25 Kasım 2007 Pazar

Avci Fikra | Turna

Avcılar oturmuşlar başlarından geçen ilginç olayları anlatıyorlarmış, içlerinden biri bir gün gölde balık avlarken oltama büyük bir balığın takıldığını anlayınca yavaş, yavaş ve büyük bir mücadele ile kıyıya çektiğimde, büyük bir turna balığı olduğunu gördüm balığı tek başına taşıyamayacağımı anlayınca gidip köyden atımı aldım, fakat balığı ata koyduğum zaman bir taraftan başı diğer taraftansa kuyruğu yere deymesin mi, yapacak bir şey olmadığından yola çıktım ama oda ne az sonra balığın ağırlığından atın beli kırılmasın mı, deyince orada bulunan arkadaşlarından biride bizde üç arkadaş bir gün sisli bir havada domuz avına çıkmıştık, o arada çalıların arasında ses duyunca tüfeğimi ateşlememle acı bir feryat duyup, çalılıklara gidince vurduğumun arkadaşım olduğunu görünce hemen bir mezar kazmaya başladım, fakat o arada diğer arkadaşım gelerek seni katil deyince onu da vurmak zorunda kaldım, onun içinde bir mezar kazmaya başlamıştım ki bu sefer de orman memuru silah sesini duyup ta yanıma gelince artık yapacak bir şey kalmadı, ha iki ha üç kişi deyip onu da vurdum, tabii onu saklamak içinde bir mezar daha kazmaya başladığımda karşıdan bir traktör dolusu köylü yanıma doğru gelmiyor mu deyince, turnayı yakalayan avcı yok artık köylüleri de vurup gömdüm deme, diyince o zaman sende balığın boyunu daha makul bir ölçüye çekte bana bir traktör dolusu köylüyü vurdurma der.

0 yorum: