6 Aralık 2007 Perşembe

nasil geldim dunyaya

Ali babasına sormuş;
- ''Baba ben nasıl dünyaya geldim?''.
- ''Gece annenle yatmaya gittiğimizde yatağın çevresine şeker koyduk sabah kalktığımızda sen gelmiştin''.
Bu fikir Ali'nin ilgisini çekmiş ve denemeye karar vermiş. Yatarken yatağının çevresine şeker koymuş. Sabah bütün karınca, böcekler, vs yatağın çevresindeymiş.
Ali;
- ''Ulan şimdi size elimin tersiyle bir korum ama baba yüreği işte''...

babana is ogretme

Baba bir tamirat isi ile ugrasmaktadir.

- baba ya o öyle olur mu. alttan ittireceksin.
- hsss
- ya baba birak allahaskina, o tornavidayla olmaz o, sununla yapsana.
- (dayanamaz isi birakir) bak oğlum bigün dedenin dükkandayım. saat tamir ediyor rahmetli. ben de omuzundan bakiyorum. dedim ki "baba sunu söyle yap, bunu böyle yap", deden elindeki isi birakti, bana döndü, anlatmaya basladi:

birgün devenin biri coskun akan bir irmagin kenarina gelmis, maksadı karsiya geçmek. suya girmis, yürümeye baslamis.Biraz açilinca akintidan ayaklari yerden kesilir gibi olmus. o esnada korkudan yapivermis.

deve bakmis ki boku suda batip çikiyor, girdaplara gire çika, döne döne uzaklasiyor, içinden geçirmis.

"ise bak yahu, siçtigim bok bana yüzme ögretiyor."

Bebegin ilk gunleri

1. gün

böylesi kötü bir başlangıç beklemiyordum.
oha hortumumu bile kesmişler! meme diye, süt diye birşey varmış.
nerden nasıl bulunur bu ya?

hayattan daha 1. günden soğutacaklar beni.


2. gün

meme buldum ama bundan süt gelmiyor, emiyorum allah emiyorum, tık
yok, süt başka yerde mi? neyse biraz daha emdim geldi, fazla
abanınca meme sahibi kişilik bağırdı, ne bağrıyosun açım ben! çok
yalnızım be sözlük. hayır bişi
değil
içerdeyken de yalnızdım ama yediğim önümde yemediğim arkamdaydı en
azından, bak
yine aklıma
geldi, hortumu bile kestiler yaa!

uykum geldi yine. zzzzz!


3. gün

memeyi sevdim, bu dünyadaki tek dostlarım bu iki meme. iyi ki
varsınız.


4. gün

bugün bir sürü olaylar oldu, gürültü yaptılar, başka biryerlere
gittik galiba. memeden ayrılınca bağrıyorum geri geliyor, sonra
uyuyorum, uyanıyorum bir bakıyorum meme yok, neyse ama tekrar
bağrınca geri geliyor nasılsa. sıçmak da zevkliymiş be, eskiden
yapamıyordum.

5. gün

bugün 15 kez kaka yaptım, rekorumu geliştirmeliyim. dikkat ettim
de her yaptığımda temizliyorlar, bunu sevdim. dikkatimi çeken bir
noktada şu ki, amma koca kafalıyım be arkadaş, ağır mı ağır
tutamıyorum şerefsizim, pat o yana, pat bu yana, dikkat etseler
bari de çatlatmasak daha ilk günden.

6. gün

avucuma ne verseler hemen tutuyorum, tik gibi birşey, maalesef
farkettiler, herkes parmağını veriyor avucuma, mecburen
tutuyorum, alemin maymunu oldum iyi mi?

bu arada ne çok uyuyorum ya arkadaş, atamadım şu yorgunluğu, daha
çok süt içeyim en iyisi. hayır içtikçe de yoruluyorum o da ayrı,
nerde o eski günler, hortumdan geliyordu ne güzel, şimdi em allah
em, bak yine aklıma geldi, şerefsizler kesti hortumu yaa.

