30 Kasım 2007 Cuma

Hayvan Fikra | cekirge

Avusturalya'ya gezmeye giden bir Amerikalı yerli bir rehber tutmuştu. Bir gün dolaşırlarken bir inek gören Amerikalı:
-Bu nedir ? deyince rehber:
-İneek demişti. Bunun üzerine Amerikalı küçümser bir tavırla:
- Siz buna inek mi diyorsunuz ? Bizim kuzularımız bile bundan büyüktür, demişti. Yerli rehber bu olaya çok bozulmuştu ama çaktırmamıştı.
Gezmeye devam ederlerken bu sefer de bir tavuk gören Amerikalı ya ya:
-bu nedir bu ? diye tuhaf tuhaf sormuş, rehber de:
-tavuk, deyince:
- Siz buna tavuk mu diyorsunuz ? Bizim serçelerimiz bile bundan büyüktür, diye yine dalga geçmişti.
Bütün bu olanlar karşısında rehber fena bozulmuştu. Tam o sırada zıplayarak geçen bir kanguruyu gören Amerikalı, "peki bu nedir?" diye sorunca, daha önce olanlardan dersini almış olan rehber
- Çekirgee, diye cevap verdi.

Hayvan Fikra | Sincap

Karısının sözünden hiçbir şekilde çıkmayan bir iş adamı varmış. Bu adam bir gün iş için Japonya'ya uçacakmış ki karısı ondan gelirken bir sincap getirmesini istemiş. Adam tamam karıcım diyerek Japonyaya uçmuş. İşlerini bitirdikten sonra karısının isteği üzerine bir sincap almış ve havaalanına gitmiş. Kapıda uçağa hayvanların bindirilemeyeceğine ilişkin bir yazı görmüş ve WC'ye gitmiş. Sincabı donunun içine koymuş. Uçağa binmiş. Uçak havalandıktan bir süre sonra adam bi "Ah" çekmiş. Yanında oturan adam
-"Beyfendi noldu bişeyiniz mi var?" demiş. Adam yok bişey diyerek geçiştirmiş... 1 saat kadar sonra bir kez daha "Ah" çeker. Bu sefer bütün yolcular sorar;
-"Beyfendi noldu bişeyiniz mi?" var diye. Adam yine yok bişey diyerek geçiştirir. Kısa bir süre sonra yeniden "Ah" çeker ve hosteslerden biri gelip
-Beyfendi ne oldu bişeyiniz mi var der. Adam yine yok bişey der. Uçak artık Türkiyeye inmek üzeredir; bizim ki öyle bir "AH" çeker ki pilotlar bile gelip nasıl olduğunu sorarlar adam
-"Yok bişey siz sadece uçağı yere indirin yeter!" der. Uçak iner ve bizim ki hemen WC'ye gider sincabı çıkarır ve başlar onunla konuşmaya:
-"A.... kodumun sincabı, s.k.mizi dal sandın sallandın bişey demedik, g.tümüzü yuva sandın girdin çıktın birşey demedik, ...aşşaklarımızı ceviz sandın birbirine vurup kırmaya çalıştın bişey demedik, be or.spu evladı o cevizleri o yuvaya sokmanın ne anlamı vardı?"

Hayvan Fikra | Kafama Vurma

Sirkte bir arslan terbiyecisi eğittiği arslan ile birbirinden ilginç ve tehlikeli gösteriler yapıyormuş. En son gösterisinde eline bir sopa almış, arslanın kafasına sopa ile vurmuş, arslan ağzını açmış, adam da erkeklik organını arslanın ağzına sokmuş. Seyirciler çılgınca alkışlamışlar. Adam seyircileri selamladıktan sonra;
- Aranızda bu hareketi yapabilecek bir gönüllü var mı?
Diye sormuş. Arkalarda oturan bir adam seslenmiş;
- Ben yaparım ama kafama vurmayacaksın...

Hayvan Fikra | Kivircik

3 Rahibe kiliseye giderlerken bir kuşçu dükkanının önünden geçerlermiş. Dükkanın dışarısında kafeste bir papagan varmış, ve rahibeler ne zaman geçse bu papagan bagıra bagıra 3 renk söylermiş, mesela bir sabah beyaz! beyaz! kırmızı!, bir sabah mavi! siyah! kırmızı! dermiş. Rahibeler bir anlam veremez gülüp geçerlermiş. Amaaa rahibelerden birisi bu olayı çözmüş; ''BANA BAKIN! BU PAPAGAN BİZ OGÜN NE RENK İÇ ÇAMAŞIRI GİYİYORSAK O RENKLERİ SAYIYOR!!!
Öteki ikisi çok şaşırmışlar inanamamışlar, ama hep birlikte emin olmak için ertesi sabah üçüde siyah iç çamaşırı giyinmişler, papaganda o sabah ''siyah! Siyah! siyah! diye bagırmış.
Böylece olay iyice anlaşılmış. Bunun üzerine rahibeler papagana oyun etmek için ertesi sabah iç çamaşırı giymeme kararı almışlar, yine yola çıkmışlar.
Kuşçu dükkanının önünden geçerken heyecan dorukta.... Ve papaganın sesi duyulmuş;
''KIVIRCIK! KIVIRCIK! DÜZ!''

Hayvan Fikra | Cinsel hayat

Eşekle serçe karşılaşmışlar.
Eşek sormuş:
-Serçe kardeş cinsel hayatın nasıl gidiyor
Serçe:
-Valla ne olsun eşek kardeş gördüğüm yerde tıklıyorum, günde 15-20 sayısını hatırlamıyorum
Eşek:
-Yapma ya o kadar çokmu ?
Serçe:
-Ya senin nasıl eşek kardeş
Eşek:
-Valla benim senede bir ama gören Allah için konuşsun...

Hayvan Fikra | Kurbaga

Hoş bir bayan, uzunca bir yolculuktan sonra oteldeki odasına çekilmiş, yatmaya hazırlanırken, birden komodinin uzerinde duran kurbağayı görünce irkilmiş, korkmuş, derhal resepsiyonu arayarak:
"Odamda bir kurbağa var hemen gelin" demiş. Görevli:
"Efendim o kurbağa özeldir ve bayanları mutlu etmek için odaya konmuştur, denemek isterseniz, bacaklarınızın arasına koyun!" diye cevap vermiş.
Kadın şaşırmış, ama merak ta etmeye baslamış, denemeye karar vermiş,
Kurbağayı bacaklarının arasına koymuş... Kurbağada hiç hareket yok...
Tekrar resepsiyonu aramış:
"Bu kurbağa anlattığınız şeyi yapmıyor!"
"Hemen geliyorum" demiş adam, içeri girdiğinde bayan yatağın üzerine uzanmış halde merakla beklemekte.. Adam kızgın bir sesle kurbağaya seslenmiş:
"Bak son kez nasıl yapılacağını gösteriyorum ona
göre......."

Hayvan Fikra | Disi Domuz

En yakın komşusundan 10 kilometre uzakta, yaşlı karısıyla birlikte yaşayan çiftçi, eğlence olsun diye bir dişi yavru domuz almış. Domuz kısa sürede büyümüş ve çiftleşme zamanı gelmiş. En yakın erkek domuz 10 kimoletre uzakta bulunduğundan ve domuz "domuz gibi" inatçı olduğundan, yaşlı çiftçi bu seyahati el arabasıyla yapmaya karar vermiş. Kan ter içinde kaldıktan sonra dişi domuzunu çiftleştirmiş ve erkek domuzun sahibine sormuş:
-Hamile kalıp kalmadığını nasıl anlayacağım?Adam:
-Yarın, demiş, çayırda yatıp debeleniyorsa hamiledir yok çamurda yatıyorsa değildir, yine getireceksin.
Adam aynı yolu el arabasıyla yeniden katedip evine dönmüş. Ertesi sabah pencereden baktığında domuzun çamurda yattığını görmüş. Çaresiz domuzu el arabasına koyup yeniden çiftleştirmeye götürmüş. Ama yine aynı sonuç. Aradan günler geçmiş, domuz hep çamurda yatıyor. Yorgun bir günün sabahında, adam karısına ümitsizce seslenmiş,
-Şu camdan bak bakalım, domuz çayırda mı debeleniyor, çamurda mı?Kadın cevap vermiş,
-Valla, ne çayırda ne çamurda, el arabasına binmiş bekliyor.

Hayvan Fikra | Tuz

Bir grup kaplumbağa pikniğe gitmeye karar vermişler. Bunlar böreklerini almışlar, koyulmuşlar yola... Piknik yerine gitmeleri de 1 yıl sürmüş. Kaplumbağalar da tuz olmadan yaşayamazlarmış yolda giderken bütün tuzu bitirmişler.1 yıl geçmış sonunda piknik yerine ulaşmışlar neyse böreklerini açmışlar bir bakmışlar ki; tuzları bitmiş. Elbette tuzsuz yaşayamazlar, kim gitsin derken en yaşlıları gitse gelene kadar ölür en iyisi "en gencimiz gitsin" demişler. Genç kaplumbağa da kabul etmiş ama "bir şartım var" demiş:
- Ben gidip gelene kadar kimse bu börekleri yemeyecek.
Herkes kabul etmiş.
Genç kaplumbağa gitmiş. Aradan 6 ay geçmiş yaşlı kaplumbağa ölmek üzereymiş, herkes "sen ye yaşlısın ölüceksin." demiş.
O :
- Hayır söz verdim gelene kadar yemiyecem.
1 senenin dolmasına cok az kalmış ki yaşlı kaplumbağa dayanamamış tam elini böreğe uzatmış çalıların arasından genç kaplumbağa çıkmış:
-Yaa ! Demek ki gitseydim börekleri yiyecekmişsin...

Hayvan Fikra | Amazon Ormanlari

Bir gün bir araştırmacı amozon ormanlarına gider ve araştırmasını yaptıktan sonra bir ağacın altında dinlenmeye koyulur. uyandığaında bir de ne görsün ağaçtaki maymunlar adamın şapkasını almışlar. adam düşünmüş ne yapsam ne etsem de şu şapkamı alsam demiş. maymunların adam ne yaparsa onu taklit etmesinden yararlanarak başında şapkası varmış gibi almış yere atmış maymunlarda başındaki şapkalarını yere atmışlar. adam şapkasını da alarak yaşadığı yere geri dönmüş. bir gün ölüm döşeğine düştüğünde torununa benimle aynı mesleği yap ve nasihat olarak da yaşadığı olayı anlatıp aynı tepkiyi vermesini söylemiş ve can vermiş.torunu da aynı mesleğe sahip olduktan sonra amazon ormanlarına gitmiş. maymunlar şapkasını alınca dedesinin söyledikleri aklına gelmiş.maymunlara aynısını yapmış ama maymunlar üzerine düşerek senin deden var da bizim yok mu demiş.

Hayvan Fikra | Eleman Araniyor

Bir şirketin kapısında bir ilan aşılmış, şöyle yazıyor:
"Dakikada 70 kelime yazabilen Bilgisayar bilen Yabancı dili olan eleman aranıyor"
Bir köpek oradan geçerken bu ilanı görüyor..bi süre bakıyor bakıyor,derken ağzıyla kağıdı yerinden söküp ofise giriyor, doğru müdürün odasına...ve müdürün karşısına geçip ağzında kağıtla ona öylece bakıyor... Adam bunu görünce kahkahayı basıyor....
"Hahahahahahaaa ama ben bir köpeği ise alamam ki??"
Ama köpek ısrarla kağıdı adama uzatıyor...ve müdür sonunda diyor ki
"peki o zaman sana bi mektup vericem bunu yaz bakalım"
Köpek kağıdı alıyor, bilgisayarın başına geçiyor, gayet güzel tıkır tıkır mektubu yazıp bitiriyor...
Müdür şok oluyor,ama bozuntuya vermeden bu sefer diyor ki:
"Bak şöyle şöyle bir uygulamaya ihtiyacımız var, buna bir program yaz çalıştır bakalım.."
15 dakika sonra köpek bilgisayarda o problemi çözecek süper hızlı bir uygulama yazıyor, adam inceliyor ve dumur oluyor....artık söyleyeceği tek şey kalıyor:
"Sen inanılmaz bir şeysin!!! Ama yine de seni işe alamam...ne yazık ki senin her şeyin mükemmel ama yabancı dilin yok"
Ve köpek cevabı yapıştırıyor:
"Miaaooooowwwwww"

Hayvan Fikra | Pozisyon

Yeni evli iki çift gerdek gecesi sevişmek için hazırlanırken kadın birden eşine

-Yapamayacağım, der.

Eşi sebebini sorduğunda

-Bu papağan bana bakarken rahat davranamıyorum, yanıtını verir. Bunun üzerine adam papağana doğru yönelir. Papağana

- Şimdi arkanı dön. Eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı *ikerim, der.

Bunun üzerine papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter, sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için
valizlerini toplamaya başlarlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. İçeride şu diyalog geçer:

- "İttir ittir..."

- "Olmuyor ittiriyorum."

- "Biraz daha zorla, girdi girecek."

- "Dayanamayacağım, gücüm kalmadı."

- "Ha gayret, sık dişini, az kaldı giriyor."

- "Yok bu böyle olmayacak.Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayiim, belki o zaman girer."

Bunun üzerine papağan arkasını dönerek

- "Valla diil anamı, sülalemi mikseniz bu pozisyon kaçmaz..."

Hayvan Fikra | Cikcik

Adamın tek bir papağanı varmış ve evde tek dostu oymuş ama papağanın bir kusuru varmış; papağan 'c'leri 's' 's'leri 'c' olarak anlıyormuş ve söylüyormuş. Papağan çok akıllıymış. Adam işe gittiğinde papağan sıkılıyormuş. Ve adama söylemiş adamda bi kuş almış yanına koymuş ve işe gitmiş adam eve geldiğinde bakmış ki aldığı kuş ölü. Papağana sormuş "Ne oldu bu kuşa? " Papağann cevaplamış " Cik dedi ciktim cik dedi ciktim cik dedi ciktim öldüü !!

Hayvan Fikra | Essegi beklerim

İki esek yolda karsilamislar,dertlesiyorlarmis.Birisi digerine
- "nasıl? memnun musun sahibinden"
- "evet oldukca çok memnunum, sahibim iyi davranıyor,fazla yük yüklemiyor sirtima, yemegimi bol veriyor.Daha ne isteyim ki. Peki sen memnun musun sahibinden"
demis digerine; öbürü de:
- "Hayır hic memnun degilim, sahibim kötü davranıyor,her gün dövüyor, sırtıma asırı yük yüklüyor, doğru düzgün yemek vermiyor"
- "e o zaman ne diye yanındasın hala, kac kurtul"
- "Ya geçen sahibim hanimiyla sürekli kavga ediyor ve dövüsürken hanımına
- "sen daha dur.. şu dışarda duran eşeğe
senin .mını ....recemm' dedide onu bekliyorum"

Hayvan Fikra | Ayi ve tavsan

Sihirli Kurbağa bir gün ormanda gezerken, Tavşan kovalayan ayı ile karşılaşmış. Tavşan can derdinde, ayı et derdinde derken sihirli Kurbağa duruma el koyup demiş ki:
- Her ikinizin de üç hakkı var. Dileyin benden ne dilerseniz ! Ayı :
- Bu ormandaki tüm ayılar dişi olsun ve tümü bana tutkun olsun" demiş. Kurbağa anında ayının isteğini yerine getirmiş. Tavşan ise:
- Bana bi kask ver demiş... O da hemen olmuş. Ama ayı içinden :
- Bu Tavşan geri zekalı. Çuvalla para isteseydi, bin tane kask alırdı. demiş. Kurbağa ikinci isteklerini sormuş. Ayı (babası da ayıymış zaten!):
- Yan ormandaki tüm ayılar da dişi olsun ve hepsi sadece beni arzulasın demiş. Trilink!!!! O da tamam. Tavşan ise:
- Ben hızlı bir motosiklet isterim demiş. Ayı iyice şaşırmış. "Bu Tavşan hepten aklını yemiş olmalı !" diye düşünmüş. Sıra gelmiş son isteklere.... Ayı:
- Bu gezegendeki tüm ayılar dişi olsun ve hepsi benim için çıldırsın demiş. Kurbağa bu isteği de hemen yerine getirmiş. Tavşan önce kaskı takmış, sonra motora binip marşa basmış ve son isteğini söyleyip gaza basmış:
- Bu ayi ibne olsuuuun !

Hayvan Fikra | vahsi Kopek

Bir adam sabah yururken ilginc bir cenaze kafilesi farkeder; onde giden kopekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir baska tabut ve tek sIra olmus yaklasIk 200 adam. Tuhafina gider. Kafilenin basındaki adam kuskusuz cenazenin sahibidir, yanina yaklasir ve sorar;
- "Beyefendi, bu uzuntulu gununuzde hatırlatmak istemem ama olenler neyiniz oluyor?"
Adam yanitlar
- "Ondeki karim arkadakide kayinvalidem."
- "Vah vah basiniz sagolsun. Nasil oldu?"
- "Kopegim karima saldirip oldurmus. Kayinvalidemde karima yardima gelmis onu da oldurmus."
Adam biraz dusundukten sonra sorar;
- "Beyefendi kopeginizi odunc alabilir miyim?"
- "Siraya gec"

Hayvan Fikra | Hangi Balik

Adam, avlanmanın son derece yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para
cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, göl kenarında, kucağında
kocaman
bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış..
"Avlanma izniniz var mı?.." diye sormuş, polis müdürü..

"Yok.." demiş adam, "Gerek de yok çünkü bu balığı ben evimde besliyorum.
Her
gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp
geliyor, alıp eve götürüyorum.."

"Tamamen palavra..!" demiş polis müdürü, "Balıklar bu dediğinizi
yapamaz.."

"İnanın bu gerçek efendim.. İsterseniz göstereyim.."

"Tamam.. Görelim bakalım.."
Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş,
polis müdürü adama dönüp "Evet?" demiş

"Evet ne?"

"Ne zaman geri çağıracaksın?"

"Neyi?"

"Balığı.."

"Hangi balığı?.."

Hayvan Fikra | Minik Kopek

Adamin biri Afrika'da safariye çikarken yanina minik köpegini de
almis. Minik köpek bir gün ormanda dolasip,kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kayboldugunu fark etmis.Ne yapacagini
düsünürken bir de bakmis ki karsidan bir leopar geliyor ve belli
ki günlük yiyecegini ariyor.

"Simdi basim dertte" diye düsünmüs minik köpek.

Etrafina bakmis yerde kemik parçalarini görmüs.Hemen arkasini
leoparin geldigi yere dönerek kemikleri kemirmeye baslamis, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalisiyormus.

Leopar tam saldiracakken minik köpek kendi kendine konusmus; "Ne kadar lezzetli bir leoparmis. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?

"Bunu duyan leopar bir anda donmus kalmis ve en yakindaki agaca tirmanmis. "Tam zamaninda kurtardim yoksa bu köpege yem olacaktim" diye düsünmüs. Bütün bunlar olup biterken bir baska agacin üstündeki bir maymun olanlari izliyormus.

Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabilecegini
düsünmüs Leoparin yanina giderek neler oldugunu anlatmis.. Leopar çok sinirlenmis ve maymuna

"Atla sirtima,gidip sunu yakalayalim"demis.

Ancak minik köpek neler oldugunu ve leoparin sirtinda maymunla birlikte süratle kendisine yaklastigini fark etmis.

"Simdi ne yapacagim" diye düsünürken, kaçmaya tesebbüs etmemis.

Bunun yerine arkasini leoparin geldigi yöne dönerek, kemikleri
kemirmeye devam etmis.Tam leopar saldiracakken yine kendi kendine konusmus;

"Bu aptal maymun nerede kaldi? Yarim saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok!"

29 Kasım 2007 Perşembe

Hayvan Fikra | Ohaaa

Bir gün adamın biri evden işe döner posta kutusuna bir bakar normal halinden 4 kat fazla fatura merak eder telefon şirketini arar bir sorun olamadığını söylerler adam der çaresiz ödeyecez sonra gece yarısı kalkar bir bakar papağanı telefonu açmış konuşuyor çok kızar ve papağanı kanatlarından duvara çiviler 1 hafta boyunca orada kalacağını söyler 15-20 dakika geçer canı sıkılır orada asılı duran hz.isanın haça girilmiş heykelini görür der
- Eeee, birader sen ne zamandır burdasın
heykel der
- Ben 2000 yıldır buradayım
papağan,
- Ohaaa nereyi aradın lan öyle

Hayvan Fikra | Akilli Kopek

bir gün zengin mi zengin bir işadamını av merakı sarmış hemen tüfek tabanca ne bulduysa almıs ama bakmıs köpek yok aramıs ama av köpegı yok o da karısının süs köpegimi almıs gitmis ormana
ormana varınca adam baslamıs avlanmaya zavallı köpekte öölesıne dolasmaya...
karsıda ögle yamegını arayan jaguar bakmıs demişki:
bu ne ola ki? bakmış, bakmıs bıseye benzetememıs bunu farkeden köpek yerden iki kemık bulmus bıraz oynadıktan sonra "yaw koca kaplanı yedım hala doymadım" demıs jaguar bunu duyunca tırsmıs "ufak tefek ama goturuyor galıba demıs baksana kaplan yedım doymadım dıyor" nedır kı bu dıye dusunurken agacta maymunu gormus gıtmıs maymuna sormus
-bu ne yaw?
maymun demıskı:
-söylerim ama bır sartla bundan sonra bana dokunmayacaksın
jaguar kabul etmıs mecburen
maymun devam etmıs
-olum o bıldıgın köpek işte işletmiş senı kaç saattir
jaguar bakmıs köpek ama ya degilse ya maymun beni işletiyorsa demıs
maymuna demis
-bin sırtıma beraber gidecegiz yanına
köpek bakmıs maymun herseyı anlatıyor kesın bu benı yer demıs neyapsam dıye dusunurken aklına bır fıkır gelmıs
kemıgı bıras daha oynamıs tekrar jaguarla maymuna donmus
-yaw nerde kaldı su maymun ıkı dakıkaya puma getırıyorum dedı hala yok demıs...

Hayvan Fikra | Kapak

Yaşlı bir adam otobüste giderken yanına genç bir çocuk oturmuş. Çocuğun saçlarının bir tutamı mavi, bir tutamı sarı, bir tutamı kırmızı, bir tutamı yeşil anlayacağınız saçlar rengarenkmiş. Yaşlı adam genci süzmeye başlamış. Çocuk yaşlı adama dönüp;
-Ne bakıyosun moruk? Hayatında hiç çılgınlık yapmadın mı? demiş
Adam da;
- Yaptım, yaptııım... Vaktiyle bir papağanla ilişkiye girdiydim sen oğlum olabilirmisin diye bakıyorum...

Hayvan Fikra | Essek Kizana baslamis

Adamın birinin dişi eşşegi kızana gelmiş..Eşşek bu dururmu kızana gelince başlarmış geceleri anırmaya.Komşular demişlerki adama:
- "Tepeköyde bol erkek eşşek var git orada çifleştir."
Adam atmış eşşeği traktörün römorguna çıkmış tepe köye çifleştirmiş eşşegi.Yalnız adama demişlerki:
- "Eger tutarsa eşşek ot yer tutmassa çamura yatar ozaman yine getirir yine çifleştiririz."
Adam tutmuş köyünün yolunu...Sabah olunca ilk işi eşşege bakmak olmuş, bakmış eşşek çamurda yatıyo doğru tepeköye tekrar..Öteki sabah yine bakmış eşşeğe "çamurda mı yatıyo yoksa otluyo mu" diye ..Eşşek yine çamurda:)adam atmış eşşeği römorga yine:)Bu böyle 1_2 ay sürmüş adam artık bıkkın bir şekilde hanımına sormuş :
- "Hanım baksana bizim eşşek yine çamurda mı yatıyo..yoksa artık tuttu da ot mu yiyooo??"
Kadın:
- "Hayır bey çamurda yatmıyoo.."
Adam:
- "Eee hele şükür be o zaman ot yiyooo tuttu tuttu"
diye bagırır!hanımı:
- "Hayır hayır bey hemen sevinme eşşek römörga çıkmış seni bekliyoooo:)"

Hayvan Fikra | Aslan ile Maymun

Bir gün ormanda maymunun biri ağaçta muz yiyormuş oradan geçen tilki maymunu görüp yanına yaklaşmış ne yapıyorsun maymun kardeş demiş ne yapayım iki muz yiyom bi aslan *ikiyom demiş aradan biraz zaman geçmiş kurt'da oradan geçiyormuş ne yapıyorsun maymun kardeş ne yapalım kurt kardeş iki muz yiyom bi aslan *ikiyom cevabını alan kurt da oradan uzaklaşmış bir müddet sonra ayı maymunu görüp yanına yaklaşmış nasılsın maymun kardeş diye sormuş ne yapalım ayı kardeş iki muz yiyom bi aslan *ikiyom buna ayı içerlemiş ve homurdanarak oradan uzaklaşmış doğru aslanın yanına gitmiş
kıralım biraz ileride kendini bilmez bir maymun var ne yapıyorsun diye sordum iki muz yiyom bi aslan *ikiyom diye cevap verdi ben bunun üzerine dersini verecektim ama size saygısızlık olmasın kıralımız daha iyisini bilir diye size söylüyeyim dedim bunun üzerine aslan maymunun yanına gelir ne yapıyosun maymun diye sorar ne yapalım kıralım iki muz yiyom *mcık *mcık konuşuyom.

Hayvan Fikra | Ormanlarin Krali

Bir gün,bir aslan,bulunduğu ormanın kralı olduğunu göstermek istemiş.İlk önce bir tavşana rastlamış.Sormuş;
-Bu ormanın kralı kim diye
Tavşanda korkarak;
-Sizsiniz!!! demiş.
Aslan sonra ilerde bir tilki görmüş yanına koşarak gitmiş ve;
-Bu ormanın kralı kim? diye sormuş.
Kurnaz tilki hemen;
-Sizsiniz efendim demiş.
Sonra aslan ilerde bir kurt görmüş yanına gitmiş ve;
-Bu ormanın kralı kim?diye bagırmış.
Kurtda;
-Sizsiniz efendim demiş.
Daha sonra aslan son olarak ilerde bir fil görmüş ve koşarak filin yanına gitmiş.
-Bu ormanın kralı kim?diye bagırmış.
Fil bir vurmuş aslana,aslan 4-5 metre uzamış.Sonra koşarak filin yanına gelerek bir daha bağırmış;
-Bu ormanın kralı kim lan?diye.
Fil yine vurmuş.Aslan 4-5 metre uzamış.Aslan bu sefer sinirlenmiş file doğru komuş;
-Bilmiyosan bilmiyom de lan ne vurp duruyosun. demiş.

Hayvan Fikra | Nuhun Gemisi

Gemide çiftleşme olmasın diye de her çiftin erkeğinin penisini alarak fişlerler ve bu fişin bir eşinide sahibine verirki tufan bitiminde gemiden inerken penisini geri alabilsin.
Bir köşede fare çiftinin dişisi erkeğinin kafasını ütülemektedir.
Dişi fare,"Ne oldu bak benden farkın kalmadı işte.Hani nerede senin erkekliğin?Karıdan farkın kalmadı.Dır dır dır vır vır vır..."
Bu muhabbetten sıkılan erkek fare hışımla yerinden kalkar,"Ben dolaşmaya gidiyorum" der.
Bir süre sonra geri döndüğünde dişi fare kaldığı yerden devam eder.
"Erkek müsfettesi seni ne oldu?dolaştın dolaştın havanı aldın dimi?İbne oldun sen artık.Dır dır dır vır vır vır..."
İyice sinirlenen erkek fare sinsi sinsi gülerek dişinin kulağına eğilerek.
"Bana bak kadın demin eşeğin fişini çaldım. Gemiden indiğimizde gününü göreceksin."

Hayvan Fikra | Evde Bekleyen

Aslan ile boga birgün kafalari cekiyormus. Saat gece 12 ye dogru Aslan saate bakmaya baslamis.
Boga : hayrola aslan kardes, senki ormanlar kralisin sana yakisiyormu, yengedenmi korkuyorsun.
Aslan: Senin gibi evde bizi bekleyen bir inek olsa problem yok, evde bizi bekleyen bir aslan

Hayvan Fikra | Horoz Yarisi

Çiftçi, kümesine genç bir horoz almış. Fakat kümesteki yaşlı horoz
kümesteki tavuklardan Fatma'yı çok sevdiği için genç horozdan Fatma'yı kendisine bırakmasını rica etmiş. Genç horoz da:
"Olmaz kümesteki bütün tavuklar benim" demiş.
Bunun üzerine yaşlı horoz:
"Bak, seninle bir yarış yapacağız, şu karşıdaki ağaca kadar koşacağız, eğer ben kazanırsam Fatma'yı alırım, yok eğer sen kazanırsan Fatma'yla birlikte bütün tavuklar senin olur" demiş.
Genç horoz da bu teklifi kabul etmiş.Tam koşmaya başlayacakları sırada yaşlı horoz durarak:
"Bak, ben çok yaşlıyım bana biraz avans verir misin" demiş.
Genç horoz da kabul edince yaşlı horoz başlamış koşmaya. Yaşlı horoz
biraz uzaklaştıktan sonra genç horoz da peşinden ona yetişmek için hızlı bir şekilde koşmaya başlamış ve birkaç adım attıktan sonra çiftçi genç horozu vurmuş ve söylenmiş:
"Ulan 1 ay içinde aldığım 3.horoz. Bu da TOP çıktı."

Hayvan Fikra | Zeka İste

Adamın biri Afrika'da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış.
Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş.
Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve
belli ki günlük yiyeceğini arıyor. "Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik
köpek. Etrafına bakmış, yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparin geldiği yere dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş.
Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş;
-Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha varmı?
Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak
dalların arasına saklanmış. "Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem
olacaktım" diye düşünmüş leopar.
Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak bundan sonra leopardan kurtulabileceğini düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler oldugunu anlatmış.
Leopar kopeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna "Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım" ,demiş.
Ancak minik köpek neler oldugunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.
"Şimdi ne yapacağim" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş.
Bunun yerine arkasını leoparın geldigi yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;
-Bu aptal maymun da nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin
diye gönderdim, hala haber yok!

Hayvan Fikra | Deve Kusu

Yavru tavsan yeni dunyaya gelmis ve ormani tanimak icin gezmeye baslamis. Her gördugu canliya " ben tavsanim sen kimsin sana neden ... diyorlar" diye soru soruyormus. Böylece her kezle tanismaya calisiyormus, canlilardan köpek, kurt, at, esek, kus, deve, ayi, tilki vs. canlilarla tanistiktan sonra karsisina bir canli daha cikmis,
- Merhaba ben tavsanim sen kimsin
- Ben katirim.
- Sana niye katir diyorlar.
- Benim babam at, annem essek ikisi beraber olunca ben dunyaya gelmisim, banada katir diyorlar, demis.
tavsan yine yola koyulmus, yine birine rastlamis,
- Merhaba ben tavsanim sen kimsin
- Ben kurt köpegiyim
- sana neden kurt köpegi diyorlar?
- Benim babam kurt annem köpek ikisi beraber olunca ben dunyaya geldigimden banada kurt köpegi diyorlar, demis
Tavsan yine yola koyulmus yine bir canliyla karsilasmis,
- Merhaba ben tavsanim sen kimsin.
- Ben deve kusuyum.
Yavru tavsan dusunmus ve saskinla
-Yooook artik!

