31 Aralık 2007 Pazartesi

Meee

Temel küçük yaşta köyünden ayrılıp gurbete okumaya gitmiş. Okuyup mühendis olmuş..
Derken siyasete atılmış, önce milletvekili,sonra bakan olmuş..
Gel zaman git zaman günün birinde bakan olarak köyüne çok yakın bir yere temel atması gerekmiş. Bizim Temel, bunu fırsat bilerek, programında değişiklik yapıp seneler önce ayrıldığı köyüne uğramış.
Arkasına takılan gazeteci ordusuyla birlikte, akraba-eş-dost ziyaretlerinden sonra köyünü dolaşmaya çıkmış. Köyü dolaştıkça çocukluk anıları tazelenmiş ve başlamış anlatmaya:
- Ah ah!.. Bu yalaktan az mı su içmiştim...
- Bu dere de az daha boğuluyordum...vs,vs...
Temel ve arkasındakiler bir samanlığın önüne geldiklerinde, Temel yine derinden bir iç çekmiş ve gazetecilere dönerek:
- Bu samanlıkta da ilk seks denememi gerçekleştirmiştim...
Hem de müstakbel kayınvalidemin önünde..deyince, gazetecilerden birisi sormuş:
- Kayınvalideniz bir şey demedi mi efendim?...
- Dedi tabiki..
- Ne dedi efendim?...
Temel yanıtlamış
- Meeeeee....

esek

Kaza yerinin etrafını önce polis kordonu sonra da büyük bir meraklı kalabalığı çevirmişti.. Gazetesine,iyi bir kaza fotoğrafı yetiştirmek isteyen uyanık foto muhabiri çemberleri aşamayınca


"Yol verin.. Yol verin.. Ben kaza kurbanının oğluyum" diye bağırmağa başladı. Kenara çekilip yol verdiler.. Foto muhabiri yaklaştı.

Arabanın önünde bir eşek yatıyordu. :-))))

Karateci Kopek

genc delikanlı sınıfını basarı ile gecince babasından karne hediyesi olarak bi köpek ister.Babası eline 500 dolar vererek petshop a gönderir.delikanlı içeri girer ve köpekleri incelemeye başlar.ilk kafeste kurt köpegi vardır.satış yetkilisi yaklaşır ve köpek hakkında bilgi verir.
-bu köpek çok itaatkardır az yemek yer ve oyun oynamayı sever fiyatı 200 dolar der
ikinci kafaste bi doberman vardır. yine satıcı
-bu köpek sahibine çok bağlıdır ve onu korumak için gerekirse ölür der fiyatı 225 dolar der
üçüncü kafeste miskin,küçük tüyleri dökülmüş ve çelimsiz bir mahlukat vardır.çocuk sorar
-peki bu nedir
-bu kareteci köpek
-nasıl yani
-bak şimdi der
-ne sandelye kareteci köpek der satıcı
köpek aynı anda birkaç ısırıkla sandelyeyi yok eder
-ne masası kareteci köpek der ve masa yok olur
-fiyatını sorar çocuk ve 500 dolar der
çocuk satın alır köpeği ve eve gelir
akşama babası eve gelipte oğlunun aldığı canlıyı görünce bu ne diye hiddetlenir.çocuk ta
-kareteci köpek bu baba der
babası da
-ne sikimi kareteci köpek der...

Organizasyon

İyi bir organizasyon, maymun dolu bir ağaca benzer, farklı düzeylerdeki kolları ile. Kimi maymunlar yukarı tırmanırlar, kimi aşağı. En tepedeki maymunlar aşağı bakar ve gülümseyen yüzlerle dolu
bir ağaç görürler. Aşağıdaki maymunlar yukarı bakar ve bir sürü g*tten başka birşey görmezler....

Goren Soylesin

Serçe Eşşeğe demişki:
- sizin cinsel yaşamınız berbat...Bizler her gün her zeminde, her mekanda, her ortamda sayısız defalar birbirimizi ediyoruz...Sizler ise yılda bir defa ilişkiye giriyorsunuz, buna nasıl sabrediyorsunuz anlayamıyorum demiş.
Eşşek Serçe'ye:
-evet haklısın...bizler yılda bir defa yapıyoruz ama "Gören Allah için söylesin" demiş.

Beyaz At

Beyaz ve yakışıklı bir doktor siyah ırk yamyamların kabilesine tayin edilir. Fakat bir yıl içerisinde kabilede hamile kadınlar beyaz çocuk doğurmaya başlar. Kabilenin erkekleri bu durumdan çok rahatsız olurlar. Kabilenin reisine:
-Git şu doktorla konuş, yoksa çok kötü olacak, derler..
Kabile reisi doktora:
-Yahu doktor; bizim kadınlarımız siyah, doğan çocuklar ise beyaz. Burada beyaz olan sadece sen varsın. Kabilenin erkekleri bu durumdan hoşnut değiller...
Doktor da cevap olarak:
-Şef,ben masumum. Hem senin dediğinle bir ilgisi yok bu işin. Olayın genetik boyutları var. Bak karşıdaki beyaz ata. Ama tayı siyah.
Kabile reisi telaşla:
-Tamam doktor. Sen tayı unut, ben de çocukları.

papazin papagani

Vaktiyle kilisenin birinde bir papaz ve iki tane papağanı varmış. Papaz papağanları öyle dindalarmışki her gün durmadan dua ederlermiş ve bulundukları yerde herkes takdir edermiş. Papaz ve papağanları birgün aynı yerde birkadın iki adet dişi papağan almış ama bu papağanlar çok edepsizmiş. Her türlü küfür, ahlaksızlık bunlardaymış. Kadın çareyi papazdan yardım aramakta bulmuş. Almış papağanları gelmiş bizim papazın yanına.
Başlamış konuşmaya,
- Papaz efendi şu benim papağanlar çok terbiyesiz. Bunları seninkiler gibi nasıl yaparız? demiş
Papaz
- kolayı var ver şimdi şunları bana bir hafta sonra gel demiş,
bunun üzerine kadın oradan ayrılmış.
Sonra bizim papaz almış hayvanları koymuş bizimkilerin yanına. Tabi kadınınkiler fırlama.hemen sarkmaya başlamış.
- hey iki fıstık gibi kıza ne dersiniz? demiş birisi.
- bizim dindar papağanlar bakmış one 2 adet dişi papağan biri diğerine
- olum çarli bak gördümmü sonunda dualarımız kabul oldu len...

Zehirlimiydik

İki yılan yolda giderken ilk yılan demiş:
- Biz zehirlimiydik yahu.
- Ne oldu gene?
- Dilimi ısırdımda zehirlenmeyeyim.

Kaplumbagalar

Kaplumbağaların yaşadığı bir köyde susuzluk sorunu ortaya çıkmış..

kaplumbağalar biraraya toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar..köyün en yaşlı ve en bilge kaplumbağası çıkmış ve bağırmış;

-Şu dağın arkasındaaa bir göl vaar...!!

bunun üzerine köyün en genç 2 kaplumbağası ,su getirmek için seçilmiş..

25 yıl sonra bu iki kaplumbağa dağı aşmış ve göle varmışlar..maalesef ki göle vardıktan sonra jeton düşmüş;

-ya biz kap almayı unuttuk!!napcaz şimdi!!?

"sen git.. ben burda beklicem biri gelip içmesin diye" ..diğeri: "yok sen içersin gölü.. ben gitmem sen git"..

"yaa arkadaşım vallahi billahi içmicem..burda bekliyorum hadii!!" demiş..

bunun üzerine 2. kaplumbağa "iyi tamam gidiyorum" diyerek oradan ayrılmış..

1.kaplumbağa beklemeye başlamış..30yıl -50yıl-60yıl.. en sonunda ;

"yeter biraz daha beklersem ben ölücem..hem zaten yaşlılar çoktan ölmüştür" diyerek boynunu göle uzatmış..

Tam o sırada çalılıklardan fırlamış 2. kaplumbağa;

"bak böyle yaparsan gitmem!!"

iki tavuk

iki tavuk markette geziyorlarmış bir yumurta kolisinin yanına gitmişler kolinin üzerinde 2 ytl yazıyormuş bir tavuk bu yumurtaları ben yumurtladım demiş böbürlenerek başka bir yumurta kolisinin yanına gitmişler kolinin üzerinde
3 ytl yazıyormuş diger tavuk da bu yumurtaları ben yumurtladım demiş ilk söyleyen tavuk şöyle demiş:

aslında ben de yumurtlayacaktım da kocam 1 lira için kıçını yırtmaya değmez dedi
demis

varsa gelsin

hayvanlar kendi aralarında eğlence tertiplemek istemişler,hazırlıklar yapılmış,eğlence için yemekler hazırlanmış orkestra kurulmuş ,müzik aletlrini hazırlamışlar.davul var fakat zurnayı bulamıyorlar.
kendi aralarında tartışırlarken aslan hazırlıkları kontrole geliyor.
kralımız herşey tamam fakat zurnamız eksik onuda ancak sen bulabilirsin demişler.
aslan böbürlenerek yola çıkıyor,ormanları dolaşıyor bir iki derken üçüncü dereyide geçmek üzere iken,bakıyor karşı kıyıda eşek dinleniyor, *ikini sağa sola sallayıp duruyor.
aslan işte zurnayı buldum diye seviniyor,geliyor eşeğin yanına,eşeğe durumu anlatıyor,eşekte olur gelirim diyor.
fakat zurna suya girerse ötmez diyor,ne yapacağız
aslan kardeş sen bilirsin işte diyor.
neyse aslan bozuluyor kafasını sağa sola sallıyor,ne yapalım söz verdik bir kere diyor
ve eşeğin önüne eğiliyor,eşek zurnayı aslana geçiriyor dereden karşıya geçiyorlar.
ikinci dereye geliyorlar.eşek yine aslan kardeş biliyorsun işte ıslanınca ötmüyor.
aslan yine bozularak eşeğe domalıp zurnayı alıyor ve dereyi geçiyorlar.
üçüncü derenin başına geliyorlar,hayvanlar bunları görünce sevinçle bağrışıyorlar.
kralımız zurnayı buldunmu diye soruyorlar,
aslanda hiddetle ,buldum buldum buraya kadar getirdim .
işte zurna burda diyor ,götüne güvenen varsa gelsin alsın.

Bogaz koprusu

ELLERİ KOYNUNDA GÖZLERİ YAŞLI. DELİ GİBİ SEVMEKTEN YİTİRMİŞ AKLI. ONUN ACISI İÇİNDE SAKLI. YOLUNDAYIM YİNE BOGAZ KÖPRÜSÜ... CEKTİGİM ACI ÖLMÜŞÜM YAŞARKEN BİN DEFA.MUTLULUĞU ARARKEN CEKTİGİM HEP CEFA.DELİ GİBİ SEVMEM ARTIK BU DEFA.DOLUYUM BU GECE YOLUNDAYIM BOĞAZ KÖPRÜSÜ...SEVENİM BEYAZ GELİNLİGİNİ GİYECEK.BENDİM ONUN UĞRUNDA ÖLECEK.CAN DOSTUMA GELİN GİDECEK.ECELİM ELİNDEN, SENDEYİM BOGAZ KÖPRÜSÜ....

Aslan

Bir gün aslan ile boga bara gitmisler bir iki tek attiktan sonra aslan
müsade istemis. Boga bununla dalga geçmis:
- Koskoca aslansin. Ormanlar kralisin. Saat daha sekiz. Hiç yakisir mi sana
kilibiklik...
Aslan kükremis :
- Eee beni evde bir aslan bekliyor, seninki gibi bir inek degil...

Balik

Adam, avlanmanın son derece yasak olduğu, yakalanınca çok yüklü para
cezalarının kesin uygulandığı milli parkta, göl kenarında, kucağında
kocaman
bir balık ile parkın polis müdürüne yakalanmış..
"Avlanma izniniz var mı?.." diye sormuş, polis müdürü..

"Yok.." demiş adam, "Gerek de yok çünkü bu balığı ben evimde besliyorum.
Her
gün buraya gelip gölde bir müddet yüzdürüyorum, ıslık çalıyorum dönüp
geliyor, alıp eve götürüyorum.."

"Tamamen palavra..!" demiş polis müdürü, "Balıklar bu dediğinizi
yapamaz.."

"İnanın bu gerçek efendim.. İsterseniz göstereyim.."

"Tamam.. Görelim bakalım.."
Adam balığı gölün derin sularına bırakmış, aradan birkaç dakika geçmiş,
polis müdürü adama dönüp "Evet?" demiş

"Evet ne?"

"Ne zaman geri çağıracaksın?"

"Neyi?"

"Balığı.."

"Hangi balığı?.."

Havuc

Tavşan bir gün bir eczaneye girer.
Karşısında duran eczacıya sorar :
-Havuç var mı havuç havuç?
Bunun üzerine eczacı;
-Malesef biz sadece ilaç satıyoruz, der.
Bunun üzerine tavşan dışarı çıkar.On dakika sonra tekrar gelir ;
-Havuç var mı havuç havuç? der.Eczacı ;
-Az öncede söylediğim gibi biz sadece ilaç satıyoruz ama manav iki sokak arkada, der.
Tavşan yine dışarı çıkar ama tekrar tekrar girip çıkmaya devam eder.Ancak duruma daha fazla katlanamayan eczacı tavşana tekrar gelip havuç isterse allah yarattı demeyip agzını burnunu kıracagını , bütün dişlerini dökeceğini söyler. Aradan 10-15 dakika gecmeden tavşan yeniden damlar. Fakat eczacıda artık dayanma gücü kalmamıştır ve tavşanın bütün dişlerini döküp eline verir , arkasından da bir tekme kapı dışarı atar. Eczacı kurtuldugundan emindir. Tam arkasına yaslanıp derin bir nefes alacakken bir sesle irkilir ,

- Havuj juyu vay mı havuj juyu havuj juyu ?

Sahtekar Horoz

İki kişi kendi aralarında konuşuyor.

- Horozunu niçin kestin ?
- Tembeldi.
- Nasıl tembeldi ?
- sabahları hiç ötmez sadece başka horozlar öterken kafasını sallardı...

Ormanda Parti

O gün aslanın doğum günüymüş ve bir parti vermiş. Bütün hayvanlar partiye davetliymiş. Çılgınca eğlenmişler ve akşam olmuş. Aslan ortaya çıkmış ve demişki:
-Arkadaşlar şimdi gecenin sürprizi şişe çevirme oyunu başlıyor. Kim kime düşerse birlikte güzel bir gece geçirsin.
Ve şişe çevrilmeye başlamış. Çiftler sırayla ormanın kuytularına çekilmişler. Derken sabah olmuş. Herkes yavaş yavaş toplanıp gecenin ne kadar güzel geçtiğinden bahsediyor. Farketmişlerki maymun ortalarda yok. Bir süre beklemişler ve artık öğle vakti gelmiş ama maymun hala yok.
Hep birlikte aramaya karar vermişler ve bir süre sonra maymunu bir ağacın gölgesinde bitkin ve perişan bir durumda bulmuşlar.
Aslan sormuş:
-Maymun kardeş ne bu halin, ne oldu sana?
Maymun cevap vermiş:
-Sormayın arkadaşlar. Bana zürafa çıkmıştı. Bütün gece anamı ağlattı.
Çık yukarı öp beni
İn aşağı dik beni
Çık yukarı öp beni
İn aşağı dik beni

Maymun

Ormanda azgınmı azgın bir maymun varmış.önüne geleni si.... atarmış.
Orman halkı bir gün bir karar almış.maymunu evlendireceklermiş.
Kura çekmişler ve maymuna zurafa çıkmış.
Bunları evlendirmişler.ve gerdeğe sokmuşlar.
1 saat olmuş ses yok 2 saat ses yok 3 saat olmuş yine ses yok.merak etmişler.girip bakmışlar.maymun soluk soluğa kalmış.
Noldu hani sen çok azgındın.
Ulan demiş yukarı çıkıp öpmekten aşağıya gelip si.... mekten halmi kalır bizde hayvanız sonuçta makina değil