7. gün

bugün solaryuma girdim, sarılık mı ne ondanmış. yine uykum geldi.


8. gün

biraz daha iyi hissetim kendimi, daha çok süt içiyorum artık. kaka
yapma işini de tam alt açma anına denk getiriyorum ki etraf
pislensin, eziyet olsun. naapayım ama alt açıkken daha rahat
roketleyebiliyorum. kaka yaparken başka birşey daha yapıyorum
galiba, anlamaya çalışacağım bakalım.


9. gün

çok fena hıçkırık tutuyor, geçsin diye nefesimi tutayım dedim onu
da beceremedim, neyse ki süt içince geçiyor. bu süt her derde
devaymış, bugün bunu gördüm.

10. gün

sütten başka birşeyler verdiler, var ya, yeter artık be, tam
alışıyordum yine dayadılar başka birşey, hayret bişi ya,
vitaminmiyiş neymiş.

bu arada memelerin arasından dün gördüğüm lavuk gündüzleri
piyasada yok akşamları geliyor sadece, hadi bakalım hayırlısı.

11.gün

al işte, başladı yine bir arıza. sütten sonra çok feci karnım
ağrıyor, böyle gaz gibi bişi, eğilip bükülüyorum, binbir şekile
giriyorum çıkaracağım diye. sırtımı falan sıvazlayın bari be
kardeşim.

12. gün

bütün gün gazdan kıvrandım arkadaş ya, bela oldu başıma,
yaygarayı bastım ben de. uyutmadım, diktim bunları da hazır asker.
sonra bir saldım ki evlere şenlik, akabinde uyudum hemen gerisini
hatırlamıyorum

13. gün

annemin suratına sıçtım. tamam utandım biraz da insan bebeği
götünden öper mi yaa. ayıp oldu di mi? naapıyım abi, neyse fazla
kızmadı herhalde.

14. gün

anneme kırmızı renkli birşeyler içiriyorlar, o zaman süt daha bi
randımanlı oluyor sanki, böyle tadı da hoşuma gidiyor, şu memelere
bir rating aleti taksalar da hangisini sevip hangisini sevmediğimi
söyleyebilsem.

15. gün

topuktan kan alıp duruyorlar, metin olayım çok ağlamayayım diyorum
ama canım yandı be arkadaş, hayır ondan sonra da hemen süt verince
sakinliyorum, kızgınlığım geçiyor, ağız tadıyla asabiyet
yaptırmıyorlar, şu memelere karşı biraz daha dikbaşlı durabilsem.


16. gün

şu memeleri çok sevdiğimi bir kez daha anladım, çok seviyorum
onları, onlardan ayrılınca içimi bir huzursuzluk kaplıyor, en
iyisi onlardan uzaklaştığım anda yaygarayı basayım ben. bugün
benden biraz büyük biri geldi yanıma, sevme amaçlı olsa gerek bir
geçirdi başım dönüyo hala. sonradan öğrendim kuzenmiş, neyse
yazdım kenara intikam alınacak.


17. gün

etrafı daha net seçer oldum, ama el ve ayak koordinasyonu hala
zayıf, memeyi kavrayabiliyorum ancak. bir de bu eller ve ayaklar
bana mı ait tam olarak emin değilim, sallıyorum öyle, zevkli
birşey. yüze ve gözlere dikkat etmem lazım ama, tırnaklar
tehlikeli. diğer yandan annem bugün onları kesmeye çalıştı ama
huysuzluk ettim, etmeseydim daha iyi olacaktı galiba, bak çizdik
tam gözün altını yine.


18. gün

elime torbalar taktılar, kafaya çarpınca artık acıtmıyor, yara
bere de yapmıyor. sanırım onlar da beni seviyor, iyiliğimi
düşünüyorlar. aslında hala çıktığım yeri özlüyorum, geri girme
imkanım olmaz mı acaba?

19.gun

nihayet o adamin neden eve sadece ak$amlari geldigini anladim
megerse bana ve anneme bakmak icin gunduz cali$iyomu$..

aferin gozume girdi $imdi bak!..

20. gün

tabii ya, annemin karnındayken de duyuyordum o adamın sesini sık sık.
ona da ilgi alaka gösterdim, bağırdığımda bazen o alıyor beni
kucağına, meme vardır diye saldırdım ama vermedi. bir ara meme
açıkken kıstırdım ama emme olayından bir randıman alabilmiş
değilim, meme yüzeyi bayağı bir farklı.

Ramazan

mAdamın biri yolda bir çocuk görmüş. Adını sormuş. Çocuk tam adını söylicekken Dur Dur demiş adam. Ben tahmin edeyim senin adını. Sen sadece baş harfini söyle. Çocuk "Y" demiş. Adam başlamış saymaya.
-Yunus
-Hayır
-Yakup
-Hayır
-Yusuf
-Hayır
...
Adam sinirlenmiş. Başlamış kız isimlerini saymaya.
-Yeliz
-Hayır
-Yeşim
-Hayır
...
En sonunda kızan adam.
-Ne ulan senin ismin! demiş.
Sonra çocuk.
-Yamazan

Kulot

bir gün bir kız eteği ile ağaca çıkıyormuş.Her ağaca çıktığında da yan komşusu Alican eteğin altından kızın kiloduna bakıyormuş.bir gün ağaca çıkan kızın annesi olanları kızına anlatmış.kızı annesine şu cevabı yöneltmiş.
_evet.biliyorum anne kiloduma baktığı için zaten bende kilodumu çıkarttım.demiş:-))))

Saati kaç para

Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.

Çocuk babasına, "Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun" diye sordu ...

Zaten yorgun gelen adam, "Bu senin işin değil" diye cevap verdi. Bunun üzerine çocuk "Babacım lütfen, bilmek istiyorum" diye üsteledi.

Adam "İllâ da bilmek istiyorsan 20 milyon" diye cevap verdi.

Bunun üzerine çocuk "Peki bana 10 milyon borç verir misin" diye sordu.

Adam iyice sinirlenip, "Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat" dedi.

Çocuk sessizce odasına çıkıp kapıyı kapattı.

Adam sinirli sinirli "Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder." diye düşündü.

Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü, "Belki de gerçekten lazımdı..." Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı... Yatağında olan çocuğa, "Uyuyor musun" diye sordu.

Çocuk "Hayır" diye cevap verdi... "Al bakalım, istediğin 10 milyon. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim" dedi...

Çocuk sevinçle haykırdı, "Tesekkürler babacığım..." Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı.

Adamın suratına baktı ve yavaşça paraları saydı.

Bunu gören adam iyice sinirlenerek, "Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun..? Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok..." diye kızdı.

Çocuk "Param vardı ama yeterince yoktu" dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı; "İşte 20 milyon... Şimdi bir saatini alabilir miyim babacım..?"

Hokkabaz

Eve geldiğinde burnu kanıyordu. Meraklanan annesine
-Okula hokkabaz geldi, burnumdan üç tane 1 YTL çıkardı .
-Ama hokkabaz göz aldatır burun kanatmazki...
-Zaten burnumu hokkabaz kanatmadıki, başka para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım yaptı

Senin Yasindayken

Baba çocuğuna :
- "Oğlum, Atatürk senin yaşındayken sınıfının birincisiydi." demiş.
Çocuk da babasına :
- "Senin yaşındayken de Cumhurbaskanıydı."

Zaman

Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında bütün
haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün
miskinlik yapıp evde oturacağını düsündü. Tam bunları düşünürken oğlu
koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz
vermişti bu hafta sonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak
istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu.

Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne
ilişti.
Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna eğer bu haritayı
düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim dedi. Sonra düsündü; oh be
kurtuldum en iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı akşama
kadar
düzeltemez.

Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi ve
baba
haritayı düzelttim, artık sinemaya gidebiliriz dedi. Adam önce
inanamadı ve
görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içinde kaldı ve bunu nasıl
yaptığını
sordu.

Çocuk şöyle cevap verdi :

- Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı. İNSANI DÜZELTTİĞİM
ZAMAN DÜNYA KENDİLİĞİNDEN DÜZELMİŞTİ

Dua

Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allah'ım sen annemi, babamı, ablamı, ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allah'ım sen annemi, babamı, ablamı ve beni koru" diye. Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Alla hım sen annemi, ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına bir şey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Aksam eve gelince karısına sorar "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye. Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!"

Nasil Girdi

Bizim afacanin yaramazlikta ustune yoktur
bir gun ailesi ile birlikte ,misafirlige giderler
bir ara sohbet esnasinda bizim afacan bir soru sorar
teyzecigim ,neden cok cikolata ve seker yiyorsun
teyzesi sorar ne oldu ki?
baksana cok sismanlamissin der ve ilave eder
annem bana cikolata ve seker yeme , sonra cok sisman olursun diyor
teyzesininde karni burnundadir bu arada
soyle karnini bir sivazlayarak derki
alicigim bu sismanliktan degil der
ali iyice meraklanmistir
peki neden de
teyzeside
bu sismanliktan deyil ,burada bebek var der
bizim afacan bir sey anlamamistir
soyle bir duraklamadan sonra
teyzecigim, bu bebek oraya nasil girdi, nasil cikacak:))

Tanri Nerede

Jack ve Jhonny adında iki kardeş varmış. Bu kardeşler yaramazlıkda sınır tanımıyorlarmış. Artık öyle bir raddeye gelmişler ki mahallede kırılan dökülen herşeyin sorumlusu olarak onlar gösterilmeye başlanmış. Artık daha fazla dayanamayan mahalle sakinleri bu kardeşlerin anne ve babasına gidip bu çocukları rahibe götürmelerini istemişler. Anne ve babalarıda pazar günü olunca onları kiliseye rahibin yanına götürmüşler. Rahip ilk olarak büyük kardeş olan Jack'i yanına kabul etmiş. Jack korka korka rahibin karşısına oturmuş. Rahipde konuya nasıl gireceğini düşünüyormuş. En sonunda rahip dönmüş Jack'e ve şöyle demiş:
- Tanrı nerede?
Jack'in kanı donmuş ne diyiceğini bilemeden rahibe baka kalmış. Rahip soruyu tekrar sormuş:
- Evladım Tanrı nerede?
Jack daha beter şok olmuş boğazında bi düğüm ne yapacağını bilememiş. Rahip soruyu daha yüksek bir sesle yineleyince Jack oturduğu yerden fırlamış odadan çıkıp kardeşinin elini yakalamış ve eve kadar arkasına bakmadan koşmuş. Eve varınca yatağının altına saklanmış. Olanlardan hiç bişi anlamayan küçük kardeş neden saklandıklarını sorunca Jack şöyle cevap vermiş:
- Jhonny bu kez başımız çok büyük belada Tanrı kaybolmuş bizden biliyorlar!

Dede

Bir gün küçük çocuğun birisi parkta bir bankın üzerinde oturmuş şekerlerini yiyormuş yaşlı adamın birisi gelmiş çocuğun yanına oturmuş:
-Bak evladım bu kadar şeker yersen bütün dişlerin dökülür.
Çocuk:
-Bak amca benim dedem 110 yaşına kadar yaşadı demiş.
-Yaa dedendemi çok şeker yiyordu?
-Hayır amca herşeye burnunu sokmuyordu...

Elma

Bir gün bir adam yolda gezerken bir çocuk görmüş, onu yanına çağırıp sormuş:
-Allah`ın nerede olduğunu söyle sana bir elma vereyim.Çocuk cevap vermiş,
-Sen bana Allah`ın nerede olmadığını söyle ben sana bin elma vereyim...

