6 Mart 2008 Perşembe

Eşek kızım eşek

Adamın biri birgün bir misaferliğe gitmiş yemeğini yemişler meyve çay derken yatma zamanı gelmiş ev sahibi yatacak yerlerinin üç oda olduğunu söylemiş.
Biri kendilerinin yatığını birinin bebeğin yatığını bir odalarının da boş olduğunu söylemiş. Adam düşünmüş onların odalarında yatamaz bebek de gece ses çıkarır diye o odada da yatmayı düşünmemiş en son boş olan odada yatacağını söyledi ve boş odada yattı.
Sabah olunca adam çeşmenin başına gidince bakmışki hoş güzel 18 yaşlarında bir kız ona havlu uzatmış kıza demiş ismin ne; kız demiş BEBEK kız adama bu sefer demiş amca senin ismin ne EŞEK KIZIM EŞEK!!!

Çapkın Erkek

Adamın biri arabasıyla giderken öndeki arabaya çarpmış. Adam çarptığı arabanın sahibine:
- 20.000.000 vereyim anlaşalım
demiş. Adam:
- Hayır polis çağıracağız.
- 40.000.000 vereyim anlşalım
demiş adam yine:
- Hayır polis çağıracağız...
bir süre böyle geçtikten sonra adam en sonunda dayanamamış:
- Senide ederim polsi de ederim
demiş diğer adamda:
- Ay çapkın beni öyle tatlı sözlerle kandırabileceğini mi sanıyorsun.
demiş.

Otobüs bekliyorum

Bir gün, kadının biri evdeki gardolabı ses yaptıgı icin eve marangoz cagırmış,marangoz, kadına sikayetini sormus ''dolabın nesi var? ''Kadın, dolabım cok ses yapıyor demiş, adam dinlemiş dolabı cıt yok. Kadın, sesin dolabın dısından degil, icinden geldigini söyleyip, adama dolabın icine girip de dinlemesini söylemiş. Adam da bunun üzerine dolabın icine girip ses dinlemeye başlamış. Beklemiş ,beklemiş yine cıt yok, bu sefer kadın marangoza, otobüs gectigi zaman dolabım ses yapıyor demiş, adam da bunun üzerine dolabın kapagını kapatıp otobüsün gecmesini beklemiş. Ne olsa begenirsiniz, adam dolabın icindeyken kadının kocası eve gelmiş, ceketini asmak icin dolabı actıgında, dolabın icinde bizim talihsiz marangozu bulmuş!! Kadının kocası sinirli bi sekilde marangoza sormus, ''sen burada ne arıyorsun'' marangoz ise ''simdi size ne diyeyim ki, otobüs bekledigimi söylesem inanmazsınız''

SEKRETER

Gazetede yayinlanan "Daktilo Bilen Bayan Sekreter Araniyor" ilani uzerine uzun boylu yakisikli bir adam da basvurmustu. Sirketin patronu,
-"Iyi ama yanlislik olacak.Biz bayan sekreter ariyorduk" deyince,adam elindeki bavulu acmis. Icinden cansiz manken cikarmis,
-"Iste efendim", demis.
-"Modern teknigin son bulusu olan sekreteriniz! Yemez icmez. Hic bir kaprisi yoktur.Izin nedir bilmez. Telofonla ayni anda sekiz kisiyle gorusur, bu arada da bes ayri daktilo makinesinde bes ayri yazi yazar.Bunlara kendisinin dokuz yabanci dil bildigini ve aninda ceviri yaptigini da eklemeliyim. Maasi filan da yok.Bana hemen Besyuz milyon lira odeyeceksiniz. Bu kadar!".
Patronun akli yatmamis,yuzunu burusturmus. Harika manken sekreteri getiren adam hemen
sekreteri oturtmus, bes dakikada elli sayfalik bir kitabi sekiz dile cevirmis, ayni anda telefonlara cevap verilmis falan filan... Patronun gozleri faltasi gibi acilmis, derhal besyuz milyonluk ceki yazip adama vermis ve cansiz manken sekreteri almis. Adam odadan cikip elinde bos bavulla asansorun gelmesini beklerken, iceriden feci bir feryat yukselmis,
-"Ahhhhh!"
Bunu duyan adam elini alnina vurmus,

-"Tuh be! Mankenin alt tarafinin kalemtras oldugunu soylemeyi unuttum!"

Sapık

Adamın biri tavuk işi yapıyormuş ve de çok sapıkmış tecavüzden hapise girmiş otuz sene sonra çıkmış bir tane kadının da papağanı varmış papağan ne diyorsa kadında onu yapıyormuş papağan bir gün diskoya gidelim demiş gitmişler ve gece saat bayağı geçmiş kadın gidelim demiş papağan takılalım demiş tekrardan gidelim demiş yine takılalım demiş en son gidecekleri saat taksi otobüs bulamamışlar papağana sormus ne yapalım diye papağanda otostop çekelim demiş ve o sapık tavukcu denk gelmiş tavukcu bunları almış bir uçurumun kenarına götürmüş ve başından geçenleri anlatmış ve kadına ya bir kere verirsin demiş ya da seni uçurumdan atarım demiş kadında düşünmüş ve vercem demiş tabi adamda hemen papağanı tavukların yanına atmış ve kaymış sonra da eve bırakacak kadını kadın papağanımı ver demiş adam arabanın arkasına gitmiş tam papağanı alcak ne görsün tavukların yarısı yok papagana hemen sormuş tavuklarım nerde diye papağanda verenler burda vermeyenleri de uçurumdan attım demiş..

Emzik

Adam arkadaşının latex-kauçuk ürünler yapan fabrikasını geziyordu... Bir ara bir otomatik makinanın başına geldi ve makinadan şu seslerin geldiğini duydu ;
- Pissst ....PAT !.....pissst ..PAT !.....pissst....PAT !..........
Merak edip sordu bu makinanin ne yaptığını ve neden bu seslerin geldiğini... Arkadaşı cevapladı :
- Bu makina biberon emziği yapıyor... Pisst sesi kalıba gelen latexin şişirilip emzik formu aldığını, pat seside ucuna açılan deliğin sesini belirtir...
Geziye devam edip baska bir makinanin başına geldiler. Bu makinadan da benzeri sesler geliyordu ama sıralamalari farklıydı ;
- Pisssst...Pisssst...Pissssst....Pisssst ...PAT !.....
Adam yine meraklanıp sordu ;
- Peki bu ne makinası?
- Bu bir prezervatif makinasıdır...
- Ama neden 4 Pisst'tan sonra 1 PAT sesi geliyor...
Arkadaşı yanıtladı ;
- Her 4 preservatiften sonra 1 tanesinin ucunu deliyoruz da ondan... Adam şaşkınlıkla ve biraz da kızarak sordu...
- Ama neden..? Bu yaptığınız hiç hoş değil...
Arkadaşı cevap verdi :
- Öyle ama... O zaman da emzik işi fazla para getirmiyor...

Süpermen

Bir adam karısını aldatıyormuş.Bir gün eve geç kalmış.Karısı onu geç saatlere kadar beklemiş.Adam 04:30 gibi eve gelmiş.Karısı adama
-Hoşgendin süpermen demiş.Adam
-Hoş bulduk hanım demiş.
Karısı:
Eee ne yaptın bugün süpermen? demiş.
Adam:
Ne yapayım patronlarla iş yemeğindeydim. demiş
Karısı:
Başka ne yaptınız süpermen?" demiş.
Adam:
-İşte patronlar içki içtiler ben bi kenarda öylece oturdum" demiş.
Karısı:
-Aferin süpermen" demiş.
Adam:
-Hanım herşeyi anladım da bana neden süpermen dediğini pek anlamadım demiş.
Karısı da:
- E kocacım ben kırmızı donunu pantolonunun üstüne giyeni bir sende birde süpermen de gördüm. demişş =)

Tarkan ve Kurt

Bir gün Tarkan yanına bir kadın alıp odaya gitmiş, kapı hafiften açıkmış e kurt o yerden tarkan'a bakmış tarkan kadınla tam yatacakken kurt demiş ki:
- Her zaman atıl kurt diyorsun bir kere de katıl kurt desene!!

Eczacı Baba

Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya:
- Bana prezervatif verir misiniz?
Eczacı da ne yapacağını sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa :
- Ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum.
Çocuk da kıza :
- Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!

Fena Gelin

Bir gelin ve kaynana sürekli kavga ediyorlarmış. Kaynanası ile her gün kavga etmekten bıkan gelin en sonunda ağzını açmış ve söylenmeye başlamış:
- Kadın! Kadın! Sen ne diyorsun¿ Ne demek "ne getirdin bu eve¿"
Üzerini çıkartıp göğüslerini göstererek:
- İki tane kristal avize.
Göbeğini göstererek:
- Bir tane bünyan halı.
Donunu çıkartarak:
- Renkli bir televizyon getirdim. Peki senin oğlun ne getirdi¿ 'Kırık bir anten'. O da benim sayemde düzeliyor!

Öpücük.

Görünüsü yasli ama kalbi kıpır kıpır olan bir ihtiyar manifaturacılık yapıyor... Geçinip gidiyormus...
Günlerden bir gün içeri bir afet girmis. Ve sormus...
- Kumasın metresi kaça?
Ihtiyar yaradana sıgınmı$:
- Metresi bir öpücüktür, dudaktan.
Kız kararsız:
- On metre alayım bari,
Ihtiyarın gözler fıldır fıldır.
On metreyi saniyede keser, kıza uzatır; hesabı ister.
Kız kapıya dogru seslenir:
- Büyükanne hesabı öder misin?

İki Arkadaş

İki arkadaş konuşurlar;
"Karımla evlenmeden önce hiç yatmadım. Sen yattın mı?
Öteki başını kaşır,
"Biraz düşünmem lazım. Karının adı neydi?

50 Dolar

Vietnam savaşının en kritik günleriydi. Genç Amerikalı asker memleketteki eşine mektup yazarken itirafta bulunacağı tuttu:
- Sevgilim, buradaki kadınlar yalnız para için yatıyorlar. Böylesine para canlısı insanlara daha önce hiç rastlamadım.
Kısa süre sonra eşinden şöyle bir cevap geldi:
- Sevgilim, sakın onlara 50 dolardan fazla para verme, ben burada ancak o kadar alabiliyorum.

Oruspi

Ayşe nin kocası ona ''hadi yatalım'' demiş. Ayşe kızıp balkondan aşağıya atlamış.Fransız tutmuş , demiş ki''niye atlıyorsun hayat çok güzel.Seninle Parise, Hilton,İtalya ya ........... gideriz.Sonra da yatarız.''demiş.Kadın yine kızmış , atlamış.İngiliz tutmuş.Demiş ki''niye atlıyorsun , hayat çok güzel .Seninle her yere gider herşeyi yeriz. Sonra da yatarız.''demiş.Kadın yine kızmış , atlamış.Bu sefer de bizim Temel tutmuş.''U la uşağım niye atlaysun.hayat çok güzel.Senle hamsi yeruk , hamsi ekmeğü yeruk .....................''demiş.Kadın merak etmiş .''yatmıyoz mu?''Temel Ula orispi ''demiş.

Vazelin

Adamın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek:
- Yağmurlu havalar da bunu metallere sür, pas yapmaz.
Adam motorunu göstermek üzere kzı arkadaşına gitmiş. Akşama doğru kız:
- Gel seni bize götürüp ailem ile tanıştırayım hem de akşam yemeği yeriz.
Hemen arkasından da bir hatırlatmada bulunmuş:
- Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan olursa o btün bulaşıkları yıkar.
Adam dört kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık. İçinden "uulan ir konuşursak yandık" demiş. Yemek yerken aklına:
- "Ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez" fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş, öpmüş yine çıt yok. Ulan ben bununla bu işi de pişireyim demiş. Herkesin gözü önünde kızla yatmış ama yine çıt yok. Adam iyice pişkinliğe vurup "yahu bunun anası da güzelmiş" deyip onunla da yatmış. Tekrardan çıt yok. Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizim ki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış:
- Tamam tamam!!! Koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım!

Köy imamı

Köylerin birinde bir imam ölen insanları tek başına ücretsiz yıkarmış ve de yanına hiç bir kimseyi almazmıs
yıllardan beri alışkanlık olmus artık yanında birisi varken asla yıkayamazmıs
Bir gün köy halkı şüphelenmişler acaba bizmin imam yıkıyomu yıkamıyomu diye günaha giriyoz diye korkmaya başlamışlar ve kendi aralarında bir çare bulmaya çalışmışlar ve bulmuşlar
hasan demişlerki sen git ölü numarası yap bakalım imam yıkıyomu diye memoya da demişlerki send egit imamı çağır ölümüz var yıkarmısınız diye
memo imam git imam efendi demiş bizim köyden ölen var yıkarmısın demiş bızım imam da ne demek yıkarım tabi demiş
ve imam ölüyü guzelce yıkıyomus hasan da demıs ıcınden bu ımam efendı ısını iyi yapıyo ben artık kalkayımderken tama kalkcağı sırada imam şok olmuş ulan demıs ıcınden ölü dirildi
imam hemen hasanın boğazına yapışmış hasan onun boğazına yapışmış dısarda bekleyen köylulerde ulan bızım ımam normalde 15 dk da yıkar sımdı 45dk oldu dıye konusuyolarmıs ve sonra imam her tarafı kan içinde çıkmış ve köylülere şöyle bakmış sizin ölünüzüde s..... dirinizide s..... bir daha bana öldürmeden getirmeyin öldüresiye kadar canım çıktı

Dondurma

Bir bayan cafede dondurma yiyormus. Adamin biri yanina gelmis ve söyle demis;
- Afedersiniz size bir sey soracagim. Ama yanlis anlamayin. Kadin;
- Buyrun sorun demis;
-Bir kere yalayabilir miyim? Kadin dondurmayi uzatmis...Bunun üzerine adam söylenmis.
- Bakin! Yanlis anladiniz...

El yazısı

Müstakil bir eve sahip adam, evin altındaki dükkanda yazı işleri bürosu açar ki evinin karşısında Adliye Binası vardır. 2 çocuğu olan adam karısını canı çektiğinde yukarıyı telefonla arar ve genelde telefona 2 çocuğundan biri çıkar.

- Oğlum, annene söyle daktiloyu getirsin.
- Anneeee, babam daktiloyu istiyor.

Karısı;
- Oğlum, babana söyle hemen getiriyorum, dermiş.

Gel zaman git zaman bu olay bu şekilde devam etmiş. Fakat olay aynı bu şekilde cerayan ederken, o gün karısının canı birlikte olmak istememiş. Oğluna " Babana söyle daktilo bozuk" der.

Aradan saatler geçer. Bu sefer karısının canı kocasını çeker ve telefon açar aşağıya:

- Kocacığım, daktiloyu tamir ettim, getireyim mi?

Kocasının cevabı ise:

- Gerek kalmadı karıcığım, el yazısıyla yazdım.

Tramvay çanı

Çok genç bir kadın ile yaşı epeyce ileri olan bir adam evlenmişler. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra adam yatak odasında ölmüş. Karısını mahkemeye çıkartmışlar. Hakim olayı anlatmasını istemiş. Kadın anlatmış:
- Sayın hakim biz kocamla çok mutlu bir evlilik yaptık. Haftada 2 kez düzenli olarak sevişirdik. Kocamın kalp rahatsızlığı olduğundan tempolu sevişirdik. Bu amaçla her 2 saniyede bir çan sesi çıkaran bir saat aldık. Kocam her çan sesi ile ileri geri hareket ediyordu. Ta ki o tramvay evimizin önünden geçerken çan çan diye ses çıkarana kadar...

Vur Vur

Adam akşam iş seyahatine gitmek için eve gelmiş.....
Karısına 3 günlüğüne şehir dışına çıkacağını valizini hazırlamasını söylemiş.
Akşam olup adam evden çıkınca kadın hemen dostunu aramış ve:
- Kocam yok gel 3 gün birlikte olalım.
Kadın dostu ile beraberken adamda şehir dışına gitme işi daha sonraya kalır ve tekrar eve geri döner.Evin kapısını çalar; tabi içerde telaş sevgilisi kadına:
- Hani kimse gelmiyecekti bu kim?
- Kocamdır kapıyı aç bi yumruk vur zaten kaçar!
Adam kapıyı açar açmaz kadının kocasına bir çakar daha ne olduğunu anlamadan kapıyı kapar içeri döner kadının kocasıda içinden allah allah yanlış eve geldim, herhalde der; sonra tekrar evine gelir.
Yine kapıyı çalar. Kadın dostuna:
- Bu sefer 2 yumruk vur bir daha gelmez
Dostu yine kapıyı açar 2 yumruk vurur kapıyı kapar .
Adam:
- Yahu yine yanlış oldu herhalde der ve evini en iyi muhtarın bileceğini düşünerek muhtarın evine gider ve:
- Muhtar bey, ben kendi evimi bulamıyorum, bana bi yardım edermisin .
- İşte evin şu karşı bina
- Yok ben demin gittim. Adamın biri çıkıp bana vurdu!
- Olur mu öyle şey gel benimle deyip muhtar önde adam arkada eve doğru giderler Adam devamlı muhtar o ev değil demesine karşı muhtar kapıyı çalar.
Kadının dostu hışımla yataktan kalkar:
- Yine geldi kocan ne yapalım diye sorar
- Temiz bir sopa çek bir daha gelmesin der.
Dostu kapıyı açar açmaz muhtara girişir.
Adam arkadan:
- Vur arkadaş vur ben bir saattir bu ev benim değil diyorum; Anlamıyo der.

5 Mart 2008 Çarşamba

Babamla Teyzem

Minik oglan bahçede oynarken, babasinin arabasiyla sokaktan geçip, ormana dogru gittigini görmüs. Merak bu ya. O da arabayi izleyerek ormana gitmis.
Bir de ne görsün. Babasi ile teyzesi arabanin yaninda durmus öpüsüyorlar. Çocuk bu ya, gördügünden etkilenmis durumda kosarak eve dönmüs, nefes nefese heyecanli bir sekilde annesine, "Anne, anne. Biraz önce babami ormanda" derken annesi sözünü kesmis ve "Dur biraz. Nefes al. Sakinles. Öyle anlat" demis.
Oglan sakinlestikten sonra devam etmis, "Bahçede oynarken babamin arabasiyla ormana dogru gittigini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babami teyzemle öpüsürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömlegini çikardi. Sonra arabanin arka koltuguna geçtiler".
Anne çocuga dönmüs, "Dur bakalim, ne kadar ilginç bir öykü bu. Devamini anlatma, sakla. Aksam yemeginde babanla beraberken bitirirsin. Sen bu öyküyü bitirirken babanin suratini görmek istiyorum".
Aksam olmus, yemege oturmuslar. Anne çocuga dönmüs; "Bu gün neler yaptigini bize anlatsana" demis.
Oglan baslamis; "Bahçede oynarken babamin arabasiyla ormana dogru gittigini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babami teyzemle öpüsürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömlegini çikardi. Sonra arabanin arka koltuguna geçtiler. Ardindan geçen sene babam seyahatteykenn senin Amcamla yaptigin seyden yaptilar".

Erkekler evlenmeye nasıl karar verir ?

Erkekler evlenmeye nasıl karar verir ?

Genç bir erkeğin dört kız arkadaşı vardı ve bir türlü hangisiyle
evleneceğine karar veremiyordu. En sonunda doğru kararı verebilmek için
bir test yapmaya karar verdi. Her birine 1000$ verdi ve "bu parayı
istediğiniz gibi harcayın" dedi..

Birinci kız arkadaşı kendisine yeni elbiseler ve ayakkabılar aldı, kuaföre ve güzellik
salonlarına gitti. Genç erkeğe geri geldiğinde söyle dedi: Senin için en güzeli ben olmak istiyorum,
çünkü seni seviyorum!"

İkinci kız arkadaşı ise genç erkeğin tuttuğu takımın iki
kombine biletini,en sevdiği türden bir suru video CD ve bir ay
yetecek bira ile geri geldi ve söyle dedi: "Bunlar senin için aldığım
hediyeler, eminim seni mutlu edecektir, senin mutlu olmanla
bende mutlu olacak."

Uçuncu kız arkadaşı ise bu parayla iyi bir yatırım yaptı ve kısa bir
sure içersinde para kendini ikiye katladı ve bu parayida çeşitli
yatırım alanlarında kullandı. Genç adama geri gelerek söyle dedi:"Bana verdiğin
parayı birlikte yaşayacağımız mutlu bir gelecek için çoğalttım, çünkü seni seviyorum!"

Dördüncü kız arkadaşı ise bu paranın bir kısmıyla bir suru kitap
aldı, kalan kısmıyla ise fakirlere yemek dağıttı. Genç adama geri
gelerek söyle dedi: "Verdiğin paranın bir kısmıyla sana layık
olabilmek için bir suru
kitap aldım diğer kısmıyla ise senin adına fakirlere yemek dağıttım."

Genç erkek dört kız arkadaşının yaptıklarından çok
etkilenmişti. Karar vermek için epey bir sure düşündü ..... düşündü..... düşündü.....

ve sonunda büyük memeli olanla evlenmeye karar verdi...

Peçete

Adamın biri eczaneye girmis ve bir kutu prezervatif istemiş.Eczaci kadın sormuş:
- Hangi boy olsun?
Adam yanıtlamış:
- Bilmem ki.
Bunun üzerine Eczaci kadin adamın fermuarını indirmiş ve aletini dışarı çıkarıp eliyle bir süre yoklamiş. Ardından kalfaya seslenmiş:
- Oğlum bir kutu orta boy prezervatif getir.
Bir süre sonra baska bir adam gelmiş ve bir kutu prezervatif istemiş. Eczaci kadın yine sormuş:
- Hangi boy olsun?
Adam yanıtlamış:
- Bilmem ki.
Yine kadın fermuarı indirip aleti eliyle iyice yoklar ve kalfaya seslenir:ı
- Oğlum hemen bir kutu büyük boy prezervatif getir.
Bunları gören karşı bakkalın çırağı hemen soluğu eczanede alır ve bir kutu prezervatif ister, ancak alet büyüklüğünü bilmediğini ekler. Eczaci kadın çırağın fermuarını açar, aleti eliyle güzel bir yoklar ve kalfaya seslenir:
- Oğlum hemen peçete getir!!!

Atılır mı?

Yaşlı karı-koca değişik bir pozisyonda sevişmeye karar vermişler. Adamın aklına bir fikir gelmiş
- Hanım kediler gibi yapalım, sen balkonun demirine yaslan ben arkadan abanıp seni *ikeyim.
Karısı kabul etmiş. Başlamış yaşlı adam arkadan yüklenmeye. En sonunda balkon demiri kırılmış ve kadıncağız 2. kattan aşağıdaki çöp varilinin üstüne düşmüş. Bu sırada aşağıda demlenmekte olan ayyaş kafasını kaldırıp seslenmiş:
- Amca niye attın bunu, bu daha 20-30 kere *ikilirdi...

Bir Delik Geride

Oldukca genis bir araziye yayilmis 18 delikli bir kulupte golf
oynayan adam,
kacinci delikte oldugunu sasirmis..
Az ilerisinde oynayan bir kadin gormus.
Ona dogru yurumus..
"Kacinci delikte oynadigimi sasirdim da" demis..
"Ben 7'nci delikte oynuyorum" demis kadin.
"Siz benden bir delik geride oldugunuza gore, 6'da olmalisiniz..
" Adam tesekkur edip oyununa donmus..
Bir sure sonra, gene oynadigi yeri sasirmis.
Kadin az ilerisinde..Ona kosmus gene
"Ben 14'uncu delikte oynuyorum" demiskadin..
"Siz benden bir delik geride oldugunuza gore, 13'tesiniz.."
Adam oyununu bitirince kulubun barina gitmis.
Bakmis kadin barin ucunda oturuyor.
Yanindaki tabureye oturmus,
"Tesekkur ederim tekrar" demis.
"Size bir icki ismarlayabilir miyim?..
" Laf lafi, laf kapiyi acarken, adam kadina "Ne is yaparsiniz?"
demis..
Ben satis sefiyim" demis, kadin..
"Ne tesaduf, ben de satis sefiyim" demis adam
ve sormus.. "Ne satiyorsunuz?.."

"Soylersem gulersiniz"demis,kadin.. Soz vermis adam
gulmeyecegine..

"Orkid satiyorum ben" demis, kadin..Der demez adam oyle bir

gulmeye
baslamis ki, tabureden dusmus, yerde gulmeye devam etmis, tepinerek..

Kadin "Soylemistim guleceginizi... Siz de soz vermistiniz,
oysa" demis, hafif ofkeli..

"Yok" demis adam.. "Yok.. Size gulmuyorum. Ben de tuvalet kagidi
satiyorum ve sizden hala bir delik gerideyim!.."

Alkol Muayenesi

Miami'de üstü açık spor arabasıyla gezen sarışın afeti trafik polisi durdurur:
- Hanımefendi ehliyetinizi görebilir miyim ?
- Nedir o?
- Hani araç kullanırken yanınızda taşımanız gereken belge, kredi kartı boyutlarında ve üzerinde resminiz olur.
- Sarışın bayan çantasını aracın koltuğuna boşaltır ve ehliyeti bulur ve memura uzatır.
- Hanımefendi ruhsatı görebilirmiyim ?
- Oda ne ?
- Tabiri caizse aracınızın kimlik kartı. Genelde torpido gözünde bulunur.
- Bayan torpido gözünü bulur ruhsatı uzatır.
- Trafik polisi evrakları alıp aracına biner ve merkezle telsiz bağlantısı kurar. Merkezdeki görevli memur aracı kullanan sarışın mı diye sorar ?
- Evet_!
- Peki süper bir mini eteği var mı_?
- Evet_!
- Göğüsleri gömleğinden taşıyor mu_?
- Evet_!
- O zaman sen ona doğru yaklaş ve fermuarını indir.
- Polis memuru merkezdeki arkadaşına bağırarak böyle bir şey yapamayacağını söyler ama ısrarlara fazla dayanamaz. Sarışın bayanın yanına yaklaşıp fermuarını indirir.
- SARIŞIN BAYAN ÇOK ŞAŞIRIR . YİNE Mİ ALKOL MUAYENESİ !!!!!!!!!!!!!!!!

