5 Mart 2008 Çarşamba

Birşey Demedik Ama

Selim, yıllardır görüşmediği lise arkadaşı ile sokakta karşılaşmış. Sarılmışlar birbirlerine. Derken arkadaşı evine yemeğe davet etmiş. Gitmişler arkadaşının evine. Ev demeye bin şahit ister. Ev değil sanki saray. Etraf uşaklar, hizmetçilerle dolu. Birlikte oturmuşlar yemeğe. Çorbaları çok güzel bir hizmetçi getirip servis yapmış. Hatun o kadar güzel ve sexi imiş ki Selim'in aleti kalkıp tak diye masanın altına vurmuş. Arkadaşı vaziyeti anlayıp;
- Selim istersen yandaki odada halledebilirsin hizmetçiyi demiş. Selim hizmetçiyi bir güzel becermiş. Tekrar yemek masasına dönmüş. Bu kez yemeği öncekinden daha güzel bir hizmetçi getirmiş. Yine aynı tak sesi. Arkadaşı bunuda götürebileceğini söylemiş. Selim ikinciyide halledip masaya dönmüş. Tatlı servisini yapan hizmetçi adeta afrodit kadar güzel olunca aynı tak sesi yine duyulmuş. Arkadaşı onay verince Selim üçüncüyüde halletmiş. Bu sırada Selim'in çişi gelmiş. Arkadaşına tuvaletin yerini sormuş. Arkadaşı;
- Bizim evin tuvaleti arızalı şu bahçeye yapıver demiş. Selim bahçedeki bir ağacın altına işemiş. Daha sonra arkadaşı ile biraz daha sohbet etmişler. Selim'in bu kez büyük tuvaleti gelmiş. Arkadaşı yine bahçeyi kullanabileceğini söylemiş. Selim çıkmış bahçeye bir ağacın altına oturmuş güzelce sıçmış. İşi bitince etrafına bakınmış, en yakındaki ağaçtan kıçını silmek için bir yaprak koparmış. O sırada yanağında sert bir tokatla irkilmiş. Gözünü bir açmış evinde yatağında yatıyor, karısı başına dikilmiş, sinirli sinirli bakıp şunları söylüyor:
- Ulan hayvan, bir kere *iktin tamam, ikinci kez *iktin yine birşey demedim, üçüncü kez *iktin onada birşey demedim, yatağa işedin, yetmezmiş gibi birde sıçtın, onada birşey demedim ama amımdaki kılları niye yoluyorsun!

0 yorum: