27 Mayıs 2008 Salı

Görünmez Kaza

Çapkın bir sürücü çok güzel bir otostopçu kızı arabasına alır. Yolculuk bir ağaca bindirmekle son bulur. Yoldan geçen bir köylü kaza yerine gelir ve sürücüye:
- Ucuz atlatmışsınız. Arkadaşınız da öyle. Kız çayıra fırlamış ama sapasağlam...
İki büklüm sürücü ağlamaya başlar. Evet o sapasağlam ama ben değilim. Gidin bakalım elinde tuttuğu ne? ahhhhhhh!!!!!!

Harçlık

İki arkadaş karılarına ne kadar harçlık bıraktıklarını konuşuyorlarmış. birincisi halinden pek şikayetçi olmamış; 'ne biliyim işte bizimki az bir parayla idare ediyi' demiş. İkincisi 'yok anam ben hergün para bırakayrum, kari yine istiyor, bıktım valla' demiş. 'Allah allah, ne yapar ki bu kadar parayı' demiş birinci. İkinci adam sıkıntılı, 'valla içki desen yok. Kumar desen yok.Kari desen kendisi kari...'

Sihirli lamba

Adam kumsalda yürürken ayağı bir şeye takılmış, bir de bakmış bir lamba.... "hahahaa" demiş içinden "bu da içinden cin çıkan sihirli lambalardan olmasın??" lambayı biraz ovalamış ve birden etrafı dumanlar kaplamış, derken kocaman bir cin ortaya cıkmış ve:
- Yine aptal bir fıkrada benim ismim geçti değil mi.... pekala, çabuk 3 dileğini söyle işim gücüm var
Adam:
- HARİKA..!!! ilk olarak 1 milyar dolarım olsun istiyorum....
Cin parmaklarını şıklatmış ve poofff, kumsal baştan aşağı silme banknotlarla dolmuş... adam gözlerine inanamamış ve ikinci dileğini soylemiş:
- Hawaii'de okyanusu gören lüks bir villa istiyorum......
Cin yine parmaklarını şıklatmış ve adam birden elinde lambayla kendini Hawaii'de o muhteşem evin önünde bulmuş.....
- Evet son dileğin nedir.....?
Adam düşünmüş taşınmış ve:
- Kadınlar için dayanılmaz karşı konulmaz olmak istiyorum
Cin yine parmaklarini şıklatmış ve poofff, adam bir kutu çikolataya dönüştürmüş..

Ananı yeriz

Yamyam baba-oğul balta girmemiş ormanda dolaşırken nehirde yıkanan genç ve çok güzel bir kadın gördüler.
Oğul sordu :
-Ne dersin baba, yiyelim mi onu?
Baba bir an düşündükten sonra :
-Hayır, bunu eve götürür, onun yerine anneni yeriz! dedi

Ameliyat yeri

İki sevgili bir ağacın gölgesinde otururlar.Delikanlının tatlı sözleri arasında bir ara kız sevgilisinin kulağına fısıldar :
- Sevgilim sana apandist ameliyatı olduğum yeri göstereyim.
Delikanlının gözleri parlar.
- Göster canım göster.
Kız eliyle uzak bir yeri göstererek :
- Bak şu ilerde görünen sarı bina var ya, onun üçüncü katı

Evli çift

Yeni evli bir cift balayini gecirecekleri yere tren ile
gidiyormus. Yatakli vagonu son anda bilet alan yasli bir adamla
paylasmak zorunda kalmislar. Gece ust ranzada cift sevismeye baslamis.Erkek gidip gelirken

-Oglumuz olursa adi Abdurrahman olsun.. oglumuz olursa adi
Abdurrahman olsun.... diye inliyormus.

Derken bir kazadir olmus,tren raydan cikip devrilmis.Bunlar da vagonun icinde saga sola dagilmislar.Kadin dustugu yerden kalkip telasla yasli adama sormus
-Kocami gordunuz mu?