Etekli rahibe

Iki rahibe varmis biri matematikçi biri mantikli.Bunlar bir aksam karanlikta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe mantikliya dönerek ;

-"Yaklasik 20 dakikadir bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklasiyor su anda aradaki mesafe 50 metre" der.

Bunun üzerine mantikli rahibe bunun tek mantikli açiklamasi olabilecegini ve adamin kendilerine tecavüz edecegini ve daha hizli yürümeleri gerektigini belirtir.Rahibeler daha hizli yürümeye baslarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:

-"Adam da hizlandi ve aradaki mesafeyi kapatiyor, su anda 30 metre arkamizda... O zaman mantik olarak kosmamiz gerekir."

Rahibeler kosmaya baslar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe

-"O da kosuyor ve arayi kapatiyor su anda mesafe 10 metre.O zaman mantik olarak bizi yakalayacak birimiz saga digerimiz sola saparak kiliseye ulasmaya çalisalim en az birimiz kurtulur.".

Ve matematikçi saga dogru kosmaya mantikli sola dogru kosmaya baslar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulasir ve telas içinde beklemeye baslar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantikli rahibe gelir.

Matematikçi sorar ;

-"Ne oldu ne yaptin ?"

-"Adam beni takip etti artik mesafe üç-bes adima kadar azalmisti, mantik olarak daha fazla kosmanin anlami yoktu...

-"Eeee..."

"Mantik olarak ben durdum adamda durdu."

-"Sonra..."

-"Mantik olarak ben etegimi kaldirdim oda pantolonunu indirdi."

-"Peki daha sonra...."

-"Daha sonra ne olacak etegini kaldirmis bir rahibe pantolonunu indirmis bir adamdan DAHA HIZLI KOSAR..."

Süt Anne

Adam evlenir, 10 sene geçer çocuğu olmaz. Yurt dışına göreve gider.
Hanımından gelen mektupta hamile olduğu yazılıdır. Yurda döndüğünde ise hanımı doğurmuştur ama çocuk zencidir.
Hanımına sorar:
- Hanım ne sizin sülâlede ne de bizim sülâlede zenci değil, esmer bile yok; bu iş nasıl oldu?"
Hanımı :
- Çocuğu doğurduktan sonra sütüm gelmedi mecburen bir süt annesi tuttuk, onun sütünü emdi. Sütanne zenciydi herhalde bu yüzden böyle oldu.
Adam ikna olmuşa benzer ama içinde yine de ufak bir kuşku vardır ve "bunu bilse bilse annem bilir" düşüncesiyle annesine sorar.
Anne:
- Olmaz olur mu oğlum, tabii ki olur. Seni doğurduğumda benim de sütüm gelmemişti ve inek sütüyle beslemiştim. Bak boynuzların çıkmaya başlamış bile!

Zampara

Fazlası ile zampara olan bir adam tövbekâr olmak istemiş. Ne
yapayım ne edeyim derken "40 gün 40 gece bir mağaraya kapanıp dua etmesi" söylenmiş.
Eleman mağaraya kapanıp. 1 gün 2 gün 3 4 5 derken 39 gün olmuş.
39. gün dışarıda bir yağmur bir yağmur, ortalığı sel götürüyor.
Bir bakmış ki mağaranın kapısında yağmur iliklerine kadar islemiş bir
bayan. Güzel mi güzel. Bayan hemen içeriye girmiş. Eleman, bayanın üstünü
kurutmak için ateş yakmış. Fakat bayana hiç yaklaşmamış.
Bayan üzerindekilerini kurutmak için çıkartınca,
"kendisinin korktugunu ve adamın kendisine sarılmasını"
istemiş. Adam sarılırken tövbesini bozmak istemiyor, fakat bayan
cilvelenince tövbe diye birşey kalmıyor ve iş bitiyor.
Sevişmenin ardından kadın kahkahalar ile gülmeye başlayınca
merakla sormuş.
- Neden gülüyorsun
Kadın :
- Ben şeytanım. Senin tövbeni bozmak için geldim ve başardım
Bu sefer adam kahkahalarla gülmeye başlamış ve bu sefer şeytan sormuş :
- Niye gülüyorsun?
Adam :
- Bu dünyada becermediğim bir şeytan kalmıştı. Onu da becerdim
ya, boşver gerisini....

Öpecem

Diskoda bir güzel eğlendikten sonra delikanlı sevgilisini evine götürmüş. Kapıda tam ayrılacakları vakit oğlan bir elini duvara dayayarak kızcağızı kapı ile kendi arasına sıkıştırmış...
- Bir kere öpücem!...
- Olmaz, komşular görür...
- Ne olacak canım bu saatte kim görecek ne olur seni cok
seviyorum.
- Ben de seni ama olmaz.
Derken tartışma uzamış. O sırada aniden merdivenlerin ışığı yanar ve kızın küçük kız kardeşi belirir.
Ablasına dönüp:
- Babam diyor ki, öptürecekse öptürsün yoksa ben aşağı inip o herifi öyle bir öperim ki bir daha unutamaz... Hem söyle şuna abla, elini de diafonun düğmesinden çeksin...

Bizi kim alır?

Her sey bitmis, sigaralar yakilmisti. Kiz mirildandi :
- Sevgilim artik evlenme zamanimiz gelmedi mi?
Delikanli içini çekti :
- Haklisin, haklisin ama bizi kim alir ki?

Napıcam

Adamın biri karısının kendisini aldattığından şüphelenmektedir.Bir gün bir iş seyahatine gider.Dönüşü karısına söylediği tarihten önce yapar.Amacı karısını suç üstü yakalamaktır.Apartmanın önüne gelince yanında bir şahit olsun ister ve kapıcıyı alır.
İçeri girince gerçekten yatakta bir adam olduğunu görür.Çılgına döner ve silahını çıkarır.Bu sırada kadın yalvarmaya başlar.
-Lütfen yapma söyleyeceklerim var.
-Ne anlatacaksan çabuk anlat!
-Hani senin bindigin o lüks araba varya işte onu bu adam aldı.Sonra bizim yazlık varya onuda bu adam aldı.Hem o yazlığın önündeki yatıda bu adam aldı.
-Adam şaşırır.Yanında şahit olarak getirdiği kapıcıya döner ve sorar
-Eeeee napalım şimdi?
Adam gayet ciddi yanıtlar
-Napcan abi üstünü örtte üşümesin adam

Tutuklayın

-Komiser bey, beni tutuklayın. Karıma beş el ateş ettim.
-Öldü mü?
-Hayır hiç biri isabet etmedi.
-Öyleyse neden tutuklanmayı istiyorsun?
-Karım beni arıyorda...

Hizmetçi kız

Adam arkadaslarina heyecanli heyecanli birseyler anlatmaktadir,
- Çok acayip bir sey oldu arkadaslar, dün gece kapiyi çaldim, karanlikta açani
hizmetçi kiz zannedip öptüm. Meger karim degil miymis?
- Eee, ne olmus yani?
- Daha ne olsunyahu? Karimi öperken karim; "Dikkat et sevgilim, kocam her an gelebilir, diye fisildadi...

imam

Hocanın biri köyündeki kadına aşık olur. Kadına der ki:
- Ne yapıp edip seni alacağım
der. Ama kadın evlidir ve bu yüzden pek gönlü yoktur. Kadın hocaya sana varırım ama 3 şartım var der. Hocada söyle der.
Kadın:
1. caminin içinde açıp şeyini göstereceksin
2. camide rakı içeceksin
3. ise beni herkesin önünde şey yapacaksın
hocada: tamam der.
Tabi kadın hocanın bunları yapamayacağını sanar.
-Hoca bir gün camide vaaz verirken cemaate şöyle der:
- Ey cemaat bazıları bana köyde sünnetsiz diyor alın bakın ben sünnetliyim der ve açıp herkese şeyini gösterir.
Tabi cemaat çok şaşırır. O gün kadının kocası da camidedir. Ve adam da çok şaşırır. Eve gelince karısına ya hanım bu hoca delirmiş bu gün camide vaaz verirken hepimize açıp şeyini gösterdi .
Bunu duyan kadın eyvah der. İlk sınavı geçti ama diğerlerini geçemez diye düşünür.
Yine bir gün hoca camide vaaz verirken bir elinde bir bardak su diğer elinde de rakı vardır.
- Hoca cemaate der ki ey cemaat gavurlar işte böyle su gibi rakı içiyo der ve şaşırmışcasına rakıyı içer.
Cemaat ne yaptın hoca o rakıydı diye söyler ve hocada şaşırmışım der. Tabi kadının kocası da camidedir ve eve gelince ya hanım bu gün hoca yine yaptı yapacağını camide rakı içti der.
Bunu duyan kadın iyice şaşırır ama son sınavı geçemez ki diye düşünür. Ve sıra son sınava gelir.
Kadın kocasıyla birlikte caminin yanındaki tarlalarında çalışmaktadır. Bu sırada hoca minarenin tepesinden kadının kocasına ağzına geleni sayıp küfür etmektedir. Bunu duyan adam çok şaşırıp:
- Ne oldu hocam niye küfür ediyorsun¿
Hoca:
- Ayıp değil mi dışarda da mı iş yapılır gidin evinizde yapın ne yapacaksanız der.
Adam:
- Ne işi hoca görmüyor musun tarlada çalışıyoruz der.
Hoca:
- Gel bir de burdan bak nasıl görünüyor diye adamı çağırır.
Adam:
- Tamam geliyorum der.
Tabi bizim hocaya fırsat doğar kadının yanına gelip son sınavı da geçer. Kadın üzgündür. Bu sırada kadının kocası gelir ve hocaya:
- Hakikaten de hocam minareden öyle gözüküyor...

Sakal

Adamın biri metresiyle sohbet ederken metresi dönmüş ve adama demiş ki:
- Sevgilim lütfen şu sakalını keser misin seni rahat öpemiyorum?!
Adam dönmüş ve metresine:
- Hayır kesemem çünkü karım böyle beni çok seviyor kesersem karım beni öldürür!!
Adam metresini kıramamış ve sakalını kesmiş. Gece geç saaatlerde evine gitmiş karısı uyuyormuş, süzülerek yatağa girmiş o an karısının yanağı kocasının yanağı değmiş ve karısı:
- Sevgilim sana bu vakitte evime gelme demiştim her an kocam eve gelebilir!!!!!!!!!!

Vajinan varmi?

Bir gün karısı kocasını işe yollar ve hemen ardından kapı çalar. Kadın kapıyı açar ve bir adam "hanımefendi vajinanız var mı?"diye sorar.
Kadın kapıyı hemen kapatır.

Bu olay bir kaç gün devam eder ve kadın dayanamayıpp kocasına söyler. Ertesi gün adam bezbol sopası ile kapının arkasında bekler ve kapı çalar. Kadın kapıyı açar ve adam"hanımefendi vajinanız var mı?"diye aynı soruyu sorar kadın "var allahın belası var" der.

Tam adam çıkıp vuracak adam "o zaman kocanızada gösterinde iki günde bir karımı becerip durmasın"der.:)))

Delikçi Mehmet

Yeni evlenen çocuk cinsellik ile alakalı hiç bir bilgisi yoktur, kız da bir o kadar saf, ilk gece ne yapacaklarını bilmeden oynaşırlar. Sabah olduğunda babası oğluna sorar :
- Ne oldu ne yaptın?
Oğlu cevap verir;
- Valla henüz bir şey olmadı, ama çok yakında olur der babasına.
Ertesi gün olur babası yine sorar :
- Ne oldu.?
Cevap yine aynı, bir şey olmadı.
Aradan birgün daha geçer, babası yine sorar oğluna :
- Ne oldu¿
Oğul bu sefer farklı bir cevap verir ve :
- Valla bayağı yumuşattım yakında kesin delerim der.
Aradan bu şekilde birkaç gün daha geçer, ama hiç bir değişiklik olmaz sonunda babası oğluna der ki :
- Bak oğlum, bizim köyün altındaki köyde namlı bir adam var namınca ona delikçi Mehmet derler, istersen onu kimse duymadan çağırıp şu işi hallettirelim yoksa rezil olucaz elaleme.
Oğul tamam der ve babası haber yollar delikçi Mehmete, adam gelir akşama eve ve derki :
- Beni bu gece yeni gelinle yalnız bırakın, sabaha işi bitirmiş olarak size teslim ederim.
Bizim kör cahillerde tamam derler, adam zaten hovardanın önde gideni namı ile delikçi Mehmet, sabah olur delikçi gelinin işini bitirmiş vaziyette babaya teslim eder, üstüne üstlük yaptığı hizmetin ücretinide alır ve çeker gider. Akşam olduğunda yeni damatla yeni gelin yalnız kalırlar bu arada gelin işi öğrendi tabi tecrübe sahibi oldu, nede olsa yeni damada her şeyi neyi nasıl yapacağını gösterir ve sabah olduğunda babası tekrar sorar :
- Ne oldu oğlum tamammı?
Damat cevap verir:
- Ya baba tamamda ben göbekten uğraşıyodum delmeye bu adam çok aşağıdan delmiş ya.
Babası cevap verir ;
- Pezevenk ANANIDA ordan delmişti!!!

Dolmakalem

Adamın birinin daldan dala gezerken cinsel organı kırılmış. Doktora gitmiş doktor adama her akşam yatmazdan önce on onbeş dakika cinsel organını bir bardak süte bandırmasını istemiş ve adam eve gelip yatma vakti geldiğinde banyo ya girip doktorun dediklerini uygulamaya başlamış tabi karısı içerde bekliyor ve kocasına seslenmiş. Aradan biraz zaman geçtikten sonra kadın sabırsızlanıp dalıvermiş banyoya kadın şaşırarak,
- Ay kocacığım kırk yıl düşünsem bunun bir dolma kalem gibi doldurulduğu aklıma gelmezdi...

Mehmet ile Ayse

Mehmet, bir gün "Ayşe eger bu agaca cikarsan sana sakiz veririm demis, bunun üstüne Ayşe "anneme sorman lazim" demis, gitmis eve annesine sormus, annesi "hayir kizim olmaz kilotun görünür" demis.
Ertesi gün mehmet yine "ayse eger bu agaca cikarsan sana istendigin kadar para veririm" demiş.
Ayse'de cikmis agaca almis parayi gitmis eve, annesi ayse'nin elinde parayi görünce "neyaptin kizim, nerden aldin bu parayi? "demis oda "agaca ciktim, aldim parayi eve geldim" demis, bunun üzerine annesi, "ee kızım kilotun gözükmedimi?" Hayır annecim kilotumu cikardim da ciktim agaca" demiş.

Emlakcı

Adamin birisi ev ariyormus. Bir emlakcidan bir evin anahtarini almis ve eve bakmaya gitmis.
Evi cok begenmis. Tam cikacakken evin penceresinden karsi evi görmüs. Bir de ne görsün, bir adam ve bir kadin cirilciplaklar.

Kadin elleriyle gögüslerini oksuyor, adamda s***** bir süt sisesi takmis, bir elinde de semsiye öyle duruyor. Adam dehset icinde evden cikip emlakciya gelir. Evi, biraz önce gördüklerinden dolayi tutamayacagini söyler.
Gördüklerini bir bir emlakciya anlatir.
Emlakci gayet sakin bir sekilde;
-"Haa!, Onlardan mi bahsediyorsun. Onlar sagir ve dilsiz. Kadin elleriyle gögüslerini oksayarak,
-Gögüslerimde süt kalmadi, git cocuga süt al, diyor.
adam da
-Disarida yagmur yagiyor, s****** sütünü,diyor..."

Cin

Kapı vurulur ve bir erkek kapıyı açar.
Kadın:
- İyi günler az önce camınız kırıldı ve bunu yapan benim çocuğum, lütfen özrümü kabul edin ne kadar masrafı varsa ödemek istiyorum der.
Adam:
- Hiç sorun değil çocuğunuz camı kırdı ve içeri giren top değerli bir vazoya çarptı ve o da kırıldı.
Kadın daha fazla üzülür ve içeri girdiğinde gerçekten bir vazoyu kırılmış görür.
- Çok üzgünüm bununda masrafını ödemek istiyorum der.
Adam:
- Hiç önemli değil aslında çok büyük bir iyilik yaptınız bana!
Kadın merakla:
- Ama camınız ve değerli bir vazonuz kırıldı nasıl olur_!
Adam:
- Hanımefendi ben bir cinim ve 100 yıldır o Vazoda hapis kalmıştım, çocuğunuz sayesinde özgürlüğüme kavuştum, dileyin benden ne dilerseniz!
Kadın sevinçle:
- Ayy ne desem güzel bir malikhane istiyorum hem de Paris'te.
Adam bir kısa telefon konuşması yapar ve:
- Tamam hanımefendi isteğiniz oldu, dilediğiniz zaman gidebilirsiniz yeni evinize peki ya ikinci dileğiniz?
- Çok lüks kıyafetler istiyorum!
Adam kısa bir telefon konuşması yapar ve:
- Armani, versace ve dkny'de kıyafetleriniz hazır alabilirsiniz ya üçüncü isteginiz?
Kadın:
- En değerli mücevherleri istiyorum!
Adam bir telefon konuşması daha yapar ve sonrası:
- Okey bvlgari ve tiffany'den dilediğiniz mücevherleri alabilirsiniz.
Kadın havalara uçmustur ve adam:
- Yalnız bende bir şey rica etsem sakıncası olur mu?
Kadın merakla:
- Nedir?
Adam:
- Biliyorsunuz 100 yıldır bu vazodayım. Kaç zamandır bir kadın yüzü görmedim acaba bir gece benimle olur musunuz?
Kadın biraz düşündükten sonra:
- Neden olmasın?
Sabaha kadar birlikte olurlar... Sabah uyandıklarında adam:
- Güzel hanımfendi acaba kaç yaşınnda?
Kadın:
- 32.
Adam da:
- Vay a**** koyam bu yaşta hala cinlere inanıyormusunuz

Birşey Demedik Ama

Selim, yıllardır görüşmediği lise arkadaşı ile sokakta karşılaşmış. Sarılmışlar birbirlerine. Derken arkadaşı evine yemeğe davet etmiş. Gitmişler arkadaşının evine. Ev demeye bin şahit ister. Ev değil sanki saray. Etraf uşaklar, hizmetçilerle dolu. Birlikte oturmuşlar yemeğe. Çorbaları çok güzel bir hizmetçi getirip servis yapmış. Hatun o kadar güzel ve sexi imiş ki Selim'in aleti kalkıp tak diye masanın altına vurmuş. Arkadaşı vaziyeti anlayıp;
- Selim istersen yandaki odada halledebilirsin hizmetçiyi demiş. Selim hizmetçiyi bir güzel becermiş. Tekrar yemek masasına dönmüş. Bu kez yemeği öncekinden daha güzel bir hizmetçi getirmiş. Yine aynı tak sesi. Arkadaşı bunuda götürebileceğini söylemiş. Selim ikinciyide halledip masaya dönmüş. Tatlı servisini yapan hizmetçi adeta afrodit kadar güzel olunca aynı tak sesi yine duyulmuş. Arkadaşı onay verince Selim üçüncüyüde halletmiş. Bu sırada Selim'in çişi gelmiş. Arkadaşına tuvaletin yerini sormuş. Arkadaşı;
- Bizim evin tuvaleti arızalı şu bahçeye yapıver demiş. Selim bahçedeki bir ağacın altına işemiş. Daha sonra arkadaşı ile biraz daha sohbet etmişler. Selim'in bu kez büyük tuvaleti gelmiş. Arkadaşı yine bahçeyi kullanabileceğini söylemiş. Selim çıkmış bahçeye bir ağacın altına oturmuş güzelce sıçmış. İşi bitince etrafına bakınmış, en yakındaki ağaçtan kıçını silmek için bir yaprak koparmış. O sırada yanağında sert bir tokatla irkilmiş. Gözünü bir açmış evinde yatağında yatıyor, karısı başına dikilmiş, sinirli sinirli bakıp şunları söylüyor:
- Ulan hayvan, bir kere *iktin tamam, ikinci kez *iktin yine birşey demedim, üçüncü kez *iktin onada birşey demedim, yatağa işedin, yetmezmiş gibi birde sıçtın, onada birşey demedim ama amımdaki kılları niye yoluyorsun!

Seni asla unutmayacağız

İki komşu kadın hafta sonu kocaları olmadan yemeğe çıkmışlar.
Yemekten sonra bara falan derken sabaha doğru iyice sarhoş eve yürümeye başlamışlar. İyice sıkıştıklarını farketmişler ama etrafta tuvalet falan bulamamışlar. Bir mezarlığın yanından geçerken biri
- Hadi şurada yapalım kimse görmeden_!
Başka çare de yok, korka korka girip bir kenarda işlerini bitirmişler.
Temizlenmek için bir şey bulamadıklarından biri külodunu çıkarıp kullanmış, diğeri eve böyle dönemem diye oradaki çelenklerden düşmüş bir bandı alıp kullanmış.
Sabah kocalardan biri uyanıp karısını donsuz olarak sızmış görünce telefona sarılıp öbürünü aramış:
- Yahu biz fena boynuzlandık galiba. Karım eve sabaha karşı ve donsuz olarak dönmüş...
- Sen gene iyisin , bizimkinin kıçına "seni asla unutmayacağız" diye bir de kart yapıştırmışlar..

Tut

Çocuk peltekmiş.
Öğretmeni tahtaya kaldırmış ve tahtadaki "kedi sütü iç" yazısını okumasını istemiş.
-Çocuk "tedi tütü it" demiş.
-Öğretmen bağırmış "doğru söyle" demiş.
-Çocuk yine "tedi tütü it" demiş.
-Öğretmen acaip sinirlenmiş ve çocuğu dövmüş, "doğru oku dedim sana şunu!" demiş. Çocuuğun artık canına tak etmiş ve bağırmış:
- "Anatını tittimin tediti ittene tu tütü!"

Tetikçi

Iki arkadas her pazar golf oynarlar. Bir Pazar gene golf oynamaya hazirlanirken bir adam gelir ve onlara katilmak istedigini soyler.
Elemanlar birbirine baktiktan sonra adamin teklifini kabul ederler.
Oyun ilerler ve elemanlar adama ne is yaptigini sorarlar. Adam:
- Ögrenmek istemezsiniz. Ben etikciyim. Tufek golf cantasinda. Nereye gitsem onu yanimda tasirim.Istersen bir goz at.
Biraz beklemeden sonra biri cesaretini toplayip cantaya bakar. Gercektende orada buyuk bir durbunu olan tufek vardir. Eleman heyecanlanir ve:
- Vaay! Suna bak. Eminim ki bu durbunle buradan bizim evi gorebilirim, der
Bir iki saniye baktiktan sonra :
- Evvet! Gorebiliyorum ! Hatta pencereden yatak odasini bile gorebiliyorum. Iste karim ... Dur bir dakika, ciplak! Yaninda da kapi komsum var, o da ciplak!
Bu adami bir anda yikar ve dusunmeden tetikciye donup:
- Bir atis icin kac para istiyorsun ?, der. Tetikci:
- Her tetigi cekisim icin 500 milyon.
Eleman:
- 500 milyon !!?? Cok para ama tamam. Senden iki atis istiyorum. Birincisi karimin agzina, cok dirdirlaniyor ve dayanamiyorum buna. Ikincisi ise komsumun penisine, guzel bir ders alsin!
Tetikci kabul eder, tufegi kaldirip evi nisanlar ve beklemeye baslar. 5 dakikalik bir beklemeden sonra dayanamayip neden ates etmedigini sorar. Tetikci:
- Biraz daha bekle.. Isi tek kursunda halletmek uzereyim.

200 dolar

Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu. Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve :
- Afedersiniz hanımefendi biraz konuşabilir miyiz acaba?
Kız birden haykırır :
- Terbiyesiz!!! Ben senin bildiğin kızlardan değilim!!!
Adam utancından yerin dibine girmiş, kıpkırmızı bir suratla yerine oturmuştur. Herkes ona bakmaktadır ve bu onu daha da rahatsız etmektedir. Bir süre sonra kız ona yaklaşır ve gülümseyerek :
- Az önceki olay için özür dilerim. Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyorum.
Bu açıklama adamın canını daha fazla sıkar ve avaz avaz bağırarak cevap verir.
- Neee? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?

Nasıl Hatırlamazsın?

Padişah bir gün bir ferman yayınlayarak o haftaki cuma namazında orada yaşayan herkesin bulunmasını zorunlu kılmış. Dört bir yana haber salınmış ve cuma vakti gelmiş. Bir adam dışında bütün ahali cumaya katılmış. Ertesi gün padişah sadrazamı yanına cağırıp sormuş:
- Dün kü cumaya ahaliden katılmayan var mı_?
- Evet efendim, bir kişi katılmadı_!
- Tez getirin o deyyussu karşıma_!
Adamı bulup yaka paça padişahın huzuruna çıkarmışlar. Padişah, Adam ve Sadrazam kaldığında Padişah sormuş,
- Söyle bakalım neden gelmedin dün ki cuma namazına ?''
- Çok onemli bir işim vardi padişahim_!
- Hımmm demek önemli bir işin vardı. Öyleyse sana ölmeden önce üç dilek dileme hakkı tanıyorum. Söyle bakalim ilk dileğini.
- Yok padişahim ben en iyisi dilek dilemeyeyim siz beni öldurun.
- Dile lan deyyus çabuk adamı çileden çıkartma_!
- Peki. Eeee şey padişahım. Ben sadrazamın karısına hastayım, madem öyle ölmeden önce bir yatsam onunla.
Tabi bunu duyan sadrazam olaya şiddetle karşı çıkmasına rağmen, padişahın:
- Boşver takma kafana nasıl olsa ölecek gibi sözlerinden
sonra istemeye istemeye razı olmuş. Ardından sıra ikinci dileğe geldiğinde Adam da yine aynı naz ve padişahın azarlaması. Sonunda adam ikinci dileğini söylemiş.
- Eeee şey padişahım ben sizin karınıza da hastayım, ölmeden önce onla da...
- Ne diyorsun lan sen (falan padişah köpürmüş)
Tabii bu kez de sadrazam telkinde bulunmuş ve adam Padişahın karısıyla da... Veee sıra gelmiş üçüncü dileğe;
- Söyle bakalım şu üçüncü dileğini de bitirelim artık şu işi.
- Yok padişahım söylemeyeyim, ilk ikisini söyledim ama bunu nasıl söylerim bilmiyorum.
Ilk ikisinden daha kötü ne olabilir ki diye düşünen padişah kızarak
- Oğlum söyle bak işkence yaptırırım, söyletirim
- Peki efendim_' ben sadrazamla size de hastayım.
Ardından kısa bir sessizlik ve Sadrazam:
- Padişahım ben sanki bu adamı namazda görür gibi oldum. Hatırlıyor gibiyim.
Padişah :
- Nasıl hatırlamazsın lan eşşoğlu eşek yanımda oturuyordu.!

Tuzlu Fıstık Yalama

Bunda fazla değil yaklaşık 10-20 yıl önceleri nişanlanan gençler, nişanlılarını görmeye giderken eline kuru yemişten bir paket yaparak, eli boş gitmezlerdi.
İşte Anadolu da yeni nişanlanmış bir genç nişanlısını ziyarete giderken, içinde kabuklu tuzlu fıstık olmak üzere bir paket yapmış.
Nişanlısı; kısa bir muhabbetten sonra kuruyemiş servisi yapmış. İki nişanlı beraber kuru yemişten yemeye başlamışlar. Ziyarete gelen genç; bakıyor ki, nişanlısı dilinin ucuyla kabuklu tuzlu fıstığın dışını yalayarak içini çıkarmadan çöp tabağına atıyor.
Delikanlı dayanamayarak nişanlısına; canım sizin burada böyle mi tuzlu fıstık yenir, diye sormuş.
Nişanlısı da evet deyince delikanlı, nişanlısının ağzına bakarak, keşke bizim köyde de böyle yenseydi. Demiş.

Mafya babasi

Bir mafya babasinin evli bir kadinla iliskisi varmis. Kadinin evine giderken adamlarina demis ki :
- Ben içeriye girdikten sonra hemen büyük bir bez ayarlayin ve pencerenin altinda açin... Kadinin kocasi gelirse pencereden atlayacagim...
Adamlari patronlarini bu istegini hemen yerine getireceklerini söylemisler. Mafya babasi kadinin evine girmis, tam soyunmusken kapi çalmis ve bizimki kendini camdan atmis. Kadin gidip kapiyi acmis, karsisinda patronun adamlarindan biri...
Adam patronunun dedigini yapamamanin verdigi utançla söyle diyor :
-Patrona soylermisiniz hala bez bulamadik...

Yenisini Alabilirdim

Kadın kahvaltı sofrasında gazete okuyan kocasına bakıp söylenmiş:
-Keşke bir gazete olsaymışım. Böylece bütün gün sıkı sıkı tuttuğun ve ilgilendiğin tek şey ben olurdum.
Adam kafasını bile kaldırmadan cevap vermiş:
-Evet keşke sen bir gazete olsaydın; böylece yarın senin yerine yeni bir tane alabilirdim ...

Pilot

Uçak havalandıktan sonra pilot mikrofonu açıp şöyle demiş.
-''Sayın yolcularımız uçağımız havalanmış durumdadır kemerlerinizi çözebilirsiniz.''
Arkasına yaslanmış. ve mikrofonun açık olduğunu unutan pilot kendi kendini önce bir gerinmiş ve söylenmeye başlamış "oooohhhh gidim önce bir *ıçıım ondan sonrada şu hostese bir yüklim" demiş.
İçerideki yolcular hepsini duymuş hostes durumu düzeltmek için içeriye koşmaya çalışırken ayağı takılıp düşmüş. Yolculardan biri "acele etme bacı adam önce *ıçacak" ya demiş.

Donunu Çıkar

Kadın süslü püslü masayı hazırlıyor kocası iç çamaşırlarıyla dolaşıyormuş.
Kadın:
- Pantalonlarını bari giyseydin, misafirler her an gelebilirler.
- Olsun bacaklarımın ne kadar zayıf olduğunu görsünler ve bana iyi bakmadığını anlasınlar.
- O zaman donunu da çıkar sana iyi bakmam için bir neden var mı anlasınlar!!!

70'lik eş

70lik eşlerin evine adamın 40 yıllık arkadaşı gelmiş. Adam karısına hep canım, cicim, tatlım gibi sözler kullanıyomuş. Misafir merak etmiş ve sormuş:
- Yaw biz senle 20 yıllık arkadaşız sen karına hep güzel sözler söyledin niye hiç ismiyle çağırmadın¿
Adam:
- İsmini hatırlasam çağıracağım.

Kral ve Vezir

Günün birinde Vezir'i Kral'a ben daha büyüğüm demiş .Kral haklı olarak kaldıramamış bu lafı ve sormuş:
-Nasıl büyüksün?
Vezir de:
- Vergileri ben topluyorum halka ben bakıyorum vs...
diye cevap vermiş. Kralda halkına sormaya başlamış. Önce bir çobana sormuş:
- Fare mi büyüktür, deve mi?
Çoban cevap vermiş;
- Tabii ki deve büyüktür.
Kral bir kez daha sormuş :
- Köpek mi daha büyüktür, fil mi?
Çoban:
- Fil
Kral:
- Son bir soru daha
demiş.
- Kral mı daha büyüktür, Vezir mi?
Çoban cevap vermiş :
- Vallahi o hayvanları tanımıyorum!!!

Iki tane var

Eve bir gün tesisatçı çağırmışlar. Adam çalışırken evin küçük oğlu gelip seyretmeye başlamış. Tesisatçı da çocuğun ilgisini görünce takım çantasından tornavidayı çıkartıp çocuğa: "Bu ne biliyor musun?" demiş. Çocuk da "biliyorum, babamda bundan iki tane var. Küçüğüyle prizleri kontrol eder, büyüğüyle masanın bacaklarındaki vidaları sıkar" demiş. Tesisatçı: "İyi, aferin oğlum" demiş. Sonra eline anahtarı almış "Peki bu ne biliyor musun?" demiş. Çocuk: "Biliyorum. Babamda bundan iki tane var. Küçük olanıyla muslukları değiştirir, büyük olanıyla boruları tamir eder." demiş. Tesisatçı "Çattık be..." demiş içinden. Bu kez de çekici alıp "ya bunu bilecek misin?" deyince çocuk "Biliyorum, babamda bundan iki tane var. Küçüğünü cam takarken kullanır, büyüğünü de duvar kırarken kullanır" demiş. Her sorduğuna cevap yetiştiren çocuğa tepesi atan tesisatçı bu sefer fermuarını açıp göstermiş: "Bunu da bilecek misin lan ukala?" deyince çocuk: "Biliyorum, bundan babamda iki tane var. Küçüğüyle çişini yapar, büyüğüyle de annemi" demiş.

Düğünden önce ve sonra

Düğünden önce

ERKEK: ELBETTE,BEN ARTIK DURAMIYORUM!
KADIN: GİDEYİM Mİ?
ERKEK: HAYIR,AKLINDAN BİLE GEÇİRME!
KADIN: BENİ SEVİYOR MUSUN?
ERKEK: ELBETTE
KADIN: BENİ HİÇ ALDATTIN MI?
ERKEK: HAYIR,BÖYLE BİR ŞEY NASIL AKLINA GELEBİLİR?
KADIN: BENİ ÖPECEK MİSİN?
ERKEK: EVET.
KADIN: BENİ DÖVECEK MİSİN ?
ERKEK: HİÇBİR ZAMAN!
KADIN: SANA İNANA BİLİR MİYİM?

Düğünden sonrası için aşağıdan yukarı doğru okuyunuz

Arabın Kilodu

Arabın biri türk kızına aşık olmuş, sonra türk arkadaşına onunla
evlenmek için ne yapması gerektiğini sormuş;
Türk arkadaşı araba :
- Öncelikle kendine entarinin altından giymek için bir kilot diktir,
sonrada kızı gidip ailesinden iste demiş,
Arap kendine beş metrelik kumaş almış, iki metresiyle kilot diktirmiş, üç
metresini de evde bırakmış ve kızı istemeye gitmiş.
Arabın heyecandan çişi gelmiş ve tuvalete gitmiş, kilodu tuvalette unutmuş, dışarı çıkıp koltuğa bacaklarını açarak yayılmış.
Kız kahveleri tutarken;
- Aman tanrım! deyip elindekileri düşürmüş.
Arap gülerek cevap vermiş:
- Çok mu beğendin üç metresi de evde.

