam atar tezgahın üstüne, içtiği viskinin parasını,"ben öderken herkes öder" der.Kavga gürültü, atarlar adamı dışarı.Ertesi akşam gene gelir aynı bara ısmarlar viskisini "ben içerken herkes içer" der, barmene de "sen de iç" der; gene yaşa varol, gene der ki, "ben öderken herkes öder"Bi dayak, bi dayak atar barmen, adamı dışarı.Ertesi akşam gene gelir "ben içerken herkes içer" der, barmen sorar kıskıs gülerek " ben de içiimmi""cık" der adam "sen içince sapıtıyorsun"

sert kovboy

üç kovboy teksas'ta bir barda oturuyormuş.10 dakika sonra yaşlı bir adam barın içine dalmış.adam ortadaki kovboyu göstererek:-senin anan varya senin ana tam bir orospu.demiş.etraftaki masalar boşalmış.herkesin düşüncesi kovboyun adamı döveceğiydi ancak kovboy kılını bile kıpırdatmadı.yaşlı adam 10 dakika sonra tekrar bardan içeri girdi.yine ortadaki kovboyu göstererek:-senin anan varya senin anan teksas'ın en çılgın sex manyağıdır.demiş ancak kovboy yine hiçbir şey yapmamış.adam çıkıp gittikten 10 dakika sonra yine gelmiş.yine kovboyu göstererek:-senin ana varya senin anan derken kovboy:-yeter artık.yine zurna gibi içmişsin baba demiş.

Süpermen

Adamın biri bir gün eyfel kulesinin üstündeki restoranta gitmiş.yan masadaki adamın garsondan eyfel içkisi istediğini duymuş.bu içkinin nasıl bi içki olduğunu bilmediği için yan masadaki adama ''söylermisiniz bu nasıl bi içki bende ısmarlıcaktımda?'' diye sormuş.adamda''bu öyle güzel bi içki ki bunu içip eyfel kulesinden atladığınızda tam yere düşecekken havaya doğru uçmaya başlıyorsunuz''demiş adamda ''madem bu kadar eminsin e atlada görelim birader''demiş yan masadaki adam 1 kadeh içki içtikten sonra eyfel kulesinden atlamış.gerçektende tam yere düşecekken havaya doğru uçup pencereden içeriye girmiş.bunu gören şaşkın adam kendisi de denemek için garsondan içki istemiş.bütün şişeyi içtikten sonra eyfel kulesinden aşağıya atlamış.bunu gören diğer misafirler hep bir ağızdan ve yüksek sesle''NE YAPTIN BE SÜPERMEN'' demişler...:)))

cennet

hoca vaaz ında"içki içmeyenler cennete gidecek onlara orda 40 huri verilecek,içki içenlerse içki şişeleri boynuna takılacak sırat köprüsünden geçerken onun ağırlığından aşağı yuvarlanıp cehenneme gidecekler"diye anlatınca bektaşi"hocam şişeler boşmu olacak dolumu"diye sorar.buna kızan hoca "bre zındık sen orayı meyhanemi sanırsın diye çıkışınca bektaşi"bre hocam adam başı kırk huri sen orayı kerhanemi sanırsın...

BEYAZ GÖMLEK

Temel bir gün bir düğüne gider. Düğünde en arka masaya oturup başlamış içki içmeye. Aradan iki saat geçmiş.Temel sarhoş olarak sahneye çıkıp mikrofonu almış ve davetlilere hitaben; hepinizi üsten aşşa s.cayım ama habu beyaz cömlekli hariç demiş ve masasına oturmuş...Aradan 1 saat daha geçmiş ve Temel daha da sarhoş olarak sahneye çıkıp tekrar; hepinizi üstten aşşa s.cayım habu kenardaki beyaz cömlekli hariç demiş.Aradan bir saat daha geçmiş ve yine sahneye çıkıp hepinizi üstten aşşa s.çayım habu beyaz cömlekli adam hariç deyince bir davetlidayanamamış;yaw hepimizi ustten aşşa s.çtın anladık ta o beyaz gömlekli adama nıye s.çmadın?Temel : ona cotumi sileceğum demiş.

Aptallar

Yolda duran polis gençleri durdurur ve derki:Gençler arkol var mı? Yok polis bey hepsini içtik..

ATIYOSUN

Komşusu, Harun'a:- Aman komşum, dedi. Karınla sevişirken perdeleri kapamayı unutmayın. Dün gece karşı apartmandakiler hep sizi seyretti.- Atıyorsun! Dün gece arkadaşlarla meyhanedeydim. Sabaha karşı döndüm eve.