Yasli adam eksimis bir suratla oldugu yerden dogrulmus,tiksintiyle alnini silip

-Kocanizi bilmem ama sizin Abrurrahman burda!.

Agop

Yorgo ile Helena arkadaşları Agop ve Hayganuş'un yemek davetlerine gitmişler. Yemek masasında yok yoktur. Etlerin enva yi çeşidi , balıklar vb. Anlayacağınız mükemmel bir sofra. Her kez yemekleri afiyetle yerken ev sahibi Hayganuş hiç bir etten yememektedir. Bu olay arkadaşı Helena'nın dikkatini çeker ve merakla sorar. "Hayganuş'cuğum neden hiç et yememektesin" Hayganuş "Ben Vejiteryanım da ondan" " Vejiteryan mı? O nedir ? " " Etyemez kişilere denir . Helena'cığım " " A be Hayganuş senelerden beri Agop'un kini yemektesin O Zerzevattır ? "

Tükürdü gitti

İki arkadaş pire birbiriyleriyle konuşurken biri diğerine biz ikimiz hep yerde yaşadık birazda bir insanın üzerinde yaşasak nasıl olur?
Der.öbür pirede tamam der ve bir bayanın üzerine zıplarlar, bayanın saclarının arasında burada ayrılalım yarın aynı yerde burada buluşuruz derler ve ayrılırlar.

Yarın aynı yerde buluşurlar diger öbürsüne ne oldu gözlerin balon gibi uyumadınmı. Hiç sorma arkadaş ben bir Tünele girdim, tam uyuyacaktım tek gözlü bir canavar geldi, o kovaladı ben kactım o kovaladı ben kactım. En sonunda yakalayamıyacagını anlayınca suratıma tükürdü gitti.

Ananı

Gariban bir genç galatasaray lisesine yazılır malum orada okuyan gençler hepsi zengin her hafta sonu tatilinde yaptıklarını kadınlarla yatıklarını anlatırlarmış bizim garibanda ses yok zaten tatilede çıkmıyormuş gençler bununla dalga geçip gülerler bir böyle iki böyle artık gencin sabrı taşmış demiş bu hafta bende çıkacagım bende kadınlarla yatacagım gençler gülmüş ama yaptıklarını anlatacağın demişler hafta sonu gelmiş gariban kendi kendine söz vermiş okulun kapısından çıktıktan sonra ilk kadına teklif yapacak ve hafta sonu genç dışarı çıkmış ve karşıdan gelen bir bayana teklif yapmış bayan oğlum ben senin anan yaşındayım ayıp değilmi, olmaz sözüm var bayan oğlum sen nerde okuyorsun galatasaray lisesinde bak benim oğlumda orda okuyor belkide en samimi arkadaşın ayıp olmazmı olmaz demiş genç zaten ben bu yola onların yüzünden geldim demiş bayan bakmış olmuyor genç kararlı demiş oğlum bu hafta ben hastayım haftaya söz seninle yatacagım demiş genç hemen okula geri dönmüş pazar akşamı bütün arkadaşları gencin başına üşüşüp anlat anlat ne oldu, valla arkadaşlar bu hafta kadını tavladım hastaymış haftaya birinizin anasını sikeceğim ama hanginizin bilmiyorum demiş

Zil Sesi

Kasabanın saygın papazı, bir akşam meyhaneye gider.
Yemeğini yerken şarabını da o kalabalık meyhanede yudumlamaktadır.
Saatler sonra tuvaleti gelir ve tuvalete gider. Çıktığında,
meyhanedeki o kalabalık kahkahalarla gülmekte ve birbirlerini
dürtüp işaret parmaklarıyla papazı göstererek kahkahalarına
devam etmektedirler. Buna anlam veremeyen papaz, meyhaneciyi
çağırarak neler olduğunu sorar.
Meyhaneci der ki:
-Papaz efendi bizim tuvalette pisuarın üstünde belden aşağısı bir kağıda kapanmış, üstü çırılçıplak bir kadın resmi vardır, zaten görmüşsünüzdür.
-Eeee, der papaz.
Meyhaneci:
-İşte o kağıdı kaldırınca bizim bu tarafta bütün ziller çalar da ondan gülüyorlar"..

Bisiklet

Afrika'da, çok geri kalmış olan bir köye gelen bir papaz, yerlileri eğitmeye çalışıyormuş. Her sabah insanların iyilik yapmalarını, birbirlerine karşı iyi davranmalarını vaaz ederken, öğleden sonraları da : kabilenin reisine, İngilizce öğretmeye çalışırmış. Bir gün papaz yanına kabile reisini alıp dolaşmaya başlamış. Bu arada gördükleri şeylerin İngilizcelerini de söyleyerek reisin bilgisini arttırmaya çalışıyormuş.

Gene birgün bir kayanın önünde papaz "Kaya" demiş, reis de "Kaya" diye tekrar etmiş. Bir göle gelmişler, papaz "Göl" demiş, reis de "Göl" deyince papaz sevinip : "Aferin" demiş.
Biraz sonra çalılıkların arasında oynasan bir çifte rastlamışlar. Papaz : biraz kızarmış ve yutkunarak "Bisiklete binmek" demiş. Reis oynaşanlara söyle bir bakmış ve tüfeği ile ateş ederek her ikisini de öldürmüş. Papaz şaşkınlık içinde bağırmış
"Ne yapıyorsun. Bunca zamandır sizi medenileştirmek için uğraşıyorum, insanlara karşı iyi davranmanızın lâzım olduğunu, bunu Tanrının istediğini anlatıyorum. Şu yaptığın işe bak!"

Reis parmağı ile ölü kadını göstermiş, " Bisiklet benim bisiklet"

Zamanı gelmişti

Birlikte çapkınlık yaptığı arkadaşına telefonda sorar:
- ''Karın ne dedi gece o kadar geç kalınca, sorun oldu mu''?
- ''Yok biy şey demedi, hem zaten ön dişlerimi de çektirmenin
vakti gelmişti...''

Tatil Bitti

Adam bir aylık yıllık iznini geçirmek için Hazar kıyısındaki motellerden birine gitmişti. Dokuzuncu gün eline bir mektup verdiler. Mektubu okuduktan sonra bir ah çekti:
- Ne yazık ki tatil bitti!..Motel müdürü şaşkınlık içinde sordu:
- Ama bir ay kalacağınızı söylemiştiniz!
- Evet . Bir ay kalacağım ama yine de tatilim bitti. Çünkü karım yarın buraya geleceğini yazıyor!

Heykel

Kadın sevgilisiyle birlikteyken kocasının eve girdiğini duyar.
- Çabuk! Köşeye geç ve bir heykel gibi davran. Adamın her yerine bebek yağı sürer, üzerine de bebe pudrası serper.
- Sakın kımıldama ve heykelmissin gibi davran!
- Bu nedir? hayatım, diye sorar kocası kapıdan girer girmez.
- O mu? Sadece bir heykel. Smithler yatak odaları için bir tane almışlardı. O kadar sevdim ki bir tane de ben ısmarladım. Kimse o andan itibaren heykel hakkında konuşmaz hatta yatağa girene kadar.
Gece saat iki gibi koca kalkar ve mutfağa gider, bir kaç dakika sonra da elinde bir sandviç ve bir bira ile geri döner.
- Al bakalım, bir şeyler ye der. Ben 3 gün boyunca Smith'lerde idiyot gibi dikilirken kimse bana bir bardak su bile vermemişti.

Erik

Bahçeli evde yaşayan bi dul kadın varmış bahçesinde de erik ağaçları varmış adamın biride her gün ağaça çıkıp yerikleri yermiş bunu gören dul kadın her seferinde ağzına sıçarım dermiş adamda aşağıya inersen tikerim der
bi zaman sonra kadına tak der diyon diyonda hiç yapmıyon der adamda aşağıya iner kadını bi güzel becerir
kadında o zavkle bacaklarını ayırıp yazın gel yaşını ye kışın gel kurusunu ye der

Baş Ağrısı

Karı koca oturmuş televizyon izlerken, erkeğin canı sevişmek ister. Gider mutfaktan bir bardak su ile iki aspirin getirir, karısına uzatır:
- Al karıcığım, sana su ve aspirin getirdim!
- Neden hayatım? Başım ağrımıyor ki?
- "Allaha şükür!"

Vizite

Isadami olan Temel, Istanbul'a geldiginde kaçamak yapmadan gitmek istemez,
ve dogruca bir randevuevine gider... Salonda gözüne kestirdiklerinden birini ister ve
yanina alarak odasina çiktiginda kiza sorar :
- ''Ne vereceguz kizim?''
Genç kadin ortayasini geride birakmis Temel'e oyun oynamak için söyle der :
-'' Yatakta olursa 4 milyon, yerde istersen 1 milyon...''
Temel söyle bir düsünüp cebinden çikarttigi paralari sayar ve :
- ''Eyi, kabul ettim, al pastan sen su 4 milyonu pakayum.''
der ve bir taraftan da soyunmaya baslar...
-'' Demek yatakta yapmayi tercih ettin amca?''
-'' Hayur, dört defa yerde yapacagum...''

Fermuar sesi

Çılgınca geçen bir parti sonrasında, gençler kumsala dağılırlar. Kuytu bir köşede bir genç kızla delikanlı mehtabı seyretmektedir.

Biraz çakır keyif olan genç kız, delikanlının omzuna başını yaslayarak mırıldanır:
- Her şey bir rüya gibi, değil mi, sevgilim?

Deniz, kumsal, mehtap ve ağustos böceklerinin sesi.
Delikanlı düzeltir:
- Ağustos böceklerinin değil, fermuarın sesi.

Terzi

Terzi ölmüş, karısı haliyle dul kalmış. Onun bunun dedikodusundan, çapkın erkeklerin bakışından tak etmiş kadıncağızın canına ve evlenmeye karar vermiş. Bir demirci ustasının evlenme teklifini kabul etmiş ve evlenmişler. İlk gece demirci pazusunu şişirerek kadına dönmüş;
-Senin terzinde böyle pazu var mıydı
Kadın;
-Yoktu!
Demirci, öne doğru hafifçe kasılarak ve göğüs kaslarını şişirerek kadına yine sormuş;
- Senin terzinde böyle göğüs kasları var mıydı?
Kadın;
-Yoktu!
Demirci baldırlarını şişirerek bir daha sormuş;
- Senin terzinde böyle güçlü bacak kasları var mıydı?
Kadıncağız;
-Yoktu
Bu şekildeki güç gösterileri devam edip gidince kadın artık daha fazla dayanamayıp açmış ağzını, yummuş gözünü;
- Bana bak! Benim terzide böyle şeyler yoktu, ama şimdi o burada senin yerinde olsaydı, bu sürede hem beni becerirdi, hem seni becerirdi, üstüne de bir takım da elbise dikerdi!'

Anne baba

Bir gün çoçuğun biri bahçelerinde oyun oynarken babasının arabayla ormana gittiğini görür.Çocukluk aklıya! Babasını takip eder.Orada babasının teyzesiyle öpüştüğünü görür.Hemen annesine anlatmaya gider.Çocuk nefes nefese başlar;anne bahçede oynarken babamın ormana gittiğini gördüm orada teyzemle arabanın önünde öpüşüyorlardı!Annesi hemen sözünü keser;akşam yemekte anlatta baban utansın der.Akşam yemekte annesi;bugün günün nasıl geçti diye çocuğa sorar.Çocuk;bahçede oynarken babamın arabayla ormana gittiğini gördüm arabanın önünde teyzemle öpüştüler sonra teyzem t-shirtünü babamda pantolonunu çıkardı en son da arabanın arka koltuğuna geçip GEÇEN SENE BABAM İŞ TOPLANTISINDAYKEN SENİN AMCAMLA YAPTIĞINI YAPTILAR der.

Tecavüz

Genç kızlardan biri koşarak gelir ve müdürenin önünde diz çökerek;
- "Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi ..."
- "Neler geldi kızım?"
- "Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldi bahçivanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana"
- "Tecavüz mü etti?"
- "Evet..."
- "Hımmmm, peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.."
- "Aaa, limon hamileliği önler mi ???"
- "Hamileliği önlemez de, en azından sırıtmanı engeller..."

Saat

Adam günün birinde bir bara girer. Barda çok çekici bir kadının oturduğunu gördüğü gibi kadının yanına gider ve oturur. Meraklı bir şekilde sürekli olarak kol saatine bakmaya başlar. Yanında oturan kadın bir süre sonra dayanamaz ve:
-Randevunuza gelecek arkadaşınıız geç mi kaldı? diye sorar.
Adam;
-Hayır. Sadece günümüzün en modern ürünü olan bu saati yeni satin aldım. Test ediyorum.
- En modern saat mi? Ne farkı var bu saatin?
- Benimle beyin dalgalarını kullanarak iletişim kurabiliyor.
- Şimdi ne diyor?
- Sizin iç çamaşırı giymediğinizi söylüyor.
Kadın kıkırdayarak;
-Öyleyse saat arızalı olmalı. Çünkü benim iç çamaşırım var
Adam tebessüm ederek;
- Bu cihaz yine bir saat ileriyi gösteriyor...

Aslı Var

İdris ile Dursun, kahvede ayrı masalarda hafif sıkkın oturuyorlar.
İdris sesleniyor:
- Bana ayran desene...
- Ayran!
- Uyy, ben da senun karuna hayran!
Fena halde bozulan Dursun, biraz sonra İdris'e sesleniyor:
- Bana gazoz desene...
- Gazoz...
- Uyy, ben da senun karini öptim...
İdris, dudak büküyor:
- Bu söylediğunun kafiyesi yoktir...
Dursun sözü bağliyor:
- Kafiyesi yoktur ama asli vardur da!

Kadın Milleti

Yakışıklı bir Amerikalı çiftci kasabaya inmiş. Bir kova, bir çekiç, iki tavuk ve bir de horoz satın almış. Çiftcinin bütün bunları taşımakta zorlandığını gören dükkan sahibi ona akıl vermiş :

- Çekici kovanın içine koy, kovayı bir elinde taşı. Tavukları koltuk altlarına sok ve horozu da öbür elinde taşı..!

Çiftci, adamın dediğini yapmış ve kamyonetine doğru yürümeye başlamış. Yakışıklı çiftcinin yolunu bir kadın kesip :

" Affedersiniz, acaba Çılgın Boğa Çiftliği'ne nasıl gidebilirim ? ".

Çiftci :

- Şansınız var, benim çiftliğim Çılgın Boğa'ya çok yakın. Atlayın kamyonete sizi götüreyim...!

Kadın :

" Peki ama, sizin beni şimdi bir duvara yaslayıp, öpmeyeceğinizi nereden bileyim ? ".

Çiftci :

- Hanımefendi insaf, bir elimde içinde çekiç olan kova, koltuklarımın altında birer tavuk, öteki elimde bir horoz varken, ben sizi nasıl duvara yaslayıp öpebilirim ? ...

Kadın :

" Çok basit..! Horozu yere koy, üstüne kovayı geçir, çekici de kovanın üstüne koy ki horoz kaçamasın...! Ben de tavukları tutarım..."

Prezervatif

Doğuda doğum kontrolü konusunda halkı bilinçlendirmek için bir çalışma başlatılmış. Giden görevliler halka ücretsiz olarak prezervatif dağıtmışlar. Bir yıl sonra verdikleri bilgilerin işe yarayıp yaramadığını kontrol etmek için aynı bölgeye gitmişler. Sinirli bir adam ekibe yaklaşıp;
- Youv babam aha o verdiğiniz şeyi kullandık hiç bi boka yaramiy.
Görevliler merak edip nasıl kullandığını ve şikayetini sormuşlar.
- Yimekten sonra kullaniyem, ossuriyem balon oliy, sıçiyrem sucuk oliy, *ikiyrem çocuk oliy.

Bir araya geldiler!

Sekiz kez evlenmiş kadın günün birinde ölür..
Yaşamı boyunca sekiz kez evlenmiş harika bir kadındı. Cenazesi kaldırılırken yakın dostlarından birisi,
- Evet nihayet biraraya geldiler.
Diger kadın şaşkınlıkla yüzüne baktı ve,
-Bir araya mı? Hangisiyle?
- Ben kocalarını kastetmiyorum. Bacaklarından söz ediyorum.

Oğlum nasıl

Temel ile Dursun çalışmaya Amerika'ya giderler bir süre sonra temel dayanamayıp
- Dursun ya ben memleketi özledim bu yüzden iki haftalığına memlekete gideceğim söyleyeceğin var mı?
Dursun:
- Selam söyle.
Temel iki hafta sonra gelir. Dursun sorar:
- Memleketten haber getirdin mi?
Temel de:
- Bir iyi bir kötü haberim var sana_!
Dursun da ne olduğunu sorar. Temel ise:
- İyi o zaman önce kötüsünü söyleyeyim de peşinden iyisini söylerim moralin düzelir. Oğlun ibne olmuş_!
Bunu duyan Dursun çok üzülür ve sonra sorar:
- İyi haberin nedir?
- Ama bir muamelesi var çok iyi_!

Bizi izler misiniz?

Yetmişlerinde bir çift.. Doktora gelmişler..
"Doktor" demişler.. "Sevişirken bizi izler misiniz?"
Doktor şaşkın bakmış.. Demek bir sorunları var. Tıp adamı olarak yardım etmek zorunda.."Peki" demiş..
Çift yatağa uzanmış.. Doktor izlemiş ve teşhisini bildirmiş:
"İkiniz de gayet sağlıklısınız. Sevişmeniz fevkalade.. Merak edecek birşey yok.. Viziteniz 32 dolar. Bu da faturanız.."
Ertesi hafta çift gene gelmiş doktora.. "Sevişirken bizi izle" diye..
Gene izlemiş doktor.. Gene sorun yok. Gene vizite 32 dolar. Her hafta çift randevu alıyor, geliyor, sevişiyor, parayı ödüyor, çıkıp gidiyor.
Bir türlü birşey bulamayan doktor sonunda dayanamamış.. "Bana biraz yardımcı olun. Sıkıntınız ne, söyleyin.."
Adam cevap vermiş:
"Herhangi bir sıkıntımız yok. Birşey bulmanızı da istemiyoruz. Bu kadın evli.. Onun evine gidemiyoruz. Ben de evliyim.. Benim evime de gidemiyoruz. Hilton geceye 78 dolar istiyor.. Sheraton 82 dolar.. Buraya ise sadece 32 dolar ödüyoruz. Onun 28 dolarını da sigortamız fatura karşılığı 'Doktor muayenehanesinde ziyaret' fonundan geri ödüyor!.."

SEKRETER

Gazetede yayinlanan "Daktilo Bilen Bayan Sekreter Araniyor" ilani uzerine uzun boylu yakisikli bir adam da basvurmustu. Sirketin patronu,
-"Iyi ama yanlislik olacak.Biz bayan sekreter ariyorduk" deyince,adam elindeki bavulu acmis. Icinden cansiz manken cikarmis,
-"Iste efendim", demis.
-"Modern teknigin son bulusu olan sekreteriniz! Yemez icmez. Hic bir kaprisi yoktur.Izin nedir bilmez. Telofonla ayni anda sekiz kisiyle gorusur, bu arada da bes ayri daktilo makinesinde bes ayri yazi yazar.Bunlara kendisinin dokuz yabanci dil bildigini ve aninda ceviri yaptigini da eklemeliyim. Maasi filan da yok.Bana hemen Besyuz milyon lira odeyeceksiniz. Bu kadar!".
Patronun akli yatmamis,yuzunu burusturmus. Harika manken sekreteri getiren adam hemen
sekreteri oturtmus, bes dakikada elli sayfalik bir kitabi sekiz dile cevirmis, ayni anda telefonlara cevap verilmis falan filan... Patronun gozleri faltasi gibi acilmis, derhal besyuz milyonluk ceki yazip adama vermis ve cansiz manken sekreteri almis. Adam odadan cikip elinde bos bavulla asansorun gelmesini beklerken, iceriden feci bir feryat yukselmis,
-"Ahhhhh!"
Bunu duyan adam elini alnina vurmus,

-"Tuh be! Mankenin alt tarafinin kalemtras oldugunu soylemeyi unuttum!"

Başarılı erkek

Çapkınlıklarıyla ünlü iki erkek arkadaş yıllar sonra karşılaşırlar. Biri:
- Başarılı bir işadamı olduğunu duydum.
Diğeri:
- Evet öyle. Bunu karıma borçluyum.
- Nasıl yani?
- Bildiğin gibi, her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.
- Şimdi neden başarısız olduğumu anlıyorum.
- Neden?
- Çünkü o kadınlar, ya altımda ya önümde oldu da.

Dedikoducu

Temel her gün evine trenle gidip gelmektedir. Yine bir gün trende giderken karşısında oturan adamın biri pezevenk der. Temel şaşırır içinden acep bağami dedi diye sağına soluna bakınır. Adam yine pezevenk der. Temel yine şaşkınlık içinde sağa sola bakınır; sanırım bağa dedi der. Olay çıkmaması için ilk durakta iner ve olayı evde karısına anlatır.
-Fadime bu gün trende adamin biri bağa pezevenk dedi der.
Fadime:
-Hadi ya haçen bak terbiyesize!
Temel ertesi gün aynı adamla tekrar trende karşılaşır. Adam bu sefer Temel'e bakarak şöyle der:
-Dedikoducu pezevenk ...

Ali ormancı

Ormancının biri günlük kontrollerini yaparken, bir kadının elindeki küçük baltayla ağaçlardan dal kestiğini görmüş.
Hemen müdahale etmiş. "Ber dal daha kesersen..." "Eeee" demiş kadın. Ormancı düşünmüş... "Yatırır sikerim."
Bunun üzerine kadın bir dal daha kesmiş.
Ormancı da sözünü tutmuş. Muamele kadının hoşuna gitmiş ve kalkar kalkmaz bir dal daha kesmiş.
Ormancı yine sözünü tutmuş. Kadın hem gidiyor hem önüne çıkan ağaçlardan dal kesiyor ve ormancı tarafından cezalandırılıyormuş.
Bu işlem üç beş kez tekrarlanmış. Tabii bu arada ormancıda derman kalmamış. Kadın ise dal kesmeye devam ediyormuş.
Ormancı, son dalı kestikten sonra yine cezalandırılmayı bekleyen kadına dönmüş ve "Valla, buradan sonrası Ali ormancının mıntıkası" demiş.

Duello

Adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış; karısı başka bir adamla yatakta. Hemen tabancasını almış ve öteki adama :

- 'Madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum.

Öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar, sonra kadının kocası öteki adama fısıldamış;

- Aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği o dur...

Böylece ikisi havaya bir el ateş edip hemen kendilerini yere atmışlar... Kadın silah sesini duyar duymaz koşarak içeri girmiş... Yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış.....:

- Hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü..!!!!