3 Mart 2008 Pazartesi

İzah Meselesi

On yıldır evlilermiş.. Ama gerdek gecelerinden başlayarak, adam hep karanlıkta sevişmek konusunda ısrar etmiş.. Kadıncağız yıllar yılı kaç kez sabahlara kadar yalvarmış, bir kerecik olsun, ışıklari yakıp sevişmek için ama adam hep inatla "Hayır" demiş.. "Kesinlikle olmaz. İlle de karanlıkta sevişeceğiz.." O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için yalvaracak gibi olmuş, ama hemen vazgeçmiş. Kocası on yıl sonra insafa gelecek değil ya.. Vazgeçmiş ama sadece yalvarmaktan.. Kafasına koymuş, bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı, en doruk noktasında elini kaydırıp, yatağın bas ucundaki gece lambasının düğmesine dokunuvermiş.. Bir de ne görsün.. Kocasının belinde, o yapay aletlerden biri bağlı değil mi?..
- Bunu bana nasıl yaparsın_! Bunca yıldır, bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile.. Hemen açıkla bana her şeyi..Hemen...
Adam soğukkanlılıkla yanıt vermiş..
- Tamam, tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana.. Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu nasıl yaptın izah et, bakalım!...

Aldatma

Uluslararası ölçekte bir kadın araştırması yapan sosyolog, dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınlara bir soru sormus.
- Kocanızı başka bir kadınla yakalarsanız ne yaparsınız???
Soruya ülkelere göre verilen yanıtlarsa şöyle olmuş:
İsveçli : Neyimi beğenmediğini sorarım.
Rus : Evi terk ederim.
Fransız : Sesimi çıkarmam, sevgilime gider beni teselli etmesini isterim.
İtalyan : Kadını vururum.
İspanyol: Kocamı vururum.
Yunanlı : Her ikisini de vururum.
Türk : Benim kocam yapmaz!

Zayıf Not

Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından
kalınca doğru hocasına
gider:
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve
beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz
mü?"
-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek,
yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben
size soracağım.
Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta
kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı
geçirteceksiniz. (Hocanın
keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.)
Ve öğrenci sorar:
-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?
Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"
Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz.

İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir.

Ama aklı da soruda kalır.

Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır,

olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
Öğrenci hemen cevap verir:
-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz.
Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var.
Bu mantıklı ama yasal değil.

Siz karınızın sevgilisini,

zayıf alıp sınıfta kalması gerekirken iyi not verip mezun ediyorsunuz.
Bu da ne mantıklı, ne de yasal."

Veresiye yok

Un imalatı yapan değirmenci kesinlikle veresiye vermeyeceğim diye kendi kendine karar alıyor. Yanında çalışan işçileri de toplayıp benden habersiz kesinlikle veresiye vermeyin diye uyarmış.
Bizim uyanık bayan kuaför, beş torba un alarak çalışan işçilere arabaya yükletiyor. Unu arabaya yükledikten sonra, param yok deftere yazın gelecek ay vereceğim demiş.
İşçiler değirmenci dayıdan korktukları için kesinlikle olmaz deyip, arabanın önüne geçmişler. İlk etapta kaçış yolu bulamayan uyanık kuaför eğirmenci dayınızı çağırın demiş. değirmeci dayıya bir yanda yalvarıyor bir yanda da çarpma senaryosu düşünüyor.
Yalvarmayla olmayacağını anlayan kuaför kararınıza saygılıyım. Benim araba taksitimin günü yakındı. Taksiti ödedikten sonra aslında borcumu ödeyecektim. O zaman yanıma bir işçinizi verin, unu eve yıkalım birikmiş taksit paramla unun bedelini ödeyeyim. Taksiti ödemenin de çaresine bakarız demiş. Yanına değirmenci dayı işçisini de alarak evine gelmiş. İşçi un torbalarını sırtına alarak kuaförün istediği yere indiriyor. Unun yerini sağlama alan kuaför, veresiyemiz yokmuş! haydi koçum, defolup gidiyor musun; yoksa İmdat sapık var diye bağırayım mı? Der demez garibanım arkasına bakmadan değirmenin yolunu tutuyor.

İtiraf

Ferit ölüm döşeğindedir. Karısı Cavidan da bu son anlarında onun yanındadır ve çok üzgündür. Kocasının elini tutar ve gözlerinden yaşlar boşanır. Ferit son gücüyle fısıldar:
- Cavidan! Cavidan yaşlı gözlerle; sus sevgilim! der. Ferit; Cavidan sana itiraf etmem gereken bir şey var der. Cavidan;
Kendini yorma sevgilim. İtiraf edecek hiçbir şey yok!der. Ferit ısrarla;
-Hayır var! Huzur içinde ölmek istiyorum der. Cavidan susar ve dinler. Ferit devam eder;
Kız kardeşinle yattım. En iyi arkadaşın ve annenle de yattım der. Cavidan sükuneti bozmadan ve kocasının elini bırakmadan cevaplar; Biliyorum sevgilim. Seni o yüzden zehirledim zaten

Bebek

Askerin biri bir gün ormanda yolunu kaybetmiş, gece olunca köye ancak ulaşabilmiş. Bir kapıyı tıklamış, karşısına yaşlı bir adam çıkmış.
Asker:
- Amcacım tanrı mirafiri kabul edermisiniz.
Yaşlı adam:
- Evladım ne demek, hele ki sen bir askersin, seve seve buyur içeriye.
Yaşlı adam ısrar etmiş bizim askere;
- Evladım sen hasta gibisin burası soğuk olur, sen git bebeğin odasında yat.
Asker:
- Hayır amca olmaz öyle şey hem bebeği rahatsız etmeyeyim.
Yaşlı adam gülümseyerek:
- O çoktan uyumuştur evladım.
Neyse ki bizim asker küçük evin soğuk girişinde ki odada yatar. Sabah olur bizim asker yüzünü yıkamak için lavobaya gider yüzünü yıkar, o sırada kendisine kar gibi beyaz bir havlu uzatılır, birde bakar ki havluyu uzatan dünya güzeli huri benzeri bir genç kız. Asker hemen sorar:
- Kimsiniz acaba?
Güzel kız kısa ve öz cevap verir;
- Benim adım bebek, ya siz.
Asker biraz üzgün cevap verir.
"Bende eşşolu eşşek"

Kadınları Anlamak

Adamin biri California'da bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, adam lambayı kumların içinden çıkarmış. Dalgasına belki cin cıkar deyip ovalamış lambayı, harbi harbi cin çıkmış.
Adam çok şaşırmış, cin başlamış konuşmaya:
- Tamam, tamam. Beni lambadan kurtardin vs...
- Bu, bu ay içinde dördüncü çıkarılışım ve bu işten sıkılmaya başladım bu yüzden 3 dileği unut. Sadece 1 dilek hakkın var!
Adam oturmuş ve bir süre düşünmüş ve:
- Her zaman Hawaii'ye gitmek istedim ama uçaktan korkarım ve deniz beni çok tutar. Benim için Hawaii'ye bir köprü yap böylece arabayla oraya gidebileyim
Cin gülmüş ve:
- Bu imkansiz. Bu işin lojistiğini düşün! Köprünün ayakları nasıl Pasifik'in dibine ulaşabilir? Ne kadar beton gerektiğini, ne kadar çelik gerektiğini düşün. Hayır, başka bir dilek düşün.
Adam tamam demiş ve gerçekten güzel bir dilek düşünmeye başlamış. En sonunda:
- Dört kere evlendim ve boşandım. Bütün karılarım her zaman duyarsız olduğumu ve onunla ilgilenmediğimi söylerdi. Bu yüzden, kadınları anlayabilmeyi diliyorum... Nasıl hissettiklerini ve neden ağladıklarını, bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini...onları nasıl gerçekten mutlu edebileceğimi bilmek istiyorum...
Cin cevap vermis:
- Köprü iki şeritli mi olsun dört şeritli mi_!

Kaykay

Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar:
- "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var:
- Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar;
- "Evet, asla bir başka kadına bakmadım."
Sorgu meleği;
- "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.."
Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır;
- "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık."
Bunun üzerine sorgu meleği;
- "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.."
der ve üçüncü adama da sorar;
- "Karını hiç aldattın mı?"
Adam yutkunur ve şöyle der;
- "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, bir çoğu ile beraber oldum. Üzgünüm."
Sorgu meleği;
"Ehh" der; "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın."
Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Bir kaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar.
- "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?"
- "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam.
Diğerleri;
- "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur;
- "Kaykay'la dolaşıyordu..."