Polis

Birgün küçük bir çocuk yolda oynarken ordan bir polisin ilgisini çeker ve çocuğa sorar"ne yapıyorsun ufaklık"..çocukta "polis yapıyorum"der..polisin hoşuna gider ve sorar"anlat bakalım nasıl yapıyosun polisi".cocuk cevap verir "çamur alıyorum su ve bok katıyorum polis oluyor "der..bunu duyan polis çocuğu bir güzel döver..ertesi gün polis yine çocuğa rastlar ve bakar çocuk yine bişeyler yapıyo.."ne yapıyosun sen burda" diye sert bir şekilde sorar polis..çocukta"polis yapıyorum "der..polis yine sorar "anlat bakiim nasıl yapıyosun "cocuk aynı cveabı verir"çamur alıyorum su ve bok katıyorum polis oluyor" der ve yine güzel bir dayak yer...ertesi gün yine herşey aynı polis bir hışımla gelir ve "sen akıllanmicakmısın yine mi polis yapıyosun"der...çocuk busefer hayır "asker yapıyorum der.."polisin ilgisini ceker.."anlat bakalım askeri nasıl yapıyosun"çocuk başlar"çamur ve su'yu karıstırıyorum asker oluyor der",polis merakla "ee buna niye bok katmıyosun "der...çocuk cevap verir "bok katınca polis oluyor"...

Beni ariyorlar

Buyuk sirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili
onemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar muhendislerinden
birinin evine telefon eder.
Karsi taraftan fisildayan bir cocuk sesi
- "Alo" der.Patron sorar:
- "Baban evde mi? Cocuk fisildayarak cevap verir:
- "Evet".Patron sorar:
- "Onunla konusabilir miyim?" Cocuk fisildayarak cevap verir:
- "Hayir".Patron sasirarak:
- "Peki annen evde mi?".Cocuk fisildayarak:
- "Evet".Patron:
- "Peki onunla konusabilir miyim?".Cocuk yine fisildayarak:
- "Hayir".Patron saskin:
- "Orada baska kimse var mı?"
- "Evet" der cocuk fisildayarak.
- "Bir polis memuru var".Mühendislerinden birinin evinde polisin ne isi olduğuna anlam veremeyen adam sorar:
- "Memur beyle konusabilir miyim?"
- "Hayir" der ufaklik, şu anda mesgul".İyice meraklanan patron:
- "Neyle mesgul?" Cocuk fisildayarak cevaplar:
- " Annem babam ve itfaiyeci amcalarla konusuyor"
Meraklanan ve endiselenen patron, telefondan gittikce artan bir gurultu duyar:
- "Bu ses de ne?.." diye sorar.
- "Helikopter" der çocuk, hala fisildayarak.Panikleyen patron:
- "Neler oluyor orada" diye sorar.Cocuk hala fisildayarak:
- "Arama kurtarma timi geldi".Patron endiseli ve neler olduğunu bilememenin kizginligi icinde:
- "İyi de neyi ariyorlar...?".Kucuk cocuk hala fisildayarak ve kikirdayarak cevap verir...
- "BENİ..."

Catalog

Evin annesi utu yaparken, evin kucuk yaramazi da
salonda oyuncak treniyle oynuyomus.. derken annesi bir
kulak kabartmis ki oglan soyle bagiriyor:
- EVET..!! SON DURAGA GELDIK..!! DUYMADINIZ MI
ALLAHIN CEZALARI HALA NE OTURUYOSUNUZ?? CABUK DEFOLUN
iNiN ASAGI..!!!
Bunlari duyan anne neye ugradigini sasirmis dogru
salona kosmus:
- Sen nerden ogrendin bakiyim boyle konusmayi?? Ne
kadar ayip.. simdi dogru odana gidiyosun tam 2 saat
cezalisin...bi daha da agzindan oyle kotu sozler
duymayayim..!!
2 saat sonra kucuk afacan tekrar salona donmus,
treninin basina oturmus....annesi de mutfakta yemek
yapiyomus, derken yine oglanin konusmalarini duymus:
- Sayin yolcularimiz, iste son duraga geldik.. Umariz
cok guzel bir yolculuk gecirmissinizdir.. Lutfen
esyalarinizi trende unutmamaya dikkat ediniz... Trene
yeni binen yolcularimiz, sizin de cok guzel bir
yolculuk gecirmenizi diliyoruz.. kucuk bagajlarinizi
koltuklarinizin altina koyabilirsiniz.. bu arada
unutmayin yolculuk sirasinda sigara icmek yasaktir..
Bunlari duyan annesi az onceki cezanin ise
yaradigindan memnun gulumserken oglan konusmasina
devam etmis:
-.. ayrica iki saatlik rötar yuzunden mutfaktaki
cadaloz adina hepinizden ozur dileriz...!!

Aklim basima gelsin

Küçük cem bi gün abisinin arabasında oturuyormuş bir de bakmış abisiyle kız arkadaşı geliyor hemen saklanmış arka koltuğa. Abisi arabayı bir tepeye çıkarmış ve kız arkadaşına
- Sevgilim benimle evlenirmisin demiş.
sevgiliside hayır cevabını verince abisi;
- O zaman in arabadan aşağıya kadar yürüde aklın başına gelsin demiş.

Ertesi gün cem kız arkadaşını bisikletiyle aynı tepeye çıkarmış ve sormuş
- Sevgilim biz büyüğünce benimle evlenirmisin
- Evet
- Hadi ya tamam sen bu bisikleti al aşağı in. Ben yürüyimde aklım başıma gelsin

Oyun Biter

İş adamı tıraş olurken bir yandan da berberiyle sohbet etmektedir.
Derken, kapının önünden ağır ağır geçmekte olan paspal bir çocuk
görürler. Berber, iş adamının kulağına fısıldar;
-"Bu çocuk var ya,dünyanın en aptal çocuklarından biridir! Bak; dikkat et şimdi..."
Berber çocuğa seslenir:
-"Ali, buraya gel!". Bunun üzerine çocuk sakince dükkana girer ve yüzündeki aptalca sırıtmayla berberi selamlar. Berber işadamının kulağına sessizce, "bak şimdi" diye fısıldar ve bir elinde beş yüz bin, diğer elinde beş milyonluk bir
banknot olduğu halde çocuğa sorar:
-"Hangisini istiyorsan alabilirsin?"
Çocuk dalgın dalgın bir beş yüz bine bir de beş milyona bakar ve sonunda beş yüz binlik banknotu hızlıca çekerek berberin elinden alır.
Berber işadamına döner ve gülerek:
-"Gördün mü? Sana söylemiştim." der.Tıraş bitince işadamı sokağa çıkar ve az ileride kendi kendine oynayan Ali'yi görür. Yanına giderek, neden beş milyonluk değil de, beş yüz binlik banknotu aldığını sorar.Çocuk hiç de aptalca olmayan bir sırıtmayla yanıt verir :
-Eğer beş milyonluğu alırsam oyun biter!"

Bizden biliyorlar

Mahallenin iki afacan kardesi tüm mahalleliyi biktirmis. Sürekli ana-babalarina sikayet geliyor mahalleliden. Kirilan camlarin, kuyruguna teneke baglanan kedilerin,lastigi indirilen arabalarin sorumlusu hep afacan kardesler.
Ana-babasi usanip bu durumdan kilisenin papazina anlatirlar durumu ve yardim isterler. Papaz "gönderin çocuklari konusayim" der.
Çocuklari gönderirler. Papaz önce büyük oglani çagirir. "Söyle bakiim evladim,Tanri nerede?". Çocuk susar. Papaz tekrar sorar:"evladim söylesene Tanrimiz nerede?". Çocuk susmaya devam eder. Papaz israrla sormaya devam eder, çocuk susmaya.. Sinirlenir Papaz,"konussana be çocuk nerde Tanri?".
Çocuk aniden firlar,kiliseden kosarak kaçiyorken seslenir kardesine "kaçalim çabuk!". Eve giderler,odalarina çikip kapiyi iyice kapatirlar,küçük oglan sorar büyügüne "neden kaçiyoruz?" Büyük yanitlar:
"iste simdi hapi yuttuk, Tanri kaybolmus bizden biliyorlar!!!"