Hayvan Fikra | Maymun ve toplar

Adam maymunu ile bara gidip bir viski ismarlamis. Barmen içkiyi
hazirlarken maymun kasla göz arasinda kösedeki bilardo masasina ziplayip
toplardan birini yutuvermis.

Barmenin "hop noluyo" diyip yetismesine firsat kalmamis.
Adam; Yav önemli degil kaç lira ise öderiz, bizim maymun böyle iste demis.

Bir hafta sonra adam ve maymunu tekrar ayni bara gelmisler. Adam
viskisini ismarlamis. Maymun da bu sefer yandaki tabureye çikarak barin
üzerindeki erik kasesinden bir adet erik alip önce incelemis, sonra
dikkatlice makatina sokmus, sonra çikarip agzina atmis.

Bu sefer napacak diye maymunu dikkatlice izleyen barmen saskinlikla;
"Senin maymun sapitti galiba?" ..

Adam: "Sorma yahu demis, geçen haftaki bilardo topu olayindan beri
hiçbirseyi ölçmeden yemiyo artik

Hayvan Fikra | Yavsak Tavsan

Bir tavşan durmadan tilki yavrularının yanına gelip
sizin ananızı s*kecem diyormuş.
Tabii yavrular bunu akşam anelerine söylemişler. Anneleride, "siz ona bakmayın yavrularım" demiş.
Ertesi gün yine tavşan sizin ananızı s*kecem deyip kaçmış, bunu duyan anne tilkinin tepesi atmış, "ben ona gösteririm" demiş. çoçuklarına bi sonraki gün evden çıkar gibi yapıp saklanmış bi ağacın arkasına.
Tavşan gelmiş yine tam sizin anan... derken tilki fırlamış ağacın ardından.
Tavşan önde tilki arkasında başlamışlar koşmaya,
kaç tavşan kaç,
tut tilki tut
misali :)
Tam bu sırada tavşan geniş bi ağaç kovuğuna dalmış, tabii tilkide peşisıra.
Tavşan rahatça geçmiş kovuktan ama tilki daha kovuğun girişinde sıkışıvermiş.
tabi tavşan bundan istifade sallana sallana geçmiş tilkinin ardına, bakmışki pozisyon ofsayt :)
şöle bi etrafına bakınmış ve demiş ki,
"yahu hiçte canım istemiyor ama nalet olsun, çocuklara söz verdik".

Hayvan Fikra | At sinegi

Yavru tavşan yuvasından ilk kez ayrılır ve ormanda dolaşmaya başlar. Karşılaştıgı ilk hayvana kendini tanıtır :
"Merhaba kardeş ben TAVŞAN, sen kimsin ?" karşısındaki hayvan
"Bende KATIR der"
Tavşanın kafası karışır "Nasıl yani" der.
"Katır benim annem at babamda eşektir . Onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum "der .
Tavşan yoluna devam eder . Karşılaştıgı başka bir hayvana kendini tanıtır
"Merhaba kardeş ben TAVŞAN, sen kimsin ?" hayvan "Ben kurtköpeği" der . Tavşan yine şaşırır "Nasıl yani" der . Kurtköpeği "Benim annem köpek , babamda kurt onlar birlikte olmuşlar sonra ben doğmuşum " der .
Tavşan yoluna devam eder . Karşılaştıgı başka bir hayvana kendini tanıtır
"Merhaba kardeş ben TAVŞAN, sen kimsin ? "
Hayvan "Ben DEVEKUŞU" der .
Tavşan biran afallar sonra gülüp geçer...
Neyse biraz daha yol aldıktan sonra; kulağına konan hayvana dönerek:
"Ben tavşan, sen kimsin ? " der.
"Ben at sineğiyim" deyince , tavşan "Hassssss Sittir" :)diyerek oradan uzaklaşır .

Hayvan Fikra | Akilli Kediler

Adam karısının kedisinden o kadar nefret ediyormuş ki, ne yapıp yapıp ondan kurtulmanın yollarını düşünüyormuş.. Sonunda bir sabah kediyi arabaya attığı gibi evlerinin 20 blok ötesinde bir sokağa götürmüş, onu orda bırakıp doğru işe gitmiş... Aynı akşam işten eve gelmiş bir bakmış kedi evin bahçesinde karısıyla oynuyor, kadın neşe içinde:
-"Ayy bütün gün onu aradım" demiş.. "Ama akşam üstü bir baktım gelivermiş, evin yolunu nasıl da bulurmuş benim akıllı kedim".
Adam tabi çok bozulmuş ama belli etmemiş.. Ertesi sabah yine kediyi arabasına atmış, bu sefer evin 40 blok ötesinde bir sokağa götürüp bırakmış yine işe gitmiş, akşam işten eve gelmiş bir de ne görsün kedi salonda yine karısıyla yerlerde yuvarlanıyor.. Ertesi gün adam kediyi 60 blok öteye bırakmış, akşam gelmiş yine kedi evde.. Sonraki gün 70 blok öteye bırakmış, akşam kedi yine evde.. Adam artık ertesi sabah kediyi arabaya koymuş, 90 blok öteye gitmiş.. Oradan köprü yoluna girmiş, ilk çıkıştan sağa dönmüş, oradan tekrar sağa dönmüş, gitmiş gitmiş, bir 20 blok daha uzağa gitmiş, sola dönmüş, biraz daha gitmiş, ve kediyi orda arabadan atmış..
Saatler sonra evin telefonu çalmış, adam karısını arıyor:
-"Hayatım, kedi orda mı?"
-"Evet.. neden sordun?"
-"Şunu telefona bir çağırsana... kayboldum..!"

Temel Fikra | Asansor

Temelle oğlu İstanbulu hiç görmemişler ve bir iş için oraya giderler.
Küçük köylerinden sonra gördükleri her şeye şaşırır ve hayretler içinde kalırlar.
Taksim'de gezerlerken bir otelin içine girerler. bir bakarlar ki demirden duvarlar ve bu duvarlar otomatik olarak açılıp kapanabiliyor.
Tabii ki ikisi de şaşırmış. Temelin oğlu babasına sormuş ; "Buba bu ne ya?"
Temel hayatında hiç asansör görmediği için şu şekilde yanıtlamış "Oğlum ben böyle bir şeyi hayatımda görmedim, ne olduğunu bilmiyorum."
İkisi de büyük bir şaşkınlıkla bu duvarlara bakarken 150 kiloluk şişman bir bayan açılan duvarlardan küçük bir odanın içine girer.
Duvarlar yine kapanır ve numaralar birer birer yükselmeye başlar.
Daha sonra numaralar küçülmeye başlar. Temel ve oğlu şaşkınlık içindedirler.
Birazdan duvarlar yine açılır ve dışarıya 24 yaşlarında çok güzel,seksi, zayıf ve sarışın bir bayan çıkar.
Temel gözünü bu bayandan ayırmadan oğluna sessizce ; "Hemen git anani al ve buraya cetur."

Hayvan Fikra | Ekmek varmi

Ördek bara girer ve barmen'e:
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok
- ekmek var mi
- yok dedik ya
- ekmek var mi
- eger bir daha sorarsan seni duvara civilerim
- civi var mi
- yok
- ekmek var mi

Hayvan Fikra | genc deve

Genç deve annesine sormuş:
-Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük? Anne cevap vermiş:
-Çölde kuma batmamak için.Genç deve tekrar sormuş:
-Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür.Anne tekrar cevap vermiş:
-Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye.Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-Bizim niye hörgüçlerimiz var.Anne deve sabırla yanıtlamış:
-Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız.Sonunda dayanamayan genç deve sormuş:
-Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne halt yiyoruz?

Hayvan Fikra | tortumlu

Her yıl dünyanın bir bölgesini gezmeyi adet edinen Tortumlu, dönüşünde de gördüklerini etrafına anlatırdı.
-Memmet, bu sene nereye getdün?
-Efrikiye.
-Eeee?
-Orada safari yapduh.
-Ula safari nedür?
-Çeşüt çeşüt yaban hayvani vurduh da!
-Ya sen ne vurdun?
-Zürafa vurdum.
-Ula zürafa nedür?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Onun ayahlari iki metre, boyni iki metre olani.
-Başga?
-Kergedan vurdum.
-Ula o nedir?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Ondan üş teneyi birleşdirirsin burnuna da bir tikinti yapirsin, o.
-Başga?
-Piton vurdum.
-Piton ne ki?
-Eşşegi bülirsin?
-Hee.
-Şeyini de bülirsin?
-Helbe.
-Onun dört metre olani. Ama eşşeg yoh!

Hayvan Fikra | hizli inek

Adamın biri otomobiliyle şehirler arası yolda gidiyormuş yol kenarında bir köylünün otostop yaptığını görmüş,
yanında bir inek olan köylü geçen araçlara durmaları için el ediyormuş.
Durumu merak eden adam köylünün yanında durmuş;
-Hayırdır hemşerim, ne tarafa gideceksin?
-İlerdeki kasabaya kadar beyim,
-İyi ama bu inek ne olacak?
-O önemli değil beyim arka tampona bağlarız o gelir.

Bu duruma pek aklı yatmayan adam köylünün durumuna acıyarak onu arabaya almış.
İneği ise köylünün dediği gibi arka tampona bağlamışlar.
Araba yavaş yavaş ilerlemiş. Adamın hızlanmaya çekindiğini anlayan köylü;
-Sen yürü beyim o gelir. demiş

Bunun üzerine adam hızlanmaya başlamış. 20,30,40 bakmış inek gerçekten geliyor.
Adam şaşırmış, 50, 60, 70 bakmış hala geliyor ve inekde hiçbir yorgunluk belirtisi yok.
Artık şaşkınlığı iyice artmış ve sinirlenmeye de başlamış.
Öyle ya sonuçta bir inek ne kadar hızlı koşabilir ki.
Derken adam iyice hızlanmış.
Kilometre 120 yi gösteriyor.
Dikiz aynasyndan ineğe bir bakmış ve gülümseyerek köylüye dönüp;

-Senin inek yoruldu herhalde baksana dili dışarda.
-Ne tarafa çıkarmış dilini.

Buna dikkat etmeyen adam tekrar bakar ve sol tarafa der.
Bunun üzerine köylü kendinden emin bir tavırla;
-O yorgunluktan değil, seni sollayacak da sinyal veriyor...

Hayvan Fikra | Kurt Kardes

Arslan, kurt ve tilki ava çıkarlar. Bir geyik, bir koyun ve bir de horoz avlarlar.Arslan, kurda:
- "Şimdi bunları adaletle paylaştırıp sohbetimize tat ver"
der.Kurt:
- "Ey cihân şahı, avcıların sultanı!.. Bundan kolay ne vardır... Geyik sizin, koyun benim, horoz da şu zavallı tilkinindir".
Arslan, gök gürlemesini andıran bir sesle kükrer. Kurdu, kan revan içinde yere serer. Tilkiye dönüp:
- "Tez sen paylaştır"
der.Tilki:
- "Ey yiğitler ülkesinin tek hükümdarı!.. Koyun sabah kahvaltınız, geyik öğle yemeğiniz, horoz ise sultanıma çerezdir. Arslan:
- "Aferin sana bu adaletli taksimi kimden öğrendin?"
Tilki:
- "Şu yerde yatan kurt kardeşten öğrendim."

Hayvan Fikra | İbnelik olsun diye

Bir gun ucakta giderken karganin biri habire hostesi cagiriyormus,daha
sonra hostes gelip ne istedigini sorunca :
-hiccc i*nelik olsun diye".. diyormus
bunu izleyen essek te olayi hayretle izliyormus. Karga gene hostesi
cagirmis hostes niye yaptigini sormus.karga:
-" hiccc i*nelik olsun diye" demis.
Bu sefer bunu goren essek dayanamamis ve oda hostesi cagirmis Hostes
niye cagirdigini sorunca :
-"hiiiiic i*nelik olsun diye" demis
Sonun da hostes dayanamamis ve pilota sikayet etmis.Pilotda bunlari
ucaktan asgi atmis. Havadan yere duserken essek kargaya küfrediyormus
-"ulan ne geldiyse senin yuzunden geldi" diye..
Karganin essege cevabi:
-"OGLUM MADEM UÇMASINI BILMIYON NIYE I*NELIK YAPIYOSUN!!!"

Hayvan Fikra | Papagan

Bir gün Adana`lı bir tüccar İstanbul`a mal almaya gider.Adam işlerini halleder,dolaysıyla yorulduğu için acıkmıştır lokantaya gider.
Lokantaya girişte sağ tarafta papağan bu adama seslenır
-Vayy civanım Adana`lım hoşgeldin der.Adam şaşırır tabi bu benim Adana`lı olduğumu nerden bilir diye neyse adam siparişini söyler ama aklı hep papağanda kalır.Adam kendi kendine ben ne yapıp eder bu papağanı alırım der ve sahibini çağırır adama başlar yalvarmaya ısrar etmeye sahibide yok der olmaz der ama tüccar ha bire ısrar eder adam dayanamayıp yalan söyler derki
-Ben sana papağanın yumurtasını vereyim der.Adam da sevinçli bir şekilde kabul eder ama yumurtalar papağanın değildir adam alır Adana`ya gider.Eşini akrabasını..vs çağırır anlatır herşeyi derki
-Bende 1 papağan yumartası var çıkınca göreceksiniz insanların nereli olduğunu bir bakışta anlıyor.Aradan zaman geçer yumurtanın içinden baska kuş türü çıkar adam sinirlenir hemen İstanbul`a gider lokantaya girer papağan sağ taraftan seslenir
-Vayy bizim salak Adana`lı hoşgeldin der adamda
-Benim salak olduğumu bir tek sen biliyorsun ama senin orospu olduğunu herkes biliyor der.

Hayvan Fikra | Yumurta

İki horoz mutfağa girerler. Etrafa meraklı gözlerle bakarlarken tezgahın üzerinde bir yemek kitabı görürler. Kitabın üzerinde : "Yumurta yapmanın 100 yolu" yazmaktadır. Biri digerini dürter ve der ki :
-Olum bak lan seks kitabı bulduk alaaaaaaa ...

Hayvan Fikra | Maliye

Ilık bir yazgünü aslan yerde uzanmış keyif catarken kaplunbaganın koşarak yanından gectigini görmüş.Şaşıran aslan koşup kaplunbagaya ne oldugunu sormuş.
-kaplunbaga kardeş ne bu telaşın ormanda yangınmı cıktı yoksa.
Kaplunbaga -hayır ormana maliyeciler gelmiş.
Aslan e gelmişse ne olmuş demiş.
Kaplunbaga-Olurmu bende ev, hanımda ev, cocukta ev nasıl hesap vericem kacıyorum demiş
Aslanda düşünüp oda hızlan kacmaya başlamış. Tam maymunun yanından gecerken Maymun aslanı durdurmuş
-Ya neler oluyor herkezde bir telaş
Aslan-Ormana maliyeciler gelmiş bende kürk, karıda kürk, coçukta kürk, nasıl hesap veririm deyip uzaklaşmış.
Maymunda koşmaya kacmaya başlamış. Karısına koşup -Hanım kalk gidiyoruz.
Karısı ne oldu ne bu telaş.
Maymun -Ormana maliyeciler gelmiş kacalım demiş.
Karısı-oturlan götünün üstüne benim kıc acık senin kıc acık ne hesabı vericen

Hayvan Fikra | Tavsan Kral

Bir gün ormanın kralı aslan, tatile çıkmak
ve bazı işlerini yapmak için ormandan
ayrılmaya karar verir. Etrafına bakar
kendisi yokken işlerini kim götürebilir diye.
Bir de bakar ki tavşan geliyor,
tavşana, "Gel lan buraya" der kükreyerek,
tavşan gelir yanına, "Bak der, ben tatile
çıkacam,gidince benim yerime bakabilirmisin?
Tavşan olur der çekinerek. Bunun üzerine bir
toplantı yapar ve ormandaki hayvanları toplar,
onlara bakın der, "Ben bir süre olmayacağım,
benim yokluğumda bütün yetkilerim tavşanda
olacak ve ona yamuk yapanı gelince yamulturum"
Tüm hayvanlar olur derler ve aslan
tatile çıkar. Tavşan, krallığının ilk gününde
ormanı dolaşır gerinerek, bakar ki maymun,
"dur der şuna bir parmak atıyım", gider bi
parmak atar, maymun sinirlenir bişey demez,
gergedanı görür ona da bir parmak atar,
gergedan çok sinirlenir ama bir şey diyemez,
zürafada aynı akibete uğrar, tavşan neşeli
dolaşır ormanda ve AYI'ya rastlar. Ayıya da
bir parmak atar ama ayı döner buna bi güzel
kayar,ama ne kayış. Tavşan can acısıyla,
uzaklaşırken kendi kendine söylenir,
"A..na ko...mun Ayısı, hiç bir toplantıya
katılmaz ki !!!!"

Hayvan Fikra | Super Serce

Serçenin bir tanesi bahar günü dalgın dalgın uçuyormuş.
Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyo ve karşıdan da
motorsikletli bir adam geliyo.
Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile...
Serçe "çotaaank" diye kaska çarpıp düşmüş.
Şimdi, motorcu arkadaşımız, Allahı var sıkı bi hayvansever.
Doğal olarak hemen atlamış motordan ; koşmuş serçenin yanına.
Serçe baygın yatıyo.. Kıyamamış, bırakamamış yolda; almış getirmiş eve.
Eskiden kalma bi de kafesi var evde.. Baygın serçeyi kafesin içine
güzelce yerleştirmiş..
Yanına da az biraz su, az biraz ekmek koymuş, vurmuş kafayı yatmış....
Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamış..
Daha tam seçemiyo ortalığı.. Hafif bulanıklık var yani...
Bi bakmış parmaklık, ekmek, su falan var bulunduğu yerde...
Birden dank etmiş vaziyet:
- Motorcuyu öldürmüşüz beaaa ...!!!!!!

Hayvan Fikra | Sarhos Fare

İki fare şarap mahzeninde aşk yapmaya hazırlanırken erkek farenin ağzına fıçıdan akan şarap damlamasın mı...Biraz sonra dişi fare:

- Haydi gel sevgilim Ben hazırım... dedi. Erkek fare:

- Git başımdaaaaaaaaann ben kediyle yatmaya gidiyorum !

Hayvan Fikra | Ahh su tavuklar

İki tavuk varmış...Birisinin yumurtası 15 Ykr. kuruştan diğerinin ki 20 Ykr. kuruştan gidermiş. Yumurtası 20 Ykr. kuruştan giden tavuk diğerine basmış Havayı :

- Naaber demiş...benim yumurtam seninkinden daha pahalı gidiyor...

Diğer tavukta

- Bizim bey..beş kuruş için kıçını yırtmana değmez diyor...

28 Kasım 2007 Çarşamba

Sert Kuyruk

Köylünün biri,gözü şişmiş dostunu yolda görünce sormuş: -Dostum,gözüne ne oldu? -Süt sağarken ineğin kuyruğu çarptı. -Amma yaptın ha!İneğin kuyruğu gözü böylesine morartır mı? -Kuyruğunu sallamasın diye ucuna tuğla bağlamıştım da...

Asker Fikra | Trampet

avrupanı ünlü komutanı rusyaya savaşa hazırlanır.
fakat çok güzel hanımı kıme emanet edecegini düşünür.çare olarakda şünü buu. tüm askeri belden aşagısını soyar ve birer trampet bağlatır. hanımıda seksi bir vaziyette askarin önünden geçirir. başlar trampetler ötmeye. ankalardan çılız bir ses gelir komutan o askeri çagırtır ben savasa gidiyorum karım sana emanet der. savaş dönüşü bir bakarki kadın harpden çıkmış gıbı. sorar asker hani senınki arkalar cıız cılız seslenıyordu ne bu hal der.
asker komutanım o alt deriyi patlattıda üst deriye pıt pıt yapıyordo der

Temel Fikra | Giyotin

Temel, ingiliz ve alman savaşta esir düşerler ve idamına karar verilir önce ingilize sorarlar
-Nasıl idam edilmek istersin derler giyotin ile mi kurşuna düzülerekmi yoksa asılarak mı? ingiliz düşünür ve derki..
-Kurşuna düzülmek şerefsizliktir, asılmak çok acı çektirir en iyisi siz beni giyotin ile idam edin der
İngilizi giyotine yatırırlar ve yukardan bıçağı bırakırlar bıçak tam ingilizin boğazına geleceği sırada durur ve ingiliz ölümden kurtulur
Sıra almana gelir almanda aynı şekil düşünür ve giyotine yatar giyotin tekrar aynı arzayı yapar ve alman da kurtulur sıra temele gelir temele sorarla nasıl ölmek istersin diye? Temel düşünür ve derki
- Kurşuna düzülmek şerefsizlik olur asılmak çok acı çektirir giyotin zaten çalışmıyor en iyisi siz beni asın der...

Temel Fikra | Mor Gozlu Canavar

Temel,Fransız,İngiliz bir otele gitmiş.O odadada mor gözlü canavarın ruhu varmış.Fransız:
-Mor gözlü canavarda kimmiş.demiş.Ve içeri girmiş.Aradan birkaç dakika geçtikten sonra Fıransız uyuya kalmış.Mor gözlü canavarın ruhu rüyasına girmiş ve demişki:
-Git buradan senin gözünü morartırım.demiş.Fransız korkudan başka bir otele kaçmış.Bu sefer odaya İngiliz girmiş.İngilizdede aynı şeyler yaşanmış.Bu sefer Temel girmiş odaya aynı şeyler yanmış ama bu sefer mor gözlü canavar kaçmış çünkü Temel ona defol git buradan yoksa diyer gözünüde ben morartırım demiş.

Zabita

Zabıtanın biri hergun gelen geçene ceza yazıyormuş bir gün amiri buna ceza vermiş demiş ki mezarlıkta gelen geçene ceza yaz oda olur demiş gitmiş mezarlıga 5 6 saat beklemiş kimse gelmemiş sonra gökten bir tane bisikletle papaz inmiş papaza zabıta tabi ki ceza yazacakmiş zabıta demiş senın tekerleklerin patlak frenlerinde tutmuyor sana ceza yazacam demiş papaz hemen sen bana ceza yazamazsın, niye demiş zabıta;
papaz demiş benım bir yanımda allah bir yanımda hz.Musa var demiş zabıtada demiş ki aha papaz ya*ragı yedin bisiklete üç kişi binmek yasak.

Asker Fikra | Fatihin Yigitleri

Bir gün Cennet'in kapıları şiddetle vurulmuş:
-Güm Güm Güm !! İçeriden seslenmişler:
-Kim o?
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: “ Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! “ İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış:
-Güm Güm Güm !!!
- İçeriden sormuşlar: “Kim o?”
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: “Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!”
- İçeriden hemen cevaplamışlar: “Hadi len! Onlar 40 yıl önce geldi!”
- Dışarıdan yine ses gelmiş: “ Biz mehter takımıyız ancak geldik!!!”

Asker Fikra | Sopadan Vurdular

Bir adam evlenmek istiyormuş ve babasına benı evlendir baba diyormuş babası olmaz demış oğlu ısrar etmış babası demışkı askerligini yap evlendirecem seni demiş ve çocuk askere gider askerde savaş çıkar ve s**inin ucundan vurulur ve askerlıgı bıter s**inden vuruldugunu babasına soylemıyor ve babası onu evlendiriyor ve gerdege giriyor gerdekte karısını s**emiyor ve doktara baş vuruyor doktor bey ben savaşta s**imden vuruldum diyor ve doktor diyor kı bu akşam gerdege gir karını *mına bol bol beyaz peynır sür dıyor ve adam eve gıdıyor karısının *mına bol bol beyaz peynır suruyor ve kadın hamıle kalıyor neyse kadın doktora gıdıyor kontrole daha sonra eve geri geliyor ve kocası soruyor karıcım ne oldu? karısı ananın *mı oldu *mımdan bol bol beyaz peynır çıktı diyor.

Papaz

Yasli doktor kasabayi terketmek uzereyken yerinegelen genc doktorualmis hastalarini tanistirmak uzere evden eve dolastirmaya baslamis. İlk girdikleri evde bir kadin:
- "Doktorcugum çok mide agrisi çekiyorum" demis. Eski doktorda;
- "Bence biraz fazla meyva yiyorsunuz da ondan..." demis.
Disari çiktiklari vakit yeni doktor "Abi" demis, "Kadini muayene bile etmeden nasil böyle
bir neticeye vardin ?Yasli doktor anlatmis: "Oglum, numaradan gözlügümü yere
düsürdüm bir de baktim ki yatagin alti meyva kabuklari ile dolu.."
Ikinci evdeki hastayi genç doktorun muayene etmesine karar vermisler.
Bu evdeki kadin "Çok halsizim" deyince doktor ;
"Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demis.
Disari çikmislar yasli doktor genç doktora ;
- "Dogru söyledin" demis "Bu kadin kiliseden disari çikmaz.
Ama nasil anladin?" Genç doktor ;

-"Ben de çaktirmadan yatagin altina baktim ve kilisenin papazini gördüm."

Asker Fikra | Teftis Fircasi

Askeri birlikte teftiş için hazırlık yapılıyormuş..Bu arada bütün erlere birer diş fırçası dağıtılmış.Er Mehmet'te fırçayı göğüs cebine yerleştirmiş.Kıtayı denetleyen komutan sıra Mehmet'e gelince,cepteki fırçayı göstererek sormuş;
-"Bu ne bu?..
-"Teftiş fırçası komutanım...

Asker Fikra | Olduk

Dedesi torununa katıldıgı savaşı anlatır;
Dede:
- Savaşın tam orta yerındeyız. Komutanımız ya gıder savaşır ölürünüz yada sizi burda teker teker beceririz dedi.
Torun:
- Eee sonra dede
Dede:
Sonra mı, işte sonra teker teker öldük.

Asker Fikra | Tank

Bir gün komutan askerleri çağırır 15 dakika geç kalırlar.Sonraki gün komutan yine askerleri çağırır 15 dakika geç kalırlar.Sonra komutan askerlerden birini çağırır sorar;
-bunlar içerde ne yapıyorlar der
asker;
tankı s**iyorlar der.Sonra komutan tankın yanına gider ve derki;
yaa bu tankın neresini s**iyorlar der demiri nasıl s**erler der ve gider.Sonra askerleri çağırır 15 dakika geç kalırlar.
komutan;
tankı s**enler bir adım öne çıksın der.Herkes çıkar bir kişi çıkmaz.
komutan;
afferin oğlum senin adın ne der
asker;
TANK

Asker Fikra | Kipirdayani

Genel komutan, kurmay başkanı generaline belirttiği bir ildeki en küçük askeri birliğini yarın saat:09.00 da giderek denetleyeceğini ve geldiği saatte rütbeliler ile birlikte askerlerin ictimada hazır olmasını talimat olarak kurmaş başkanına söyler kurmay başkanı emredersiniz komutanım der! ve Tümen komutanını en küçük birliğini Genel Komutanın denetleyeceğini bildirerek yarın saat:08.00 de hazır olmasını emreder Tümen komutanı emredersiniz komutanım der! Tümen Komutanı derhal telefon ile alay komutanını arayarak genel komutanın gelerek saat:06.00 da personelin hazır olmasını ve genel komutanının denetleyeceğini buna göre hazırlıklı olmalarını emreder. alay komutanı da emredersiniz komutanım der. Alay Komutanı binbaşı ya yarın saat;05.00 te birlik hazır olsun yarın genel komutan denetlemeye gelecek der. Bin başı emredersiniz komutanım der Binbaşı telefon ile Bölük komutanını arar ve yarın saat:04.00 da genel komutanın geleceğini bölüğünü denetleyeceğini ona göre hazırlıklı olmasını emreder. Bölük komutanı nöbetçi astsubayını huzuruna çağırarak yarın askerler saat:02.00 da hazır olsun genel komutan denetlemeye gelecek der nöbetçi astsubay da emredersiniz komutanım der ve nöbetçi çavuşu çağırır askerler yarın gece saat;01.00 de hazır olsun genel komutan denetlemeye geliyor dikkatli olun der! çavuş arkaya dönerek askerlere kıpırdayanı s......kerim der.

Asker Fikra | Mustafa

Bizim Temel ajanliga soyunmus ve talimatlari ögreniyor tabi ajan oldugu için Temel ismi yerine takma isim kullanmasini söyleyip adini Mustafa koyuyorlar ve Temeli Ingiltereye gönderip oradaki ajanlarla tanismasini söylüyorlar.Temel Ingiltereye gidiyor ve burada ajanlarin bulustugu bir bara giriyor.Burada karsisina çikan birine tanismak için adini soruyor.Tabi ingiliz cevap veriyor:
-Bond,James Bond
James Bond da Temele adini soruyor ve bizim Temelde:
-Tafa,Mus tafa

Asker Fikra | Olur gibi olurim

Albayın çok fettan bi karısı vardır. Her fırsatta kocasını aldatır. Bir gün albaya dağlarda 15 günlük tatbikatı yönetmesi için talimat gelir, adamın kafasında sadece karısı vardır. ben buradan değil 15 gün, 1 gün ayrılsam benim karının üzerinden bölük geçer diye düşünürken, aklına gelen fikir adamı rahatlatır. Sabah bütün bülüğü içtimaya toplar ve" herkes pantolon ve donu indirsin mutat etek muayenesi yapacağım "der. Her asker emre uyar ve malı meydanda beklemeye başlar. Komutan en baştaki askere
ikini
göstererek sorar "oğlum bu nedir" asker cevaplar "
araktır
komutanım. Bu mutat soru
m nedir, göt nedir" diye bi müddet devam eder, sıra mehmet'e gelir ( Her nedense bütün askerlerin adı MEHMET'tir.) yine Mehmet'in açıkta olan malını göstererek "bu nedir oğlum" Mehmet'ten cevap " bilmem komutanım" "Am nedir oğlum" mehmet'ten yine cevap aynıdır " bilmem komutanım" "göt nedir oğlum" cevap yine aynıdır "bilmem komutanım" komutan sevinir," işte aradığımı buldum" der ve Mehmet'i eve götürür. Mehmet'e anlatır "oğlum bu yengen ben 15 gün burada yokum, yengen bu evden çıkmayacak ve bu evede erkek sinek bile girmeyecek, yengenin bütün emirlerine uyacaksın ve her dediğini yapacaksın ama yine tekrar ediyorum erkek sinekle bile yengen bir araya gelmeyecek" demiş. Komutan tatbikata gönlü rahat gitmiş, birinci gün yenge her yolu denemiş, ikinci gün her türlü numarayı denemiş, üçüncü gün, dördüncü gün, hep fiyaskoyla bitmiş. Mehmet'i bir türlü atlatıp hiç bir erkeği eve alamamış. Ne yapabilirim diye düşünürken Mehmet'i derenin kenarında çırılçıplak yatarken, üstelik kocaman bi
arak
üzerinde bir mendil asılı görmüş, kendi kendine " tam istediğin
arak
burada sen başka yerlerde ne arıyorsun" demiş hemen Mehmet'i yanına çağırmış, "oğlum Mehmet komutanın sana ne dedi benim dediğim her şeyi yapıcan ama erkek sinek bile bu eve girmeyecek doğrumu". Mehmet "evet yenge" yenge "soyun o zaman" Mehmet soyunur yenge malı görünce kendinden geçer ve Mehmet'in
îkiş
olaylarından bir şey anlamadığını çözer ve Mehmet'e "bak Mehmet senin bu malı önce tükürüklüycem, sonra bu
mımı
tükürüklüycem, sonra sen
ikini
benim
mıma sokucan, önce gidip gelicen sonra hoşuna gidecek senin malın kafası kaşınacak, gidip gelmelerin hızlanacak, önce gözün süzülecek, sonra götün büzülecek, ölür gibi olacaksın işte o zaman zevkinin doruğuna çıkacaksın bir daha benim üstümden inmeyeceksin" der. Mehmet yengesinin dediğini yapar, önce yavaş, yavaş sonra malın kafası kaşındıkca hızlanır ve en sonunda tam boşalmak üzereyken, söylenmeye başlar "yenge gözüm süzülüyor, götüm büzülüyor, ölür gibi oluyorum, eşhedü enla ilahe illalah" der.

27 Kasım 2007 Salı

Asker Fikra | ali basi

Yüzbaşının biri bir başçavuşu telefonla arar:

_''Yüzbaşı Kasım Kıdemi de var ''

der. Karşısındaki başçavuş:

_ ''Çavuş Ali Başıda var''

diye cevaplar.

Asker Fikra | Albayin Biri

albayın biri emekli olduğu gün ikramiyesini alır almaz çıplaklar kampında soluğu alır. emekli ikramiyesinin tamamını vererek bir aylık rezervasyon yaptırır. resepsiyon görevlisi albayı kamp girişine getirir kapıdaki görevliler hemen albayı durdururlar.
-efendim içeriye bu kıyafetlerle girmeniz ne yazıkki yasak derler. albay
-evladım ben utanırım bari şuradaki gazete parçalarını verinde birini önüme birini arkama koyup kapatayım der.
albay soyunduktan sonra gazeteleri alır ve kumsalda yürümeye başlar. tabi etraftaki güzel kadınları görünce *iki kalkar ve gazete parçasını yukarıya doğru kaldırır. tam bu sırada çalıların arasından afet gibi bir kadın koşarak gelir ve
-buyrun beni çağırdığınız der. albay
-yok kızım ben seni çağırmadım. der kız da
-sen çağırmadıysan o çağırdı. der ve orada işi bitirirler. albay yaptığı işin mutluluğuyla biraz daha dolaşır bu arada gezerken birden yellenir. tabi arkasına koyduğu gazete parçasıda uçar gider. tam o esnada çalıların arasından izbandut gibi bir zenci koşarak gelir.
-buyur beybaba beni emrettin der. albay
-yok evladım ben seni çağırmadım der. zencide
-sen çağırmadıysan o çağırdı der ve albayı bir güzel *üzer. duruma sinirlenen albay koşarak resepsiyona gider.
-ben rezervasyonumu iptal etmek istiyorum der. resepsiyon görevlisi
-ama efendim daha geleli iki saat bile olmadı neden gitmek istiyorsunuz diye çıkışır. bunun üzerine albay
-evladım benim ayda bir *ikim kalkar. günde dört defa osururum der.

Asker Fikra | Kus sandim

Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti.Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma v.s.
Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada evin yeni emir eri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu.İçeriden Mehmet diyen sesi duyunca fırladı koştu :
-Buyur, dedi ama arkası gelmedi .
Tekrar işine daldı.Bir zaman sonra tekrar çağrıldı. Şaşırmıştı. Odada bu emri beklemeye karar verdi.Papağana gözü takıldığı anda da papağan "Mehmet" diye çağırmasın mı.Derhal hazır ol vaziyetine geçerek :
-Buyur komutanım, dedi.Kusura bakma seni kuş sandımdı.

Asker Fikra | Ordek Boregi

Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır :
-Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler. Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanıtlar başçavuş.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Şey...yani evet, başçavuşum.
-İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!

Temel Fikra | Sifre

Komutanlar konusurken birisi "Her asker sifresini soylemez."demis.Birisi "Bazi bazi ulkelerin askerlerini deneyelim."demis.Sirasiyla butun askerleri denemisler.Turk askeri Temel'imis.Iskence yapmislar temel sifreyi soylememis.Komutanlar guzel sozlerle ve odullerlerle onu yollamislar.Temel hemen bir agacin altina gitmis ve basini vurmus.Ve "Hatirlasana aptal kafa, sifreyi hatirlasana."

Asker Fikra | Anneniz Nediyor

Çok genç bir İngiliz subayı, general olan babasının yanında yaverdi, yaşlı bir albaya emri iletmekle görevlendirildi
-Babam birliğinizi şu karşıki tepenin yamaçlarına çekmenizi söylüyor, efendim, dedi.
Yüzü moraran albay da şöyle dedi :
-Demek öyle söylüyor!Peki anneniz ne diyor?!...

Asker Fikra | Bel Soguklugu

Mehmet askere gitmeden 1 gün önce geneleve gitmiş. Şans bu ya Mehmet'e belsoğukluğu bulaşmış. Acemilere kolay kolay hastane sevki olmaz ya durumun vahameti üzerine bizimkini askeri hastanenin üroloji (bevliye) polikliniğine sevketmişler. Sırası gelen Mehmet tabip binbaşıya şikayetini arzetmiş: Komutanı aciiiy sızliyyy ve yaniyyyy. akinti de geliyy... Doktor Memedin aleti alıp evirip çevirerek muayene ederken telefon çalmış ve binbaşı 1-2 dakika telefonla görüşmüş. Unutmuş tabii ve Mehmet'e dönüp tekrar şikayetini sormuş. Fakat Mehmet huşu içinde :
Mehmet deme komutanıııım, canım deee.....

Temel Fikra | el pompasu

Askeri hastanede yatan Temel ve arkadaşlarının cinsel organları kopmuş. Sebebini soranlara Temel anlatıyor:

- "El pombasu talimu yapayuduk, pimi çektuktan sonra ona kadar sayup atmamuz emredildi, piz de parmaklarumuzla saymaya paşladuk, pir, içi, uç, tört, peş, öpür ele geçmek için pompalaru apuş arasına koyalum tedük, alti, yeti, seçiz, tokuz...Bummm!!"

Asker Fikra | Kimin annesi

Batıda çarşı izni olan bir askeriyede askerlik yapanlar her hafta sonu çarşıya çıkar. Askeriye döndüklerinde ise hepsi dışarıda ne yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatır. "Bugün bi sarışınla tanıştım, ben bi esmer götürdüm..." Ama içlerinden birisi her seferinde sessizliğini korur. Çünkü diğerleri gibi onun bi kız arkadaşı yoktur. Diğerleri gibi kız arkadaşıyla gezip eğlenmemiştir. Kafası önde arkadaşlarının neler yaptıklarını dinler.

Haftalarca bu böyle sürer gider. Devam eden hafta sonu çarşı izninde sessiz genç 40 yaşlarında bir kadınla tanışır ve onunla çay bahçesinde oturup uzun uzun konuşur. Kadının oğlunun da aynı askeriyede asker olduğunu öğrenir ama bunu kadına söylemez. Kadın, oğlunu ziyarete geldiğini oğlunun bundan haberi olmadığını ve ona sürpriz yapacağını söyler. Kardeşinin burada yaşadığını söyleyen kadın oğlunun yanına 10 gün sonra geleceğini söyler.

Çarşı izni bitip askerler geri döndüğünde herkes yine ne yaptıklarını ağzı kulaklarına varırcasına anlatmaya başlar: "Kız arkadaşımla şuraya gittik. Ben yenisini buldum. Bugünkü Rus çok tatlıydı gerçekten. O kalçalar neydi öyle ya..." Çocuğun yine anlatacak birşeyi olamadığını düşünürler. Gülerek; "Eee bu hafta ne yaptın?" Ve çocuk bombayı patlatır, herkesin ağzı açık kalır; "Bu hafta da bişey yok. Ama haftaya birinizin anasını s.cem kiminki bilmiyorum.

Asker Fikra | Devlet Nedir?

Komutan yeni gelen acemi birligindeki Kurt bir askere sorar "evladim soyle bakalim devlet nedir?" Asker "bilmiyorum komutanim der" komutan kizar ve "nasil bilmezsin "der ve Turk bir askera doner ve sorar "oglum Hasan soyle bakalim bu arkadasina devlet neymis." hasanda der "tamam komutanim" ve kurt askere doner ve "devlet bizim anamiz, bacimiz,babamiz. devlet bizim herseyimizdir "der. Komutan tekrar Kurt askere doner ve "ogrendinmi devlet neymis ,hadi bir de sen soyle devlet neymis bakalim?" Kurt asker soyle der "Komutanim devlet hesonun anasi,bacisi,babasi devlet hasonun herseyidir. "demis.

Asker Fikra | Deve

Binbaşı çölün ortasındaki kaleye komutan olarak tayin olur. Gelir gelmez tüm askeri toplayarak onlarla tanışır ve kalede yaşamın nasıl olduğunu, günlerin nasıl geçeceğini anlamaya çalışır. Her şey iyidir de kadınsız ne yapacağını bir türlü kestirememektedir. Günler aylar geçer artık komutanın dayanacak hali kalmamıştır. Postasını yanına çağırır ve seks ihtiyaçlarını nasıl karşıladıklarını sorar. Postasıda mahçup bir ifadeyle kalenin surları üzerinden 200 metre ileride beklemekte olan deveyi gösterir. Komutan şaşırır ve kesinlikle böyle bir şey yapamayacağını içinden geçirir. Günler geçtikçe komutanın cinsel arzuları katlanarak artmaktadır. Sonunda bir gece yarısı kaledekilerin hepsi uyuduktan sonra devenin yanına gider bu işi bitirecektir. Arkasına geçer yetişemez, hoplar yapamaz, zıplar yapamaz,kayanın üzerine çıkar denk getiremez, sonunda kan ter içinde geri döner. Ertesi sabah postasını çağırarak durumu anlatır ne yaptıysa deveyi beceremediğini, bunun bir kolay yolu olup olmadığını sorar. Postası cevaplar:
-Ne yaptınız komutanım 3 mil ötede bir kasaba var burdada bir genel ev var biz ihtiyacımız olduğu zaman bu deveye biner oraya gideriz. Zaten bu deveyi de bunun için orada bekletiyoruz.

Temel Fikra | General Electric

Temel askere gitmis.Mutfakta çalismaya baslamis.Mutfaga her girdiginde buzdolabina selam veriyormus.Bir gün komutan sormus:

-Niye buzdolabina selam veriyorsun?

Temel cevap vermis:

-General Electric

Asker Fikra | Mantik

Ülkenin birinde kitap okumak yasakmış okuyan asılıyormuş devriye çavuşu bi akşam kır saçlı bi adamı çevirmiş bakmış elinde accaip kalın bir kitap hemen kelepçeleri takacakmış ki adam bilmiş bir tavırla "olum bu sizin bildiğiniz kitaplardan değil" demiş asker de "lan kitabın ölesi bölesi olmaz yürü gidiyoruz "demiş adam tekrar" olum bu mantık kitabı "demiş asker merakla mantık nedir diye sormuş adam bilmiyomusun demiş asker yoo diyince askeri kolun dan tutarak gel anlatiimsana demiş başlamış anlatmaya" senin evde akvaryumun var mı diye sormuş askerde var demiş akvaryuma bakınca aklına ne geliyor demiş askerde deniz, kumsal falan demiş peki demiş adam kumsal diyince ne geliyor aklına bikinili hatunlar ve sex demiş asker kadınlara düşkünsün demiş adam asker evet demiş o zaman demiş adam sen .bne değilsin askerde tabiki demiş "işte sorularla sonuca ulaşmaya mantık denir demiş.
Bu askerin çok hoşuna gitmiş arkadaşlarına hava yapmak için kitabı alıp adamı göndermiş zar zor kışlaya sokmuş kitabı yat emri verildiğinde çıkarmış ve başlamış okumaya diğer askerler panik yaparak "olum sen bizimi öldürteceğin çabuk yok et o kitabı "diye çırpınırken bizimki hiç istifini bozmada
"olum bu kitap ötekilerinden değil.bu mantık kitabı "demiş sazan askerlerden biri hemen atlamış "mantık nedir yav "demiş asker de "bilmiyor musun ,otur yanıma da anlatiim sana" demiş ve sormuş "senin evde akvaryumun var mı? Asker yooo diyince gayet bilmiş bir tavırla "olum sen .bnesin "demiş

Asker Fikra | insan Kilcigi

Yeni erler eğitim görüyorlardı. Ders veren üsteğmen, Karadenizli bir ere insan iskeletini göstererek ne olduğunu sordu...
- "İnsan kılçığıdır komutanım!"

Asker Fikra | Maho askerde

maho askere gider.Komutanı gelir:
-ulan yarın sabaha kadar benim adımı,anamın adını,kardeşimin adını,babamın adını ezberleyeceksiniz lan der.
ertesi gün gelir ilk askere say der.asker başlar
-senin adın ahmet,kardeşinin adı mehmet ,ananın adı hafize babanın adı aslan.
ikincisine say der:
- senin adın ahmet,kardeşinin adı mehmet ,ananın adı hafize babanın adı aslan.
böyle devam eder....
mahoya gelir,say lan der.maho başlar:
-ula senin odın ahmet,gurdaşınun odı mehmet,unanun odı hafize,bubanuuuuuuuun?(biraz düşünür)gomutanum bi daha der:-ula senin odın ahmet,gurdaşınun odı mehmet,unanun odı hafize,bubanuuuuuuuun?(en sonunda)ula gomutanum sen bir hayvanın oglusun ama hangi hayvanın çıkaramadum der.(aslan)

Asker Fikra | Vatan Topragi

Karavana saatinde askerlerden bazıları, yemeklerin içinden taş ve kum çiktiği için şikayette bulunurlar. Komutan kızar ve : -Kesin lan, buraya ziyafet için değil, vatanı korumak için geldiniz. Bunun üzerine askarlerin arasindan bir ses yükselir : -Vatan toprağını da yemeye gelmedik.

Asker Fikra | Laz Asker

askeriyeye ihbar gelir, dağda terörist var diye. asker dağa gider pusuya yatar. 1 gün olur terörist yok 1 hafta olur terörüst yok 15 gün olur terörist yok. içlerinden laz askerin biri komutanına,
-komutanım ya allah göstermesin ama bu teröristlerin başına bir işmi? geldi der.

Asker Fikra | Ulusal

Bir gün İngiliz,Fransız ve Türk askerleri bir hazine bulurlar bunlar hazineyi paylaşmak için işe koyulurlar İngiliz başlar 1 sana,1 sana,3 bana der ve Fransız sen haksızlık yapıyorsun diyip altınları İngilizin elinden alır ve baslar dağıtmaya oda derki 1 sana,1 sana,5 bana der ardından Türk çok sinirlenir ve cebinden cıkardığı silahla ingiliz ve fransızlara derki ki 1 sana,1 sana HEPSİ BANA.

Asker Fikra | Yuzbasim

Bir Astsubay'la bir gözü takma Yüzbaşı aynı bekar lojmanında birlikte kalıyorlardı.
Yüzbaşı her gece yatmadan takma gözünü çıkartır su dolu bir bardağa koyar sabah tekrar yerine takardı.
Sıcak bir Yaz akşamı gece yarısı Astsubay susadı,el yordamıyla sehpadaki bardağı kaptı bir dikişte yuvarladı oda ne..suyla birlikte gözüde yutmuştu.Astsubay farkına vardı ama artık iş işten geçmişti.
Ertasi gün sabah sporundan sonra Astsubay tuvalete gitme ihtiyacı duydu .Koşar adımla tuvate gitti pantolonunu sıyırdı başladı ıkınmaya fakat mümkün değildi bir türlü rahatlayamıyordu.Onun ıkınma sesini duyan tuvalet nöbetcisi er telaşlandı nazikçe kapıyı tıklattı..
-Komutanım yardımcı olayım..
Astsubay can havliyle kapıyı açtı,
-Bak oğlum şurada ne var bir türlü
s...çamıyorum deyip er'e doğru döndü.
Er eğilip bakar bakmaz hazırola geçti ve selam durdu. Bunu gören Astsubay sinirlendi,
- Ne selam durdun evladım diye bağırdı..
Asker yanıtladı;
-Nasıl selam durmayım Komutanım içeriden Yüzbaşım bakıyor.....

Asker Fikra | Neresinden

Kore'de Türk Tugayından iki Anadolu'lu asker biraz gezmek için firar ederler. Şehirde bir aşağı bir yukarı dolaşırken inzibat subayı bunları yakalar ve sorar :
-Hani sizin izin kağıtlarınız?...
Erler subayı atlatırız umuduyla :
-Biz Amerikalıyız...diye cevap verirler. Subay durumu anlar, ama hiç bozuntuya vermez :
-Amerika'nın neresindensiniz? diye sorunca :
-İçindenik kumandanım!...diye yanıt verirler

Asker Fikra | bascavusum

Başçavuş, karargahtaki erlerin teftişiyle meşguldür, aniden üçüncü katın penceresinde hava almakta olan bir çift iri kalça gözüne çarpar. Merdivenleri dörder dörder çıkar, hışımla odanın kapısını açar ve bağırır :
-Hangi sersem kıçını pencereye çıkardı!
-Ben başçavuşum, der genç bir asker. Hava o kadar sıcaktı ki...
-Ulan eşşoğlueşşek, ya general yoldan geçseydi. N`pardın?
-Ama geçti başçavuşum.
-Peki , bir şey demedi mi ulan!
-Dedi, başçavuşum, "günaydın Başçavuşum", dedi.

Temel Fikra | temel ile cemal

işsizlikten ve parasızlıktan kıvranan temel ile cemal tarlalarını,hayvanlarını satıp amerikaya göç etmişler bir müddet hazır parayı yiyip meteliksiz kalan iki kafadar iş aramaya koyulmuşlar.şehrin caddelerinde dolaşırken bir camda kızılderili kafa derisi getirene 1000 dolar ödül yazısını okuyunca hah tam bize göre bir iş deyip kzılderili bölgesine gitmişler günlerce aramadan sonra zar zor 2 tane kızılderiliyi öldürüp kafa derilerini de oracıkta kesip dükkana götürüp paralarını almışlar.Gel zaman git zaman paraları bitmiş.Temel ,Cemale hadi uşağum tekrar kızılderili bulalım demiş.Aynı kızılderili bölgesine gidip geceden kamp kurmuşlar.Sabah olduğunda temel çadırın kapısını aralayıp gerinip esnerken bir bakmış etrafları yüzlerce silahlı kızılderiliyle sarılı ,bunu gören temel hemen cemalin paçasından çekip sessiz bir şekilde" cemal cemal uşağum hemen kalk paranın *mına koduk demiş.

Asker Fikra | Asker Ruyasi

Bir tatbikat sırasında paraşütçü komandolar uçaktan atlıyorlardı. Atlama sırası gelen en son paraşütçü epey bir vakit geçtiği halde atlamamıştı. Komutan sinirli bir şekilde "Atlasana oğlum" diye bağırdı.
Paraşütçü "Atlamam komutanım"
Komutan iyice sinirlenmişti "Ne demek atlamam lan sana emrediyorum çabuk atla" deyince, asker;
"Komutanım bırak emretmeyi, öldür yine atlamam." diye cevap vermişti.
Komutan bakmış olacak gibi değil, rica eder bir tavırla;
"Bak oğlum aşağıda benim komutanlarım var, onlarda benden hesap sorarlar, haydi atlayıverde senni yüzünden benim başım belaya girmesin."
Asker inadım inat cinsinden,
"Atlamam komutanım"
"Peki neden atlamıyorsun evladım, geçerli bir sebebin varmı?"
"Komutanım benim annem çok mübarek bir kadındır, gördüğü bütün rüyalar çıkar. Sabah telefon açtı, oğlum rüyamda senin paraşütün açılmadığını gördüm sakın atlama dedi, onun için atlamıyorum." deyince komutan,
"Oğlum inanma böyle şeylere hadi atla gözünü seveyim." diye yalvarıyordu asker ise kararından vazgeçmiyor "Atlamam" diye diretiyordu. Ne yapacağını şaşırmış olan komutan çaresizlik içinde,
"Peki oğlum gel paraşütleri değişelim, benimkini sen tak, seninkini ben, o zaman atlarmısın?" diye ümitsizce sordu. Asker bu teklife olumlu baktı ve kabul etti paraşütleri son sürat değiştirdiler ve delikanlı kendini uçaktan boşluga bıraktı. Paraşütü açıldı ve sakin süzülürken yanından,
-Ananııı!!! diye komutanının feryadı geçip gitmiş, asker komutanının feryadınının sonunu bile duyamamıştı.

Asker Fikra | Kahraman

Erler sabah yoklamasında, çavuş içlerinden birine soruyor;
- Söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş sinirleniyor ve askere okkalı bir tokat atıyor. Ardından tekrar soruyor
- Bir daha söyle bakalım nerdensin ?
- Maraş'lıyım komutanım..
Çavuş bu sefer iyice hiddetleniyor ve askere okkalı bir tokat daha atıyor. Ardından tekrar soruyor
- Ulan son defa soruyorum nerelisin ?
- Kahramanmaraş'lıyım komutanım..
- Hah şimdi oldu diyor çavuş ve yanındakine soruyor,
- Oğlum sen nerelisin ?
- Kahramansinop'luyum komutanım !

Asker Fikra | Bizde onlara yaklasiyoruz

Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla :
"300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor" der.
Alparslan önemsemeyerek şöyle der :
"Biz de onlara yaklaşıyoruz.”

Asker Fikra | Madalya

Bir gün Bismark, harpte yararlilik gösteren bir askere madalya takarken:
-Asker, 100 altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?
Asker:
-Madalyanın kıymeti nedir? der. Bismark:
-Maddi değeri aşağı-yukarı üç altın, diye cevap verir.
Asker :
-Öyleyse 97 altınla madalyayı isterim!

Asker Fikra | Varil

Birgün devriye çavuşu askerleri kontrol etmek için dolaşır.Ve bide ne görsün bütün askerler kuyruğa girmiş bir varile sokuyor.Bunu merak eden çavuş kuyruğa girmiş ve varile soktuğunda sahiden bi zevk geliyor.Çavuş bi hafta boyunca kuyruğa girerek varilr sokmuş. bir hafta sonunda varile soktuğunda zevk alamamış ve askerlere dönüp '' ne oluyor '' diye sormuş ve askerler varile girme sırası sende demişler.

Asker Fikra | sayipta atla

Parasutle atlamayi hatirlatan komutan ilk once kendinizi bosluga birakacaksiniz sonra 1, den 10, a kadar sayip, su ipi cekin parasutunuz acilir. Haydi göreyim deyip tek tek aşagı itekledigi askerlerinden birinin parasutu acilmadan yere cakilmisti.
Doctorlar, ambulanslar yetisti, askerin yuzu yere yapismis halde soyleniyor askeri ceviriyorlar asker soyle diyor, sesesesekiz, dodododokuz;

Asker Fikra | iki er

İki general bir cafede oturup konuşuyorlarmış. generalin biri "benim bir erim var çok salak demiş. diğeriyse "hayır, benim bir erim var o daha da salaktır." demiş. tartışma çok büyümeden kimin askerinin daha salak olduğunu anlamak için yarışma gibi bir şey yapmaya karar vermişler. ilk general askerini yanına çağırıp "oğlum, git bana şu 5000 lirayla bir mercedes al gel" demiş. ikinci general de askerini çağırıp "git bak ben ordu evinde miyim?" demiş. iki asker yolda karşılaşmışlar. ilki "ya benim general çok salak. bu günün pazar olduğunu bildiği halde beni araba aldırmaya gönderdi." demiş. ikincisiyse "benim general daha salak. yanında telefon dururken, beni ordu evine gönderdi." demiş

Asker Fikra | Olu Dirildi

Bir gün adam ölmüş mezarlığa götürüyorlarmış .
gidreken birisinin ayağı kayıp ölü adamın cenazesi dereye düşmüş su hızla ölmüş adamı götürmüş.1000 metre ilerisinde askeriye varmış askerler gelen ölüye dur demişler ölü yine gelmiş sonun da 15 kere sıkmışlar adnmın gövde bölümüne sonara askerler direk hastane ye götürmüşler akrabaları da gelmiş
doktor amaeilyattan sonra çıktı
akrabalar sonuç demiş.Uzun uğraşlar sonun da 8 saat te hastayı kurtarabildik.

Asker Fikra | Okuma yazma bilmem

Kars Sarıkamış'ta görev yapan Astsubay Tarkan birgün Sarıkamış ormanlarında tatbikat sırasında canı sıkılır. Ağaçlar arasında gezinmeye başlar. Sevgilisi Neşe aklına gelir hüzünlenir.Bir yandanda küçük abdesti gelmiş ve sıkışmıştır. Bir ağacın arkasına geçer ve sidik ile sevgilisinin ismini karlar üzerine yazmak ister.Fakat Ne.. yazar devamını yazamaz sidik biter. Yakından geçmekte olan Vanlı Vehbi'yi görür, yanına çağırır. Kısaca durumu anlatır ve emir verir oğlum kalan yeri de sen tamamla.Çıkar s*k* ni ve .. şe kısmını yaz der.
Asker vehbi
- Komutanım benim okuma yazmam yok elinize vereyim de siz yazın der.

Asker Fikra | Kayip Nobetci

Erzincan da acemi bir asker ilk nöbetine gider. Nöbetçi onbaşı nöbet yerini gösterir "şu iki ışığın arasında nöbet tutacaksın" 2 saat sonra nöbetçi onbaşı gelir nöbetçiyi bulamaz. Ararlar bulamazlar 1 hafta sonra firarını verecekken İzmir den telefon gelir "Miğferli, Hücum yelekli ve silahlı bir askeriniz burada" Işıkların birisi bir kamyonun kedigözü imiş.

Asker Fikra | Semsiye

Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
-Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
-Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?

Sineginkini Gordunmu?

Eve gelen genç kadın Yatak odasından gelen sesler üzerine odaya girer.. Oda ne kocası başka bir kadınla onu aldatıyor.. Sinirle dayanamaz ve mutfaktan kaptığı bir bıçakla Adamın ..kini kökünden keser ve evden çıkıp gider.. Bir Elinde Adamınki atlar arabasına ve ağlayarak hızla araba kullanmaktadır. Bir müddet sonra adamın aletinin hala elinde olduğunu farkeder ve aleti öfkeyle camdan dışarı savurur.. Adamın kopmuş aleti Arkasından takip etmekte olan otobusun camına ansızın yapışır.. Otobüsün Muavini şaşkın şöfürü dürter. "Abiii beee sineğinkini gördünmü" ??

Asker Fikra | sahte rus

Soguk savasin en cafcafli yillaridir.Birgün Amerikalilar Ruslarin yeni bir silahi Sibirya'da test ettiklerini haber alir vederhal en iyi ajanlarini siki bir egitime alirlar.Bu ajan kisa sürede Rus yemesini Rus gibi içmesini kisacasi gerçek bir Rus gibi davranmasini ögrenir ve derhal görevine baslar.
Sibirya'da bir köye yerlesir.Birgün bir dügüne katilir.Ortama hemen ayak uydurur. Kendi kendine farkedilmedigne sevinirken bir ihtiyar adam yanina yanasir:
Yoldas sen iyisin hossun ama Amerika'lisin der.
Ajan sasirir ama bozuntuya vermek istemez ve:
-Saçmalama yoldas nerden çikardin der.
Yasli adam da
-ben okuma yazma bilmem, fazla gezmisligim de yoktur ama hiç zenci rus görmedim

Asker Fikra | e bog bari

Askerliğini doktor olarak yapan bir er komutanının karısıyla her gece cinsel ilişkiye girmektedir. Ve komutanın karısı ere ya bu böye gitmez bizim bu işi kocamın haberi olacak şekilde yapsak daha iyi olur. erde sorar nasıl olcak bu iş der ve kadının aklına şahane bir fikir gelir ve bunu erede anlatır.
Komutanın karısı hasta numarası yaparak kocasını çağırır ve kocasıda tabi ki doktor olan erini çağırır karım hasta diye. Er gelir ve komtanı erine ya karıma bir bak noldu çok hasta galiba, eride tamam der, karısına bakar ve komutanım karınız çok hasta de, komutanı sorar olum noldu ne var, er söyleyemem komutanım der, komutanı söylesene olum ne var, şey komutanım karınız rahiminde akrep var, komutanı korkmuş ve heyecanlı bir ekilde sorar olum ne yapcaz, komutanı karınızı sikerken akrep sizin sikinizin kafasını tutacak ve akrabi oradan alacağız , olum ben yapamam der komutanı , er de yapmanız lazım komutanım yoksa karınızın çok az bir ömri var der, komutanı utanarak ya erim der sen yapsan olmaz mı der er de sizin için olur komutanım der. neyse er komutanı karısına girip çıkmaya başlar 1 olur 2 olur 3 olur ve komutanı sorar olum daha yakalamadı mı , yakalamadı komutanım der er. 4 olur 5 olur 6 olur ve komutanı birzdaha sinirlenerek ve bir okadarda utanarak , olum daha yakalamadı mı, yakalamadı komutanım der er, neyse 10 olur 11 olur 12 olur komutanı tekrar sorar olum daha akreo yakalamadı mı, eri zevkten dört köşe olmuş bir şekilde hayır komutanım daha yakalamadı der, ve komutanda sinirli bir şekilde e olum boğ bari akrebi der.......

Asker Fikra | Bilal

yeni evlenen adamın birisi evlendikten bir kaç ay sonra askere gitmiş.yarinden ayrılali 5 6 ay olduktan sonra memleketinden mektup gelir,ve gelen mektubu komutanı okur.mektup adamın karısındandır. havadan sodan biraz muhabbet eder nasılsın, iyimisin askerlik nasıl???falan gibi ve altınada bir kıtalık şiir yazar YAYLADA YAYLATTIM ONİ, FINDUK GİBİ PARLATTİM ONİ,ÜÇ GÜNE KADAR GELMEZSEN AMCA OGLİNE ELLETTİM ONİ der kadın. komutan adamı çağırır der.-oğlum memeleketinden mektup geldi eğer bu mektuba güzel bi cevap yazarsan seni göndericem der.adam da emredersin komutanum der.mektubu alır okur ve adamda cvp yazar kadının sorularına cvp verir önce sonra şiiri cvplarEMİR ALTINDA EZİĞİM.DEMİR GİBİ OLDU GAZAĞIM.ÜÇ GÜNE KADAR GELİRSEM NE MIN KALIR NE BÜZÜĞÜN:))))))))yazar ve izine gider

Asker Fikra | Albasi

Çavuşluk sınavında bütün sorulara iyi kötü cevap veren recebe, albayda bir soru sormak ister.
- Oğlum rütbeleri asttan üste doğru bir saysana ?
- Cevap hemeh gelir.
Onbaşıı, Yüzbaşıı, Binbaşıı, Yarbaşıı, Albaşıı.

Temel Fikra | Mukafat

II. Dünya Savaşı sırasında Rus orduları geri çeliyorlar. Ve Rus generali durumu kurtarmak için askerleri teşvik etmeye karar vermiş. Her getirilen ölu Nazi için 10 ruble vaad etmiş. Askerler saldırdılar. Çatışmadan sonra kimi 1 kimi 3 ceset getiriyorlar ve paralarını cash alıyorlar. Birara bir Yahudi asker bir vagon sürükleyerek getirdi. Vagonun kapısını açtı, içerisi ceset doluydu. General bunu görünce şaşırdı ve askeri kenara çekerek şöyle dedi :
-Asker, anlarsın ya bütçemiz zayıf, haydi ben sana 7.50 ruble ceset başı veriyim. Asker :
-Olmaz, dedi, Zaten bana geliş fiyatı 8.30 ruble.

Temel Fikra | saskin asker

Bir Erzurumlu ile bir karslı devamlı askerden kaçıyormuş.Buna Bölük komutanı çok kızmış ve ceza olarak askerlerine emir vermiş erzurumluyu öldürün karslıyıda s**in diye yolda giderken karslı korkudan bakın arkadaşlar beni s**iceksiniz ha unutmayın demiş.

Temel Fikra | Karisina Mektup

Temel evlenir ve askere gider.Bir süre sonra Temele karısından mektup gelir.Temel okuma yazma bilmediği için mektubu komutanı okur.YAYLADA YAYLATTİM ONİ
FİNDUK GİBİ DARALTTIM ONİ
10 GÜNE KADAR GELDİN, GELDİN
GELMESSEN AMCANIN OĞLUNA YARETTİM ONİ
Komutanı Temele -Güzel bir cevap yazmasını yazamazsa izne göndermeyeceğini söyler.
Temel düşünür ve şöyle bir cevap yazar..
PEYNİR EKMEK AZUĞUM
YAVUZUN DİREĞİNE DÖNDÜ KAZUĞUM
10 GÜNE KADAR GELECEĞİM
NE AMUN KALACAK NE BÜZÜĞÜN.

26 Kasım 2007 Pazartesi

Asker Fikra | Kamuflaj

Askerde kamuflaj yarışması var... Herkes çuvallara giriyor,komutan gelip tekme atıyor onlarda hayvan sesleri çıkarıyorlar komutan onaylıyor.
Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvalı.... İkinci çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan gene beğeniyor..
Böyle on onbeş çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapıyorlar... En son çuvala vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin... Çuvaldan kan sızmaya başlıyor..
Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
"Patateeeeeees"

Asker Fikra | Kaptan

II.dünya savaşı yılları ve kaptanımız savaş gemisi I.kaptanı.Girdiği her ama her iddiayı kazanma özelliğine sahip olan kaptanımız, açık denizde seyrederlerken, bir gün sonarcı yanına gelir:
-Kaptan ileride düşman denizaltısı tespit ettim.Ne yapalım?
-Kaçarsak kurtulur muyuz?
-Hayır.O bizden hızlı yetişir ve torpiller.Kesin batacağız.
-Kurtuluş yok mu?
-Yok.Yaklaşık 30 dakika sonra torpili yemiş oluruz.
-Tamam der sen burada kal,torpili yemeden 5dk önce de gel bana haber ver.
Kaptan hemen anonsa geçer:
-Bütün personelin dikkatine.Herkes güvertede toplansın.Eğlence yapacağız.Tüm personel katılacak.
Tüm mürettebat eğlenceye başlar.Bir zaman sonra sonarcı gelir ve kaptana:
-kaptan 5 dk sonra torpilleneceğiz.
Kaptan tamam der ve personeline döner:
-1000$ına iddiaya girerimki, bu gemiyi y***ımın bir vuruşuyla batırırım.
Hemen hemen herkesle iddiaya girer.Paraları toplar.Bakar torpiller arkasında iz bırakarak geliyor.Kaldırır, diz çöker, vurur.
Korkunç bir patlama.Gemi ortadan ikiye ayrıllır ve batar.
Herkes can derdinde;yüzenler, sandala binenler...
Kaptan da bir sandala yüzmekte.Hemen arkasında sonarcı.Hem yüzüyor hem küfrediyor:
-O**pu Çocuğu, Eşşoğlueşek,Ulan TORPİLLER ISKA GEÇTİ!!

Asker Fikra | Sira sizde komutanim

Bölük komutanı son günlerde koğuşta bi gariplik olduğunu sezmeye başlar ve askerleri takibe alır.Her yat borusu'ndan yaklaşık 30 dakika sonra askerler tek tek koğuşun sonunda bulunan küçük odaya girip girip çıkarlar ve her çıkan "oohhhhh be rahatladım" der.Komutan bi gün son kişiyi kapının deliğinden izler. Bakar ki odada asker ve bir fıçıdan başka birşey yok.Şaşırır ve izlemeye başlar.Asker paso gidip gidip geliyor ve zevkten nerdeyse dört köşe olmuş,asker işini bitirdikten sonra gidip yatar.Komutan dayanamaz ve meraktan içeri girer.Askerin yaptığının aynısını yapar ve oda bu işten hoşlanır.Bu işlem yaklaşık 1 Ay'dan fazla sürer. Bir gün yine koğuşa gider bakar ki askerlerin hepsi hazırkıta bekliyor.
Komutan sorar;
-Siz neden yatmıyorsunuz? diye..
Askerlerin cevabı;
-Bu gece fıçıya girme sırası sizde Komutanım!!!

Asker Fikra | Cingene

Şoparın biri altılıdan büyük ikramiyeyi tutturur eve gelir ve olayı karısına anlatır:
- abe nebayat kocan altılıyı tutturdu be zengin artıkın
- deme be biz şindi zengin oldukya ne istesem alacan deel mi
- yapasın güzel muamele alayım her bişeycikler be
tabi kadın erkeğinin dileğini yerine getirir kocasıda ona ne isterse alır karı doğru kardeşine koşar ve olayı anlatır
baldız çaktırmadan eniştesinin yanına gelir
- abe enişte be duyduk ki zengin olmuşsun alasın bana da incik boncuk
- alayım baldız be sen bi saxso yap memnun olayım der
baldız adamın fermuarı indirip sokulunca kokudan bayılacak gibi irkilir:
- enişte bok kokar bu be
- normaldir baldız be az önce kayınçoya çizme aldık be...

Asker Fikra | Gururlu ingiliz

Bir İngiliz subayı Mısır'da bulunan bir kaleye komutan olarak atanmış. Kaleyi gezerken ortalıklarda dolaşan dişi deve dikkatini çekmiş. Sahibinin kim olduğunu sorunca kaledeki askerler onun cinsel ihtiyaçları kullanıldığını öğrenmiş ve hemen kale dışına atılmasını emretmiş. Tabi hayvan oraya alıştığında kalenin dışından bir yere ayrılmıyormuş. Kaledeki askerler deveye yiyecek atıp orada besliyorlarmış. Gel zaman git zaman soylu İngiliz komutan azmış tam kalede canı sıkkın şeyi tüfek gibi dolaşırken aklına deve gelmiş. Gururuna bir deveyi halletmeyi sindirememiş ve sabretmeye karar vermiş. Bir gün, iki gün, bir ay derken en sonunda dayanamamış ve gece herkesin uyuduğuna emin olduktan sonra kalenin dışına çıkıp deveyi yakalamış. Bir güzel becermeye başlamış. Hayvan can havli ile başlamış bağırmaya. kaledekiler dışarı çıkıp vaziyeti görünce komutanlarını çok ayıplamışlar. Komutan:
- Ne yapayım bende insanım benimde cinsel ihtiyaçlarım var. Hem sanki siz deveyi becermiyormusunuz?
Deyince kaledeki askerler gülüşmüşler ve şu cevabı vermişler:
- Komutanım siz bizi yanlış anladınız, biz deveyi cinsel ihtiyaçlarımızı tatmin etmek için kullandığımızı söylediğimizde üzerine binip 10 Km. ilerideki geneleve gittiğimizi söylemek istemiştik...

Asker Fikra | Kacak Asker

Bzim asker sürekli askerden kaçıyormuş askere cezalar verilmiş dayaklar atılmış yinede kaçıyor, komutanlar çaresini bulamammış bir de iyilikle soralım neden kaçtığını sormuşlar komutanı askrei çağırmış bir sigara vermiş oğlum neder sürekli askerden kaçıyorsun kaçak asker ben Karısızlığa dayanamıyorum komutanım, Komutanda oğlum daha önce neden söylemedin çaresin buluruz bak şu eğitim alanında bir tahte kulube var nezaman canın kadın istedi git orda bir delik var oraya şeyini sok bizim asker komutanın yanından çıkar çıkmaz deliğe yönlenmiş ve deliğe şeyini sokmuş o kadar çok hoşuna gitmişki artık her gün o tahta barakadaki deliğe şeyini sokup rahatlıyormuş tabiki askerden kaçması düzelmiş teskereye az bir zaman kalmış yine koşarak deliğe şeyini sokmuş delik eski delik değil kupkuru ve soğukmuş hemen koşturarak komutana sormuş deliğe birşeyler oldu komutanım
komutan hafif sırıtarak elindeki listeye bakmış deliğin öbür tarafına geçme sırası sana geldide ondan

Asker Fikra | Boynuzlar

Güney Amerikalı bir subayla bir er konuşuyorlar: "Savaşta bir düşmana rastlarsan ne yaparsın?"

Er; "Vururum."

Subay; "Doğru, peki bir düşman bölüğüne rastlarsan ne yaparsın?"

Er; "Vururum"

Subay; "Olmadı. Koşup karargaha haber verirsin. Peki savaş meydanında bir inek görürsen ne yaparsın?"

Er; "Vururum."

Subay; "Olmadı."

Er; "Koşup karargaha haber veririm."

Subay; "Yine olmadı. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklersin. Şimdi beni görürsen ne yapacağını söyle.."

Er; "Vururum."

Subay; "Olur mu canım. Ben senin komutanınım."

Er; "Döner karargaha haber veririm."

Subay; "Yahu ben düşman bölüğü değilim ki."

Er; "Hah tamam. Boynuzlarından tutup karargaha sürüklerim..."

Nam-i Kemal | Komutan

Namık Kemal bir birliğin komutanıymış, ve bir gün askerleri toplayıp gitmişler tatbikata, gökyüzündeki savaş uçaklarını farkeden namık kemal askerler şimdi herkes pantolonunu cikartip yere kapansın ve kıçlarınızı havaya dikin,düşmanlar yukardan baktığında bizi kabak tarlası zannetsinler demiş,neyse askerler bunu uygulamışlar ve yukarıya kalkan namık birde bakarki askerlerinden biri sırt üstü yatmış,Namık bağırmış oğlum bune ,ya komutanım herkes yere domalmışken kalkıp şöyle bir baktımki hakketten kabak tarlası gibi gözüküyordu bende bide hıyar olsun istedim.

Asker Fikra | Bir Tabur asker

Bir kasabanın kilisesinde papaz vaaz vermektedir. Konu kasaba nüfusunun azlıgına gelir ve papaz halkı çocuk yapmak için ''Eşiyle cinsel ilişkide bulunan her kimse bir tabur düşman askeri öldürmiş kadar sevap kazanır'' der. Vaazdan sonra evine dönen çiftlerden birinde kadın kocasına yaklaşır ve ''Hadi kocacım bi tabur asker öldürelim'' der. Kocası kabul eder ve sex yaparlar. Aradan yarım saat geçer, kadın yeniden gelir, ''Hadi kocacım bir tabur düşman askeri öldürelim'' der. Adam yine kabul eder ve yeniden birleşirler. Aradan bir saat geçer, kadın yeniden gelir, ''Hadi kocacım bir tabur daha öldürelim'' der. Adam oflaya puflaya kabul eder, yeniden birleşirler. Bunun üzerinden 1 saat geçer kadın yine ister, adam istemeye istemeye ''olur'' der, bu sırada çıkarttıkları sesten rahatsız olan ogulları gelir odaya;
''Ya çok gürültü yapıyorsunuz uyuyamıyorum''
Babası yakınır;
''Ne yapayım oglum, düşman askerleri ananın şeyine karargah kurmuş, öldür öldür bitmiyor!''

Asker Fikra | fener tutmasini bilmiyorsun

Komandolar bir general komutasında bir ormanda bir aylıkhayatı idare kampına gitmişler.20-25 günlük süre sıkıntılarla geçmiş.Bir gün nöbetçi askerlerden birisi dere kenarında bir kadın bulmuş ve alıp komutanına getirmiş.Vakit akşam karanlığı komutan emirerini çağırmış, eline bir fener tutuşturmuş ve çadıra girmiş. kadını yatırdıktan sonra :
--Oğlum Ahmet sen şu feneri tut bakayım. Demiş ve kadının üstüne uzanmış epey uğraşmış ama sonuç yok.Askere dönmüş
---Oğlum şu tarafa geç böyle tut demiş. Ancak sonuç yok.Askere dönmüş
--Oğlum öbür tarafa geç adam gibi tut demiş ancak tüm denemelere karşın sonuç hüsran.
Bir hışımla kalkmış askere dönmüş
--Ver lan şu feneri, geç şu kadının başına...
Asker Ahmet zaten manzarayı seyrederken kızılay çadırını kurmuş.İşin başına geçer geçmez köklemiş.
Komutan:-ulan Bu ...mına koduğumun feneri böyle tutulur...Bir fener tutmasını bile beceremiyorsun. Sittir git. Demiş.

Asker Fikra | Amerikali Subay

Çin'de görevli Amerikalı bir subay bir gün Pekin'de bir lokantaya girdi. Garsonun getirdiği Çince mönüye garip garip baktı. Gelen mönüden birşey anlamasa da bozuntuya vermedi ve parmağını Çince bir yazının üzerine basarak garsona gösterip, ne geleceğini merakla beklemeye başladı.Bir müddet sonra garson bir tabak meyve getirdi. Amerikalı subay garsona meyveyi kenara koymasını işaret ederek parmağıyla listedeki başka bir yeri gösterdi. Bu kez, bir dilim pasta geldi. Subayın karnı çok acıkmıştı. Parmak yöntemiyle güzel bir yemek seçemeyeceğini de anlamış bulunuyordu. Çevresindeki masalara baktı. Karşı masada bir Çinli et yemeği yiyordu. Subay, karşı masadaki adamın yediği yemeği gösterdi ve garsona o yemekten getirmesini işaret etti.Yemek geldi. Subay büyük bir iştahla eti yemeye başladı. Birkaç lokma sonra, şimdiye dek bu tatta bir et yemeği yemediğini fark etti. Pekin ördeklerinin ününü duymuştu. Bu acaba onun eti miydi?Garsonu çağırdı, eti gösterdi ve kollarını kanat gibi yaparak, "Vak, vak?!" dedi.Çinli garson soruyu anlamıştı. "Hayır" anlamında başını salladıktan sonra, doğru yanıtı verdi:"Hav, hav, hav!"

Asker Fikra | joe

Amerika`da yaşayan ünlü bir mafya babasının karısı doğum yapacakmış.
Hastaneye kaldırmışlar. Doktorlar, hemşireler etrafında pervane. Kadını doğumhaneye almışlar. Kadın ikiz doğuracakmış. İlk çocuk gelmeye başlamış, çocuk kafasını çıkarınca etraftaki kalabalığı görür görmez hemen bağırmış:
- Hey Joe, önkapıyı tutmuşlar, arka kapıdan kaçalım...

Asker Fikra | lazer yazıci

Komutan emir erini çağırmış
- Bana çabuk bir lazer yazıcı bul getir.
- Emredersin komutanım.
Bir saat sonra emir eri yanında başka bir er ile gelmiş.
-Lazer yazıcıyı getirdim komutanım.
-Hani nerde lan?
-Komutanım bu arkadaş laz bir erdir ve bizim bölükte yazıcıdır!
-Ulan iyiki scanner istememişiz be!

Asker Fikra | Cakmak

20'şeryıl hapis yiyen iki mahkuma her onar yıl için ne istedikleri sorulur, birinci mahkum ilk on yıl için yetecek şekilde kitap ister.ikinci mahkumda on sene yetecek kadar sigara ister. on yıl sona erince ikinci on yıl için ne istediklerini sorarlar.ilk mahkum onyıl yetecek şekilde kitapla birlikte birde gözlük ister.ikinci mahkumun koğuşuna girince bakarlarki sigaralar aynı şekilde kaldığını anlarlar ve ikinci on yıl için ne istediğini sorarlar adam da feryatla çakmaaaaaaaaaaaaaaaaakkkkkkk !

Asker Fikra | Cikarda

Mehmet askere gitmiş 2 ay sonra bölük komutanının yanına gidip;
- Komutanım ben askere gelmeden 2 gün önce evlendim. Daha karıma doyamadan buraya geldim. Bana bir izin verin de karımı görüp gelem.
Demiş. Bölük komutanı çok anasının gözü biri imiş.
- Tamam, seni 10 gün izine göndereceğim ama bir şartla; izinden döndüğünde yaptıklarını dakika dakika anlatacaksın bana.
Mehmet çaresiz boynunu bükmüş ve kabul etmiş. Bölük komutanı izin kağıdını imzalamış, verirken yaptıkları anlaşmayı tekrar hatırlatmayı da ihmal etmemiş. Mehmet 10 gün sonra dönmüş izinden ve bölük komutanı hemen çağırmış yanına.
- Anlat bakalım ne yaptın 10 gün boyunca.
Mehmet:
- Komutanım eve gittim, 10 gün sonra Hatçe dediki...
Komutan:
- Oğlum tek tek anlat, eve gittin sonra ne oldu?
Mehmet:
- Komutanım eve gittim, kapıyı çaldım, Hatçe kapıyı açtı, 10 gün sonra Hatçe dediki...
Komutan:
- Oğlum sana tek tek anlat dedim. Bak benim kafamı bozma döverim.
Diye gürleyince Mehmet çaresiz tek tek anlatmaya başlamış.
- Komutanım eve gittim, kapıyı çaldım, Hatçe kapıyı açtı, oturup yimağımızı yidik, sona Hatçe yatağı serdi, sona ben soyundum, sona Hatçe soyundu...
Komutan heyecanlı heyecanlı sormuş:
- Eee daha sonra?
Mehmet:
- Sona Hatçeye bir geçirdim. 10 gün sona Hatçe dediki: "Memet az bi çıkarda işmeğe gidem çok sıkıştım"

Asker Fikra | komutan

Komutan karargah garajına telefon açar:
Komutan: "Zırrr Zarrr..."
Er:"Aluuu"
Komutan: "Şu anda garajda kaç tane araç var?"
Er: "Şu anda ipne generalin jipinden başka bi b.k yokh
Komutan:" Ulan sen kiminle konuştuğunu biliyor musun, ben generalim!
Er: Mosmor bir şekilde yaa öyle mi? Eee peki siz kiminle konuştuğunuzu biliyor musunuz?
Komutan: "Yooo..."
Er:"O zaman bay bay mına godumun generali! Çatt

Asker Fikra | Yalanci

Asker, komutanın karşısına çıktı, izin istedi. Komutan sebep sordu:
-Efendim, karım çocuğumuzun çok hasta olduğunu yazmış da...
-Yalan söylüyorsun. Çünkü karından gelen mektubu ben de okudum, hiç öyle bir şeyden bahsetmiyordu.
Asker selam verdi, tam kapıdan çıkarken döndü ve samimiyetle:
-Komutanım, dedi. İkimiz de yalancıyız anlaşılan, çünkü ben evli değilim.

Asker Fikra | Acemi asker

Acemi askere başçavuşu nizamiye kapısında nöbet tutmasını emreder ve derki asker albay teftişe gelecek bana haber ver.Aradan yarım saat geçer başçavuş elinde sopayla askerin yanına gelir gelen giden varmı asker diye sorar askerde yok komutanım der.Bu olay 3,4 defa tekrarlanır.Bir müddet sonra kapıda bir jip durur içinden inen kişiye asker hemen silahını doğrultarak sorar dur kimsin inen şahıs ben albayım der.Askerde seni başçavuş görmesin elinde sopayla deminden beri seni bekliyor ananı s**kecek demiş.

Asker Fikra | Fil

Savas sirasinda erkeklik uzvu kopan bir askere, fil hortumundan bir yapay organ takildi. Savas bittikten aylar sonra askerle becerikli estetik cerrah karsilastilar.
Doktor sordu:
"Nasil, memnunmusun. Yapay aletin iyi is goruyor mu?"
Adam cevap verdi:
"Cok memnunum doktor. Hanimlara karsi gorevini fevkalade yapiyor.
Yalniz bir sikayetim var. Mesela sinemada yanimdaki koltukta oturan biri findik fistik yiyorsa, kendiliginden uzanip butun cerezleri kapiyor."
"Olsun" dedi doktor."Alt tarafi cerez parasi odersin olur biter."
"Ama doktor" dedi adam. "Cerezleri almakla kalmiyor, hepsini kicima sokuyor."

Asker Fikra | Akilli asker

Bir albay, bir er, bir yaşlı kadın ve bir de
genc kız trende aynı kompartmanda yolculuk
etmektedir. Tren bir tünele girip kompartman
karardığı zaman, MUCUK bir öpücük sesi ve
ardından ŞIIIRRRAAAAKK ! diye bir tokat sesi
duyulur. Tünelden çıktıktan sonra yaşlı kadın
"Aferin genç kıza. Nasıl yapıştırdı tokadı" diye
düşünmekte ve kafasını sallamaktadır.
Genc kız da "Zevksiz herif, bu morukta ne buldu
ki, bi de öpmeye kalktı ama kadın da iyi
yapıştırdı." diye düşünmektedir.
Albay ise "Ulan bizim eşoglusu er, kızı öptü.
tokadı biz yedik." diye yanarken er de içinden
şöyle düsünmektedir:
"Hehe. aferin lan bana. elimi öpüp nasıl
yapıştırdım tokadı albaya..."

Asker Fikra | Nobet

Çavuş, acemi erlere nöbet bekleme usulünü ögretiyordu. Yalnız biraz kekemeydi:
-Ka.. ka.. karanlıkta.. bir.. bir.. biri ya..yaklasirsa... "du.. du.. dur... ki.. ki... kim o..." di... diye bağırırsınız... Dur... durmazsa... bir... bir kere da... daha ba.. bağırırsınız... Ge... gene du... durmazsaa... a... ateş e... eder... edersiniz... Ya... yalnız... ço.. ço... çok a... a... acele etmeyin... Be.. belki ge... gelen benim... ...!!

Asker Fikra | Savas Gemisi

Amerikalilardan fikra gibi hatira...
Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait savas gemisi Missouri'nin gorevlileriyle, Newfoundland'da gorevli Kanadali yetkililer arasinda 1995 yilinda yapilan ve tumuyle gercek olan bu telsiz gorusmesi Amerikan Deniz Kuvvetleri tarafindan ayni yil aciklanmistir.
AMERIKAN GEMISI : Carpismayi onlemek icin lutfen rotanizi 15 derece kuzeye cevirin,tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : carpismayi onlemek icin biz,sizin rotanizi 15 derece guneye cevirmenizi oneriyoruz,tamam.
AMERİKAN GEMİSI : Amerikan Deniz Kuvvetleri gemisinin komutani konusuyor,tekrar ediyorum,rotanizi degistirin,tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : Hayir,biz rotamizi degistiremeyiz.Tekrar ediyorum, siz rotanizi degistirin, tamam.
AMERİKAN GEMiSİ : Burasi Amerikan ucak gemisi Missouri. Adimizi duymamis olanlara animsatiyoruz, Amerikan Deniz Kuvvetlerinin buyuk savas gemisi Missouri'yiz. Lutfen sakanizdan yada inadinizdan vazgecin,derhal rotanizi degistirin,hem de hemen simdi, tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : Peki USS/Missouri. biz de size kendimizi tanitalim. Burasi deniz feneri, tamam...

Asker Fikra | Gercek Cesaret

Kara'cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker;
- "Emret komutanım" diyerek yanına gitmiş. Komutanı yere yatmasını istemiş. Daha sonra da bir tanka askerin üzerinden geçmesi için emir vermiş asker kılını bile kıpırdatmadan yattığı yerde beklemiş ve malumunuz ezilmiş. Komutan diğerlerine dönerek;
-"İşte cesaret" demiş. Hava'cıların komutanı bir asker çağırmış. Asker yine;
- "Emret komutanım" diyerek komutanının yanına gitmiş. Komutanı helikoptere binmesini emretmiş. Asker helikoptere binmiş ve havalanmış daha sonra komutanı askere aşağıya paraşütsüz atlamasını emretmiş asker de emre itaat etmiş ve atlamış. Yereçakılmış ve can vermiş. Komutan da diğeri gibi dönerek;
- "İşte cesaret " demiş. Sıra gelmiş denizci komutana. Denizci komutan askerini çağırmış. Asker çakı gibi hazırola geçmiş ve;
-"Emret komutanım" demiş. Komutan;
-Derhal denize atla ve 10 dakika yüzeye çıkma demiş. Asker;
-"Hadi lan" demiş.. Komutan diğer komutanlara dönerek - "İşte asıl cesaret bu " demiş.

Asker Fikra | Parasut Egitimi

İki acemi er paraşüt eğitimlerini tamamladıktan sonra ilk
atlayışları için havalanırlar. Makul seviyeye geldiklerinde komutanları son kontrolleri yapıp:
- "Atladıktan bir süre sonra paraşütün sağ
tarafındaki ipi çekin, paraşütleriniz açılacaktır. Şayet açılmazsa hiç telaşa kapılmayın, sol tarafta yedek bir ip var onu çekin, sorun kalmaz. İndiğinizde sizi bir jip bekliyor olacak; sizi karargaha geri götürecek."
Askerler korkarak da olsa atlamışlar. Heyecanla sağ taraftaki iplerine asılmışlar.. Tık yok. Biraz da korkuyla sol taraftaki iplere asılmışlar, paraşütler yine açılmamış... Çok sinirlenen asker:
- "Bu komutanın hiçbir dediği çıkmıyor; dur bakalım, aşağıda jip de yoksa o zaman görüşürüz onla!"

Asker Fikra | El Bombasi

Zorunlu askerliğini yapmakta olan genç babaannesine koli içerisinde bir el bombası yollar, pimine yapıştırdığı kağıtta;
-Babaanneciğim, benim acilen izine gelmemi istiyorsan lütfen bu halkayı yerinden çekip çıkar!...

Asker Fikra | her turune karsiyiz

Anadolu kasabalarından birinde jandarmalar bir eve "kitap baskını" yapıyor..
Jandarma timinin başındaki astsubayın dikkatini, duvara çivilenmiş birkaç raftan ibaret kütüphanede bir kitap çekiyor:
"Bir Anti-Komunistin Mücadelesi"
Komutan kitabı eline alıp soruyor:
"Bu tür kitapların yasak olduğunu bilmiyor musun?"
Ev sahibi:
"Komutanım, ben anti-komünistim, zaten kitap da öyle."
Komutan, kül yutmaz bir ifadeyle cevaplıyor:
"Farketmez, biz komünizmin her türüne karşıyız."

Asker Fikra | Kurusiki

Bir general, Komşu ülkeden gelen konuk Generale, hem hava atmak hem de erlerinin kendisine ve vatanına bağlarını göstermek için, üç
erini ve karılarını yanına çağırır.Erlere birer kurusıkı tabanca verir.Onları yan odaya alır,erlerden karılarını öldürmelerini ister
Konuk generale " simdi bakiniz nasıl itaatli vatansever erlerimiz var"
der. Erler teker teker içeri girerler.Birinci er karısından özür dileyip
tüm şarjörü boşaltır.Tabii karisi ölmez Kursunlar kurusıkıdır .ikinci, üçüncü, dördüncü hep Böyle gitmektedir.Generalin gözleri yaşarmıştır En son Giren erin ardından iki general kursun seslerini dinlerken.
Dan dan dan dan dan dan Şangırrrr.diye bir ses duyarlar.İşini bitirip çıkan ere merakla sormuşlar neydi o şangırrr sesi ? er yanıtlamış
Komutanım bana kurusıkı kursun vermişsiniz , Kari ölmeyince bende tuttum kariyi camdan attım.

Asker Fikra | Yeniceriler

Osmanlının balkanlara doğru yeni yeni yayılmaya başladığı dönem. Yeniçeriler balkanların iç kısımlarına doğru yavaş yavaş ilerlerken balkan halkının Osmanlı hakkındaki düşünceleri ve korkuları değişip evlerinden dışarıya çıkmaya başlıyorlar. O zamana kadar böyle cengaverler görmemiş olan halkın dikkatini en çok yeniçerilerin göğüs kılları çekiyor ve bir yeniçeri ile halktan bir kişi arasında söyle bir diyalog geçiyor:
- Hiç böyle göğüs kılları görmemiştim bir tane hatıra olarak alabilir miyim
Yeniçeri:
- Vitrini bozma bacım depodan verelim.

Temel Fikra | Temel ile yunan askeri

Temel askerligini yunan sınırında yapıyormuş.
Temel'in canı çok sıkılıyormuş.
Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış,Yunan aldırmamış.
Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, yunan aldırmamış.
Nöbetler degişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.
Yunan'a hadi sınıra git demişler yunan da:
- "Ben oraya gitmem. Orada bir deli türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.."

Temel Fikra | Bayrak

temel askerde çok başarılıdır. dağıtım zamanı gelince komutanları bu başarısını ödüllendirmek isterler. temel'i çağırırlar:
-temel ,dağıtımda istediğin yere gidebilirsin oğlum.
temel kendinden emin,esas duruşunu bozmadan yanıtlar:
-payrağumun dalgalanduğu her yer vatanumdur.
-anladım da evladım. bu işin terörü var,uzaklığı var,eşini dostunu görebileceğin daha yakın bir yer...
temel'in cevabı değişmez:
-payrağumun dalgalanduğu her yer vatanumdur.
bunun üzerine kura çekilir.sonuç:hakkari-çukurca
sonucu öğrenen temel kendi kendine homurdanır:
-ha oruya payrak dikenun avradını...

Asker Fikra | karavana

Teskere zamanı yaklaşmıştır. Ayni tertip askerlerden bazıları oturup karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet'e ayak isleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet'e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar :
-Sen Ali, ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?
-Evet.
-Sen Osman, benim sigaralarımdan otlamayacaksın değil mi?
-Otlamayacağım.
-Sen Hasan, çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?
-Yıkattırmayacağım.
Herkesten gerekli yanıtı alınca Mehmet :
-İyi, bundan sonra ben de karavanaların içine işemeyeceğim

25 Kasım 2007 Pazar

Avci Fikra | Aranan Avci

Adamın biri her gün ormana avlanmaya gidiyormuş. Gene elinde tüfeğiyle avını beklerken, ilerde çalıların kıpradıgını görmüş. Ateş etmiş fakat birde ne olsun? çalıların arkasındaki ayıyı götünden vurmuş. Ayı çok sinirlenip hemen bunu yakalayıp sikmiş. Adam ikinci gün gene ormana avlanmaya gitmiş. Yanlışlıkla gene aynı ayıyı götünden vurmuş.Ayı gene çok sinir olmuş ve bunu bir güzel sikmiş.Üçüncü gün adam gene ormanda yanlışlıkla ayıyı vurmuş. Ayı bunun üzerine adamı sikmeyip aksine çok sakin bir şekilde adamın yanına yaklaşıp sormuş: 'Yaw kardeşim sen bu ormana ne yapmaya geliyorsun?' Adam: 'Avlanmaya geliyorum' demiş. Bunun üzerine ayı: 'Sen avlanmaya değil sikişmeye geliyorsun' demiş.