İki arkadaş

İki arkadaş konuşurlar;
"Karımla evlenmeden önce hiç yatmadım. Sen yattın mı?
Öteki başını kaşır,
"Biraz düşünmem lazım. Karının adı neydi?

Hesap Ödeme

Çok güzel bir hatun azgın kasaba gitmiş.adama: Bifteğin kilosu kaç lira diyince abaza kasap : kilosu dudaktan bir öpücüktür ,demiş. Kızda: ben 10 kilo alayım bari demiş. Kasap gözler fıldır fıldır eti hazırlamış. Kıza uzatmış, hesabı istemiş. Kız kapıya yönelir ve babaannesine seslenerek: Babaanne hesabı öder misin?

172.nci AYET

Rahip son model bir araba almış ve bütün hızıyla hava atarak kiliseye doğru giderkene yolda birde ne görsün rahibede kiliseye gitmezmi tabi rahip bütün gücüyle frene asılır ve gerisin geri dönerek rahibeyi arabaya alır kiliseye doğru ilerlerken rahibin eli rahibenin bacaklarına dokunur Rahibe;Rahip efendi 172.nci ayet der rahip elini çeker
Bir hayli ilerlerler rahibe bacaklarını bütün ihtişamıyla gösterir rahip dayanamaz ve tekrar elini rahibenin bacaklarına götürür Rahibe;Rahip efendi 172.nci ayet der rahip içini çekerek elini bacaklardan geri alır.
Bir müddet daha gidilir rahip kendi kendine ne olacaksa olsun der ve tekrar elini Rahibenin bacaklarına uzatır Rahibe hafif bir tebessümle Rahip efendi 172.nci ayet der rahip elini hızlı bir şekilde gerisin geri çeker ve kilisenin bahçesine inilmiştir rahibenin inmesini beklemeden direkt kiliseye geçer incilden 172.nci ayeti açar ve okumaya başlar İLERİDE DAHA İLERİDE BÜTÜN GÜZELLİKLER DAHA İLERİDE denilmektedir rahip rahibenin isteğini anladığı çin bir hızla bahçeye döner rahibeyi görünce gülümser ama rahibe kaşları çetık bir vaziyette ve aptal geri zekalı diye söylenerek kiliseye girer

Viagra

Çocuk eline bir viagra geçirir hemen abisine gider ve:
- Abi 10 dolar ver sana bir kıyak yapayım der
Abisi:
- Neymiş bu kıyak bakayım?
Çocuk:
- Sana bir viagra veriyim der
Abisi:
- Bir tokat atar ve sen git onu babana ver der
Çocuk babasına:
- Baba bana 10 dolar ver sana bi kıyak yapayım der
Baba:
- Neymiş bu kıyak?
Çocuk:
- Sana bir viagra vereceğim
der ve baba da bir tokat atar ve:
- Sen git onu dedene ver der
Çocuk dedeye gider ve:
- Dede 10 dolar ver sana bi kıyak yapayım der
Dede de:
- Neymiş bu kıyak?
Çocuk:
- Sana bir viagra vericem.
Dede:
- Ne işe yarar bu viagra?
Çocuk:
- İş yaptırıyor dedeciğim.
Dede:
- Anlaştık der fakat önce denemem gerek, eğer randıman verirse yarın parayı veririm der.
Yarın olur ve dede bıyığını büke büke gelir al evlat der ve 50 dolar verir Çocuk:
- Ama dede biz 10 dolara anlaştık sen neden 50 dolar veriyorsun ki der
Dede:
- Evladım 10 dolar benden 40 doları da ninen yolladı...

Ayni benim karının..

İki arkadaş bir meyhanede kafaları bulmuştur. İyice kafaları bulduktan sonra biri diğerinin kel kafasına elini atar ve okşar sonra:
- Of ne düz kafan var, aynı benim karının g*t* gibi.
Bir kaç yudum daha içtikten sonra kel olan, kendi kafasını eller ve:
- Haklısın, aynen senin karının g*tu gibi...